• resmi ilanlar

Erol Altıntaş 305 dakika ne anlattı?

07/07/2017 11:00

ÇATI SANIKLARI YARGILANIYOR(5)

ALTINTAŞ; “SADECE MESLEĞİMİ İRCA ETTİM”

Çatı Davası’nın sanıklarının yargılanmasına devam ediliyor. Perşembe günü öğleden sonra gerçekleştirilen durulmada 3 isim savunma yaptı. Savunma yapanlardan biri örgütün önemli isimlerinden biri olduğu iddia edilen Erol Altıntaş’tı. 305 dakika savunma yapan Altıntaş, mesleği gereği yaptığı işlemler nedeniyle kamuoyunda cemaatin avukatı olarak algılandığını, bylock bilgilerinin devlet tarafından kanunsuz bir şekilde ele geçirilmesi nedeniyle delil sayılamayacağını, ayrıca eski bürosunda yapılan aramanın hukuki olmadığını ve hukuki olmadan yapılan aramadan dolayı elde edilecek delillerinde hükümsüz sayılması gerektiğini belirtti.

 

Haber:Hakan Aydın

 

Erdoğan Yıldız

Terör örgütü üyeliği nedeniyle hakkında dava açılan Erdoğan Yıldız savunma yaptı. Yıldız savunmasında şu ifadeleri kullandı;

2014 İŞLEMLERİ TESADÜF ESERİ DENK GELMİŞTİR

Bank Asya’da bulunan hesabı esnaf olmam nedeniyle açtım. Ben bir ara keçi çiftliği kuracaktım. Daha sonra gelir elde edemeyeceğimi düşündüğüm için Karaçayır’da halı saha açmaya karar verdim. Tüm bankalarla çalışıyorum. Çalıştığım bankalara ait kredi kartlarından biri otomatik ödemeler, bir diğerini alış veriş ve Bank Asya hesabını EFT ve havale işlemleri için kullanıyordum. Bu işlemler için ücret almıyorlardı. Bu bankadaki hesabımdan talimatla her hangi bir işlem yapmadım. Suçlamayı kabul etmiyordum. Bahse konu 2014 işlemleri tesadüf eseri denk gelmiştir.

FETÖ İLE BAĞLANTILI ÇALIŞMA YAPMADIK

Köyüm Der isimli derneğe üyeliğim mevcuttur. Keçi çiftliği açacaktım. Hatta bir ara üretilen sütleri satmak istedim. Bu dönemlerde derneğe üye olmuştum. Bir ara derneğin başkanlığını da yaptım. Başkanlığını yaparken ikram ve ihtiyaçlar için bir miktar bağışta yapmıştım. FETÖ ile bağlantılı çalışma yapmadık. Eğer böyle bir bağlantı varsa benim haberim yoktur.

ÜYELİK FORMUNDA İMZAM YOKTUR

BOSİAD üyeleri açmış olduğum halı sahada zaman zaman maç yaparlardı. Dernek üyeliğim maç esnasında konuşulmuş ve üye olmuş olabilirim. Ben forum doldurmadım. Üyelik formunda imzam yoktur. Derneğin toplantı ve genel kurulların katılmadım.

ÇEŞİTLİ GAZETELER ALIYORDUM

Halı sahamı işletirken müşterilerin faydalanması için çeşitli gazeteler alıyordum. Zaman gazetesi de bu maksatla dükkanıma bırakılmıştır. Düzenli olmayan, ara ara bu gazeteye ödeme yaptığımı hatırlıyorum. Sızıntı dergisine hiç abone olmadım. İşletmeme gelmedi. Abonelik bilgileri bana ait değildir. Ben hiçbir zaman silahlı örgüt üyesi olmadım. Suçsuzum. Beratımı istiyorum.

DİĞER ŞAHISLARI TANIMIYORUM

Bolu Özgür ve demokrasi platformu tarafından düzenlenen bahse konu açıklamaya katıldım. Göstermiş olduğunuz fotoğraf da yer alan Erol Altıntaş ve Ahmet Nuri Görsoy’u tanırım diğer şahısları tanımıyorum. Yapılan bir takım siyasi eylemlerin yanlış olduğunu düşünerek katıldım. Yapılan açıklama belli bir gurubu ve örgütü desteklemek amacıyla yapılmamıştır.

NE DENMEK İSTEDİĞİNİ ANLAMAMIŞTIM

Bahse konu açıklamanın ‘paralel yapılanma’ ibaresi genel bir açıklamanın içindeki özel bir kısımdır. Açılama esnasında da bu ifadeden ne denmek istediğini anlamamıştım. Şu anda da anlamıyorum.

 

Erol Altıntaş

Örgütün mütevelli heyet üyeleri arasında olduğu iddiasıyla hakkında dava açılan Erol Altıntaş, oldukça uzun bir savunma yaptı. İşte Altıntaş’ın savunması;

SADECE MESLEĞİMİ İCRA ETTİĞİM İÇİN

28 yıl avukatlık yaptım. Kader buymuş. Bir gün bu salona gelebileceğim zaman zaman aklıma geliyordu. Belki bir trafik kazası, belki bir ani sinir ile yapabileceğim bir eylem sonrası bende mahkemeye çıkabilirim diye düşünüyordum. Ancak silah bir terör üyeliğinden sanık olarak yargılanacağım hiç aklıma gelmezdi. Demokrasiyi, insan haklarını ve demokratik hukuk devletini savundum. Bunlara da yürekten inanıyorum. Dilim döndüğünce bulunduğum her ortamda inandıklarımı söyledim. Huzurunuza sadece mesleğimi icra ettiğim için getirildiğimi düşünüyorum.

ŞİRKETİN AVUKATI DEĞİL CEMAATİN AVUKATI ALGISI OLUŞTU

Polat A.Ş’nin yurt ve okulları 17/25 aralık sürecinden sonra mühürlendi. 2001 yılından buya bahse konu şirketin avukatlığı ve hukuk danışmanlığını yapıyordum. Bahsettiğim tarihten sonra kamu otoritesi, gelir idaresi ve belediye idaresi şirketi sağdan soldan sıkıştırmaya başladı. Bende bu dönem şirketin hukuki haklarını savundum. Bu durum basında sık sık yer alınca ‘şirketin avukat’ı değil ‘cemaatin avukatı’ olduğum algısı kamuoyunda oluştu. Bu dönemde tereddüt ve korktuğum dönemler oldu. Fakat yoğun aramaların yapıldığı o dönemlerde uzun süredir bana hukuki işlerini veren şirketin avukatlığını bırakmamam vefasızlık olurdu. Bende işimi yaptım. Bu esnada emniyetle tanıştım. 2-3 ay kadar şirketin evrak ve kayıtları incelendi. Sürekli kolluk personeli ile irtibatım oldu. Kolluk personelinde de cemaatin avukatı algısı oluşmuş olabilir.

ARAMAYI VE DELİLERİ KABUL ETMİYORUM

Tutuklanmam hukuka aykırı olarak yapıldı. Hakkımdaki soruşturma 2014 yılında yapılan bir şikayet üzerine başlamış. Fakat ben bunu sonradan öğrendim. Bahse konu şikayette benim Bolu Barosu’na aday olduğum dönem için ‘ Cemaatin adayı’ diyerek şikayetçi olmuş. Şikayet tarihi eski olmasına rağmen her hangi bir işlem yapılmamış. Ancak bu şikayet öne sürülerek 23.07.2016 tarihin de gözaltına alındım. Her gün adliyeye gelen, her istenildiğin de ulaşılabilecek olan şahsıma baskın benzeri bir işlemle yakalama tedbiri uygulandı. 13 gün boyunca gözaltında kaldım. Gözaltında bulunduğum sürede CMK’nın ilgili hükümleri ihlal edildi. Yeterli olmayan gıda ile beslenmek zorunda kaldım. Bu süre zarfında 4 kilo verdim. Yine gözaltında avukatımla yalnız görüşmeme izin verilmedi. Bu şartlar altında alınan ifade geçerli sayılmamalıdır.  Bana ait iş yerinde arama yapılacağı söylendi. Daha önceki ortağımla iş yerini ayırmama hatta yeni işyeri adresimi Bolu Barosuna bildirmeme rağmen  arama eski ortağıma ait iş yerinde yapıldı. Bu aramada yasaya aykırı olarak gece yapılmıştır. Yasaya aykırı olarak yapılan arama sonucu elde edilen deliller hukuka da aykırıdır. Aramayı ve delileri kabul etmiyorum.

HAKİME SORDUM; MANTIKLI CEVAP VEREMEDİ!

Adliyeye getirilmek üzere emniyetten çıkartılırken 75 metre yürütülerek teşhir edildik. Masumiyet karinemiz çiğnendi.  Adliyede ise her hangi bir sıkıntı ile karşılaşmadım. Burada aleyhime delil olarak şikayet dilekçesi ve sosyal medya paylaşımlarım gösterildi.  Yargılama sonrası adli kontrol şartı ile serbest kaldım. Evi ulaştığımda emniyetten arandım. Adliyeye gelmemi istediler. Adliyeye geldiğimde ise tekrar hakim karşısına çıktım ve tutuklandım. Tutuklanmama sebep olan olayların gazetede çıkan haber olduğunu, bir siyasi partinin il başkanın başsavcı ile görüştüğünü benim tutuklanmam konusunda algı oluşturulduğunu duydum. Tutuklanmam sebep olan şeyde budur. Bu durumu tutuklamamı gerçekleştiren hakime sordum. Mantıklı cevap veremedi.

BYLOCK BİLGİLERİ HUKUKİ OLMAYAN YOLLARLA ELE GEÇİRİLMİŞ

Bylock programını kullanmadım. Kullandığım yönündeki iddiaları kabul etmiyorum. 18.08.2016 tarihinde TEM şubece düzenlenen tutanakta Bylock isimli programı kullanmadım. Belirtilmiş. 10.02.2017 tarihinde düzenlenen tutanakta ise Bylock kullandığım belirtilmiş. Bylock kullandığım tespiti nasıl yapılmış belli değil. Telefonumu ikinci el almıştım. Muhtemelen kaçak bir telefondu. Kapanacağı şeklin birde mesaj gelmişti. Ancak telefonum kapanmadı.  Aynı İME kullanan telefonlardan sahte olanının kapandığını öğrenmiştim ancak benim telefonum kapanmadı. Kullandığım teflona ait İME numarasına sahip başka bir telefonun bu programı yüklemiş olabileceğini düşünüyorum. Benim İME numaramı kullanan başka bir telefonun olup olmadığını araştırılmasını istiyorum. MİT’in 2015 yılında Bylock’a ait ana server’a sızarak Bylock bilgilerini ele geçirdiği biliniyor. Şu andaki mevcut Bylock listeleri de buradan elde edilen bilgiler. CMK’nın 134’üncü maddesine aykırıdır. Bu kayıtlarda hukuki olmayan yollarla elde edildiği için delil olarak kullanılamaz.  Eğer ben bu programı kullanmış isem kimlerle, ne içerikle konuştuğum, örgütsel faaliyetler için kullanılıp kullanılmadığı tespit edilmelidir. Böylede bir tespit bulunmamaktadır.

‘İn ADINA’YI NASIL AÇIKLADI?

Aleyhime ifade veren İmdat Arslan, Mücahit Erdoğdu, Serkan Özmarka, Sadi Yıldız, İnan Kalaycı, Suat Uzun, Necati Durukan, Ahsen Naci Yıldız, Savaş Yıldız, İsmail Hakkı Özmen ve Ertuğrul Fatih Tıraş’ın beyanlarını kabul etmiyorum. Bank Asyada hesabımın bulunması hakkındaki suçlamaya delil olarak kabul edilmiş. Ben bunu kabul etmiyorum. İki bankada mevduat hesabım bulunmaktadır. Her iki bank da faizsiz işlem yapan bankalardır. Bank Asya EFT ve havale işlemlerinden ücret almaması, çocuklarımın okudukları okul taksitlerini bu bankalar üzerinden yapılması tercih sebebimdir. Hesabıma gelen paraların bir çoğunluğu müşterilerime ait ödemelerdir. Hesabım da ciddi mevduat olduğu söylese de (1 Milyon 900 Bin) bunlar müşterilere aktarılan paralar olduğu gerçeği inceleme dışı bırakılmış, Ocak 2014’de hesapta para yokken, Eylül 2014’de hesapta para var denmiştir. Hesap hareketlerinin tamamı incelenince tespitin yanlışlığı görülecektir. Terör örgütünün yönlendirmesi ile işlem yapmadım. Bir işlemim de “… ‘inADINA’ şeklinde kayıt olduğu belirtilmiş. Bunun maksatlı olduğu iddianamede yer alıyor. Hâlbuki ben para göndereceğim şahısların isimlerini yazdıktan sonra örneğin “ Ali, Veli’nin adına diye işlem yapardım. Bahse konu işlemde isim soy isim gözükmediği için bu ifade yanlış anlaşılmıştır.  Kaldı ki 1900 TL’lik bir parayı bankaya destek olmak için böyle bir ifade ile yatırmam akla uygun değildir.

ÇOCUKLARIMIN İYİ EĞİTİM ALMALARINI İSTEDİM

 Çocuklarımı yapıya ait okullara gönderdiğim doğrudur. Suçlamayı kabul etmiyorum. Ben çocuklarıma ‘ size miras bırakmayacağım ama sizleri en iyi okullarda okutacağım demiştim. Bu nedenle de çocuklarımı eğitimi iyi olan Melih Kolejine ve Fatih Üniversitesi gönderdim. Bir kızım şu anda avukat olarak beni savunmaktadır. Demek ki amacıma ulaşmışım. Diğer iki çocuğun ise üniversite eğitimleri devam etmektedir.  Ben sadece çocuklarımın iyi eğitim almalarını istedim. Kaldı ki maddi durumu iyi olan birçok aile benim gibi çocuklarını bu okullara göndermiştir.

ŞİRKETLERE ÇEVRE VE MÜŞTERİ ELDE EDEBİLMEK İÇİN GİRDİM

Polat A.Ş de bir dönem hissem olduğu doğrudur. 2010 yılında gördüğüm lüzum üzerine hisselerimi şirketin diğer 3 ortağına devrettim. Bu aşamadan sonra şirketle avukatlık ve hukuki danışmanlık vermenin haricinde bir ilişkim kalmamıştır. Bu şirketin haricinde benim Bol Süt A.Ş’de de hissem vardı. Ben bu ortaklıkları çevre ve müşteri elde edebilmek için gerçekleştirdim.  

REKLAMI OLSUN DİYE AÇIKLAMAYI OKUMUŞ

28.01.2014’de Yurdaer Otel’de gerçekleştirildiği belirtilen ‘Bolu Demokrasi Platformu’  açıklamasını yaptık. O dönem hem aile dostum hem de bir büyüğüm olan yurt dışı gezilerinde de birlikte çıktığımız, şu anda hayatta olmayan bir abim yanıma geldi. Elinde bir metin vardı. Bu metnin hukuka aykırı bir yanı olup olmadığını bana sordu.  Bende bir avukat olarak metni inceledim ve o dönem için hukuka aykırı bir yanının olmadığını söyledim. Açıklamayı benim okumamı istedi. Bahse konu açıklamanın yapılacağı toplantıya gazete ve televizyon temsilcilerinin katılacağını düşünerek ‘reklamım olur’ dedim ve kabul ettim.  Açıklama için otele gittiğimde daha önce açıklamada isimlerinin olacağını bilmediğim STK’ları gördüm. Ben bu açıklama ile silahlı terör örgütüne yardım kastı taşımadım. Ben sadece arkadaşımı kıramadım.

 

FETULLAH GÜLEN’İ ÖVÜCÜ PAYLAŞIM YAPMADIM

İldeki örgüt mütevellileri içersinde yer aldığım iddiası gerçeği yansıtmıyor. Dosyadaki örgüt şemasında adım ve fotoğrafım yer alıyor. Ben dosya içerisindeki şemada yer alan insanlarla bir örgütün faaliyeti için bir araya gelmedim. Bazılarını tanırım. Sosyal medya paylaşımları nedeniyle iddianamede bu durum aleyhime delil olarak gösterilmiştir.  Twitter hesabım dayanak alınmıştır. Bu paylaşımlarda Fetullah Gülen’i  övücü paylaşım yapmadım. Paylaşımlarım hukuki görüşlerimi içerir.  Mesela hala Bank Asya’ya el konulmasını doğru olmadığını, mülkiyet hakkının ihlali olarak görüyorum.  15 Temmuz akşamı hain darbe girişimini başarılı olup olmayacağının belli olmadığı saatlerde her türlü darbenin karşısında olduğuma dair atmış olduğum twitler mevcuttur. Bu paylaşımlarımın değerlendirerek hakkımda bir kanaate erişilmelidir. 

 

SOHBET DİNLEYECEK BİRİ DEĞİLİM

Örgüt tarafından düzenlendiği iddia edilen dini toplantılara katılmadım. Zaten kişilik olarak sohbet dinleyecek biri değilim. Kendim konuşmayı severim, paylaşmayı severim ancak birini dinlerken sıkılırım. Kandil ve önemli gecelerde oğlumda camiye giderim. Bu tür gecelerde sohbetlere katılmadım.

 

ARAMA HUKUKU AYKIRIDIR

Sızıntı dergisine ait CD kabı ve bir CD benim daha önce ortak olarak bulunduğum büroda ele geçirildi.   Arama yapılan yer benim iş yerim değildir. Bu nedenle arama hukuku aykırıdır. Buranın benin iş yerim olmadığı Bolu Barosu’na sorularak öğrenilebilir. Aramada ele geçirilen ve içeriği henüz belli olmayan CD’den elde edilecek hiçbir delili kabul etmiyorum.

 

GEZİLER ESNASINDA OKUL ZİYARETLERİ YAPILMADI

Dolaşmayı ve gezmeyi severim. Çocuklarıma miras bırakmayı düşünmüyorum. Fırsat bulunca dünyayı dolaştım. Bunun için belli bir arkadaş çevresi gözetmedim.  Birçok kişiyle yurt dışına çıktım. Bu gezilerim turizm amaçlıdır. Geziler esnasında okul ziyareti ve benzeri örgütsel faaliyet yapılmadı. Gezilerden bir kısmına tur operatörleri ile çıktım.  Gezi tutkum yurt dışı seyahatlerine sebep oldu. Bu gezilerde yanımda bulunan bir kısım şahıslar hakkında FETÖ/PYD soruşturması yapılması benim aleyhime delil sayıldı. Bu geziler ayrıntıları incelenirse ben fırsat bulduğum ve kişi ayırt etmeden bu gezilere katıldım. Gezilerin tarihlerine bakıldığında iş yoğunluğum olmadığı zaman aralıklarına denk geldiği görülecektir.

TAHLİYEMİ VE BERAATIMI İSTİYORUM

Devletin yöneticileri bu yapının silahlı terör örgütü olduğunu bilmezken benim bilmem beklenemez. Ben hiçbir zaman silah terör örgütü üyesi olmadım. Suçsuzum. Tahliyemi ve beraatımı istiyorum.

 

AÇIKLAMADA Kİ PARALEL YAPIYI SORDU

Savunmasının ardından Erol Altıntaş’a Mahkeme başkanı çeşitli sorular sordu. İlk olarak Bolu Demokrasi Platformunun yaptığı açıklamada yer alan “Hükümetin ‘paralel yapılanma’ söylemiyle kendi paralel yapılanması kabul edilemez” ifadesinde yer alan paralel yapılanma nedir? diye sordu. Soru üzerine Altıntaş, “Ben açıklamayı sadece herhangi bir kurum ve kişiye hakaret veya suç unsuru olabilecek bir unsur var mı diye kontrol etmiştim. Ve bu açıklamayı da bir rica üzerine okudum. Metni hazırlayan ben değilim. Bana göre bir suç unsuru görmedim. Darbe girişimden önceki bir dönem şu an yargılama konusu yapılıyor. Bu unsurunda dikkate alınmasını istiyorum” dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı paralel yapıyı savunmak için mi bu açıklamayı yaptınız?” diye sordu. Altıntaş, “Dediğim gibi metni ben hazırlamadım. Açıklamayı birlik ve beraberliğe atıfta bulunuyor olarak değerlendirmiştim” dedi.

 

 

Emrah Çangaya

Hakkında terör örgütü üyeliği iddiasıyla dava açılan ancak etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak amacıyla başvurusu bulunan Emrah Çangaya, Yozgat’tan SEGBİS vasıtasıyla ifade verdi. Çangaya ifadesinde şunları söyledi;

KAĞIT ÜZERİNDE BAŞKANDIM

Savcılık ve kolluk aşamasındaki ifadelerimi tekrarlamak istiyorum.  AİBÜ’den mezun olunca KPPS’ye girdim ve yeterli puan alamadığım için her hangi bir göreve atanamadım. Bu dönem de evlenmiştim. Özel sektörde iş aradım. Bir süre bulamadım.  Poalt A.Ş.’de büro memuru olarak işe başladım. Sonra şirketin bünyesinde faaliyet gösteren Doruk Akademi Derneğinde başkan olarak görevlendirildim. Dernek başkanı olarak gözükmeme rağmen; ben daha çok temizlik, çay demleme kısacası ayak işlerini yapan biri olarak çalışırdım. Kağıt üzerinde başkandım. Derneğin resmi işlerini Ertuğrul Fatih Tıraş yapardı. Kuruluş aşamasını tamamını Murat Aktaş kontrol etti. Ben yalnızca ekmek parası kazanmak için çalıştım.

AÇTA KALSAM ÇALIŞMAZDIM

Bir süre sonra beni şirket Karabük’e gönderdi. Orada yurt müdürü olarak görev yaptım. 8 ayda burada çalıştım. Cemaat olarak bildiğim yapının bir takım yanlış işlere bulaştığını fark edince yapıdan ayrıldım. Bu yapının 15 Temmuz hain darbe girişimi gerçekleştirebilecek bir terör örgütü olduğunu bilseydim açta kalsam çalışmazdım.

TOPLANTIYA CUMA KARTAL’IN ÇAĞRISI ÜZERİNE KATILDIM

Bylock programını indirip kullanmadım. İlk defa iddianamede gördüm. Bylockla ilgili bilgim olsaydı samimi bir şekilde bilgi verirdim. Bank Asya hesabım maaş için açılmıştır. Herhangi bir hareket yoktur.

Asya termal otelde yapılan toplantıya Cuma Kartal’ın çağrısı üzerine katıldım. Burada yapılan toplantıda daha önceden tanımadığım 2-3 konuşmacı bizlere hitap etti. Bu konuşmalarda yapının birlik ve beraberliğinin bozulmaması yönünde telkinleri olduğunu hatırlıyorum.  Konuşmacıları tanımıyorum. Toplantıya şirket çalışanları katılmıştır. Diğer ayrıntıları hatırlamıyorum.

EŞİM KÖY HAYATINA ALIŞAMAYINCA BENİ TERK ETTİ

Mayıs 2016’da yapıdan ayrılarak köyüme geldim. Köyümde hayvancılık ve inşaat işlerinde çalışarak hayatıma devam ediyorum. Yurt dışı doğumlu ve aynı zamanda dayımın kızı olan eşim köy hayatına alışamayınca beni terk etti. Şu anda boşanmış bulunuyoruz. Bilerek terör örgütü üyesi olmadım. Suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatımı istiyorum.

 

İSİMLERİ TEK TEK VERDİ

17/ 25 Aralık öncesi sohbetlere katıldım. Bu tarihten sonra Cuma Kartal’ın öncülüğünde öğrenci yurtlarında 2014 yılı sonrası da sohbet toplantıları yapılmaya devam etti. Bu toplantılara Harun Savcı, Ahmet Nuri Görsoy, Selman Akkaya, Adnan Daylan, Suat Türkoğlu, Murat Aktaş ve Ertuğrul Fatih Tıraş katılmıştı. Cuma Kartal’ın il abisi olduğunu bilirim. Onun altında görevlendirilmiş şahıslar verilen talimatlar doğrultusunda görevlerini yaparlardı.  Murat Aktaş’da bu görevlilerden biriydi.  Ali Osman Çelik, Suat Türkoğlu, Mustafa Çaka ve Ahmet Çelebi ‘ Büyük Bölgeci’dir. Büyük Bölgeci’nin iş tanımı bilmem. Ama kendileri büyük bölgeci olarak bilinirdi. Birde Küçük Bölgeciler mevcuttu. Asım Ateş ve Ali Osman Çelik’in daveti üzerine ev toplantılarına katıldım. Bu toplantılar Bahçelievler Mahallesi’nde E… Apartmanında yapılırdı.

Çanga’nın ifadesini vermesinin ardından Mahkeme Başkanı Salonda bulunan sanıkların soru sormasına izin verdi. Sanıklar Çangaya’ya çeşitli sorular sordu. İşte o sorular;

 

Ahmet Nuri Görsoy; Ben seni tanıyorum, beni nereden tanıyorsun?

Çangaya; Şahıs beni tanımaz. Ben onu ismen tanırım. Kendisini Erdem ve Şems Yurtlarında yapılan toplantılarda gördüm. 2014 sonrası bu toplantılar devam etti.

 

Harun Savcı; Ben seni tanımıyorum. Beni ne zaman ve nerede gördün?

Çangaya; Şahsı detaylı tanımam. Ancak kim olduğunu bilirim. Erdem ve Şems Yurtlarındaki toplantılarda kendisini gördüm.

 

Fahritttin Aydın; Asya Termalde yapılan toplantı gizli miydi? Toplantıda yoklama yapıldı mı? Herhangi bir karar alınmış mıdır?

Çangaya; Ben toplantının gizli olup olmadığını bilmiyorum. Bildiğim kadarıyla bir karar alınmadı. Şirket çalışanları katılacak dendiği için toplantıda yer aldım.

 

Murat Aktaş; Şahsın Polat A.Ş’den herhangi bir alacağı var mıdır? Bana himmet parası teslim ettiği iddia ediliyor. Böyle bir para teslim etmişimdir?

Çangaya; Polat A.Ş.’den her hangi bir alacağım yoktur. Kendisine de böyle bir para teslim etmedim.

 

Asım Ateş; Küçük Bölgeci tabiri nedir? Toplantılara katıldığımı söylemiş. 2014 yılında askere gittim. Nasıl böyle bir ithamda bulunuyor?

Çangaya; Küçük Bölgeci tabirinin ne demek olduğunu ve görevlerini bilmiyorum. Ancak böyle bilindiklerini hatırlıyorum. Şahıs 2014 yılında askere gitmiştir. Bu tarihten sonra askerde olması nedeniyle toplantılara katılmadı. Ancak askerlik öncesi bu toplantılara katılırdı.

 

Emin Sinoplu; Benim himmet paraları topladığımı söylemiş. Bunu nereden biliyor?

Çangaya; Ben Emin Sinoplu’nun Mengen’de ki öğrencilerden himmet toplayarak Murat Aktaş’a bu topladığı paraları teslim ettiğini hatırlamıyorum.

 

Selman AkkayaŞahıs benim Suat Türkoğlu ve Ertuğrul Fatih Tıraş’la sohbet toplantılarına katıldığımı söylüyor. Ancak ben iki şahsıda tanımam. Tanımadığım şahıslarla beni nasıl görmüş?

Çangaya; Ben aynı ortamda gördüm demedim. Sohbetlerde gördüğüm isimleri söyledim. Selman Akkaya’yı da Erdem ve Şems Yurtlarında yapılan sohbetlerde gördüm.

 

 

Mahkeme başkanı soruların bitmesi üzerine duruşmaya, pazartesi günü saat 09.15’de devam edilmek üzere ara verdi. 

YORUMLAR  (Toplam 2 yorum)

  • osas  (08.07.2017 12:02:27)

    Zannediyorum mahkeme heyeti dahî Erol beyin hitabından etkilendi

  • Vatan  (08.07.2017 11:17:59)

    Erol Altıntaşın savunmasında eksikler var. Mesela 5 kere Alaaddin Yılmazla yurtdışına geziye gittim dedi. Yazılmamış o.

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: