• resmi ilanlar

O, Kendi ve Narsistiklikten Paranoidliğe Uzanan Kişiliği

12/02/2015 00:00

...

Efenim, dört çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğuydu. İki abisi ve bir de küçük kız kardeşi vardı. Babası Elektrik tesisatçısı ve annesi de ev hanımıydı. Orta gelirli bir aile olarak yaşamlarını devam ettiriyorlardı. Okula başladığından beri parlak bir öğrenci olması, ülkenin en saygıdeğer ve yüksek puanlı lisesine girmesini sağlamıştı. Bu okul öğrencilerinden yüksek performans beklerdi, başarısız olanlar ise akranları tarafından aşağılanırdı.

O da bu rekabet ortamında yetişti. Sınıfın en yüksek notlarına sahipti ve zeki bir öğrenciydi. Diğer çocuklar sınavlar hakkında kaygılanırken o öz-güvenli bir tavır sergiliyordu. Öğretmenlerinin ve arkadaşlarının onu en iyi öğrenci olarak gördüklerini bilir, derece yapamayanlarla dalga geçerdi. Ne zaman bir öğretmen sınıfta bir hata yapsa ilk gülen o olurdu.

Acımasız eleştirilerine rağmen kendisi eleştirilmeyi asla kabul etmezdi. Sınavdan puan kaybettiği zamanlarda öğretmenlerle tartışmaya girer, kendi cevabının doğru olduğunda ısrar ederdi. Ne olursa olsun yanlış yaptığını asla kabul etmezdi. Onun en hassas noktası ailesiydi. Çoğu zengin ve eğitimli ailelerden olan arkadaşlarından dolayı ailesinden utanç duyuyordu. Bunu açıkça ifade etmezdi. Ancak bir sınav sonrasında öğretmenle tartıştıktan sonra babası zengin bir çocuğun ‘’Bazı insanlar neden bu kadar çalışıyor anlamıyorum’’ demesi üzerine alınmasına ve zengin olmayan bir ailesi olmadığı için bunu telafi ettiği sonucunu ortaya çıkarıyordu. O gece onu diyen kişinin arabasını gizlice çizdi.

Grup çalışmalarına, takım sporlarına katılmazdı. Kaybetmekten veya gülünç duruma düşmekten nefret ederdi. Sanat ve sinema ile de ilgilenmez, bunların çok boş olduğunu düşünürdü. İlişki kurduğu arkadaşlarına zekâsını kanıtlamaya çalışırdı. Romantik ilişkileri tek seferlikti. 2. Kez buluşma olmazdı çünkü çıktığı kızlar ya çok sıkıcı ya da yetersizdi. Liseden mezun olduktan sonra prestijli bir üniversiteye yerleşti. Tüm zamanlarını ders çalışmaya ayırıyor ve en yüksek puanları alıyordu.

Üniversite 2. Sınıfta ilk ciddi ilişkisine başlamıştı. Kız arkadaşının başka bir şehirde olması programını aksatmıyor, zamanını çok almıyordu. Ancak kız arkadaşı başka birine âşık olduğunu söyleyerek birkaç ay sonra ondan ayrılmıştı. Şok olsa da o an tüm sakinliğini korumayı başardı. Arkadaşlarına bu olayı anlatırken zaten onu sevmediğini ekliyordu. İntikam duygularıyla onu yeniden kazanmaya çalışıyordu. Kazanacak ve bu sefer onu o bırakacaktı. Olmadı. Bu sefer onun hakkında hoş ve gerçek olmayan dedikodular çıkardı. Bu ilişkiden sonra derslerine daha çok sarıldı.

Kız arkadaşıyla yaşadıkları, kadınlara karşı olan alaycı tutumunu daha da perçinleştirdi. Artık insanlara şüphe ile yaklaşıyordu. Okulu bittikten sonra bir ilaç firmasında çalışmaya başladı. Kendi ve birkaç kişi dışındakileri küçümseme eğilimindeydi. Aksine insanların ona yönelik küçümseyici ve dışlayıcı davranışları olduğunu düşünüyordu. Kendisini dışlamalarını mesleki kıskançlıklarının kanıtı olarak yorumladı ve kendisini gruptan izole etti.

Çok geçmeden çok dikkat çekmeyen bir kız arkadaşı oldu ve bir sene içinde evlendiler. İşinde bağımsız işler yürüttüğü için ona normal işlerine geri dönmesini söyleseler de o bunu kendine yönelik komplo olarak algıladı. İşini bırakmalarını söylediler. İşyerinde yaşadıklarını karısına anlattığında karısının onla konuştuklarını karısının onlarla işbirliği yaptığını düşünmesine neden oluyordu. Gittikçe paranoidleşen ve kavgacı biri haline gelmesi sonucu karısı ondan ayrıldı.

 

Dipnot: Gerçek ben ile ideal ben arasındaki farkın minimum olması temennimizle…

YORUMLAR  (Toplam 1 yorum)

  • Dursun YILMAZ  (13.02.2015 06:46:50)

    Akılda olsa,parada olsa fazlası egolar arası dengeyi bozuyor.

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: