Akademisyenler yargılanıyor 15

Akademisyenlerin 15. duruşmasında sabahtan 3, öğleden sonra da 6 olmak üzere toplam 9 tanığın dinlenmesiyle tamamlandı. Tanık ifadelerinin ardından sanık avukatları ve sanıklara söz veren Mahkeme heyeti, verdiği 10 dakikalık aranın ardından tutuklu bulunan 28 sanığın tutukluluk hallerinin devam etmesine karar verdi. 28 Haziran 2017 tarihinde avukatların esasa ilişkin yapacakları savunmalarıyla duruşmalar Ramazan Bayramı'ndan sonra devam edecek. Haber: Ebru EYVAZOĞLU – Hakan AYDIN   “ÖRGÜTTEN DIŞLANDIĞINI DUYDUM” Akademisyenlerin 15. Duruşmasında sabah yapılan oturumda AİBÜ'nün Soruşturma Komisyonunda bulunan Yaşar Dağıstan ilk olarak tanık sıfatıyla ifade verdi. Kimse için çetele tutmadığını, soruşturma komisyonunda bulunması nedeniyle bildiği isimler hakkında bilgi verdiğini dile getiren Yaşar Dağıstan, ilk olarak Tülay ve eşi Mehmet Fatih Özlü hakkında ifade verdi. Dağıstan, “Tülay Özlü'nün FETO/PDY yapılanması içerisinde olduğunu ve korkup itirafçı olduğunu düşünüyorum. Eşinin de yapıdan biraz dışlanmış olduğunu düşünüyorum. Örgüt içerisinde bazı şeyleri eleştirdiği için dışlandığı şeklinde duyumlar da almıştım. Kanaatlerim daha çok Fatih Özlü için geçerlidir. ” dedi. “MEHMET YAZICI VE FAHRETTİN TALAY KADROLARI ŞEKİLLENDİRDİ” Bünyamin Koç ile beraber aynı dönemde kadroya alınan İsmail Boyraz'ın da yapı içerisinden olduğuna kanaat getirdiğine dikkat çeken Dağıstan, “İzlenimlerim kadrolaşma için kendilerine yakın isimlerin alındığı yönündeydi. Mehmet Yazıcı ve Fahrettin Talay isteği doğrultusunda kadrolar şekillendiriliyordu. Bünyamin Koç, İsmail Boyraz ve bir kişinin daha kadro için adı geçiyordu. 2 kişi alındı. Alınmayan kişi, alınması düşünülen ancak yapının dışında biriydi. Sonuçta da İsmail Boyraz ve Bünyamin Koç kadroya alındı” diye konuştu. “GÜMÜŞTEKİN PROVOKATÖR BİR İNSANDI” Dağıstan diğer sanıklarla ilgili olarak “Suzi Selim Ayhan cemaate yakın bir isimdi. Bireysel olarak iyi ve vicdanlı biriydi. Ama o grupla hareket eden biriydi. Bedri Selim Benek ise Temel Bilimlerde çalışıyordu. Kenan Gümüştekin ise bölüm başkanıydı. Gümüştekin provokatör bir insandı. Propagandalarda bulunan fanatik görünümlü bir insandı. 17-25 Aralık'tan sonra Kenan Gümüştekin'in kışkırtmasıyla bu çocuk da baskı yapan grubun içinde yer aldı diye düşünüyorum. Tekin Taş için ise somut bir şey söylemek zor. Ama malum yapıyla hareket eden bir insandı. Çok tanıdığım biri değildi” diye konuştu. “ALİM ERDEM'İN FANATİK BİR YAPISI VARDI” Dağıstan “Alim Erdem Mehmet Yazıcı ile çalışıyordu. Mehmet Yazıcı ise yönlendirici ve etkili bir kişiydi. Alim Erdem'in de fanatik bir yapısı vardı. Bu nedenle yapının aktif bir elemanı olduğu kanısı oluştu. Mehmet Tosun da cemaat denilen yapı tarafından bahsedilen biriydi. Bireysel olarak kötü bir insan değil ancak emir komuta zinciri içinde çok değişik reaksiyon gösteren isimler. 17-25 Aralık sürecinden sonra da bana karşı tavır takınan isimlerden biriydi. 2013'ten sonra hepsinin bana karşı bir soğukluğu oldu. Ben bazı değer yargılarına karşı aksi kanaat belirttiğim için olabilir diye düşünüyorum. Bu yapıya karşı olumsuz tavırlarım oldu. Bu yüzden böyle bir tutum içine girmiş olabilirler” dedi. “MEHMET YAZICI GİBİ DOMİNANT BİR İNSAN VARKEN BİZİM BAŞKA TÜRLÜ DAVRANMAMIZ SÖZ KONUSU DEĞİL' Yaşar Dağıstan ifadelerinin devamında “Osman Yıldırım için örgütle bağlantısı olduğunu düşünüyorum. Kenan Gümüştekin'in görevine son verilince çok gereksiz bir tavır içine girdi. Osman Yıldırım da aşırı tepki verenlerden biriydi. Serkan Öztürk için de kanaatim örgütten olduğu yönündedir. Bir gün bana ‘Mehmet Yazıcı gibi dominant bir insan varken bizim başka türlü davranmamız söz konusu değil' diye dert yandığını duydum. Güce göre hareket eden biriydi. O dönem güç paralel yapıda olduğu için onların yanında olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. KRİPTO BİR FETÖCÜ Mehmet Emin Özyalvaçlı ve eşi Gülzade Özyalvaçlı'nın da FETO/PDY örgütü ile bağlantısının bulunduğuna yönelik kanaatini belirten Dağıstan, “Mehmet Emin Özyalvaçlı'nın çok farklı bir yapısı vardı. Farklı bir yaşam tarzı içindeydi. Devlet Hastanesi'nde birlikte çalıştığımız dönemde malum yapıya ait olduğunu düşündürecek hiçbir söylem ve tavır içerisinde bulunmadı. Ama MİT Tırları davasında adı geçip ortadan kaybolunca yapıya mensup olduğunu anlamış olduk. Kendisinin kripto bir FETÖ'cü olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı. ‘DEĞERLERİMİZE SALDIRDI, O YÜZDEN SELAM VERMİYORUZ' DİYEMEZLER Sanıkların husumetten dolayı kendisine selam dahi vermedikleri iddialarını ise kabul etmeyen Dağıstan, “Kendisiyle husumet olduğu için bu şekilde ifade verdiğim söylenmiş. Çok normal. ‘Bizim değerlerimize saldırdı, o yüzden kendisine selam vermiyoruz' diyemezler. Tülay Özlü'ye de diğer sanıklar hakkında ifade vermesi yönünde baskı kurduğum iddialarını kabul etmiyorum. Birini başkaları hakkında iftira atmaya zorlamak için şerefsiz ve haysiyetsiz olmak gerekiyor. Benim böyle bir şey söylemem mümkün değil” dedi. “ZEKERİYA ÖZ'Ü GÖRÜRSEN İMZA AL” Yaşar Dağıstan'ın ardından Gülali Aktaş'ın tanık olarak ifadelerine başvuruldu. Sanıkların geneli ile ilgili olarak somut bilgilere sahip olmadığını söyleyen Gülali Aktaş, “Umumi hallerinden, duyumlardan yola çıkarak kanaat bildiriyorum. Arkadaşlıkları, ilişkileri, kiminle oturup kimlerle kalktıklarından yola çıkarak söyledim. Aytekin Alçelik ile 2011'de tanıştım. Cemaatle net bir bağlantısının olduğunu bizimle beraberken zan oluştu. Ancak kesin bir malumatım yok. Bir keresinde ‘Zekeriya Öz'ü görürsen imza al' ifadesini bir toplulukta duydum. Eski Rektör Hayri Coşkun'un FETO/PDY yapılanmasına yol açtığına ve zemin hazırladığına yönelik birşeye şahit olmadım. Hatta FETOP mensuplarını ve faaliyetlerinin önlenmesine yönelik tedbirleri olmuştur” dedi. ÖRGÜTE ZARAR VERMEYE ÇALIŞAN MÜNAFIKMIŞ Birlikte çalıştığı Hakan Sarman ile bir dönem samimi olduklarını belirten Cengiz Işık, “Birlikte konuşurken ülkenin gidişatının iyi olmadığını, hükümet yüzünden iç savaş çıkacağını, hükümeti eleştiren söylem ve tavırları vardı. Cemaat olarak nitelendirdiği örgüte destek olmayan, zarar vermeye çalışanların münafık olduğunu kendi ağzından duydum. Cuma namazına giderken Abdullah Demirhan ve Yaşar Dağıstan'ın da olduğu ortamda davet ettiğimde bana “Bence sen de onlarla gitme” dedi. FETO/PDY yapılanmasına tavır aldıkları için görüşmek istemediğini belirtti” dedi. MEHMET YAZICI'NIN BASKIN KARAKTERİ NEDENİYLE ÖRGÜTTEN AYRILAMAMIŞ Cengiz Işık sözlerinin devamında “17-25 Aralık'tan sonra Serkan Öztürk birkaç kez yanıma gelip bu yapının faaliyetlerinden rahatsız olduğunu, Fatih Özlü'nün bağını kopardığını, kendisinin de koparmak istediğini söyledi. Ama Mehmet Yazıcı'nın baskın karakteri nedeniyle ayrılamadığını belirtti. 15 Temmuz darbe kalkışmasından sonra da gelip kendisinin FETO/PDY yapılanmasından koptuğunu bana söylemişti. Ama samimi olup olmadığı mahkemenin takdiridir” dedi.   15. duruşmanın öğleden sonraki ilk bölümüne başka bir davadan tutuklu olan Mustafa Erkoçoğlu'nun ifadesiyle devam edildi. Erkoçoğlu bir süre cemaat olarak bildiği yapıyla sohbetlere katıldığını, bu sohbetlere katılanların isimlerini dile getirdi. İyi niyetle sohbetlere katıldığını belirten Erkoçoğlu, zamanla gurubun devletin aleyhine faaliyetlerini görünce yapıdan uzaklaştığını belirtti.   Hakan Çakır hakkında ifade veren Recep Soluk ve Nurettin Akçakavak mahkeme heyetini bilgilendirdi. Aysel Kaya ise, soruşturma komisyonuna önceden verdiği ifadeyi Hasan Oruçoğlu'nun baskısıyla verdiğini belirtti. İfade verenlerin Oruçoğlu tarafından özel seçildiğini belirten Kaya, daha önceki ifadesine itibar edilmemesini istedi. Mahkeme Başkanı Seyhi Han'ın sorusu üzerine Kaya, “Oruçoğlu tarafından 3 ay önce işten çıkartıldım. Ancak verdiğim ifadenin bu durumla alakası yok” dedi.   AKADEMİSYENLERE TAHLİYE YOK Sanık ifadelerinin tamamlanmasının ardında Mahkeme Başkanı Seyfi Han, sanık avukatlarına kısa süreli söz verdi. Sanık avukatları müvekkilleri için tahliye talebinde bulunurken,  söz alan sanıklarda tahliye taleplerini yeniledi. Duruşmaya 10 dakika ara veren Mahkeme heyeti 28 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verirken, bir sonra ki duruşmanın 28 Haziran 2017 tarihinde saat 09.15'de yapılacağını belirtti. 

...