• resmi ilanlar

Çatı sanıkları yargılanıyor (8)

13/07/2017 11:00

GEZGİN VE ÖZMEN İFADE DEĞİŞTİRDİ *Bolu'da FETO/PDY soruşturması kapsamında yapılan duruşmalar Belediye Nikah Salonu'nda devam etti. Gözyaşları arasında savunmasını yapan İsmail Gezgin daha önceki ifadelerinin baskı altında alındığını söyleyerek “Gözaltında maddi ve manevi baskı gördüm. Bana 17-25 Aralık süreci öncesinde bir takım isimlerin sohbete katıldığı yönünde beyanda bulunursam tutuklama tehdidinden kurtulabileceğim söylendi. Fakat şimdi beyanlarımı düzeltmek isterim“ dedi. *İsmail Hakkı Özmen de firari olan Adnan Daylan ile yakın arkadaş olduğunu fakat dershaneler konusundaki genel tavrı ve Cuma Kartal'la ilişkileri nedeniyle Fetullah Gülen'e yakın olduğunu düşündüğünü belirtirken, tutuklu sanıklar için daha önce verdiği beyanlarını değiştirdi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı “Firari olanlar nasılsa kaçtığı için mi böyle davranıyorsunuz? Kaçanları suçlayıp, diğerlerini savunmacı bir tavır içine giriyorsunuz” diye sordu.

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

Bolu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 64'ü tutuklu, 55'i tutuksuz ve 26'sı firari olan 145 sanığın yargılanmasına Karaçayır’da Nikah Salonu’ndadevam ediliyor. Sabahtan yapılan duruşmada 3 sanığın ifadeleri alındı.

İsmail Fırat

 

Duruşmanın ilk sanığı İsmail Fırat ifade verdi. Fırat hakkındaki iddialarla ilgili olarak; “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Tanıklardan Serkan Özmarka beni Erdem Yurdunda bir sohbet toplantısındagördüğünü iddia etmiş. Böyle bir beyanı kesinlikle kabul etmiyorum. İftiradır. Ben Serkan Özmarka ile banka dışında herhangi bir yerde görüşmedim.

Sadi ve Savaş Yıldız isimli şahısları tanırım. Önceleri araç sigortalarını ben yapmaktaydım. Fakat Sadi beyi 10 yıldır görmemekteyim. Beni sohbet toplantısında görme ihtimali bulunmamaktadır.

İnan Kalaycı isimli şahsı tanımam.  İsmimi niçin zikretti bilmiyorum. Yine Murat Demir isimli şahsın beyanlarını da hiçbirşekilde kabul etmediğimi belirtmek isterim.

DERNEK ÜYELİĞİM YOK

Benim BOSİAD ve Kimse Yok mu derneklerine herhangi bir üyeliğim bulunmamaktadır.Böyle bir üyelik yaptığımı hatırlamıyorum. Niçin böyle bir iftirada bulunuldu bilmiyorum. Adı geçen derneklere bir bağışım da söz konusu değil. Suçlamayı kabul etmiyorum.

Asya Termal’de konakladığım tarihler 2009 ve öncesine aittir. Tamamen dinlenme ve tatil amaçlıdır. Başka bir toplantıya katılmadım. Bankasya’da 2002’den beri hesabım olduğu doğrudur. Fakat benim hesabım hiçbir şekilde mevduat artışı göstermemektedir. Hesap özetleri dosya içine ayrıntılarıyla alındığında bu durum anlaşılacaktır.

KİMSENİN YÖNLENDİRMESİYLE MEVDUAT ARTIŞI YAPMADIM

Sigorta acenteliği yaptığımdan pos üzerinden yaptığım işlemler hesabıma düşmekte ve aynı gün çekerek ticari faaliyetim için kullanmaktayım. Hesabımda para bulunmadığı ve gelen paranın aynı gün çekildiği hesap hareketlerinden görülecektir. Kimsenin yönlendirmesiyle mevduat artışı yapmadım.

Digitürk üyeliğimi 2015’te talimatla sonlandırdığım iddiasını kabul etmiyorum. Hala platform üyeliğim devam etmektedir. Bunda da hiçbir doğruluk payı bulunmamaktadır. Suçlamayı kabul etmiyorum. Benim herhangi bir örgütle uzaktan ve yakından ilgim bulunmamaktadır. Beraatime karar verilmesini talep ediyorum.

“BOSİAD’A ÜYE OLUP OLMADIĞIMI HATIRLAMIYORUM”

BOSİAD’a ilişkin2003 yılında 33 nolu sıra ile fotoğraflı üye kaydı bulunduğunun hatırlatılması üzerine İsmail Fırat, “Bana göstermiş olduğunuz üyelik formunu gördüm. Formdaki kişi benim. Ben böyle bir üyeliği hatırlamıyorum. Bu dernek çatısı altında bir faaliyette de bulunmadım. Aidat ve bağış yapmadım” dedi.

Mahkeme Başkanı “Digitürk içerik hizmetlerine yazılan müzekkerede 2015’te STV grubu platformdan çıkarıldığı için aboneliğinizin iptalini istediğiniz sesli yanıt sistemine mesaj bıraktığınız var. Ne diyeceksiniz” diye sordu. İsmail Fırat, “Ben hiçbir şekilde aboneliğimi iptal ettirmedim. ‘Yan oda’ kampanyasından da istifade etmekteydim. Buna yönelik bir iptal başvurum oldu. Tüm faturalarım elimdedir” cevabını verdi.

 

İsmail Gezgin

 

İşadamı İsmail Gezgin ise ifade verirken gözyaşlarını tutamadı. İfadesini güçlükle tamamlayan İsmail Gezgin, suçlamaları reddetti. İsmail Gezgin, “1990 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun oldum. İki yıl yurtdışında bulunduktan sonra 1994’te babam ve ortaklarımla plastik doğramaalanında faaliyet gösteren bir işletme kurdum. Oldukça büyük bir de tavuk üretim çiftliğimiz bulmaktadır. Aktif siyasetle uğraştım. İktidar siyasi partisinin merkez İlçe başkanlığını yaptım. İl teşkilatında çalıştım. Hakkımdaki suçlamaları hiçbir şekilde kabul etmiyorum.

“İYİ BİR EĞİTİM İÇİN ÇOCUKLARIMI OKULLARINA GÖNDERDİM”

Suçlamalardan biri çocuğumu örgüte muzahir okullara gönderdiğim iddiasıdır. Ben yurtdışında eğitim alan birisi olarak çocuğumun iyi bir eğitim alması düşüncesiyle kendisini bir dönem bu okullara gönderdim. Fakat genel olarak Bolu’daki Gürtan kolejinde geçmişti. Yalnızca lise eğitimi bu okullarda sürmüştü. Oğlumun çok başarılı olması ve okulun eğitim standardı konusunda kamuoyu ilgisi bu yönde tercih yapmamıza neden oldu. Bu yöndeki suçlamayı kabul etmem.

“BANKASYA HESABIM TİCARİ İŞLEMLER İÇİNDİR”

Bankasya’da bir hesabım olduğu doğrudur. Ancak yoğun iş hacmi bulunan bir tacirim. Yaklaşık 7-8 bankayla faaliyetlerimiz devam etmektedir. Bankasya ile olan faaliyetimizde rutin bankacılık işlemlerinin dışına taşan bir durum yoktur. Adı geçen bankadan birkaç kez kredi kullandım. Kredi geri ödemeleri ve ödenen çeklerimizin tahsilatıyla, mevduat hesabı farklı göstermiş olabilir. Fakat hiçbir şekilde mevduat artırma gibi bir eylem ve işlemim olmadı. Eğer bu yönde bir niyetim bulunsaydı şahsım ve ailem adına hesaplar açar ve bu hesaplarda mevduat tutardım. Banka hesabımın yalnızca ticari bir hesap olduğukayıtlardananlaşılacaktır.

“BOSİAD’DAN AYRILDIĞIM HALDE YÖNETİM VE DENETİM KURULLARINDA İSMİMİ GÖRDÜM”

Mücahit Erdoğdu’nun ‘Bankaya en çok Adnan Daylan ve İsmail Gezgin yardımcı oldu’ şeklindekini beyanını hiçbir şekilde kabul etmemekteyim. Kendisinin bu hususta yeniden dinlenilmesini talep etmekteyim. Bankasya hesabımla alakalı suçlamaların aleyhime kullanılmasını kabul etmem.

Kimse Yok mu isimli dernekte ihtiyaç sahiplerine yardım etme amacıyla yer aldım ve denetim kurulunda bulunduğum doğrudur. Fakat 15 Temmuz öncesinde dernek kendi faaliyetine son vermiştir. Ben dernek çatısı altında bir faaliyetine iştirak edemedim. Yalnızca ısınma problemi olan bir şahsa kömür alıp kendilerine teslim ettim. Birçok yardım derneği ve sivil toplum kuruluşuna da benzeri yardımlarım olmuştur. Yalnızca insani gayelerle yapmış olduğum üyeliğim aleyhime delil olmasını kabul etmiyorum. BOSİAD’da uluslar arası yardımlarım olur düşüncesiyle üye olmuştum. Fakat zamanla derneğin böyle bir misyonu olmadığını gördüm. Hiçbir dernek ve gezisine iştirak etmedim. 2011’de de üyeliğimi sonlandırdığım, üyesi bulunmadığım derneğin yönetim ve denetim kurullarında ismimi görmekteyim. Bu durum benim bilgim dahilinde gerçekleşmemiştir. Niçin adımın geçtiğini bilmiyorum.

“SİYASETİN İÇİNDEYKEN ZAMAN GAZETESİ ALDIM”

Zaman Gazetesine 2011 yılında birkaç aylık aboneliğim olmuştu. Sızıntı isimli dergiye hiçbir zaman abonelik yaptırmadım. Söz konusu gazete aboneliğim de siyasetle alakam nedeniyle gerçekleşmişti. Siyasi partinin il organlarının belli sayıda gazete aboneliği olmuştu. Belediye ve partinin aboneliklerinin olduğunu görünce bende birkaç aylığına abone olmuştum. Sonradan bu aboneliği sonlandırdım.

“SİYASETEN ÜNLÜ İSİMLERİ DE ASYA TERMAL’DE GÖRDÜM”

Asya Termal Otel’deki 10-12 Ocak 2014’te konakladığım strateji toplantısıyla alakam bulunmamaktadır. Ben oraya yakınlarımla katıldım. Yalnızca otelin imkanlarından istifade ettim. Toplantı amacıyla gitseydim yakınlarımı götürmezdim. Siyaseten ünlü isimleride orda gördüğümü hatırlıyorum.

Örgütün dini sohbet toplantılarına katıldığım ve maddi yardımda bulunduğum iddiaları da doğru değildir. Ben herhangi bir toplantıya iştirak etmediğim gibi maddi yardımda da bulunmadım. Somut hiçbir dayanağı bulunmamaktadır. İsnadı kabul etmiyorum.

“ADINI VERDİĞİM ŞAHISLARI BASKI ALTINDAYKEN SÖYLEDİM”

Darbe teşebbüsünden sonra evde gözaltına alındım. Gözaltı aşamasında bana şiddet uygulanmadı. Ancak maddi ve manevi baskı gördüm. Bana 17-25 Aralık süreci öncesinde bir takım isimlerin sohbete katıldığı yönünde beyanda bulunursam tutuklama tehdidinden kurtulabileceğim söylendi. Herhangi sıkıntı da olmayacağı, 17 -25 Aralık sürecinin milat kabul edildiği anlatıldı. O nedenle tutuklanma korkusuyla Adnan Daylan, Selman Akkaya, Suat Tarakçıoğlu, Harun Savcı, Yıldırım Yılmaz, Ahmet Nuri Gürsoy, Ercan Şenyer, İbrahimErgül, Kadir İnceçıldır, SadıkArslan, Remzi Dayanır, Cuma Kartal, Ahmet Çelebi ve Yunus Gürsoy isimli şahısların 17-25 Aralık süreci öncesinde sohbet toplantısı icra ettiklerini, benim de işlerimin yoğun olmadığı dönemlerde bu toplantılara katıldığımı söyledim. Fakat bu beyanlarım doğru değildir. Ben adı geçen şahısların isimlerini baskı altında kaldığım için ve ifade ettiğim zorunluluk için söyledim.  Beyanlarımı düzeltmek isterim. Aleyhime tanıklık yapan şahısların ifadeleri zan, dedikodu ve duyumdan ibarettir.

“HİÇBİR SOHBET TOPLANTISINA KATILMADIM”

Ertuğrul Fatih Tıraş isimli şahsı tanımam. Görmedim. Aleyhe ifadelerini kabul etmiyorum. Mücahit Erdoğdu isimli şahsı Bankasya Şube müdürü olması dolayısıyla tanırım. Mudi –müdür ilişkisi dışında bir ilişkimiz olmamıştır. İddiaları mesnetsiz ve soyuttur. Kendisinin aleyhe beyanları konusunda yeniden dinlenilmesini talep ederim. Serkan Özmarka’yı bankadan tanırdım. Erdem Yurdunda sohbete katıldığımı iddia etmiş. Bir ara Erdem Yurdunun işlerini yapmıştım. Belki keşif amacıyla mesai saatleri içinde gitmiş olabilirim. Tanık beyanını kabul etmiyorum. Sadi Yıldız isimli şahsı tanımam. Bir kaçkez otelinde bulunmuştum. Yine üyesi bulunduğum siyasi parti faaliyetini burada icra etmiştik. Aleyhe beyanları kabul etmemekteyim. SavaşYıldız sipariş vermek için gelmişti. Benim ana mütevelli olduğumu söylemiş. Bu tabirin ne olduğunu bile bilmemekteyim. Şahsın psikolojik problemleri olduğuna yönelik duyumlar aldım.

“ALİ OSMAN ÇELİK İSİMLİ ŞAHSA BAĞLI DEĞİLDİM”

Necati Durukan ise Ali Osman Çelik isimli şahsa bağlı olduğumu ifade etmiş. Bu beyanı hiçbir şekilde kabul etmediğimi ve şahsı tanımadığımı ifade etmek isterim. Aleyhe olan tanık beyanlarını da hiçbir şekilde kabul etmem.

“ADNAN DAYLAN’I UZUN SÜREDİR TANIRIM”

Birden fazla telefon ve soruşturmalar kapsamında yargılanan şahıslarla iletişim kaydı olduğuna yönelik HTS kaydı bulunmaktadır. Görüşmeler ticari faaliyetlerimle ilgilidir. Adnan Daylan’ı uzun süredir tanırım. İş ilişkimiz bulunmaktadır. Görüşmelerimiz ticari faaliyetlerimiz kapsamında fatura ödeme ve tahsilat işlemlerine ilişkindir.

Ahmet Polat Önel isimli şahsı tanımam. İrtibata konu olan mevzuyu hatırlamıyorum. Erol Altıntaş isimli şahsın bürosuna ilişkin işlerini yapmıştım. İbrahim Ergül taşıma işlerimizi yapmıştı. Mücahit Kutlu ile 3-4 yıl önce tatsızlık yaşadık. O zamandan beri konuşmayız. Görüşmeler ondan önceki döneme aittir. Murat Özkan ise müşterimdir. Murat Akdaş’ı Polat A.Ş.’nin muhasebecisi olarak bilirim. Ticari olarak görüştüm. Mustafa Onur’u 35 yıldır tanırım. Yoğun ticari ilişkimiz olmuştur. Selman Akkaya müşterimdir. Yapılan iş sebebiyle görüşme gerçekleşmiştir. Suat Türkoğlu isimli şahsı BOSİAD’ın evrak işlerine bakması nedeniyle tanırım. Onunla yapılangörüşmelerde bu sebeple icra edilmiştir diye düşünüyorum.

“CEZAEVİNDE SAĞLIĞIMI KAYBETTİM”

Ben 40 yıldır ticari hayatin içindeyim. Üzerime kayıtlı 30’a yakın kayda bylock tespit edilmemiştir. Aramalarda suç unsuruna rastlanmamıştır. İstihdam ettiğim şahıslar içinde soruşturma geçiren kimse bulunmamaktadır. Örgütle iltisaklı şirketlerde ortaklığım yoktur. Örgütle bağlantılı ve AB projesi kapsamında yapılan yurtdışı ve yurtiçi gezim yoktur. Örgütün gayrimenkulün şahsıma devir işlemine rastlanılmamıştır. Plaket aldığıma yönelik bir iddia mevcut değildir. Örgüt üyesi suçlamasının delili olarak gösterilen argümanlardan hiçbiri hakkımda mevcut değildir. Mesnetsiz suçlamalarla uzun süreden beri tutukluyum. Sağlığımı kaybettim. Ticari faaliyetlerim ciddi zarar gördü. Hakkımdaki örgüt üyeliği suçlamasını hiçbir şekilde kabul etmiyorum. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum.

GEZGİN İFADELERİNİ DEĞİŞTİRDİ

Daha önceki ifadesinden “Fethullah Gülen ile irtibatım yok ama Ahmet Çelebi beni sohbet toplantılarına davet ediyordu. Çok sık olmamakla beraber toplantılara katıldım. 17-25 Aralık’tan sonra katılmayı bıraktım. Benden öğrenci evlerine yönelik yardım isterlerdi. Ahmet Çelebi, Cuma Kartal isimli şahsı Bolu’nun abisi olarak tanıttı. Destek vermemi istedi” şeklindeki cümleler İsmail Gezgin’e hatırlatıldı. Gezgin önceki ifadelerini reddederek “Bu beyanlar doğru değildir. Şimdiki beyanlarımın nazara alınmasını talep ediyorum. İsimlerini saydığım kişilerin 17-25 Aralık öncesi bir sohbet toplantısına katıldığını görmedim. Ahmet Çelebi, Adnan Daylan ve İbrahim Ergül’ün toplantılara niçin katılmadığıma yönelik sözleri olduğu doğru değildir. Ahmet Çelebi isimli şahsın Cuma Kartal isimli şahsı işyerime getirerek Bolu’nun abisi olduğuma yönelik beyanlarım da doğru değildir” dedi.

“ASYA TERMAL’DE BİRKAÇ KİŞİYİ GÖRDÜM”

Asya Termal’de Bolu’dan bir takım şahısları görüp görmediği ile ilgili soru üzerine de “AsyaTermal’e gittim. Fahrittin Aydın, Mehmet Öztürk, Şafak Teke, Cuma Kartal, Mehmet Güner isimli şahısları Asya Termal konaklamam sırasında gördüğüm doğrudur” dedi.

 

İsmail Kahraman

Ağlayarak ifade veren İsmail Kahraman “Ben bir garip emekliyim” dedi.İsmail Kahraman, “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. 1953’ten sonra zorlukla eğitimimi tamamladım.  Bolu Defterdarlığı’nda çalışmaya başladım. 26 yıl kamu hizmetinden sonra 1999’da emekli oldum. Çocuğum bulunmamaktadır. Hakkımdaki iddiaların hiçbirini kabul etmiyorum. Suçlamalara cevap vermek isterim.

Sadi Yıldız isimli şahsı Karacasu’da oteli olması nedeniyle tanırım. Hakkımdaki iddiaları kesinlikle mesnetsiz ve karalama içeren iftira niteliğinde ifadelerdir. Ben hiçbir dini sohbet toplantısına katılmadım. Bu tarz sohbetler yapıldığını duyardım ama katıldığıma yönelik iddiayı hiçbir şekilde kabul etmiyorum. Ali Bozbeşparmak isimli şahsı tanımam. İftira niteliğindeki beyanlarını reddediyorum.

“İŞİTME CİHAZI PARASINI BANKASYA’YA YATIRDIM”

Bankasya’da bir hesabım olduğu doğrudur. Muhafazakar kişiliğim ve faizsiz bankacılık nedeniyle açmıştım. Maaş hesabım buradaydı. İşitme problemi yaşamaktaydım. 2014’te işitme cihazı almam gerekti. Yeterli param olmadığı için bir yakınımdan cihaz bedelini ödünç aldım. Parayı üzerimde tutmamak için geçici olarak bankaya yatırdım. Daha sonra da çekip cihaz alımında kullandım. Bankaya destek olma niyetiyle işlem yaptığıma yönelik iddiayı kabul etmiyorum.

Köyümder isimli deneğe üyelik kaydım bulunmaktadır. Köy çocuğu olduğum için ilgi duyarak üyelik yaptırmıştım. Herhangi bir faaliyetine katılmadım. Bu durumun aleyhime kullanılmasını kabul etmiyorum.

“KİMSE YOKMU DERNEĞİ GÖRKEMLİ BİR AÇILIŞ YAPMIŞTI”

Kimse Yok mu derneğine hiçbir şekilde üyeliğim bulunmamaktadır. Derneğin açılışı esnasındaki etkinliğe katılmıştım. Milletvekilleri ve il valisininde katıldığı görkemli bir açılıştı. Derneğe o dönem ilgi duyduğumu belirtmek isterim. Ama zaman olmadığı için üyelik yaptıramadım.

Şule Eğitim Vakfı’nın başkanı olan Hayrullah Konuk’u 28 yıldır tanırım. Vakfın kurucularındanım. Benim de Hayrullah bey gibi çocuğum bulunmamaktadır. Eğitim çağındaki gençlere katkımız olması için bu vakfı kurduk. Fakat maddi durumum iyi olmadığı için katkıda bulunamadım. Bağış olarak görülen 110 TL bana aittir. Diğer 400 TL bağışı o dönem ismini vermeyen bir teyze adına yapmıştım. Bu durumun aleyhime kullanılmasını kabul etmiyorum.

“POLAT A.Ş. İÇİN ŞOFÖRLÜK YAPTIM”

Benim Zaman Gazetesi ve Sızıntı isimli dergiye aboneliğim bulunmamaktadır. Bu yöndeki iddia doğru değildir. Dosyada bulunan ekran çıktısındaki adres, öteden beri oturduğum adresle uyuşmamaktadır. Aboneliğin kim tarafından oluşturulduğunu bilmiyorum. Aksine yöneltilen iddiaları kabul etmemekteyim. Bir ara maddi sıkıntı çekmeye başladım. Sağdan soldan çalışmak için iş sordum. Bir tanıdığım beni kamyon şoförü aranan yere yönlendirdi. Deneme süresi için işe aldılar. Polat A.Ş. Yurt ve okul ihtiyaçları için kamyonet şoförlüğü yaptım. Sağlık sorunları nedeniyle 2013’te bu işten ayrıldım. Çalıştığım dönem boyunca başka da bir faaliyet içinde olmadım. Suçlamayı kabul etmiyorum.

“ALLAH’IN RIZASI DIŞINDA HERHANGİ BİR NİYETİM DE OLMADI”

Ben çocuk sahibi olamadım. Bir evlat bırakamadığım için topluma hizmet gayesiyle çalışmaya gayret ettim. Allah’ın rızası dışında herhangi bir niyetim de olmadı. Masumum. Mahkemenizin bu gerçeği ortaya çıkaracağını düşünüyorum.Beraatime karar verilmesini talep ediyorum.

 

İsmail Hakkı Özmen

Silahlı terör örgütü üyeliği iddialarını red eden İsmail Hakkı Özmen, “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. 1994 yılında Bolu’ya geldim. Akaryakıt istasyonunu satın alarak bu alanda faaliyet göstermeye başladım. Örgüt üyeliği suçlamasını hiçbir şekilde kabul etmiyorum.

YEREL SEÇİM ÖNCESİ BOSİAD’DA TARTIŞMA

Hüseyin İka isimli şahsı tanırım. Hakkımdaki beyanı kabul etmiyorum. Anlattığı olay 2014 yerel seçim öncesi gerçekleşmiştir. O dönem BOSİAD başkanıydım. Belediye Başkan adayı ve parti temsilcileri ile derneğe geldiler. Adnan Daylan ve Cuma Kartal’ın da onlarla derneğe geldiğini hatırlıyorum. Cuma Kartal dernek üyemiz değildir. Dershanelerin kapatılmasına ilişkin gündem o dönemde sıcaktı. Cuma Kartal ile belediye başkan adayı bir tartışma yaşadılar. Ben de derneğin sivil toplum kuruluşu olduğunu, bu tartışmayı başka bir ortamda yapmalarının doğru olacağını söyledim. Tartışmanın tarafı olmadım. Gerekirse kendisine bu durum yeniden sorulabilir.

“KAÇANLARI SUÇLAYIP KALANLARI NEDEN SAVUNUYORSUNUZ?”

Mahkeme Başkanı Özmen’in, Adnan Daylan ve Ahmet Polat Önel’in örgüte yakın olduğu ancak diğer sanıklarla ilgili herhangi bir bilgisi olmadığını söylemesi üzerine “Firari olanlar nasılsa kaçtığı için mi böyle davranıyorsunuz? Kaçanları suçlayıp, diğerlerini savunmacı bir tavır içine giriyorsunuz” dedi. Özmen kimseyi savunmaya çalışmadığını, daha önceki ifadelerinin zapta yanlış geçmiş olabileceğini söyledi.

“BURS VEYA YARDIM ADINA PARA VERMEDİM”

Ertuğrul Fatih Tıraş’ı tanırım. Benden burs ve yardım aldığını söylemiş. Beyanını kesinlikle kabul etmiyorum. Ben burs veya yardım adına para vermedim. Zaten ifadesinde 2014’ten sonra örgütle bağlantımı kestiğimi ifade etmiş. Mehmet T.’yi Umre arkadaşım olarak tanırım. Umre sonrası fotoğraflarımızı istemek amacıyla görüşmemiz oldu. Aleyhe beyanlarını kabul etmiyorum. Sadi Yıldızın otelinde iftar programına iştirak ettiğim doğrudur. Fakat bir sohbet toplantısına veya örgütsel bir faaliyete kesinlikle katılmadım. Kendisini 10 yıldır görmem. Beyanlarını kabul etmiyorum. Savaş Yıldız’ı hem Boluspor Yardım Derneği’nden hem de babası nedeniyle tanırım. Fakat tutarsız hareketleri nedeniyle samimi ilişkim bulunmamaktadır.

“BANKASYA HESABIM TİCARİ İŞLERİ İÇİN KULANILDI”

İnan Kalaycı benim Highway’deki sohbet toplantılarına katıldığımı ve İstanbul gezisine iştirak ettiğimi söylemiş. Highway’de bir organizasyona kesinlikle katılmadım. İstanbul seyahatinde Eyüp Sultan’a yapılan turistik bir geziydi. Bunun örgütsel bir bağla ilişkilendirilmesini kabul etmiyorum.

Necati Durukan’ı da tanırım. BOSİAD’a gelip gitmekteydi. Aleyhe beyanlarını kabul etmiyorum.

Bankasya hesabım ticari işlerimde kullandığım ve rutin bankacılık işlemlerini yürüttüğüm bir hesaptır. Örgütün çağrı ve yönlendirmesiyle bankaya finansal destek sağlamadım. Bu yönde delil oluşturabilecek bir hesap hareketliliği bulunmamaktadır. Banka kayıtlarında görülen 3 adet havale müşterilerimden gelen ödemelerdir. Zaten bu paralar aynı gün çekilip ticari işlerim için kullanılmıştır. Bu durumun aleyhime delil olarak kullanılması doğru değildir.

“MÜTEVELLİ HEYETİN NE ANLAMA GELDİĞİNİ BİLMEM”

Çocuklarımdan birinin örgüte müzahir okullarda eğitim kaydı bulunduğu doğrudur. İki kız ve bir oğlum bulunmaktadır. Ortanca kızım bu okullara bir dönem devam etti. Diğerleri devlet okullarında okudu. Devlet okulları tam gün eğitime geçince kalabalık sınıflarda eğitim verilmeye başlandı. Kızımın daha iyi eğitim alabilmesi için bu yönde bir tercihte bulunduk. Bu tercihimin başka şekilde yorumlanmasını kabul etmiyorum. Benim dini sohbet toplantılarına katıldığım ve örgütün mütevelli heyeti içinde yer aldığıma yönelik iddiayı kabul etmiyorum. Bu yönde somut delil bulunmamaktadır. Ben hiçbir toplantıya katılmadım. Mütevelli heyetin ne anlama geldiğini de bilmem. Suçlamayı bütünüyle reddediyorum.

“ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ PLATFORMU AÇIKLAMASINA DESTEK VERİLMESİ NEDENİYLE DERNEKTEN AYRILDIM”

BOSİAD’a 2003’te üye oldum. Samsun’dan gelen ve piyasada var olmaya çalışan biri olarak ilişkilerimi geliştirmek ve ildeki sermaye sahipleri ile tanışmak için üyelik yaptırmıştım. Bosiad’ın cemaat veya siyasi bir görüşle yakınlığı bulunmamaktadır. İlin en önde gelen işadamları o dönem bu derneğe üye idi. 2012-2014 arasında da dernekte yönetim kurulu başkanlığı yaptım. Dernekte bulunduğum sürece bir sürü etkinlik yaptım. Bu etkinliklerin tamamının arkasındayım. Sonrasında Yurdaer Otel’de yapılan Özgürlük ve Demokrasi Platformu açıklamasına destek verilmesi nedeniyle dernekten ayrılma kararı verdim. Demokrasi Platformuna katılım konusundaki yönetim kurulu kararı altında benim imzam bulunmamaktadır. Açıklamanın yapıldığı gün otelde bulunmaktaydım.Fotoğraf karesinde yer almaktayım. Fakat ben bu toplantıya da Mustafa Onur’un ricası ve ısrarı ile katıldım. Daha sonra bunun yanlış olduğunu değerlendirdim. Yapılan açıklamanın içeriğini ve ne amaçla yapıldığını bilememekteydim. Yönetim kurulundan bu gerekçelerle ayrıldım. Daha sonra dernek üyeliğimide sonlandırdım. Hatta yerel bir gazetede ilan ettirdim. Hiçbir örgütsel faaliyetin yapılmadığı döneme ilişkin üyeliğim nedeniyle suçlanıyor olmayı kabul etmemekteyim.

“KİTAPLAR SUÇ UNSURU İÇERMİYOR”

Aramada ele geçirilen iki adet kitap suçlama delil olarak gösterilmiş. Ancak kitaplardan biri cami yardımları sırasında verilen Said Nursi’ye ait kitaptır. Halen bu kitap cezaevi kütüphanesinde bulunmaktadır. Suç teşkil ettiğini düşünmüyorum. Diğer kitap ise Bankasya sponsorluğunda çıkarılan ve Topkapı Sarayı’ndaki kutsal eserleri sergileyen ‘sanat eserlerine vurulan kuran mührü’ adli kitaptır. Bu kitaptaki içerik suç teşkil etmemektedir.

“ADNAN DAYLAN YAKIN ARKADAŞIMDI”

HTS kayıtlarındaki görüşmeler tamamen ticari faaliyetlerime ilişkin görüşmelerdir. Adnan Daylan yakın arkadaşımdı. MEB’in akaryakıt ihtiyaçları tarafımca karşılanmaktaydı. Aynı zamanda Adnan Daylan’da aynı sektördeydi. Bu nedenle dayanışma içindeydik. Sema Umur ile eşimin görüşmüş olabileceğini düşünüyorum. Bir dönem hastane yatarken irtibatları olmuştu. Erol Altıntaş avukatımdır. Kendisiyle görüşmelerim avukat -müvekkil ilişkisi içinde yapılmıştır. Selman Akkaya arkadaşımdır. Ahmet Polat Önel’i tanırım. BOSİAD’da bulunduğum dönem görüşmüş olabilirim. Ömer Baday ile yapmış olduğumuz görüşmeler Marka Yatırım A.Ş. kapsamında yaptığımız ticaret nedeniyle olabilir. Kendisi bu şirketin sahibidir. Telefon irtibatlarımda örgüt üyeliğine delil olabilecek husus bulunmamaktadır. Bu nedenle suçlamaları kabul etmemekteyim.

İSMAİL HAKKI ÖZMEN İFADESİNİ DEĞİŞTİRDİ

Gözaltına alındıktan sonra irtibata geçen kolluk personeli bir takım şahıslar hakkımda malumatımı sordular. Adnan Daylan ve Ahmet Polat Önel’in Fethullah Gülen’e yakın olduğunu bildiğimi söyledim. Fakat isimleri geçen Ahmet Nuri Gürsoy, Selman Akkaya, İbrahim Ergül, Harun Savcı ve Erol Altıntaş hakkında böyle bir beyanda bulunmadım. Ben kendilerini BOSAİD üyesi olduklarını söylemiştim. Beyanım zapta yanlış geçmiş. O esnada kötü bir muamele ile karşılaştığım için tutanağı okumadan imzalamış olabilirim.

Ben bugüne kadar hiçbir terör örgütünün üyesi olmadım. Örgüt üyesi olduğumu gösterecek bir faaliyet içinde bulunmadım. Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Suçsuzum, beraatime karar verilmesini talep ediyorum.

“TÜRKÇE OLİMPİYATLARI KARARINDAN HABERİM YOK”

Mahkeme Başkanı BOSİAD’In karar defterinde Türkçe olimpiyatları için karar alındığını hatırlatması üzerine “Ben Türkçe olimpiyatları konusunda alınan karardan haberdar değilim. İmzam bulunmamaktadır. Sonradan haberdar oldum” dedi.

“DAYLAN’IN FETULLLAH GÜLEN’E YAKIN OLDUĞUNU DÜŞÜNMEKTEYİM”

Adnan Daylan ile ilişkisi hakkında sorulan soruya ise “Ben Adnan Daylan’la hakkımdaki yaptığı icra takibi nedeniyle kırgınlık yaşamıştım. Fakat saygı çerçevesinde kendisiyle görüşmeye devam ettik. Yapmış olduğu icra takibini de ticari hayatın gereği olarak gördüm. Kendisi burs, himmet adı altında bir şey istemedi. Fakat dershaneler konusundaki genel tavrı ve Cuma Kartal’la ilişkileri nedeniyle Fetulllah Gülen’e yakın olduğunu düşünmekteyim.

“DAYLAN’A BELEDİYE BAŞKANI HABER GÖNDERDİ”

2015’te şahsın örgütle bağını kestiğine yönelik şeyler duydum. Fakat bağlantılarının devam ettiği kanaatindeyim. O dönem Belediye Başkanı bizzat benimle haber göndererek kendisini bağlantısını kesmesi noktasında uyarıda bulunmuştu. Fakat buna rağmen devam ettiğini düşünüyorum” dedi.

ÇAĞRI NEDEN SADECE ADNAN DAYLAN’A YAPILDI?

Sanıklardan Fahrittin Aydın “Bu çağrıyı belediye başkanı herkes için mi yoksa sadece Adnan Daylan için mi yapmıştır. Veya niçin sadece Adnan Daylan’a yönelik yapmıştır” diye sordu.

İsmail Hakkı Özmen, “Belediye başkanı ‘Ben Adnan Daylan’ı severim’ dedi. Diğer BOSİAD üyeleri hakkında bir talepte bulunmadı” şeklinde cevap vermesi üzerine Fahrittin Aydın “Belediye Başkanı demek ki bizi sevmiyor” diye konuştu.

“ŞEVKET KAHRAMAN FETÖ’CÜ MÜ?”

Özmen “Ahmet Polat Önel ve Cuma Kartal’ı eğitimci olarak biliyorum” deyince Mahkeme Başkanı “Ahmet Polat Önel ve Cuma Kartal eğitimci ve Fetö’cü mü?” dedi. Özmen “evet” yanıtını verdi. Bunun üzerine başkan “Peki Şevket Kahraman fetö’cü mü diye sordu” Özmen “Onu bilmiyorum” dedi. Mahkeme Başkanı bunun üzerine “Çünkü o burada. O yüzden onu bilmiyorsun” yanıtını verdi. 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: