• resmi ilanlar

“KARAKOLDA DOĞRU SÖYLER, MAHKEMEDE ŞAŞAR”

18/07/2017 11:00

Çatı sanıklarının Karaçayır'da oluşturulan mahkeme salonunda savunmalarına 9'uncu duruşmanın öğleden sonraki kısmında da devam edildi. Savunma yapan Kıbrıscıklı eczacı Mehmet Güler emniyette verdiği ifade de kağıt üzerinde muvazaalı olarak satın aldığını kabul ettiği Erdem Yurdu'yla ilgili iddiaları reddetti. Yurt için 1 milyon 600 bin lira verdiğini söyledi. Bunun üzerine mahkeme başkanı ise ‘3 kutu ilaç satacağım diye koca binanın satışını vekaletle hiç tanımadığın adama verdiğin vekalet üzerinden yapmışın' demesi ile kısa bir sessizliğe büründü. Hakkındaki iddialara cevap veren Mehmet Gülen ise, dershane çalışanlarına adına kayıtlı 8 hat alıp verdiğini söylemesi de diğer dikkat çeken ifadelerden biriydi.

Haber: Hakan Aydın

LEVENT SÖNMEZ

‘BU İŞKENCE BİTSİN ARTIK’ DİYEREK İMZALADIM

AFAD İl Müdürlüğü’nde çalışırken FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklu yargılanan Levent Sönmez yaptığı savunmada şu ifadeleri kullandı;

Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum.15 Temmuz hain darbe girişimini gerçekleştiren şahıslar lanetliyorum. Kolluk aşamasında adalet ruhunu zedeleyen uygulamalarla gözaltına alındım. Mesnetsiz suçlamalar ile üzerimde baskı oluşturuldu.  Sağlıklı olarak ifade veremedim. Psikolojik işkence ile beyanlarım alındı. Savcılığa sevk edildim. Tutanağı imzalamam gerektiği söylenince ‘Bu işkence bitsin artık’ diyerek imzaladım. Tutanağı okumamıştım. Sonradan baktığımda beyanlarımın çarptırılarak tutanağa geçirildiğini dördüm. Bu nedenle beyanlarımı kabul etmiyorum.

KISIR ÇEKİŞMELER BU BEYANLARA SEBEP OLMUŞTUR

İl Affet müdürlüğünde çalışmaktaydım. Benim aleyhime ifade veren şahıslarla aynı kurumda görev yapıyordum. İl müdürü ve çalışanlar arasındaki kısır çekişmeler bu beyanlara sebep olmuştur. O nedenle kabul etmiyorum.

MEYDANLARA ÇIKIP DARBEYİ LANETLEDİM

Darbe teşebbüsü sonrası vatandaşlık gereği meydanlara çıkıp darbeyi lanetledim. FETÖ örgütünün gizli faaliyetlerinin içinde olmadım. Örgüt ile yakından uzaktan alakam yoktur. Örgütün dini sohbetlerine katılmadığım gibi, katıldığım yönünde verilen beyanlarda doğru değildir. Ben fırsat buldukça Salı Sohbetlerine katıldım. Mimar Sinan Derneğinin organize ettiği Perşembe sohbetlerine katılırdım. FETÖ’nün kitaplarının okunduğu ve videolarının seyredildiği toplantılara katılmadım.

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ OKUMAK İSTEMİŞ

Benim sızıntı dergisi aboneliğim olmadı. Bir dönem inşaat mühendisliği okumak istedim. Bu nedenle Zaman Gazetesinin vermiş olduğu deneme sınavları için abone oldum. Bu fikir soğuk gelince aboneliği sonlandırdım. Onun dışındaki iddiaları kabul etmiyorum.

SIKINTILARDAN HOCA EFENDİ KURTARACAKTIR

Aleyhimde ifade veren Zafer Karaçaylı, Ali Aydın, Serkan Özmarka, Adnan Eseni, Ayşen Akduğ, Celal Kürşat Bozkurt, Cem Sezgin, Emine İlhan, Gökhan Yılmaz ve Muhammet Onur Hakyemez’in ifadelerini kabul etmiyorum. Ayrıca Ali Aydın’nın ifadesinde gecen ‘Ülkemizdeki sıkıntılar hoca efendi tarafından giderilecektir. Zaman ve Sızıntıya abone olarak destek olmamız gerekir’ dediğim şeklindeki ifadesini kabul etmiyorum. Soyut bir iddiadır. Somut olarak delilen dirilmesini istiyorum.

HESABINI KAPATMAK İSTEMİŞ

Ben çocuğumu daha sonradan örgüte müzahir olduğu tespit edilen kreşe gönderdim. Söz konusu  okulun yakınlığı, servis ihtiyacının olmaması ve okul saatlerinin mesai saatlerimiz ile uyumlu olması tercih nedenim oldu. Kreş sadece Bank Asya ile çalıştığını söyleyince 2014 Ocak ayından bu bankada mevduat hesabı açtırdım. Bu hesaba 12 bin lira para yatırdım. Yatırdığım bu paranın banka tarafından vadeli olarak hesaba geçtiğini öğrendim. Personel benden özür diledi. Bana katılım hesabı üzerinden işlem yaparsam faizsiz kazanç elde edeceğim belirtildi. Şubata ayında 2 bin lira Mart ayında 2 bin lira olmak üzere 4 bin lira daha yatırdım. Fakat 17/25 Aralık sürecinden sonra gelişen siyasal gündem nedeniyle Mart 2114’de çocuğumu kreşten aldım. Hesabımı da kapattırmak istedim. Bankada yaptığım görüşmede yasal bankacılık işlemlerinin devam ettiğini her hangi bir sorunlarının olmadığını söylediler. Banka personelinin beni ikna etmesi sonucu hesabı kapatmaktan vazgeçtim. 2014’ün sonuna kadar hesap açık kaldı. Bu tarihte hesabımı sıfırladım. Bu yaptığım işlemlerin örgütün bankayı desteklemeye yönelik çağrısı ile bir alakası yoktur.

YARGININ VİCDANINA SESLENİYORUM; SUÇSUZUM

Dini sohbetlere katılmadım. Bylock kullanıcısı değilim. Örgüte münhasır sendika ve dernek üyeliğim yoktur. Örgüt ile beraber yurt içi ve yurt dışı seyahatim yoktur. Burs ve himmet verdiğim tespit edilmemiştir. Örgütün ev ve yurtlarında kalmadım. Yapılan aramalarda aleyhime doküman bulunamadı. Buna rağmen mesnetsiz ve soyut iddialarla bir yıldır tutukluyum. Bütün hayallerimden vazgeçtim. Ancak iki kızımdan vazgeçemem. Bana ihtiyaçları vardır. Yargının vicdanına sesleniyorum; Suçsuzum. Tahliye ve beratımı istiyorum.

 

NURAY ATOĞLU

Kendisine ait iki hat üzerinde Bylock tespit edilmesine rağmen küçük kızı olduğu için Adli Kontrol Şartıyla tutuksuz yargılanan Nurat Ataoğlu ise ifadesinde şunları söyledi;

KARAKOLUN YOLU BİLE BİLMEM

Bu güne kadar her hangi bir soruşturma geçirmedim. Karakolun yolunu bile bilmem. Devlet aleyhine her hangi bir faaliyette bulunmadım. Darbe girişimi tasvip etmedim. Teşebbüse katılanları lanetliyorum.

KAPATILAN YURTTAN KENDİ İSTEĞİ İLE AYRILMIŞ

AİBÜ tarih bölümünde 2013 yılında mezun oldum. Daha sonra eşimle tanıştım ve evlendim. Bir sene Yıldız Kız Öğrenci Yurdunda çalıştım. Mart 2016 da kendi isteğim ile buradan ayrıldım. Ben çalıştığım dönemde devletin yasal izni ile çalışan yurdunda faaliyet yürüttüm. Örgütsel faaliyetim olmadı.

AİDAT VE BAĞIŞ OLARAK ÖDEME YAPMADIM

Bank Asya da kart ücreti olmaması ve faizsiz bankacılık nedeniyle banka hesabı açtığım doğrudur.  Çalıştığım kurum maaşımı bu hesaba yatırmıştır. Maaşımda başka hareket yoktur. Gökyüzü Gençlik Derneğine üye olduğum doğrudur. Yasal bir dernekti. Her ne kadar dosyadaki evraklarda derneğe 230 lira yatırdığım söylense de ben hiçbir şekilde aidat ve bağış olarak ödeme yapmadım. Zaman Gazetesi aboneliğim hiçbir zaman olmamıştır. Bir ara Sızıntı Dergisine abone oldum. Bir süre bunu da sonlandırdım. Abonelikleri devam ettirdiğim doğru değildir.

BYLOCK KULLANMADIM

İki ayrı GSM hattın üzerinden Bylock tespiti yapılmış adı geçen programı kullanmadım.  Söz konusu program 2015 Mart ayında internetteki sanal mağazalardan kaldırıldığı biliniyor. Bu nedenle benim daha sonraki bir tarihte programı indirip kullandığım olanaklı değildir.

EŞİMDE AYNI SUÇLAMA İLE TUTUKLU BULUNUYOR

Ben yalnızca yurtta eğitim faaliyetleri yaptım. Örgütsel faaliyetim olmadı. Söz konusu kurumlarda çalışan idarecilerin veya yapıya mensup insanların düşüncelerinden haberdar olamam. Benim ilişkilendirilmem haksızlıktır. Eşimde aynı suçlama ile tutuklu bulunuyor. Suçsuzum. Beratımı istiyorum.

Nuray Atakoğlu’nun ifadesinin ardından Mahkeme Başkanı ‘Çocuğunuz olmasa tutuklu olursunuz. Bylock’unuz var” demesi dikkat çekti.

 

LEVENT ŞİMŞEK

EN BAŞTA AİLEM KABUL ETMEZ

Bank Asya hesabında ki işlemleri savcılık aşamasında anlatamadığı için yargılandığını belirten Levent Şimşek ise şu ifadeleri kullandı;

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Böyle bir suçlama ile anılmayı, aklım, iradem ve en başta ailem kabul etmez. Gözaltı sürecinde bir yanlışlık yapıldığını düşünmüştüm. Sonrasında serbest kalınca gerçeğin anlaşıldığını zannettim. Ancak gözaltında iken Bank Asya hesap hareketlerini zamanında açıklayamadığım için hakkımda kamu davası açıldığını düşünüyorum.

MÜŞTERİ HİZMETLERİ SÜREKLİ BENİ ARAMAYA BAŞLADI

Bank Asya da yüksek lisans yaparken hesap açtırdım. Hesabı bankanın KGS geçişinde kolaylıkları ve temassız kredi kartı nedeniyle tercih etmiştim. Ancak zaman içersinde benim iznim ve imzam olmadan kredi kartı için hesabımdan kesintiler yapıldığını gördüm. Banka mağduriyetimi gidermedi. 1 Şubat 2014’de kartımı iptal ettirerek hesabı kapattım. 2014 Ekim tarihine kadar hesabım yoktur.  2014 ekiminde tekrar bankada hesap açtırmamı benim tutuklanmamda etkili oldu. Hesabı kapatınca müşteri hizmetleri sürekli beni aramaya başladı. Hesabınızdan harcama yapsanız da mevduatınız bozulmuyor dediler. Bu nedenle tekrar bu bankada hesap açtırdım. Bankaya mevduat desteği sağlamak veya örgütün çağrısı ile hesap açtırmak gibi bir amacım yoktu. Bir müddet bu hesabı kullandıktan sonra 2015’in Haziran ayında hesabı boşlattım. İddiaları kabul etmiyorum.

TELEFON VE ADRES BİLGİLERİ BANA AİT DEĞİLDİR

Sızıntı Dergisine abone olduğum iddia edilse de aboneliğim yoktur. Dosyada bulunan abonelik bilgileri de yer alan telefon ve adres bilgileri bana ait değildir. Kaldı ki bu tabloyu bilgisayar ortamında herkes düzenleyebilir.

KURBAN BAĞIŞI YAPMAM MÜMKÜN DEĞİLDİR

Oktay Güneş’i tanımam evinde ele geçirilen kurban ve bağış listesinde adımın neden olduğunu bilmiyorum. Listenin 2012 yılında tanzim edildiği belirtiliyor. Benim bahse konu dönemde borçlarım vardı. Tek maaş ile geçinen biri olarak böyle bir kurban bağışı yapmam mümkün değildir.

AKLIMI KİRAYA VERECEK BİRİ DEĞİLİM

Ben örgütün dershanesine gitmedim. Yurt ve evlerinde kalmadım. Sohbet toplantılarına katılmadım. Çevremde yapılacak ufak bir araştırma ile benim örgüte yakın olmadığım anlaşılacaktır. Başta babam benim böyle bir şeye girmeme müsaade etmez. 11 Eylül 1980 doğumluyum. Babam darbe dönemlerini yaşamış bir insandır. Sürekli bizi illegal oluşumlardan uzak tutmak istedi. Bende aklımı kiraya verecek biri değilim. İddiaları kabul etmiyorum. Suçsuzum. Beratımı istiyorum.

 

MEHMET GÜLEN

KIBRISCIK’TA KAMU GÖREVİ İCRA ETTİM

33 yıl Kıbrıscık’ta kamu görevlisi gibi eczane çalıştırdığını belirten Mehmet Gülen ise savunmasında şu ifadeleri kullandı;

Hain darbe girişimini lanetliyorum. Suçlamayı hak edecek herhangi bir şey yapmadım. Üniversiteyi bitirdikten sonra eczanesi olmayan KIbrıscık’a geri döndüm. Eczane açtım. 33 yıldan fazla bir süredir tabiri caizse Kıbrıscık’ta kamu görevi icra ettim. Bazen ilaç vermek için sofradan dört kere kalktığım olmuştur. Kızım ve eşim bu duruma pek çok kere şahit olmuşlardır. Aleyhime beyanları olan Sadi Yıldız, Savaş Yıldız ve Necati Durkan’ın ifadelerini kabul etmiyorum.

MEVDUAT ARTIŞI OLMAMIŞTIR

Banka Aysa da hesabım vardır. Hesap hareketlerine bakılırsa hesabım pasif olduğu görülecektir. Örgütün bankaya finansal destek istediği dönemde benim banka hesabımda mevduat artışı olmamıştır. Örgütün düzenlediği dini sohbet ve toplantılara katılmadım. Bu yönde her hangi bir somut delil yoktur. Bu yöndeki iddialara itibar edilmemelidir.

ADNAN DAYLAN’IN TAVSİYESİ İLE ÜYE OLDUM

BOSİAD Derneğine 2010 yılında Adnan Daylan’ın tavsiyesi ile üye oldum. Herhangi bir toplantısına katılmadım. Yine herhangi bir bağışım yoktur. Ancak her yıl aidatlarını ödedim. Bunun yanında Kıbrıscık Eğitim Gönüllüleri derneğine üye olmuştum. Bu dernek öğrenci faaliyetleri yapan ve Kıbrıscık Çok Programlı Lisesinin bünyesinde kurulmuştu. Eğitim faaliyetleri yapardı. Bunların dışında çok sayıda derneğe ve vakfa üyeliğim vardır. Bu iki derneğe de üye olmam normaldir. 

BEN ÖYLE BİLİYORDUM

Mahkeme başkanı bu ifade sonrası ‘Kıbrısçık Eğitim Gönüllüleri Derneğini, lisenin bünyesinde kurulduğunu söylüyorsun ancak dernek liseye ait değil. Cemaat okul ve dershanesi olmayan ilçelerde bu tip dernekler vasıtası ile çalışmaları yürüttüğü görülüyor. Bu çelişki neden?’ diye sorunca ‘Ben öyle biliyordum’ dedi.

DEVRE MÜLK BAKMAK İÇİN GİTMİŞTİM

Asya termalde konaklamam örgütsel faaliyet kapsamında gerçekleşmedi. Buraya devre mülk bakmak için gitmiştim. Şartlarına baktım. Benim birkaç yerde de termal devre mülküm vardır. Benim burada yapıldığı iddia edilen toplantı ve organizasyondan haberim olmadı. Alayını kabul etmiyorum.

YURT BİNASINI TİCARİ AMAÇLA ALMIŞ

Polat A.Ş’ye ait olan yurt binasını ticari amaç ile aldım. Bunun için iki dükkân, bir dubleks dairemi sattım. Satış karşılığı 1 Milyon 600 Bin lirayı bankaya yatırdım. Daha sonra binayı 6 aylığına kiraya verdim. 3 ayı kira ödendi kalan 3 aylık bedel için noterden ihtarname çektim. Sonrada tahliye davası açtım. Binayı alırken ticari gaye dışında başka bir düşüncem yoktur.

EMNİYETTE PSİKİLOJİK BASKIYA MARUZ KALMIŞ

Gözaltı işlemim sonrası Kıbrıscık’tan Bolu’ya getirilirken gözaltı işlemini yapan kolluk kuvvetlerinin küfür ve psikolojik baskılarına mazur kaldım. Bunun sonucu gerçek olmayan beyanlarda bulundum. Emniyette verdiğim beyanları kabul etmiyorum. Şimdiki beyanlarımın geçerli olduğunu belirtmek istiyorum.

KARAKOLDA DOĞRU SÖYLER, MAHKEMEDE ŞAŞAR

Ben kollukta alınan beyanları kabul etmiyorum. Erdem Yurdunu Ahmet Çelebi’nin yönlendirmesi ile kağıt üzerisinde ve muvazaalı olarak aldığımı kabul etmiyorum. Ahmet Çelebi’yi daha önceden tanımam. Devir işlemlerinde tanıdım. Kolluk personeli kendilerinin istediği şekilde beyan verirsem tutuklanmayacağımı söylemişti. Kabul etmiyorum.

TERLETEN SORULAR; “AKLIMIZDA ŞÜPHELER VAR”

Mahkeme başkanı bunun üzerine ‘Üç tane kıytırık ilaç satmak için Kıbrısçıkta kalıyorsun. İki dükkan ve dubleks daireyi satarak yurdu satın almak üzere üç gün önce tanıdığını iddia ettiğin şahısa işlemler için vekalet veriyorsun. Aklımızda şüpheler var’ demesi üzerine ‘ Devir günü eczanede işlerim olduğu için Ahmet çelebi’ye vekâlet name verdim. Kendisini yeni tanımama şahsa güvenebileceğim söylenmişti.

MEHMET GÜNER

HİZMETLİ OLARAK GÖREVLENDİRİLDİM

İsmine kayıtlı 8 hat alarak bunları dershane çalışanlarına verdiğini belirten Mehmet Güner ise savunmasında şu ifadeleri kullandı;

Suçlamayı kabul etmiyorum. Askerden gelince iş aradım. Bu dönemde evlenmiştim. 1993 yılında o dönemki ismi SED olan dershanede işe başladım. Hizmetli olarak görevlendirildim. Çalıştığım süre boyunca maaşım yetmediği için ek işler yaptım. Yalnızca ailemin geçini düşündüm.  Örgütsel faaliyete bulunmadım.17/25 Aralık sürecinden sonra ayrılmayı denedim ancak bana şirket tarafından ödemeleri gereken 23 yıllık tazminatın ödenemeyeceği söylenince çalışmaya devam ettim.

MEVDUAT ARTIŞI YAPAMAZDIM

Bank Asya hesabım maaş içindir. Mevduat artışım yoktur. Bu artışı yapacak paramda yoktur. Bu nedenle çağrı ve yönlendirme ile mevduat artışı yapamazdım.  Zaman Gazetesi ve Sızıntı Dergisine aboneliğim yoktur. SGK kaydım Polat A.Ş çalışanı olmam nedeniyle çıkmaktadır. Aleyhime kullanılmasını kabul etmiyorum.

ŞİRKET ÇALIŞANLARI ÜYE YAPILMIŞTI

Köyümder Derneğine ve Abant Çalışanları Derneğine üye olduğumu dahi hatırlamıyorum. Üyelik forumlarındaki imzalar bana aittir. Derneklerin üyelerinin tamamı Polat A.Ş çalışanıdır. Üye sayısının yüksek olması için şirket çalışanları üye yapılmıştı. Polat A.Ş’nin bu dernekleri niye desteklediğini bilmiyorum. Benim derneklere bağış desteğim yoktur. Zaten ekonomik durumumda buna izin vermez.

8 HAT ALIP, ŞİRKETE VERMİŞ

Şirkette çalıştığım dönemde bir takım zorluluklar belirtilerek GSM hatları almam istendi. Bu hatlarla ait sim kartları HTC cihazlarında kullanıldı. Ben bu hatların şirket üzerine alınması gerektiğini söylemiştim. Ancak operatörlerin özel şahıslar için kampanyaları olduğu ve bu nedenle benim almamı söylediler. Üzerime kayıtlı sekiz hattı alarak dershane çalışanlarına verdim. Bu hatlar benim tarafımdan kullanılmadı. O nedenle hatlar üzerinden yapılan İbrahim Özcimen ve Hakan Şakar gibi tanımadığım bir çok isimle yapılan görüşmeler bana ait değildir. Ben çalıştığım süre boyunca eşim ve ailemin geçimi için uğraştım. Örgütsel faaliyette bulunmadım suçlamaları kabul etmiyorum.

MEHMET ÖZTÜRK

POLAT A.Ş.’DEN KAVGA EDEREK AYRILMIŞ

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Darbe girişimini lanetliyorum. Bilerek veya bilemeyerek terör örgütü üyesi olmadım. Olmamada.  2009 yılına kadar Polat A.Ş de çalıştım. Düşük maaş nedeniyle ayrıldım. Ayrılırken kavgada etmiştim. Pasif banka hesabım, yeğenime yaptığım burs yardımı gibi deliller dikkate alınarak 10 aydır tutukluyum. Yasa dışı hiçbir işim olmamasına rağmen uzun süren tutukluluğum mağduriyete neden olmuştur.  BOSİAD isimli derneğe prestij ve çevre edilmek için üye oldum. Faaliyetlerine katılmadım. Kâğıt üzerindeki üyeliğimi 15.10.2041 tarihinde istifa ederek sonlandırdım.

Fİ TARİHİNDEN KALMA İKİ KASET BULUNMUŞ

Kızımın Düzce Fatih Fen Lisesinde eğitimine devam ederken deneme sınavlarından yararlanması için Zaman Gazetesine abone oldum.  Evimde yapılan aramada fi tarihinden kalma iki kasetin suçlamaya delil sayılamasını kabul etmiyorum. Kaset çalarım yoktur. Şirkette çalıştığım dönemde bu kasetlerin ben verildiğini ve bir köşede unuttuğum kasetler olduğunu düşünüyorum. Hakkımda örgütün düzenlediği dini sohbetlere katıldığım yönündeki iddiaları kabul etmiyorum. Bahsedilen tarzda sohbetlere katılmadım.

İŞLERİ BOZULDUĞU İÇİN BAĞIŞ YAPMAMIŞ

 

Kimse Yok Mu Derneğinin ismini Van Depreminde yaptığı çalışmalarda duydum. Derneğin Bolu’da da açıldığını duyunca üye oldum. Derneğin kumbarasını işyerime koydum. O dönem işlerim bozuk olduğu için bağışta yapmadım. 11 aydır tutukluyum sağlık problemleri yaşamaktayım. Suçsuzum. Tahliyemi beratımı istiyorum. 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: