• resmi ilanlar

ÇATI SANIKLARI YARGILANIYOR (4)

06/07/2017 11:00

Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak il imamları, örgüt mensupları ve meslek sorumluları ile ilgili itirafta bulunan ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Ertuğrul Fatih Tıraş, mahkemede tüm söylediklerini reddetti. Cezaevinde tecavüzcülerle, katillerle aynı koğuşa konulduğunu ve kendini kurtarabilmek için böyle bir liste hazırladığını söyleyen Tıraş, “İfadelerimi psikolojik baskı altında verdim. 10-15 yıl yatarsın dediler. Kendimi kurtarmak istedim” dedi. Erol Altıntaş'ın Karacasu yolu üzerinde evinde paraların sakladığı ile ilgili ifadelerinin hatırlatılması üzerine de “Emniyette beni çok zorladılar. ‘Bir yerde para saklıyorlar yerini söyle' deyince ben de böyle bir şey uydurdum” diye konuştu.

Haber: Ebru EYVAZOĞLU – Hakan AYDIN

Bolu'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) "çatı yapılanması"na ilişkin soruşturma kapsamında, haklarında dava açılan 145 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. Belediye Nikah Salonu'nda yapılan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı.

 

Enver Aytar

İlk olarak Enver Aytar savunmasını yaptı. Hakkındaki örgüt üyesi suçlamasını reddeden Bolu Belediyesi çalışanlarından Enver Aytar, “Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. Serkan Özmarka isimli şahsı tanımam. Çalışanı olduğu bankadan plaket aldığım iddiasını kabul etmiyorum. Bankasya’da hesabım olduğu doğrudur.

Oğlumun okuluna uzun vadeli taksit imkanı ve indirim sunduğu için açmıştım. Yalnızca bu amaçla kullandım. Hesap hareketleri gözlemlendiğinde bankaya mevduat artışı yapmadığım görülecektir. Birikimleri başka bir bankada tuttuğum görülecektir. Bu yöndeki beyanları kabul etmiyorum.

15 Temmuz öncesinde eşime kanser teşhisi konuldu. Oğlum sıkıntılar yaşadım esimin rahatsızlığı nedeniyle oğlumu tam zamanlı bir okula göndermek istedim. Gürtan ve Melih Koleji tam zamanlıydı. Yakınlığı ve fiziki şartları nedeniyle kaydını Melih Kolejine yaptırdım. 17-25 Aralık sürecinden sonra devlet büyüklerinin açıklamasından sonra çocuğumu okuldan almak istedim ama oğlum arkadaşlarından ayrılmak istemedi. Annesi de rahatsız olduğu için okuldan alamadım.

“CAMİ YAPIMI İÇİN KURBAN VE BAĞIŞ TOPLADIM”

Ben Bolu’da Sağlık Mahallesi’nde doğup büyüdüm. Mahallede cami ihtiyacı vardı. Cami yapmak için gerekli girişimleri yaptık. Veysel Saygı isimli vatandaş 18. Madde uygulaması ile cami yeri bağışlamak istedi. Belediyede İmar’da çalıştığım için cami inşaatına başlandı. Caminin yapımı için dernek kurma çalışmaları yaptım. Yakın çevremden kurban ve bağış istediğim doğrudur. Cami için kurban istendiği için bu beyanların buraya dayandığını düşünüyorum. Oktay Güneş isimli şahsı tanımam. Kendisinin evinde bulunan kurban bağış listesinde ismimin neden kayıtlı olduğunu bilemiyorum. Alpaslan Duman benimle birlikte Fen İşlerinde çalışmaktaydı. İşimiz gereği sözlü tartışmalarımız oldu. Bu durum Belediye idaresine de yansıdı. Aleyhe olan beyanlarının bundan kaynaklandığını düşünüyorum. Ben devlet okullarında okudum. İşe girişimde örgütün katkısı olmadı. Örgütün kullandığı haberleşme programını kullanmadım. Dergi ve gazete aboneliğim bulunmamaktadır. Sızıntı dergisine abone olduğuma yönelik ekran çıktısı olsa da, bunda kayıtlı adres ve telefon bilgileri bana ait değildir. Evimde yapılan aramada suçlamaya konu edilecek evrak ve bulguya rastlanılmamıştır. Suçsuzum. Beraatimi istiyorum.

“AYNI İSME SAHİP BİRİ DAHA VAR”

Kendisiyle aynı isme sahip Bolu’da başka birinin daha bulunup bulunmadığının sorulması üzerine, “Aynı isimde 1973 Kıbrıscık doğumlu bir Enver Aytar daha vardır. Sadece baba adımız farklıdır” cevabını verdi.

 

Engin Özbey

“Çocuğumu terör örgütü olarak nitelendirilen yapıya müzahir yapıya gönderdiğim doğrudur. Kaliteli eğitim ve çocuklarımın kısmi burs kazanmaları nedeniyle gönderim. Bu çevreyle tanışıklığım da bu sayede başladı. 2011’de üniversiteye kadar bu okullarda okudular. Bu tarihten sonra eğitim kayıtları bulunmamaktadır.

“OKUL TAKSİDİ İÇİN BANKASYA HESANI AÇTIRDIM”

Bankasya’da mevduat hesabım 2011’den beri bulunmaktadır. Faizsiz bankacılık ve okul ücretlerinin uygun vadelerle ve zorunlu olarak yapılması nedeniyle bu hesabı kullandım. Her ne kadar iddianamede katılım hesabı açarak talimat doğrultusunda hesabı kullandığım belirtilmiş ise de gerçeği içermemektedir. Ben hesabımda mevduat artışı yaparak katılım hesabı açmış değilim. Cari hesapta bekleyen paramı katılım hesabına dönüştürdüm. Mevduatın tamamı 4 bin TL’nin biraz üzerindedir ve zamanla da azalış gösterdiği görülecektir. Aralık 2016’da son parayı da çekip hesabımı tasfiye ettim. Bu yöndeki iddiaları kesinlikle kabul etmiyorum.

“SIZINTI’YA HİÇ ABONE OLMADIM”

Dini hassasiyetlerim nedeniyle 2014 öncesinde Zaman Gazetesi’ne abone olmuştum. Aynı zamanda ücretsiz deneme sınavları da vermekteydi. Fakat gelişen süreçte duyduğum rahatsızlık nedeniyle 2014’te sonlandırdım. Sızıntı isimli dergiye hiç abone olmadım. Gazete aboneliği nedeniyle kimlik bilgilerime ulaşıp böyle bir kayıt yaptıklarını düşünüyorum. Rızam ve olurum bulunmamaktadır. Bu durumun aleyhime kullanılmasını kabul etmiyorum.

Hts kayıtlarında iletişim kurduğum şahısların tamamı çocuklarımın okuldaki arkadaşlarının velileri ve dernekten irtibatlı olduğum şahıslardır. Kahvaltı ve piknik tarzı organizasyonlarda zaman zaman iştirak etmiştik. Arçelik’te uzun sure insan kaynakları müdürü olarak da çalışmıştım. Görüşmelerin bir kısmının bununla da alakalı olduğunu düşünüyorum. Bir kısım görüşmelerin eşimin yapmış olabileceği kanaatindeyim. Bu yöndeki iddiayı hiçbir şeklide kabul etmiyorum

“İSTİFAMDAN SONRA KARAR DEFTERİNE İMZA ATTIM”

Bolu İdareciler Derneğine sosyal çevre edinmek düşüncesiyle üye olmuştum. Kısa sure sonra da bu dernekten istifa ettim. 2013 tarihli dernek kararıyla üyeliğim sonlandırıldı. Her ne kadar karar defterinin istifamın kabul edildiği tarihten sonraki imzalar bulunmuş ise de ben istifa ettikten sonra yerime alınan Erdal Kaya isimli şahsın adı çizilerek benim adım karar defterine yazılmış. Toplu halde bu kararlar bana getirildi. Dernek zor durumda kalacağını söylediği için buraları imzaladım. Önceki tarihte istifa ettiğim kayıtlardan anlaşılmaktadır. Dernekte bulunduğum süre içinde de illegal hiçbir faaliyetin içinde olmadım. Derneğe herhangi bir bağışta bulunmadım. Abant Çalışanlar Derneği’ne de aynı maksatla üye olmuştum. Buradaki üyeliğimden de 2013’te ayrıldım. Aksine iddiaları kabul etmemekteyim.

“İNSANİ DUYGULARLA YARDIM YAPTIM”

Kimse Yok mu Derneği ve Yeryüzü Doktorları Derneği’ne yapmış olduğum bağışları tamamen insani maksatlarla gerçekleştirdim. Kimsenin isteğiyle, yönlendirmesiyle böyle bir bağış yapmadım. İnsani duyguları temel alan böyle bir davranışın suç olarak nitelendirilmesini doğru bulmuyorum. İddiaları kabul etmiyorum.

“ASYA TERMAL’E DİNLENMEK İÇİN GİTTİM”

Hakkımda Asya Termal Otel’de 2011’de bir konaklamanın aleyhe delil olarak kullanılabileceği iddianamede yer almıştır.  O tarihte okul çevresinden tanıdığım bir grupla dinlenmek ve tatil maksadıyla etkinliğe katılmıştım. Odada kalan kişileri de öncesinden tanımamaktayım. Dinlenme dışında da başka bir etkinlik icra edilmedi.

“YARGI KARARINDAN ÖNCESİ SUÇ OLARAK NİTELENDİRİLEMEZ”

Çocuklarımın okulu nedeniyle irtibatlı olduğu çevreyle zamanla ilişkilerimi sonlandırdığım görülecektir. Her ne kadar malum yapının terör örgütü olarak nitelendirildiği tarih 17-25 Aralık sonrası kabul gördüğü söylenmekteyse de doğru olmadığını düşünüyorum. MGK’nın Fetullah Gülen yapılanmasının terör örgütü olduğuna yönelik tavsiye kararı 27.05.2016 olduğu görülmektedir. Bir grubun terör örgütü olması için yargı kararı gerekmektedir. Bu tarihten önceki eylemlerin suç olarak nitelendirilmesi olanaklı değildir. Ben hain darbe girimini ve malum yapının terör faaliyetlerini lanetliyorum. Terör eylemi olarak ilişkilendirilen hiçbir eylemim olmadı. Suçsuzum. Beraatime karar verilmesini istiyorum.

 

Ertuğrul Fatih Tıraş

Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan ve örgütle ilgili daha önce pek çok bilgi vererek meslek gruplarının Bolu’daki imamlarını açıklayan Ertuğrul Fatih Tıraş ise mahkemede çark ederek, daha önce baskı altında ifade verdiğini söyledi. İlk Emniyette verdiği ifadelerin doğru olduğunu, daha sonraki ifadelerin tamamını reddettiğini belirten Tıraş, “Sadece emniyetteki ifademi kabul ediyorum. Sonraki ifadelerimi psikolojik baskı altında verdim. 10-15 yıl yatarsın dediler. Baskı nedeniyle öyle ifade verdim. İlk kolluk ifadesi sonrasında tüm beyanların psikolojik baskı altında alınmıştır, reddediyorum. İfade sırasında bana şirketin muhasebe islerini yaptığım için birçok işlemin altında imzam bulunduğu söylenerek bir baskı oluşturuldu. Bu baskıdan etkilenerek birtakım şahısların isimlerini söyledim. Daha doğrusu bana resimli teşhis evrakları gösterildi. Bunlarda yer alan şahısların büyük çoğunluğu Polat A.Ş.’de çalışanlar, kalan kısmı da işimiz gereği irtibatlı olduğumuz kişilerdi. Ben teşhis sırasında bu kişileri tanıdığımı ifade ettim. Tutanaklara da maruz kaldığım baskı nedeniyle terör örgütü mensubuymuş gibi yazıldı. Baskı altındaki ifadeleri kabul etmiyorum.

“BYLOCK KULLANMADIM”

Bylock isimli programı hiçbir şekilde kullanmadım. Niçin böyle bir tespit yapıldı bilmiyorum. Ben Polat A.Ş.’de Kimse Yok mu ve Kardelen Eğitim Basın A.Ş.’de çalıştım.

Sakarya Eğitim Yayın ve Tic. A.Ş isimli şirkette herhangi bir hizmetim bulunmamaktadır. Niçin bu yönde tespit yapıldı bilemiyorum.  Böyle bir sorgulamamda da kayıt çıkmamaktadır. 2011’den beri Bankasya hesabım olduğu doğrudur. Maaşlar buradan ödendiği için kullanmak durumunda kaldım. 2014 Eylül ayında mevduat artışı görülmekte ise de bu artış mutat işlemlere ilişkindir. Kimi zaman bir takım ödemeleri hesabımızdan yapmaktaydık. Detaylarını hatırlamıyorum. Bankasya’ya destek vermek yönünde bir talimat bana ulaşmadı. Bu yönde bir para yatırmış da değilim.

“PATRONUMLA SIK GÖRÜŞMEM NORMALDİR”

HTS kayıtlarında Polat A.Ş.’de çalışmam nedeniyle söz edilen şahıslarla yoğun bir görüşme trafiğimin olması normaldir. Murat Aktaş’ın yanında çalışmaktaydım. Adnan Daylan patronumuzdu. Yoğun bir görüşme olması doğaldır. Asım Ateş’le 880 kez görüşme varmış. Asım Ateş dernekte çalışırdı. Proje çalışmaları için sık görüştük. Hayrullah Deniz’le aynı evde kaldık. Ben yalnızca adı geçen işletmede çalıştım. Terör örgütü faaliyeti içinde olmadım. Beraatime karar verilmesini talep ediyorum. Sızıntı Dergisi geçmişte almıştım. Eski bir aboneliktir. Herhangi bir amacı bulunmamaktadır.”

“ADİ SUÇLULARLA AYNI KOĞUŞTA KALDIĞIM İÇİN UYDURDUM”

Cezaevindeyken kendi el yazısıyla yazarak isim ve sorumluların açıklayan bir liste verdiği Ertuğrul Fatih Tıraş’a hatırlatılması üzerine “Ben bu evrakı oluşturduğum esnada adi suçlularla aynı koğuşta kalmaktaydım. Üzerimde ciddi bir baskı kurulmaktaydı. Bu nedenle isim nedeniyle tanıdığım kişileri bir kağıda yazarak cezaevinde kolluk ekiplerine bu evrakı verdim. Listenin arkasında köylerden, doktorlardan, memurlardan, öğretmenlerden, işçilerden, mühendislerden sorumlu olduğunu bildirdiğim kişileri de o kısma yönelik faaliyet yürüten derneklerdeki şahıslardan yola çıkarak uydurdum. Ünite sorumluları olarak yazdığım şahısların örgüt içinde böyle bir faaliyetleri olup olmadığını bilmem.

Mahkeme Başkanı Tıraş’a niçin tüm beyanları reddettiği hususunu sordu. Ertuğrul Fatih Tıraş, “Kendimi ceza tehdidi hususundan kurtarma gayesiyle beyanda bulundum. Akli selim düşününce vicdani yükü olduğunu düşündüm ve beyanlarımı değiştirdim” dedi.

“ALTINTAŞ’IN EVİNDE PARA SAKLADIĞINI UYDURDUM”

Sanıklardan Avukat Erol Altıntaş’ın evinde para sakladığı yönündeki ifadesi şahsa hatırlatıldı. Tıraş, “Erol Altıntaş’ın Karacasu yolunda evinde para sakladığını ben söyledi. Emniyette beni çok zorladılar. ‘Bir yerde para saklıyorlar yerini söyle’ deyince ben de böyle bir şey uydurdum. Erol Altıntaş’ı hukuk bürosundan tanıyorum” Dedi.

 

Ercan Şenyer

İl İmamı firari Cuma Kartal’ın yanında çalışan Ercan Şenyer de iddiaları reddetti. Şenyer, “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum Polat A.Ş’de emeğimle para kazandım. Bunun dışında hiçbir faaliyetten haberdar değilim. Asya termaldeki konaklamayı da patronum Cuma Kartal’ın şoförü olarak gitmem nedeniyle gerçekleştirdim. Örgütsel bir toplantı veya karara iştirak etmedim. Bylock isimli programı kullandığım iddiasını kabul etmiyorum. Böyle bir programı indirip kullanmadım.

“FINDIK PARASINI BANKAYA YATIRDIK”

Bankasya’daki hesap maaş hesabı olarak açılmıştır. Maaşım dışında mevduat artışı olmamıştır. Zaten böyle bir artışı yapabilecek maddi güce de sahip değilim. Tutulan para ailemden gelen birikimlerdir. Bunun bir talimatla ya da yönlendirmeyle gerçekleşmediği aşikardır. Bu yöndeki iddiayı hiçbir şekilde kabul etmiyorum. Bir terör örgütüne bilerek ve isteyerek üye olmadım, suçsuzum. Beraatime karar verilmesini istiyorum. Talimattan önce 50 bin iken talimattan sonra hesabında 90 bin TL’ye arttığı görülüyor. Sonra da 188 bin TL’ye yükseldiği görülüyor.

Benim banka hesabımda ailevi birikimler bulunmaktadır. 2014 Eylül’de fındık bahçesinden toplanan mahsulden alınan urun bedelleri yatırıldı. Hesap 90 bin TL’ye ulaştı. Daha sonra birikimleri bankaya aktarmam üzerine 2015 yılında hesap bakiyem 188 TL’ye kadar ulaştı. Fakat bankaya destek olunması yönünde emir veya talimat almadım. Bu yöndeki iddiaları kabul etmiyorum.

CUMA KARTAL İLE BERABER ÇALIŞTIM

Adnan Daylan ile 34, Cuma Kartal ile 61 kez, Suat Türkoğlu ile 55 kez görüşme var. Hatlar benim adıma kayıtlıdır. Cuma Kartal, Adnan Daylan, Hayrullah Deniz ve Suat Türkoğlu ve Yusuf Ataoğlu şirket çalışanlarıdır. Görüşmelerimiz şirket iş ve işlemleri için yapılmıştır.

Murat Özkan, Serkan Çakır ve Arif Duran’la çıkan görüşmeler için söyleyebileceğim şahısları tanımam. İletişimlerin niçin yapıldığını şu an hatırlamıyorum. Üzerindeki iki hat üzerinde bylock tespiti yapıldı. Ben bylock kullanmadım. Bu tespitin ne şekilde yapıldığını bilmiyorum. Çizmeci Otel’de çalıştım. Otel kapanınca şirket merkezine alındım. Ahmet Polat Önel ben merkeze geçtiğimde oradan ayrılmıştı. Cuma Kartal’la birlikte çalıştık.

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: