Karakuş şampiyon yapabilecek mi?

24/11/2015 10:00

PTT 1.Ligin 5.haftasında kötü gidişatın sonunda teknik direktör Özcan Bizati ile yollar ayrılmış ve takım yıllarca Boluspor'a hizmet veren Cüneyt Karakuş'a emanet edildi. Boluspor'a dair merak edilen her konunun bulunduğu bu haberde merak edilen her sorunun cevabını bulabilirsiniz.

"Hızlı bir şekilde takıma altyapıdan oyuncu dahil edeceğiz"

Daha önce Boluspor U21 takımını çalıştıran ve büyük başarılara imza atan Cüneyt Karakuş'un alt yapıdan oyuncu çıkarma konusundaki düşünceleri şu şekilde; "Kesinlikle altyapıdan oyuncular çıkarmayı istiyoruz. Ben iki yıldır U21 takımı ile çalıştım biliyorsunuz. U21 takımımızın misyonunu iki yıldır her fırsatta, her platformda yönetime, basına anlatırken, projeler geliştirirken şimdi buraya geldikten sonra yetki bizdeyken bundan vazgeçmek mümkün değil. Hızlı bir şekilde dahil edeceğimiz bir kaç oyuncumuz var. Onları lig bitmeden devre olmadan takıma kazandırmak istiyoruz. Sonrasında devre arası neler yapabiliriz, bir kaç oyuncu daha dahil edebilir miyiz bakacağız. Bunu yapmazsak eğer kendime ters düşerim. Ben altyapıdan gelenim. Oradan oyuncunun nasıl çıkacağını, nasıl yapılması gerektiğini anlatan bir de bilen tarafım. Şimdi işin başındayken bunu yapmıyorsak burada bir sıkıntı var demektir. Altyapıda da oyuncularımız çok iyi, yine bu sezon çok iyi gidiyorlar. Ayrıca bizim burada olmamız da onların şevkini arttırıyor. Çünkü daha yakın hissediyorlar.

 

"Emre'nin formsuzluğuna bahaneler uydurmamalıyız"

Geçen sezonlara göre performansında büyük bir düşüş yaşanan Emre Kılınç hakkında açıklamalarda bulunan Karakuş "Emre milli takıma gidip geldikten sonra bir de sakatlık geçirdi. O günden sonra bir düşüş yaşadı. Emre'nin sanki oynadıkça daha iyi olacakmış gibi bir görüntüsü var. Çok yetenekli bir oyuncu, Boluspor'un 3-4 yıldır değeri ve gönül istiyor ki daha üst liglerde oynasın, daha iyi yerlerde olsun, a milli takım seviyesinde oynasın. Fakat bir türlü o kritik noktayı aşamadık. Aşamamamızın sebebi belki de Emre'nin üzerinde baskı hissetmesidir. Emre'nin yaşına baktığınız zaman çok genç bir oyuncu ve 4 yıldır takımın vazgeçilmezleri arasında ve biz 4 senedir hem basın hem taraftar, hem de biz hocalar Emre iyi oynarsa Boluspor iyi oynayacak gibi bir düşünce olması Emre'ye gereğinden fazla yük bindirmiş gibi geliyor bana. Ben olgunlaşacağını düşünüyorum. Evet Emre çok yetenekli bir oyuncu ve biz hep en iyisini bekliyoruz ama bunu beklerken üzerinde de bir baskı oluşturuyoruz. Emre'nin ev tuttuğu ve özel hayatının performansını etkilediği düşüncelerine de değinecek olursak eğer, evde olup da hep formsuz oyuncular var. Yani Emre'nin formsuzluğunu bir şeylere bağlamamak gerekir. Onun genç bir oyuncu olduğunu, dönem dönem performansının dalgalanabileceğini, kafasının belki karışmış olabileceğini, onunda kişisel problemleri olabileceğini düşünürsek bu tarz dedikodulara kulak asmamak gerekir. Yani Emre'nin kötü gidişini bahane aramamak gerekir. Ayrıca Emre'nin arka adalesinde bir sakatlığı var onunda Emre üzerinde bir etkisi var. Ayrıca Emre'nin sahada olması bile bir aksiyon yaratıyor. Formsuzda olsa bir hareketle skora etki edebilecek kalitede bir oyuncu sonuçta. Adanaspor maçına baktığımızda 5-6 pozisyonun 4'ünde Emre var. Ben Emre'nin girdiği pozisyonları zaman içinde gole çevireceğini de düşünüyorum. Emre'nin artık bir iki tık yukarda olmasını düşünüyorum. Yani artık Süper ligde oynayabilecek potansiyele sahip bir oyuncu olduğunu düşünüyorum" dedi.

 

"Takımda bulunan bütün oyuncularımız önemli"

 

PTT 1.Ligin 12.haftasında deplasmanda Adanaspor'u mağlup eden Boluspor'da gördükleri sarı kart sonrasında cezalı duruma düşen Alican ve Ramazan'ın yerini doldurabileceklerini dile getiren Karakuş "Takımda bulunan bütün oyuncularımız önemlidir. Alican ve Ramazan'ın yerini elbette ki doldurabilecek arkadaşlarımızda var. Yalnızca diğer arkadaşların belki maç oynamamadan dolayı ufak sıkıntılar yaşayacağını düşünüyorum ama sonuçta tecrübeli oyuncular ve kadromuz ona göre kurulmuş bir kadro. Geniş bir kadroya sahibiz ve Alican ve Ramazan'ın yerine oynayacak arkadaşlarımızın da en az onlar kadar mücadele edeceğini düşünüyorum. Petr Janda'nın sakatlığı konusunda hala bir belirsizlik var. Masör arkadaşlarla konuştum ve Janda'nın iyiye gittiğini söylediler ama her an tekrar sakatlık olabileceğini ve ameliyat olmak zorunda olacakmış gibi bir durum var. Tabi bu doktorların daha iyi bileceği bir durum ama geçen haftaki antrenmanlara baktığımızda gayet iyiydi" şeklinde konuştu.

 

"PTT 1.Ligde iç saha maçları dünyanın en zor maçları"

 

Boluspor'un iç sahada daha çok puan kaybetmesi konusunda da sorularımızı cevapsız bırakmayan Karakuş "İç sahada PTT 1.ligde mücadele eden bütün takımlar sıkıntı yaşıyor. PTT 1.Ligde iç sahada oynamak bence dünya liglerinde bana bir örneği daha yok gibi geliyor. Dikkat edildiğinde puansal anlamda alt sıralar ile üst sıralar arasında çok fazla bir fark yok. Yani her takım her takımı bir şekilde yenebiliyor. Bu da tabi ki takımlar arasında kalite farkının çok olmadığını gösteriyor. İç sahada iyi bir takım iyi bir savunma yaparsa gerçekten zorlanıyorsun. İç sahada oynamak çok zordur. Çünkü tek sonuca oynuyorsun galibiyet. Misafir takım ise üç sonuca oynuyor. İyi bir Boluspor'a karşı oynadık yenildik, beraberlik aldık mutluyuz veya yendik mucize yarattık gibi üç sonuçla buraya geliyorlar. İnşallah Göztepe maçında bunu da aşacağımızı düşünüyorum. Çünkü dediğim gibi kapanan takımlar ile ilgili sıkıntılar yaşıyoruz. Bunu sadece biz değil bütün bu ligde mücadele eden takımlar yaşıyor. Çünkü bizde dışarıda oynadığımız maçlarda yapıyoruz.  İyi kapanıyoruz, iki pozisyon veriyoruz, altı pozisyon yakalıyoruz. Takımımızda gayet ciddi bir birliktelik yakaladık. Her şey yolunda gidiyor. Tüm Türkiye'de Boluspor'un santrafora ihtiyacı var deniliyor fakat Tevfik gol atıyor, sıkıntı yok.  Aslına bakarsanız forvet konusunda kimle gol atarız değil kimler gol attırır ona bakmıyoruz. Geçen sezon Prijoviç hakkında da kötü tezahüratlar yapıldı ama Prijoviç sezonu 16 golle tamamladı. Yalnız burada hemen yanlarına geçmemiz lazım. 11 gol Emre atmış, İsmail'in 7-8 golü vardı. Orta sahadan inanılmaz bir performans sergileyen Mbamba, İshak vardı. Yani baktığında Prijoviç'in işi o kadar rahattı ki baktığınızda attığı gollere tek dokunuş sadece, al şut at falan yoktu. Ofere'nin bu anlamda sezon başında Ümit Ozat'ın, sonrasında Özcan Bizati'nin gelmesi, kamp yaptık yapamadık, oldu olmadı, şu transfer bu transfer derken bizim tek ışığımız Ofere oldu. Ofere'de bu konudan çok rahatsız. Ofere'nin eski maçlarına bakıldığında inanılmaz tempolu güçlü maçlar çıkarmış. Şu anda Ofere geçen sezon İskoçya liginde oynadığının %50'si değil. Mental olarak sıkıntı şu anda sorun yaşıyor" şeklinde konuştu.

 

"Taraftar desteğini esirgememeli"

 

Bolu taraftarını çok iyi tanıdığını dile getiren Karakuş taraftarın desteğini esirgememesini belirtirken "Bolu taraftarını çok iyi tanıyanlardan biriyimdir. Ben sonuçta Boluspor'da da oynadım. Bolu taraftarı koşan oyuncuyu sever, koşan ve hırslı takımı sever. Pozisyonla canlanan bir taraftar Bolu taraftarı. Ben geldiğimden beridir de söylüyorum, Boluspor hiçbir sezon bu kadar az taraftara oynamadı. 1988'den beridir ben buradayım o yüzden iyi biliyorum. Minimum 3bin 4bin taraftar olurdu. Taraftarın neye küstüğünü neden böyle olduğunu da anlayabilmiş değilim, burada bir eksiklik var. Tabi passoligde bu durumu etkiledi. Alamayanlar var, bu ücretleri veremeyenler var. Kulübün de bu konuda destek olması var. Bizde her görüşmemizde bunu dile getiriyoruz, konuşuyoruz. Çocuk tribünün olması lazım, buna bizim kulüp olarak destek vermemiz lazım. Ayrıca maça girişlerde de uzun kuyruklar oluştuğu şikayetleri de geldi tabi. Bu konuda da taraftar grupları başkanları ile ortak bir çözüm bulunarak aşılabilir. Çok az seyirciye oynuyoruz. Samsunspor'a bakacak olursak iç sahada mağlubiyeti yok. Oynadıkları zaman 15 bin seyirci ile oynuyorlar. Takıma inanılmaz bir destek oluyor. Takımın oyundan düştüğü anlardan takımı ateşleyen taraftar oluyor. Taraftarsız olmaz çünkü biz zaten taraftar için oynuyoruz. Tabi eskiye nazaran bakıldığında maça ulaşabileceği çok nokta var. Televizyon olsun, internet olsun insanlar bir şekilde maçı izleyebiliyorlar. Taraftar da bu yüzden gitmesem de olur nasıl olsa izliyorum düşüncesiyle hareket edebiliyor. Ama biz taraftarımızın bize destek olmasını, bizden her türlü desteği esirgememesini istiyoruz. Bir takım için tribün gelirleri çok önemlidir. Taraftarlar için takıma destek olmanın yanında 15 günde bir gelip bir eğlence olmalıdır" dedi.

 

"Reis ile anlaşarak ülkesine geri gönderdik"

Sezon başında bir umutla getirilen fakat lisans çıkartılamayan Jonathan Reis konusunda da açıklamalarda bulunan Boluspor teknik direktörü Cüneyt Karakuş "Jonathan Reis ülkesine döndü. Çünkü bilindiği gibi lisansı çıkmadığı için antrenmanlarda konsantrasyon eksikliği vardı. Kendisiyle anlaştık ve ülkesine geri döndü. En azından devre arasına kadar bir takımda oynayayım dedi. Eğer istediğimiz noktada olursa ligin ikinci yarısında tekrar takıma geri dönecek. Yani kendisiyle bu konuda anlaştık. Sezon başında ki gibi olursa onu antrenmanlara almayacağımızı söyledik" ifadelerine yer verdi.

 

"Taraftar ve yönetimden çok futbolcunun hedef belirlemesi gerekmektedir"

Başarı için taraftar ve yönetimden çok futbolcunun hedef belirlemesi gerektiğini dile getiren Karakuş "Hedefimizi konuşacak olursak bizim antrenör olarak çok hedefimiz var. Ama yönetimin, şehrin, taraftarın hedefinin çok önemi yok. Oyuncu grubu bir hedef belirliyor ve yönetim, taraftar bunu destekliyorsa buradan bir sonuç çıkar. Ama taraftarlar şampiyon olalım diye bağıralım veya yönetim ben şampiyonluk için takım kurdum desin tek başına bir sonuç alamazsınız. Yani ben %50'yi oyuncuya %25 taraftar %25 yönetime veriyorum. Hedef tabi ki vardı ama biz geldikten bu yana oyuncuların isteği daha da arttı ve hedefler daha belirgin bir hal aldı. Önümüzdeki maçlarda istediğimiz puanları yani minimum 9-10 puan toplarsak ilk devreyi iyi bir yerde tamamlayacağımızı düşünüyorum. Biz geldikten sonra oyuncular biraz daha rahatladılar. Ben Özcan hocanın nerde kötü yaptığından ziyade biz ne kattık tarafındayım. Biz takımı biraz daha rahatlattık diye düşünüyorum. Değişiklik bizde olumlu yansıdı. Hoca-oyuncu modelinden çok yönetim, teknik heyet ve oyuncular olarak bir aile olduk. Bu da daha çok çalışma, daha çok dikkat etmemiz gerektiğini düşünerek şu ana kadar istediğimizi aldık. Futbol baktığınızda şans faktörü de var. Biz her geçen gün daha ciddileştiğini, sorumlulukların daha büyüdüğünün farkındayız ve hayal edilenleri biz canlandırdık diye düşünüyorum. Ligde düşme korkusundan uzaklaşarak artık neden bir üst lig olmasın demeye başladık. Ligin ikinci yarısında fikstür avantajımızda var onu da değerlendirmek istiyoruz ve bir üst lige çıkmak neden olmasın diye sorgular olduk" dedi.

 

"Unutamadığım bir çok anım var elbette"

Son olarak futbolculuk hayatında unutamadığı anılarını bizlerle paylaşan Cüneyt Karakuş "Futbolculuk hayatımda illaki unutamadığım bir çok anım var. Televizyonlara yansıyan ve jeneriklere giren Adana Demirspor karşılaşmasında attığım röveşata golü var. Ama bunun dışında da sahada bir çok anım var. Aslına bakarsanız Bolu'da oynadığım hiçbir maçı unutmuyorum. Bolu'da oynadığımız süre içinde çok ciddi, çok keyifli, çok seyircili, çok güzel maçlar oynadık. Mesela Fenerbahçe ile oynadığımız bir karşılaşmada bir diyalog geçti onu asla unutmuyorum. Rıdvan abi ile kaptan Müjdat arasında geçen bir diyalogdu. Biz o maça o kadar iyi hazırlanmıştık ve o kadar iyi mücadele ediyorduk ki Rıdvan abi Müjdat'a "Ya Müjdat Boluspor'u bir say fazla kişiyle mi oynuyorlar" dediğini duymuştum o anı hiç unutmuyorum. Bunun dışında mesela unutamadığım bir Altay maçı vardır. Özellikle kış aylarında oynadığımız maçlar asla unutulmaz. Çünkü bu maçlar bizim için puan toplama maçlarıydı. Kışın yenilmezdik gibi bir durum vardı. Takım olarak maçtan bir gün önce inşallah yarın kar yağar diye yattığımızı biliyorum. Çünkü daha çok koşuyoruz ve rakip sıkıntı yaşıyordu. O yüzden Altay maçını da unutmam. Maçtan önce sulu bir kar yağmıştı. Altay'da bir oyuncu vardı o zamanlar Yüksel diye. Maçın 75.dakikası gibi hakeme " Artık bitir hocam maçı" dediğini hatırlıyorum. O kadar soğuktu ki topa vurduğumuzda artık parmağımızı hissetmiyorduk. Hakemde bu kadar erken bitiremem demişti ama karşılaşma da 4-1'di o yüzden maçın son 3-4 dakikasında tamam artık demişti ve bitirmişti. Tabi unutamadığımız anılarımız arasında iyinin dışında kötüleri de vardı. Biz o sezon ligden düştük. Aslına bakarsanız en iyi sezonlardan birini geçiriyorduk fakat talihsiz bir şekilde düştük. O sezon son haftalarda oynayamamıştım. Burada oynadığımız Beşiktaş maçında çok ciddi bir sakatlık yaşadım, hatta 6 ay sahalarda uzak kalmıştım. Ondan sonra Sarıyer maçında oynayamadım, tribündeydim. Çok zor bir maçtı berabere kalsak düşmeyecektik fakat Sarıyer'e yenilince son hafta Gençlerbirliği maçı da formaliteden olmuştu. Bu da bizim için kötü bir anıydı. O dönem Salih, Halitoviç beraber oynuyorduk. Bir araya geldiğimizde şakalaşırken acaba bize mi kısmet olacak, biz mi takımı bir üst lige çıkaracağız diyorum. Çünkü ben artık Boluspor'un bir üst lige çıkması gerektiğini düşünüyorum. Taraftarın da bu anlamda artık sıkıldığını düşünüyorum. Ama isterken ne yapılması gerektiği kısmında sıkıntılar yaşıyoruz. Biz çok para harcayacak bir takım değiliz. İsteyelim evet ama her sene istemektense bir iki sene isteyelim. Bizim bütçemizdeki takımların harcamadan veya az harcayarak bir üst lige nasıl çıkarız bunu düşünmeliyiz, bunu planlamalıyız. Sabrederek hareket etmeliyiz. Aceleci olmadan planlı bir yapılanmaya giderek bir iki sezonluk çalışma sonrasında bir üst lige çıkılabilir" diyerek sözlerine son verdi.

 

Spor Merkezi

Yorum yazın!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz