24 saat yardım peşindeler

17/12/2014 00:00

...

Türkiye’de ilk kez Bolu’da başlayan ve ileride ülkemize model uygulama olarak gelebilecek nitelikte olan ASDEP projesi çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. İldeki bütün kurumlar arasındaki koordinasyonu sağlayan ve işbirliğini artıran ASDEP, devletin sıcak elini de tüm ihtiyaç sahiplerine gösteriyor. Bu kapsamda ASDEP sorumlusu Sosyolog Hacer Yıldırım projeyi anlattı.

Şu anda 8 kişi ile yoğun bir şekilde çalışmalarına devam eden ASDEP ile ilgili bilenmeyenleri, neleri kapsadığını, ne gibi olaylar ile karşılaştıklarını ASDEP ekibinin koordinatörü Sosyolog Hacer Yıldırım aktardı.

ASDEP Projesinde kimler çalışıyor?

Projede şu anda 8 kişi çalışıyor. Ben Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Vakfı personeli olmak üzere diğer geri kalan Sosyal Hizmetler personeli. Sosyal yardımlaşmadan ben varım. Ben sosyoloğum, aile danışmanıyım. İki sosyal hizmet uzmanımız var. Bir psikoloğumuz, bir çocuk gelişimcimiz bir de okul öncesi eğitim uzmanı olmak üzere 8 kişiyiz.

Kaç dosyanız var?

Şu anda 200 dosyamız var. Ama bu artarakdevam ediyor. Bütünleşik sosyal yardımlaşma sistemi ile biz ailelere ulaşıyoruz. Her gün oradan taramalar geldikçe sayımız artıyor.

ASDEP’in işleyişi nasıl?

Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın ortak çalışması ile çalışmalarımız başlamıştır. Şu anda bizim ilk ASDEP’e başladığımız dönemde seçtiğimiz bir hedef kitlesi vardı. Özellikle dul, eşi vefat etmiş veya boşanmış çocukları ile ortada kalmış kadınlar ile başlayalım dedik. Çünkü toplumda en mağdur olanlar bunlar. Bununla beraber insani temel ihtiyaçlara ulaşamayan aile ve bireylerihedef kitle olarak belirledik. Bütünleşik sosyal yardım sisteminden bunları tespit ettik. Daha sonra diğer kurumlardan, Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezimizden olsun, Milli Eğitim’den olsun, Belediye’den olsun, İŞKUR’dan olsun, ilçelerden olsun gelen vakalarla da ilgileniyoruz. Bizim şu anda yaptığımız iş talep odaklı değil arz odaklı bir iş. Yani biz vatandaşın gelip ASDEP’e başvurmasını beklemiyoruz. Şu anda bir sistem kuruyoruz. Kurmak istediğimiz sistem BİMER tarzı bir sistem.

ASDEP’te takipler nasıl oluyor? Yardım yaptık, maddi destek verdim mi diyorsunuz yoksa takip sonuna kadar devam ediyor mu?

Ailenin bütün sıkıntıları bitene kadar, ailenin toplumsal bir refah düzeyine gelene kadar ilgilenme, takip devam ediyor. Bu işle partner kurumlarımızdaki görevli arkadaşlar haricinde SHM bünyesinde yer alan ASDEP bürosunda 8 uzman arkadaşımız var ve bunların görev dağılımlarını mahalle mahalle ayırdık. Uzmanlık alanlarına göre ailede engelli varsa, çocuk varsa, psikolojik bir vaka varsa o işle ilgili arkadaşımız gidiyor. Yani o ailedeki duruma göre müdahale yapıyoruz.

Ailenin her durumuyla ilgileniyorsunuz. Yani mesai saati diye birşey yok!

Bizde mesai saati diye bir şey yok. Arkadaşlarımızın zaten klasik mesai anlayışı dışında özveriye dayalı bir çalışma sistemi var. Çünkü bu işin çok ciddi bir manevi durumu var. Bir aileye yardım edip onların mutluluğunu görmek bizleri de çok sevindiriyor, daha da motive oluyoruz.

Yani izinliyken, hafta sonları da sizin yardım elinizi uzattığınız kişiler sizi arayabiliyor. Bu durumu bir özetler misiniz?

Bizim şu anda Sosyal Hizmet merkezimizin üst katı ASDEP olarak bizlere ayrıldı. İnsanlarımız burayı arayabiliyor ve kendilerine yardımcı olmaya çalışıyoruz. Hafta sonları da yada izinliyken bir insanımız bizi ararsa elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. Arkadaşlarımız da zaten yaşantılarını bu duruma göre ayarlamaya çalışıyorlar. Her an her duruma hazırlıklıyız diyebiliriz. Şimdiye kadar hiçbirimiz haftasonu çalışmayız demedik.

Peki ASDEP’e yeni bir kurum diyebilir miyiz?

ASDEP aslında ortaya yeni bir kurum olarak çıkmadı. Varolan kurumların işlerliğini artırdık. Yani benim kurumuma geldiği zaman varsayalım ki ben İŞKUR’um. Ben sadece ailenin iş yönüne bakmıyorum. Farklı bir durum sezdiysem diğer kurumları da harekete geçiriyorum, bilgilenmelerini sağlıyorum. Zaten asıl amaç ASDEP dışında ileriki zamanlarda diğer kurumların işbirliğini artırmak. Toplum ruh sağlığında tedavi görünce, sağlığını kazanacak insanımızla İŞKUR’la hemen iletişime geçilip iş olanağını da sağlamak bizim ileriki dönemde yapmak istediğimiz çalışmadır. Hatta bunun örneklerine başlandı.

Diyelim ki vaka psikolojik tedavi gördü ve iyileşti. İş bulmanız lazım. Firma, bu kişinin iyileştiğine inanıp işe alıyor mu? Yoksa kusura bakmayın mı diyor? Kısacası işverene bu kişinin iyileştiğine nasıl inandırıyorsunuz?

Son zamanlarda yaşanan olaylardan dolayı, psikolojik rahatsızlıklara toplumumuzun bakışı biraz kötü. Kimse işe almak istemiyor ve ya iş yerinde barındırmak istemiyor.  Bizde bunun için bir yapı oluşturduk. İŞKUR engelli vatandaşlara düşündüğü bir işyerini belirliyor. Daha sonra biz o işyerine bire bir sorumlu psikiyatristi yönlendiriyoruz. Sorumlu psikiyatrist de zaten bizimle beraber özverili bir şekilde çalışıyor ve onlar işyeri ile bire bir konuşuyorlar. Bu hastanın herhangi bir saldırganlığı, zarar vericiliği yok. İlaçlarını kullanıyor ve biz takip ediyoruz, herhangi bir sıkıntı olduğunda da bizi arayın diye iletişim numarası veriyorlar. Böylelikle bu insanlarımızı da topluma kazandırmış oluyoruz.

Bu projede birçok ilginç veya yaşadıkları içimizi acıtacak vakarlarınız vardı ama aklınızda kalan bir vakayı bizimle paylaşır mısınız?

 

Biz bu bağlamda birbirinden ilginç vakalarla karşılaştık. Tüberküloz hastası olan bir insanımızın izbe bir yerde yaşadığını gördük. Onunla ilgilenen verem savaş doktorunun da ilgilenmesi ile vakamızda bizde bir ışık gördü. Bizim asıl amacımız devletimizin şefkat elinin insanlarımıza ulaşması ve bunu onların görmesidir. Kurumlar da dahil, devlet memurlarımız da dahil bizim devletimizin artık farklı bir şekilde çalıştığını görsünler istiyoruz. biz sadece maddi yardımla yetinen bir anlayıştan, insana sırf insan olduğu için değer veren ve bunu vatandaşımıza hissettiren bir anlayışla çalışıyoruz. Bu vakada Sosyal Yardımlaşmanın da imkanları ölçüsünde, yardımımızı yaptık. Ev de bakım ve temizlik hizmetleri sistemimiz ile evi temizledik. İmece usulü yardımlarımızı topladık. Şu anda ona bir mutfak, bir oda banyo ve tuvalet şeklinde bir ev oluşturduk. Ayrıca 6 aylık kirasını da verdik. Bu vatandaşımız ayrıca engelli. Sırf yönlendirilmediği için engelli raporu almamıştı. Biz yönlendirdik, raporunu aldık ve koordinasyon sağlayarak artık vatandaşımız engelli yardımı alacak. 

İlk yorum yapan siz olun!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz