• resmi ilanlar

Çatı sanıkları yargılanıyor (9)

17/07/2017 11:00

DURUŞMAYA BACANAK DAMGASI

*Bolu’da FETO/PDY soruşturması kapsamında yapılan duruşmalar Belediye Nikah Salonu’nda devam etti. Oğlunun adına lokanta işlettiklerini ve soruşturma geçiren tüm akademisyenlerle yemek siparişi için görüştüğünü söyleyen Kadir İnceçıldır’a, Mahkeme Başkanı “Bunların hepsi soruşturma geçiriyor. Bir kısmı da tutuklu. Demek ki bunlar dışında kimse senden yemek yemiyor” dedi

*Tutuklu bulunan Eski Meteoroloji Müdürü Kadir Sanlı ise Asya Termal Otel’e bacanağı Hayrullah Konuk’un davet ettiği şeklindeki ifadesini geri alarak, “İfade alma sırasında şekerim düştü. Tutanağa yanlış yazılmış. Kendisini orada gördüm” dedi. Mahkeme Başkanı “Telefon kayıtlarında Adnan Daylan, Asım Ateş, Selman Akkaya, Murat Özkan, Oktay Güneş’le görüşmelerin var. Fakat Hayrullah Konuk’la hiç görüşmen yok. Bacanağın diye kayda mı almadılar acaba?” demesi salonda gülüşmelere neden oldu

 

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

Bolu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 64'ü tutuklu, 55'i tutuksuz ve 26'sı firari olan 145 sanığın yargılanmasına Karaçayır’da Nikah Salonu’nda devam ediliyor.

 

Kadir İnceçıldır

Karayolları Bölge Müdürlüğünde çalışıyorum. Bakım ve trafik teknik görevlisi olarak çalışıyordum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Uzun süreden beridir Bolu’da bulunurum. Darbe teşebbüsünden sonra uzun süre görevime devam ettim.  Son çıkan kararnamelerden biriyle de ihraç edildim. Oğlumun üzerine 2003’te açmış olduğumuz lokantayı da birlikte devam ettirmekteydik. Son zamanlarda yelkenli ahşap tekne yapım işine merak saldım. Kendi teknemi yapıp dünya turuna çıkma hayali taşıyordum. Tanıkların aleyhime beyanlarını kabul etmiyorum. Eğer yeniden dinlenir iseler beyanlarının değişeceğini düşünüyorum.

Bankaysa hesabım aleyhime delil olarak belirtilmiştir. Fakat belli bir mevduat artışı yapan şahısların ve hesapları bulunmadığı halde yeni hesap açan kişilerin suçlamaya konu edildiği görülmektedir. Benim dikkate alınan dönem içerisinde yeni bir hesabım bulunmadığı ve mevduat artışı olmadığı halde bunun iddianameye yazılmış olması iddianamenin kendi içindeki bir çelişki olduğu düşünüyorum. Bu yöndeki suçlamayı kabul etmiyorum.

“BİRTAKIM DİNİ SOHBETLERE KATILDIĞIMI KABUL EDİYORUM…”

Emrah Çangaya benim sohbete katıldığımı iddia etmiş. Huzurda alınan beyanda doğrudan sohbete katıldığımı görmediğini beyan etmiş. Bu yüzden bu şahsın beyanlarını kabul etmiyorum. Sadi Yıldız 1999 depreminden sonra toplantılara katıldığımı söylemiş. Fakat toplantılara katıldığım iddia ettiği yer Necdet A.’nın binasıdır. Bu bina belirli tarihten sonra boş kalmıştır. Boş kalan binada sohbet toplantısı yapılması olanaklı değildir. Beyanlarına itibar edilmeyeceğini düşünüyorum. İnan Kalaycı’nın beyanlarını da kabul etmiyorum. Kendisinin Yurdaer Otel sahiplerinden olduğunu biliyorum. Sohbetlere katıldığım iddiası somut bir beyan değildir. İsmail Gezgin her ne kadar benim sohbetlere iştirak ettiğimi söylemiş ise de huzurda alınan beyanında bu ifadesini geri almıştır. Önceki beyanını da baskıya dayalı verdiğini söylemiştir. Bu beyana itibar edilemeyeceği açıktır. Savaş Yıldız da sohbetlere katıldığımı ifade etmiş. Ancak bu beyanlara da itibar edilmemesi görüşündeyim. Depremden öncesi 2010 öncesi birtakım dini sohbetlere katıldığımı kabul ediyorum fakat bu toplantılar belirli bir cemaatin yada kurumun organize ettiği sohbetler değildi. Bu nedenle bu toplantıların bir terör örgütü üyeliği kapsamında icra edildiğini kabul etmiyorum.

“KİMSE YOK MU DERNEĞİ’NE ÜYELİĞİM DOĞRUDUR”

Kimse Yok mu Derneğine üyeliğim olduğu doğrudur. Kamu yararına çalışan dernekler statüsüne alınması, vergi muafiyeti tanınması, üstün hizmet madalyası ile ödüllendirilmesi, yaptığı yardım kampanyasına dönemin başbakanı ve eşinin doğrudan destek vermesi gibi hususları göz önünde bulundurarak kendi isteğimle üye oldum. 17-25 Aralık’tan sonra hükûmetle yaşanan problemleri göz önünde bulundurarak derneğin faaliyetleri sonlandırılmıştır. Derneğin örgüt faaliyeti kapsamında bir eylemi olmadı. Benim de yardım faaliyetleri dışında herhangi bir eylem veya işlemim olmadı. Maddi sıkıntılarımdan dolayı da derneğe herhangi bir yardımda bulunmadım.

HTS kayıtları içeriğini anladım. İki hattım var. Birini lokanta için kullanırdık. Buradan sipariş alırdık. Toplu yemek siparişi ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Aleyhe hususları kabul etmiyorum. Karayollarında çalışmam nedeniyle yol boyundaki tüm tesislerin izinleri ile alakalı hususları biz hallederdik. Bir kısım görüşmelerin de bu kapsamda yapılmış olduğunu düşünüyorum.

“HESABIM ELE GEÇİRİLMİŞ”

Sosyal medya hesaplarındaki paylaşımların çoğu bana ait değildir. Ben sosyal medya kullanan biri değilim. Hesabımı ele geçiren bir kısım şahısların bu paylaşımları yapmış olabileceğini düşünüyorum. Bir ara biri beni arayıp şifre onayı istedi. Ben bir kısmını silmeye çalıştım. Ama tamamını silememiş olacağım ki burada karşıma çıktı. Aleyhime hususları kabule etmiyorum.

“ZAMAN VE SIZINTI ABONELİĞİM YOK”

Zaman ve Sızıntı aboneliğim hiçbir zaman olmadı. Dosyada ekran çıktısı üzerinde ismi bulunan kişi eşimdir. Onun da böyle bir aboneliği olmadığını biliyorum. Ancak cep telefonu bize ait değildir. Herkesin örgütten uzaklaştığı dönemde böyle bir abonelik yaptırmış olamam mantıklı değildir. Bu nedenle abonelik kayını kabul etmiyorum.

“OĞLUMUN BOSNA’DAKİ OKULU KENDİ TERCİHİ”

Benim birden fazla yurtdışı seyahatim olduğu doğrudur. Biri hac farizası için, biri de valilik ve yürütücülerinden olduğu Murat Özkan tarafından organize edilen AB projesi kapsamında Almanya’ya gitmiştim. Bir iki kez de Bosna Hersek’te eğitim gören oğlumu ziyaret için gittim. Oğlum orda bu yapıya mensup bir okulda okumaktaydı. Fakat bu seçim tamamen kendisi tarafından yapılmıştır. Cemaatin yurt veya evlerinde kalmadı. Ayrıca bir ev kiralamıştı. Bu nedenle bu seyahatlerin aleyhime delil olarak kullanılmasını kabul etmiyorum.

“YELKENLİ İLE DÜNYA TURUNA ÇIKACAKTIM”

Ben darbe teşebbüsüne kalkışan kişileri lanetlediğimi belirmek istiyorum. Söz konusu teşebbüs nedeniyle huzurum ve hayallerim bozuldu. Kızını ve oğlumu evlendirme niyetindeydim. Tamamlamayı düşündüğüm yelkenli ile dünya turuna çıkacaktım. Kesinlikle örgüt mensubu değilim. Üzerime isnat dilen hiçbir eylem suç teşkil etmemektedir. İçerde bulunduğum sürede hastalıklarım zuhur etti. Bakıma muhtaç bir annem var. Önce tahliyeme ve beraatime karar verilmesini talep ederim.

DEVLET MEMURUNUN BOSİAD’DA NE İŞİ VAR?

Mahkeme başkanı Kadir İnceçıldır’a BOSİAD üyeliğini hatırlatarak, “Sen memursun. İşveren derneğinden ne işin var? 2014’te de disiplin kurulu yedek üyesi olmuşsunuz” dedi.

Bunun üzerine sanık İnceçıldır, “Ben devlet memuru olduğum için normalde bir işveren örgütüne üye olmam düşünülemez. Fakat 2003’te oğlum adına açtığım lokanta nedeniyle böyle bir üyeliğin yapılmış olabileceğimi düşünüyorum. Hatırladığım kadarıyla orada görevli A.K. isimli şahsın tavsiyesi ile üyelik yapılmıştı. Hiçbir toplantı ve faaliyetine iştirak etmedim. Disiplin kurulu yedek üyeliğine seçildiğim genel kurulda da bulunmadım. Bilgim dışında disiplin kurulu yedek üyeliğine seçmişler” dedi.

TWİTTER’DA TAKİP EDİLENLER ÖRGÜTLE İLİNTİLİ ŞAHISLAR

“Sosyal medya paylaşımında tekne yapımı ile ilgili paylaşımlarının yanı sıra örgütle ilgili paylaşımların araya serpiştirildiğini görüyorum. Fethullah Gülen’e yönelik paylaşımlar var. Twitter’da da Fuat Avni, Samanyolu Haber, Nedim Hazar, Hakan Şükür, Zekeriya Öz gibi şahısları takip ettiğiniz ifade ediliyor. Takip edilen kişilerin hemen hemen tamamı hakkında soruşturma icra edilen kişiler. Ne söyleyeceksiniz?” sorusu üzerine de “Yapılan paylaşımların tarafımdan yapıldığı iddiasını kabul etmiyorum. Twitter’da takip ettiğim şahısların belli bir gruba mensup olduğuna yönelik iddiayı da kabul etmemekteyim. Devlet memuru olduğum için Valiliğin belli şahısları Twitter’dan takip edilmesine yönelik yönlendirmesi nedeniyle bu hesap açılmıştı. Bilişimle ilgim olmadığından bu takipleri de başkasına yaptırmıştım” şeklinde yanıt verdi.

“BUNLAR DIŞINDA KİMSE SENDEN YEMEK YEMİYOR”

“HTS kayıtlarında hepsinin hemen hemen akademisyen olduğu görülüyor. Akademisyenlerin hepsi yemek siparişi mi verdi” şeklindeki soru üzerine de  “Onlar tamamen iş görüşmesi. Akademisyenler benden yemek alıyorlardı” dedi. Mahkeme başkanı “Arif Duran, Bedri Selim Benek, Hakan Şakar, Erdal Bekiroğlu, Mehmet Yazıcı, Murat Özkan, Tarık Ocak, Zeynep Ocak, Ümit Yaşar Tekelioğlu. Bunların hepsi soruşturma geçiriyor. Bir kısmı da tutuklu. Demek ki bunlar dışında kimse senden yemek yemiyor” dedi. Kadir İnceçıldır, “Yemek siparişi nedeniyle irtibatlı olduğum kişilerdir. Mehmet Yazıcı kalp doktorum. Erol Altıntaş da avukatımdır. Hepsi iş nedeniyle görüştüğüm kişilerdir” diye konuştu.

 

Kadir Sanlı

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben 1952’de Göynük’te doğdum. 1972’de Malatya Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nde göreve başladım. Daha sonra da Bolu Meteoroloji Müdürlüğüne tayin oldum.  1979’da Meteoroloji Müdürü oldum. Açıktan İktisat Fakültesini bitirdim. 2005’te de emekli oldum. Darbe teşebbüsünde bulunup, hiçbir şeyden haberim olmayan benim gibi insanları mahkeme huzurunda bırakanları lanetliyorum.

“FAİZ HASSASİYETİM NEDENİYLE HESAP AÇTIRDIM”

Benim faiz hassasiyetim nedeniyle başka bir faizsiz bankada hesabım bulunmaktaydı. Bir takım sorunlar yaşamam nedeniyle 2008’de Bankasya’dan katılım hesabı açtırdım. Bunu üzerine maaş hesabımı da oraya aktararak, bu bankayı kullanmaya devam ettim. 2015 yılında aracımı sattım. Bedeli 35 bin 850 TL’yi banka hesabıma aktardım. 10 gün sonra da başka bir araç alarak, parayı çekip araç alımında kullandım.  Bu durum banka kayıtları ile sabittir. Çağrı doğrultusunda finansal destek sağladığım iddiası doğru değildir. Akrabam olan A.A. babasını kaybetmişti. Çocuklardan biri engelli, biri de yaşı küçük olduğu için 178 gramlık bir altın hesabı açıldı. 2016’ya kadar bana ait olmayan bu para benim hesabımda kaldı. Sonra 64 gramını borç için ödediler. Kalanı da başka bir hesabı ortak hesap olarak açarak oraya yatırdık. Dolayısıyla söz konusu bu hesapta tamamen paranın muhafazasına yönelik saik düşünceden kaynaklanmaktadır. Bankaya destek amacı taşımamaktadır. Bu iddiayı kabul etmiyorum.

Torunumun örgüte müzahir okulda eğitim gördüğü doğrudur. Okul çağı geldiğinde gelinim ve eşimle okul aradık. Fiziki imkanlar nedeniyle söz konusu okulu tercih ettik. Alışmış olması nedeniyle de 17-25 Aralık sürecinden sonra da okuldan almayı düşünmedik. Yalnızca kaliteli bir eğitim almasını amaçladık.

“YAPIYLA ALAKALI HİÇBİR FAALİYETİN İÇİNDE OLMADIM”

Benim örgütün organize ettiği dini sohbet toplantılarına katıldığıma yönelik iddia doğru değildir. Uzun süredir Bolu’da olmam nedeniyle orman köylüleri ile irtibatım olmuştur. Bununla birlikte yapıyla alakalı hiçbir faaliyetin içinde olmadım.  Bu yöndeki iddia ve isnatları kabul etmemekteyim.

“BİLGİMİZ DIŞINDA ABONELİK OLUŞTURULMUŞ”

Bir dönem Sızıntı dergisine abone olmuştum. 2013 yıllarına denk gelmektedir. Fakat içerdiği konular ilgimi çekmediği için daha sonra bu aboneliğimi sonlandırdım. Yine zaman zaman Zaman Gazetesi alıp okuduğum olmuştur. Fakat hiçbir zaman aboneliğim olmadı. Dosya içinde bulunan bana ve eşime ait abonelik ekran çıktıları daha sonraki bir tarihte bilgimiz dışında oluşturulmuştur. Benim aboneliğim daha önceki bir tarihtedir. Eşime ait olduğu belirtilen telefon da bizim kullanımımızdaki bir telefon değildir. Aksine yönelen iddiaları kabul etmem.

“AKTİF BİR İNSAN OLMAYA ÇALIŞTIĞIM İÇİN DERNEKLERE ÜYE OLDUM”

Birtakım derneklere üyeliğim olduğu doğrudur. Yaşantım boyunca aktif bir insan olmaya çalıştım. Türkiye Muharip Gaziler Derneği ve Türkiye Kızılay Derneğine üyeliğim vardır. Bu nedenle başkaca dernek üyeliklerim de oldu. Abant Çalışanlar Derneği’ne üye olduğumu unutmuşum. Dosya içinde bulunan formu görünce imzanın bana ait olduğunu anladım. Dernek çatısı altında herhangi bir faaliyete katılmadım. Emekli Din Görevlileri Derneğine de üyeliğim vardı. Bir kaç kez derneğe gidip cay içmiştim. Fakat herhangi bir faaliyetine iştirak etmedim. Köy ve kırsal kesimi bilinçlendirme Derneğine de köylü olmam ve yaşantım boyunca merkez ve orman köylüleri ile irtibat kurmam nedeniyle üye oldum. Fakat örgütün yönlendirmesiyle herhangi bir faaliyet icra edilmedi. Kimse Yok Mu ve BOSİAD isimli derneğe üyeliğim yoktur. Bu yöndeki iddiaları kabul etmiyorum.

“KÖTÜ BİR BACANAKSINIZ O ZAMAN”

Asya Termal’de 10-12 Ocak 2014 tarihinde gerçekleştirilen toplantıya katıldığıma yönelik soruşturma aşamasında alınan ifademi kabul etmem. Ben böyle bir toplantıya bacanağım Hayrullah Konuk tarafından davet edildiğim şeklinde bir söz söylemedim” dedi.

Bunun üzerine Mahkeme Bakanı sanığa, “Peki bacanağımın orda olduğundan haberin yok muydu?” diye sordu. Kadir Sanlı “Yoktu. Orda görüştük” dedi. Mahkeme Başkanı bunun üzerine “Kötü bir bacanaksınız o zaman” dedi.

“İFADEM ALINIRKEN ŞEKERİM DÜŞTÜ”

İfade alma sırasında şekerim düştü. O arada ifadeye devam edilmedi. Ben şekerimi düzenlemek için içecek bir şey almadan önce Hayrullah Konuk’un da içinde bulunduğu konu konuşuluyordu. Daha sonra ifade almaya yeniden başlandığında benim böyle bir beyanım olmuş gibi tutanağa yazıldığını gördüm. Bu beyanı kabul etmiyorum. Ben bir takım rahatsızlıklarım nedeniyle eşimle gittim sadece.  Boluluların orada olduğunu öğrenince açılış konuşmasına iştirak ettim. Zannedersem Cuma Kartal bir konuşma yaptı. Kimlerin katıldığını hatırlamıyorum. Otel hizmetlerinden istifade ettikten sonra döndüm. Örgütsel bir davet üzerine kesinlikle katılmadım.

“SOHBETLERE KATILDIĞIM İDDİASINI KABUL ETMİYORUM”

Serkan Özmarka bankadaki şahsı selamlaşma dışında tanımam. İşlerim nedeniyle ayda 3-4 kez bankaya gittiğim doğrudur. Fakat aleyhe beyanlarını kabul etmiyorum. Sadi Yıldız’ın da çayını içip, davetlerine iştirak ettiğim doğrudur. Fakat sohbetlere katıldığım iddiasını kabul etmiyorum. Savaş Yıldız’ı babasın dolayı tanırım. Başka bir irtibatım bulunmamaktadır. Aleyhe beyanlarını kabul etmiyorum.

Ali Bozbeşparmak isimli şahsı bir gayrimenkul alınıp satılması sırasında benimle muhatap olduğu doğrudur. Bunun dışında bir iletişimim olmadı. Bu yüzden aleyhe beyanları kabul etmiyorum. Necati Durukan’ı da bir tavukçuluk firmasında çalışmasından dolayı tanırım. Aleyhime beyanlarını reddediyorum.

“HAYATIN SON DEMLERİNİ YAŞADIĞINI BİLEN BİRİ OLARAK…”

Ben uzun sureden beri sağlık problemleri ile boğuşmaktayım. Kan kanseri olduğumu öğrendim. Yakınlarımı bu rahatsızlık medeniyle kaybettim. Doktorum bana hiçbir şeyi kafama takmamamı ve stresten uzak yaşamamı salik verdi. Hayatın son demlerini yaşadığını bilen biri olarak iddianamede belirtilen olaylara ilgi duymam olanaklı değildir. Bu yüzden üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum.

“BACANAĞIN DİYE KAYDA MI ALMADILAR ACABA?”

Mahkeme Başkanının “HTS kayıtlarında Adnan Daylan’la 15, Asım Ateş’le 390 görüşmen var. Selman Akkaya, Murat Özkan, Oktay Güneş’le görüşmelerin var. Fakat Hayrullah Konuk’la görüşmen yok. Bacanağın diye kayda mı almadılar acaba? Şakaydı...” demesi salonda gülüşmelere neden oldu.

Kadir Sanlı, “Adnan Daylan meteorolojiyi sormak için aramıştı. Ben emekli meteoroloji müdürü olmam nedeniyle geniş bir çevreye sahibim. Birçok insanla oturup kalkmışlığım var. Emeklilik dönemlerimde bir emlak dükkânında arkadaşıma yardımcı olmaya çalıştım. Görüşmelerin bir kısmi da onunla alakalıdır. Yapmış olduğum hiçbir görüşmenin örgütsel bir anlamı içeriği bulunmamaktadır. Bu durumun aleyhime kullanılmasını kabul etmiyorum. Hayrullah Konuk’un beni Asya Termal’deki toplantıya davet ettiği yönünde bir beyanım olmadı. Tutanağa niçin böyle geçtiği konusunda yukardaki açıklamamı tekrar ederim.

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: