• resmi ilanlar

SAYIN ADNAN KAHVECİ

06/02/2015 00:00

...

Sağcısı solcusu, futbolcusu golcüsü, fakiri zengini herkesin sevdiği adamdı Sayın Adnan Kahveci. Bakandı. İyi adamdı. 

Sayın Kahveci, 46,47 ve 48. hükümetlerde görev alan devlet adamıydı ve bakanlık yaptı. 
Daha İlkokuldayken bir yarışmada Türkiye birinciliği kazanmış, 1966 da Kabataş Lisesi’ni birincilikle bitirirken aynı yıl üniversite giriş sınavında Türkiye birincisi olmuştu. ABD’de dört yıllık üniversiteyi 2,5 yılda bitirdi. Ülkemizin yetiştirdiği ender zeki, çalışkan halk adamıydı. “Önce alışveriş, sonra fiş” fikrini ve zikrini Türkiye’ye kabul ettirenlerden ve KDV’nin mucidi diyebiliriz. Rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın her zaman prensiydi.
Bolu-Gerede’ de 05 Şubat 1993 tarihinde, 44 yaşında, zamansız bir zamanda, bir trafik kazasında öldü.
Dün de zaten onun ölümünün 22. yıldönümüydü.
***
Dün, bu anma töreni kıyıda köşede kalarak cılız bir haber olarak geçti gitti. Eski Devlet ve Maliye Bakanlarından Adnan Kahveci, ölümünün 22. yılında Kartal Yakacık'taki mezarı başında anıldı. 
Kur'an-ı Kerim okunarak başlayan anma töreninde Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın anma telgrafı okundu.  
***
Güzel ilçemiz Gerede’de iken, 05 Şubat 1993 günü sabahı evimizin kapısı çalındı. 
Gelen Murat Demir’di. 
Murat Demir, Seben’li olup, o yıllarda Gerede’nin Türkiye Gazetesi Temsilcisiydi. O sabah, o sakin adam farklı ve telaşlıydı:
-Abi, Bakan Adnan Kahveci Gerede’ de bölünmüş yolda (otobanda) kaza yapmış. Beni şimdi acil olarak gazete merkezinden aradılar, olay yerine gitmem lazım, malum senin arabayla gitmemiz gerekecek, gidebilir miyiz? dedi.
Zaten hazır olduğu için, ceketimi alıp arabaya bindik ve Gerede içinden, Orman işletmesinin önünden sanayi tarafına E5’E doğru yola çıktık. Bir an önce olay yerine varmalıydık. 
O gün garip olansa, o güne kadar hiç görmediğimiz bir sis her yanı kaplamış, görüş mesafemizi 3-4 metreye düşürmüştü. Ancak10-20 km/sa hızla gidebiliyordum. Gözlerimizi belli belirsiz yol çizgilerini görebilmek için dört açıyorduk. Bir salise bile başka bir şeyle ilgilenme şansımız yoktu.
Yolları çok iyi bilmeme rağmen, ağır ağır giderek E5’ten bölünmüş yola (otobana)girdim. Süratimiz bu yolda da en fazla 30 km/sahızla gidebiliyordum. Gerede-İstanbul istikametine doğru yol almaya başladık.
Zaten Gerede’nin tam Güneyinde sayılacak bölünmüş yolda olay mahalline vardık. Aracımın dörtlülerini ve sis lambasını yakarak en kenara park ettim.
***
Sayın Adnan Kahvecinin arabası Japonya patentli T.y.ta marka, onunla çarpışan ise mer.edes marka araçtı. Tuhaf olansa, Kahveci’nin kazaya karışan aracının bölünmüş yolda ters şeritte olmasıydı. Sayın Kahveci bölünmüş yolda, ters yola nasıl girmiş olabilirdi? Farkedememiş miydi? O siste araçlar ne kadar hız yapabilirlerdi?
*** 
Kaza sonrası, o bölgede emniyet şeridini oluşturulmuştu. Sayın Kahveci’yi, eşini, kızını ve kaza yapan diğer araçtaki sürücüyü ambulanslarla biz gelmeden az önce, Gerede Devlet Hastanesi’ne kaldırmışlardı. 
Gazeteci Murat Demir, havanın sisli olması, güvenlik tedbirlerinin alınmış olması gibi nedeniyle çok farklıda bir bilgi toplayamamıştı. Sayın Kahveci’nin aracının motoru, kaza nedeniyle yerinden fırlamış, bölünmüş yolun ortasındaki yeşillendirilmiş refüj-ayırıcı denilen alandaydı. Araçla motor arsında epey bir uzaklık vardı.
***
Gazeteci Murat Demir’ le Gerede’ye dönmeye karar verdik. Bölünmüş yoldan geriye dönemeyeceğimize göre temkinli ve ağır ağır Bolu-Çaydurt’a kadar bölünmüş yoldan gidip, oradan da Gerede ye E100 üzerinden gidebilmek için hareket ettik. 
***
O bölünmüş yolun resmi açılışı da, 05 Şubat 1993 günü yapılacaktı. Bolu- Çaydurt’ta resmi tören platformu kurulmuş, günlerdir televizyonlarda ve gazetelerde bölünmüş yolun açılış töreni haberi tüm Türkiye’ye duyurulmuştu.
***
Radyolar ve televizyonlar bu flaş haber nedeniyle kamuoyunu bilgilendirmek için yayınlarına ara verip, sür manşet Sayın Kahveci’nin kazasını haber yapmaya başlamışlardı. Haberlerde Bakan Adnan Kahveci eşi Füsun Kahveci, Murat Demir’in öldüğünü, 17 yaşındaki Aslıhan Kahveci’nin ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı bütün Türkiye’ye anında duyurmuşlardı. Kısa sürede duymayan kalmamıştı.
***
Benimle olan ve Gazeteci Murat Demir’in eşi Ayşe Hanımefendi ise, eşinin olay mahalline gittiğini bilmesi ve bu haberde ölenlerin ismi sayılırken, kocasının adı olan Murat Demir ismini duyunca, feveran etmişti. Çünkü kocasının olay mahalline benimle gittiğini biliyor, sisli hava moral ve sinirleri iyiden iyiye bozuyordu. Ayşe Hanımefendi, benim hanımla buluşup, birlikte Gerede Kitirler Mahallesindeki evimize yakın olan Gerede Emniyet Müdürlüğü’nde gitmişler. Murat Demir’in öldüğü haberi bizimkilere, orada da gayri resmi söylenmiş. Ayşe Hanımefendi oracıkta yıkılmış kalmış. 
( Not: Bizler o tarihte daha cep telefonuyla tanışamamıştık )
***
Gerede’ye varıp, mecburen ana yol kenarında olan Emniyet Müdürlüğü binasının önünden geçerken, arabamı gören eşimin gözleri faltaşı gibi açılmıştı. Elini kolunu sallayarak, koşarak bize doğru geldi. Ayşe Hanımefendi de, o telaşla arabanın kapısına yapıştı. Camdan arabadaki eşine şaşkın ve Murat Demir’e heyecan içinde bakarken, biryandan da sesli olarak Allah’a şükrediyordu. Biz ise bu derece paniklemenin nedeninin o an da kavrayamamıştık. 
***
Olay yerine haber için birlikte gittiğimiz gazetecinin adı Murat Demir’di.
Adnan Kahveci’nin aracıyla çarpışan diğer aracın ölen sürücüsünün adı da Murat Demir’di. 
Tesadüfün böylesi ki, bu iki kişinin tek ortak noktası, sadece isimlerinin benzerliğiydi.

 

 

YORUMLAR  (Toplam 1 yorum)

  • YILDIRIM BAHADIR  (07.02.2015 13:02:47)

    Çok kötü bir çoçukluk hatırasıydı benim için.Kaza mahalline giden ilk ekip arabasında görevliydi babam.Kaza raporlarını babam tutmuştu.Hatta Adnan Kahvecının oğlunu hastaneye babam yetiştirmişti.Allah adam gibi adamları başımızdan eksik etmesin.Şimdi ne Adnan Kahveci kaldi ne Babam.ALLAH (CC) cennetiyle buluştursun ikisinide...

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: