• resmi ilanlar

15 Temmuz Anı Defteri imzalanıyor

14/07/2017 11:00

Bolu Valisi Aydın Baruş, 15 Temmuz Şehitlerini Anma Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında imzaya açılan ‘15 Temmuz Anı Defteri'ne duygu ve düşüncelerini yazarak imzaladı. 15 Temmuz'un kapkaranlık uzun bir gecenin ardından 16 Temmuz'da milli iradenin zaferiyle aydınlığa kavuştuğunu belirten Vali Baruş, “15 Temmuz, bu topraklar üzerinde yaşamayı hak eden, devletini, vatanını, milletini ve bayrağını canından aziz bilenlerin destanıdır” ifadelerine yer verdi.

15 Temmuz Şehitlerini Anma Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında imzaya açılan ’15 Temmuz Anı Defteri’ne vatandaşlar duygu ve düşüncelerini yazarak imzalamaya başladı. Kent Meydanı ve Demokrasi Meydanında imzaya açılan defterlerde vatandaşlarımız 15 Temmuz hain darbe girişimi ile ilgili düşüncelerini paylaşabilecekler ve daha sonra bu defterler tarihi bir anı olarak gelecek nesillerimize aktarılacak. Bu kapsamda Bolu Valisi Aydın Baruş da 15 Temmuz Anı Defterine duygu ve düşüncelerini yazarak imzaladı. 15 Temmuz hain darbe girişiminde mukaddes değerlerimiz uğruna birçok şehidimizin canlarını feda ettiğine vurgu yapan Bolu Valisi Aydın Baruş, 15 Temmuz Anı Defterinde şu ifadelere yer verdi: “15 Temmuz 2016 Cuma, bundan tam bir yıl önce, müminlerin Yüce Mevla’nın davetine koşarak camilerde kardeşlik havasını teneffüs ettiği, kalplerinde birlik olmanın mutluluğunu yaşadığı mübarek bir günün sıcak ama huzurlu bir yaz akşamında, kim bilebilirdi ki içimizden bazıları hain emellerini gerçekleştirmek üzere planlar yapıyorlar.  Kim tahmin edebilirdi ki, devletimizin başında halkın büyük bir teveccühüyle seçilmiş bir Cumhurbaşkanı ve Hükümet varken birilerinin silah zoruyla ülkemizin yönetimine el koyma cüretinde bulunabileceğini. Peygamber ocağı kabul ettiğimiz ordumuzun içerisinde kendilerini üniformalarla kamufle etmiş bazı kem niyetli, fesat ruhlu canilerin, terörle mücadele etsin ve huzurumuzu sağlasın diye ellerine teslim ettiğimiz silahları düşman yerine yine bu millete yönelteceklerini kim tahayyül edebilirdi.

 

Şaşkındı herkes, şaşkındı milletimiz, Boğaziçi Köprüsü’nü kapatan, Ankara caddelerine çıkan o tankları ekranlardan izlediğinde. Kimin aklına gelirdi, insanların üzerinde sağır eden gürültüsüyle dehşet manzarası oluşturan uçakların ülkemizi milletimizi esaret altına almak için yapılan bir işgal planının parçası olduğunu.

Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım’ın televizyonlarda yayınlanan açıklamasıyla anladık bunun bir kalkışma olduğunu.  Milletine, ülkesine, demokrasiye, tarihine ihanet eden, aklını ve vicdanını FETÖ terör örgütüne adayan köle ruhlular, Sayın Cumhurbaşkanımızı ortadan kaldırarak milli iradeyi,  Meclisimizi bombalayarak bu iradenin seçilmiş temsilcilerini, polisimizi vahşice katlederek güvenliğimizi, sokaklara, meydanlara çıkan silahsız insanları tankların altında ezerek, mermilerle yaylım ateşine tutarak inancımızı ve direncimizi kolayca yok edebileceklerini düşündüler. Milletimizin, tarihi boyunca hiçbir zorbaya teslim etmediği iradesini esir almayı ve insanımızı kendi şer emellerine boyun eğdirmeyi planlayan bu zalimler, ekmeğini yedikleri bu vatana, her şeylerini borçlu oldukları bu millete arsızca, acımasızca saldırdılar.

 

Ancak, kendi menfaatleri için başkalarına uşaklık etmeyi marifet bilen bu hainler, karşılarında dimdik duran bir milletin, vatanını ve bayrağını canından aziz bilen, milletine ve demokrasiye tutkuyla bağlı polislerin, askerlerin çıkacağını hesaplamamışlardı anlaşılan.  Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın halkımızı meydanlara çağırmasıyla birlikte korkusuzca caddelere akan gözü ve gönlü pek insan seli, göklerden bomba yağdıran uçaklara, üstlerinde ateş kusan helikopterlere, önlerine geleni vahşice ezen tanklara, üzerlerine ölüm kusan silahlara kendilerini siper ettiler, ölüme meydan okudular. 250 can, milletimiz başkalarına boyun eğmesin, vatanımız bölünmesin, al bayrağımız göklerimizde özgürce dalgalansın, devletimiz payidar olsun diye şehit oldu. Ömer Halisdemir, Ahmet Özsoy, Ayşe Aykaç, Erol ve Abdullah Tayyip Olçok, İlhan Varank, Murat Akdemir, Velid Bektaş, Bolu’lu şehitlerimiz Ozan Özen, Fatih Kalu ve daha niceleri bu mukaddes değerler uğruna canlarını feda ettiler. Şehitlerimiz o kapkaranlık geceyi aydınlatan birer yıldız oldular. Melun darbe girişimine karşı mücadele ederken gazi olan 2.193 kardeşimiz vatanı karşılıksız sevmenin müşahhas timsalleri oldular.

 

Bu destansı mücadelenin en güzel ifadesi “15 Temmuz Demokrasi Destanı” dır. 15 Temmuz, kapkaranlık uzun bir gecenin milli iradenin zaferiyle 16 Temmuz’da aydınlığa kavuştuğu tarihtir. 15 Temmuz, bu topraklar üzerinde yaşamayı hak eden, devletini, vatanını, milletini ve bayrağını canından aziz bilenlerin destanıdır. Bu eşsiz mücadele, evlatlarımıza ve gelecek nesillerimize, demokrasi ve milli iradenin, bağımsızlığın ve hür yaşamanın değerini anlatacak bir cesaret, kahramanlık ve fedakârlık öyküsüdür.

Selam olsun aziz şehitlerimize, selam olsun kahramanlık destanını yazan bu yiğitlerin anne babalarına, selam olsun uğrunda vücudunu siper eden gazilerimize. Kadın erkek, genç yaşlı demeden, gönlünde vatan sevgisi, ruhunda şehit olma arzusuyla, geride bıraktıklarını bir an düşünmeden meydanlara atılanlara, Boğaziçi Köprüsü’nün adını 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, meydanların isimlerini Demokrasi Meydanı kılanlara selam olsun.  15 Temmuz Destanını yazarken şehadet makamına eren aziz kardeşlerimize Yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Kahraman Gazilerimize şifalar temenni ediyorum.

15 Temmuz’u Unutmadık, Unutmayacağız, Unutturmayacağız!”

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: