• resmi ilanlar

BAŞBAKANI CHP SAVUNDU

06/05/2016 11:00

Ülkenin dikta rejimiyle yönetilmesi için zemin hazırlandığını ve bunun için 4 Mayıs darbesi gerçekleştirildiğini söyleyen CHP İl Başkanı Kazım Karsu, “23 Milyon 600 bin kişinin iradesiyle koltuğa oturan Sayın Davutoğlu bir kişinin iradesiyle koltuğundan ayrılmak zorunda kalmıştır” dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun istifasını değerlendiren CHP İl Başkanı Kazım Karsu, “Sayın basın mensupları, Sayın Ahmet Davutoğlu AKP’nin 22 Mayıs 2016 tarihinde yapılacak olağanüstü kongresinde aday olmayacağını belirterek genel başkanlık görevinden ayrıldığını açıkladı. Ancak basın toplantısında bunun kendi tercihinin olmadığınıda ifade etti. O zaman soru şu kendi tercihi değilse hangi gerekçeyle ayrıldı? Bu sorunu yanıtı verilmedi. İzin verirseniz bu sorunun yanıtını ben vereyim. 17 Aralık 2012 dönemin Başbakanı şu ifadeyi kullandı. Yasama ve yargı benim için ayak bağıdır dedi. Yani güçler ayrılığı ilkesini açıklıkla reddetti. Sonra devam etti. 21 Mart 2015 Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildikten sonra parlamenter sistem artık bekleme odasına girmiş bulunmaktadır diye bir cümle kullandı ve bunu birkaç yerde ayrıca tekrar etti” dedi.

“4 MAYIS SARAY DARBESİ 28 ŞUBAT POSTMODERN DARBESİNİ DE AŞAN BİR NİTELİĞE SAHİPTİR”

Başbakan Davutoğlu’nun istifasını 4 Mayıs darbesi olarak değerlendiren Karsu, “Bu söylemler aslında sivil görünümlü bir darbenin bir dikta yönetimi özleminin ayak sesleriydi. Bunu defalarca ama defalarca dile getirdik. Dün Kaçaksarayda gerçekleşen görüşmeyle darbe fiilen gerçekleşti. Darbenin adı 4 Mayıs saray darbesidir. Şunu özellikle vurgulamak isterim ki 4 Mayıs saray darbesi 28 Şubat postmodern darbesini de aşan bir niteliğe sahiptir. 28 Şubatta rahmetli Erbakan Başbakanlıktan uzaklaştırılmıştı. 4 Mayıs saray darbesiyle de Sayın Davutoğlu Başbakanlığı bırakmak zorunda kalmıştır. 4 Mayıs saray darbesinin 28 Şubattan farkı ‘yol arkadaşım’ dediği ‘dava arkadaşım’ dediği bir kişi tarafından bu darbenin gerçekleştirilmiş olmasıdır. Değerli basın mensupları Sayın Davutoğlu Başbakan olarak ilk kez seçimlere girmiş 7 Haziran da yüzde 40.87, 1 Kasımda da yüzde 49,5 oranında oy almıştır. Başarılı bir sonuçtur. Yani parlamenter demokratik sistemin kuralları içinde başbakanlık koltuğuna Sayın Davutoğlu oturmuştur. Bu bağlamda meşruluğu hiç tartışılmamıştır. Çünkü milli iradeye saygı demokrasinin temel kuralıdır. Özetle, Sayın Davutoğlu nu başbakanlık koltuğuna kendisinin de sıkılıkla vurguladığı milli irade getirmiştir. Ancak Sayın Davutoğlu kendisine ve partisine oy veren 23 Milyon 681 bin 926 kişinin iradesiyle değil bir kişinin iradesiyle koltuğundan ayrılmak zorunda kalmıştır. Evet, 23 Milyon 600 bin kişinin iradesiyle koltuğa oturan Sayın Davutoğlu bir kişinin iradesiyle koltuğundan ayrılmak zorunda kalmıştır. O bir kişi 4 Mayısta saray darbesini gerçekleştiren kişidir. O bir kişi ülkesinin demokrasisini değil kendi dikta yönetimini düşünen ve planlayan kişidir. Sayın Davutoğlu üzülerek ifade edeyim ki 4 Mayıs saray darbesine boyun eğerek dikta yönetimine zemin hazırlamıştır. Oysa demokrasi adına doğru olan 23 milyon kişinin kendisine verdiği görevi savunmasıydı. Milli iradeye sahip çıkmasıydı. Bu koltuğa beni halk getirdi ancak halk götürür demesiydi. Yani 4 Mayıs saray darbesine Davutoğlu’nun açıkça direnmesi gerekirdi” dedi.

“DAVUTOĞLU’NU SAVUNMAK BİZE DÜŞTÜ”

Karsu sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu kadere bakın ki değerli basın mensupları demokrasi adına Sayın Davutoğlu’nu savunmak da bize düştü. Değerli basın mensupları, Türk siyasal tarihinde önemli bir yeri olan AKP’nin neredeyse bütün kadrolarının 4 Mayıs saray darbesini de kabullenmiş görünmeleri de demokrasimiz adına başka bir acı tablodur. Oysa demokrasilerde darbeler desteklenmez, darbelere direnilir. Bu halkın iradesine yani milli iradeye de bağlılığın temel bir görevidir. Davutoğlu maalesef bunu yerine getirememiştir. 4 Mayıs saray darbesini bir partinin iç meselesi olarak görmemek de gerekir. Bu darbe 64. Hükümete karşı yapılmış bir darbedir. Bütün Cumhuriyetçilerin, demokratların, aydınların yani demokrasiden yana olan bütün vatanseverlerin darbeye direnmesi gereğinin de ötesinde bir zorunluluktur. Bir dikta yönetiminin yasal zeminini hazırlamak için ülkenin meşru başbakanına karşı 4 Mayıs saray darbesini yapanlar şunu asla unutmasınlar: Cumhuriyet Halk Partisi olduğu sürece asla amaçlarına ulaşamayacaklardır. Yaklaşık 150 yıllık bir parlamenter bir geçmişimizi bir diktatörün beklentilerine teslim etmeyeceğiz. Kimsenin şüphesi olmasın darbecileri yeneceğiz, demokrasi kazanacak. Tarihte hep bunu böyle yazmıştır.”

Ezgi Fidan

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: