19 Nisan 2024

Avukatlardan teröre kınama

30/11/2015 11:00

Bolu Baro Başkanı Av. Ferit Atalay, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin meydana gelen terör olayı sonucu iki emniyet mensubu ile birlikte öldürülmesini kınayarak, ülkemiz Ortadoğu'nun bataklığına bilinçli olarak çekilmek istendiğine dikkat çekti.

Ferit Atalay “28 Kasım 2015 tarihinde Diyarbakır’da meydana gelen terör olayı sonucu Diyarbakır Baro Başkanımız Tahir Elçi ile 2 polisimiz yaşamını yitirmiştir. Öncelikle bu menfur saldırıda yaşamanı yitiren Baro Başkanımız ile polislerimizin ailelerine, tüm meslektaşlarımıza ve yargı ve emniyet camiasına başsağlığı diliyoruz” diyerek, terör olaylarını değerlendirdi.

Ferit Atalay sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizde olağanüstü günler yaşanmakta ve olağanüstü günlerden geçmekteyiz. Dört bir yanımızı kuşatan sorunlar yumağı ile birlikte son otuz yılda 40 bine yakın canımız teröre kurban gitmiştir. Ülkemiz Ortadoğu’nun bataklığına bilinçli olarak çekilmekte, etnik ve mezhep çatışmalarının odağı haline getirilmektedir. Bu uğurda karanlık cinayetler tezgahlanmakta cinayetler kitlesel hale dönüşmüştür.

Ne yazık ki bu cinayetler sonucu Etnik, dinci ve ayrılıkçı teröre kurban verdiğimiz vatandaşlarımızın ardından hamasi nutuklarla yetinmek zorunda kalmaktayız. Birçok cinayet karanlıklara gömülerek faili meçhul olarak kalmaktadır.

Bundan daha acısı ve kötüsü ölen insanlarımızın etnik, siyasal aidiyetlerinin sorgulanmaya başlanmış olmasıdır. Bu durum ülkemizde ayrışmayı, kutuplaşmayı körüklemekte düşman kamplar yaratılması için fırsat kollayanların işine gelmektedir. Hiçbir insanın ölümü siyaseten haklı ve meşru gösterilemez, Ölen kişilerin etnik, dinsel ve siyasal kimliklerini sorgulayarak AMA ile söze başlayanlar aymazlık içinde olanlardır. Ayrıştırıcı dil kullanmaktan derhal vaz geçmeliyiz. Unutmayın ki terör ve şiddet hiçbir zaman adres sormaz..

Teröre kurban verdiğimiz Sayın Tahir Elçi bir TV kanalında yaptığı konuşma nedeniyle adeta linç edilmiştir. Oysa bu talihsiz konuşmanın sahibi olan Sayın Elçi Kürt sorunun asla ve asla şiddetle, silahla çözülemeyeceğine inanan ve tüm yaşamını barışa adayan bir hukukçu idi. Muhtemeldir ki onu infaz eden karanlık güçler bu barışçı söylemeni dahi tahammül edemeyenlerdi.

Birçok uygarlığın simgesi olan dört ayaklı minareye karşı girişilen tahribatı, kadim bölgede, insanlığın ortak mekanında kınarken, barış açıklaması yaparken katledilen meslektaşımızın katillerinin bir an önce bulunması dileğimizdir.

Değerli Basın mensupları bu topraklar hepimize aittir. Kimsenin bu ülkede ve topraklarda ayrıcalığının bulunmadığı eşit yurttaş olmanın gereğidir. Ölen her insanın acısını yaşamak insani bir görevimiz olduğu kadar yönetenlerden bu insan kıyımının önlenmesi için gerekli önlemleri alarak katilleri yakalamak ve adalet önüne çıkarmasını beklemek de vazgeçemeyeceğimiz temel hakkımızdır.”

Haber Merkezi