• resmi ilanlar

Okulu değil meydanı doldurdular

24/09/2014 13:00

Türkiye genelinde okul müdürleri ve müdür yardımcılarının görev ve yer değişiklikleri nedeniyle tüm Türkiye’deki eğitimciler bir günlük grev yaptılar. Bolu’da da okul yerine ellerinde pankart ve dövizlerle meydanı dolduran tüm sendika üyesi eğitimciler, öğrencilerinin de meraklı bakışları arasında yüksek sesle hak arayışına girdiler.

Bolu’da tüm eğitimciler bir günlük greve gittiler. Okul yerine greve gelen öğretmenler, okullardaki idarecilerin yer değiştirilmesinden, özlük haklarına, maaş kesintilerinden atamalara kadar pek çok konuyu meydanda dile getirdiler. Öğretmenler sloganlar ve açıklamalarla tepkilerini dile getirirken, pek çok öğrenci de eylem yapan öğretmenlerini izlediler.

Ellerinde pankart ve dövizlerle İzzet Baysal Heykeli önünde bir araya gelen eğitimciler, sloganlarla basın açıklamalarına destek verdiler. İlk olarak Türk Eğitim Sen üyeleri meydanı doldurdu. Sendika üyesi eğitimciler açıklamanın ardından da halay çekerek eyleme destek verdiler. Türk Eğitim Sen Başkanı Hüsnü Yaman, okullarda eğitimcilere verilen keyfi puanlarla yönetici kıyımı yaşandığına dikkat çekerek, “Anayasa Mahkemesi’nin bu talan, bu torpil, bu yandaşlığa bir an önce son verecek bir karar vermesi gereklidir. Şayet Anayasa Mahkemesi iptal etmezse, konuyu AİHM’ye kadar taşıyacağız” dedi.

“GEMİLER KAPTANSIZ KALDI”

 

Ardından da Türk Eğitim Sen üyeleri sendika bayrakları ve pankartlarla eylem yaptılar. Eylemde “Yeteneksiz siniz Türkiye Şampiyonu MEB” gibi pankartlar dikkat çekerken bir açıklama yapan Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Erkan Korkmaz, ““Okulların açılmasına kısa bir süre kala okul yöneticilerinin kabadayılıkla, zorbalıkla, AKP’nin cellat olarak görevlendirdiği bürokratlarca görevden alınması okulları işlemez hale getirmiş, var olan sorunları daha da ağırlaştırmıştır. Gemiler kaptansız kalmıştı” dedi. 

Eğitimciler grev yaptı

24 Eylül’de tüm eğitimciler iş bıraktılar. Okullarda yöneticilerin yer değiştirilmesine karşı çıkan eğitim sendikaları dün bir günlük iş bırakma eylemi yaptılar.

Aktif Sen’in Milli Eğitim önündeki eyleminin ardından Türk Eğitim Sen ve Eğitim Sen sendikaları da açıklama yaparak olayı protesto ettiler. İlk olarak Türk Eğitim Sen Bolu Şubesine bağlı eğitimciler İzzet Baysal heykeli önünde toplanarak, herkesi eyleme destek vermeye çalıştılar.

Türk Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Hüsnü Yaman, yaptığı açıklamada Türk Eğitim-Sen’in yönetici tasfiyeleriyle ilgili mücadelesinin aylardır sürdüğünü söyleyerek “Sözde paralel yapıyı tasfiye etmek için okul müdürlerinden, müdür yardımcılarına ve müdür başyardımcılarına, il milli eğitim müdürlerinden ilçe milli eğitim müdürlerine, il milli eğitim müdür yardımcılarından MEB’de üst düzey yöneticilere kadar MEB’de neredeyse yönetici bırakmadılar. Çalışkan, başarılı, ödüllü, okulunu zirveye taşıyan okul müdürlerine sözde değerlendirmelerde düşük puanlar verilerek, onları görevlerinden aldılar ve küstürdüler. Bu kıyım furyasından süreç içerisinde toplamda 76 bin yönetici doğrudan etkilenecek” dedi.

ÖLEN İNSANLARA 100 PUAN VERDİLER

Yaman sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu kıyım, okullarda 4 yılını dolduran müdürlerle başladı, müdürlerin kendi ekiplerini oluşturması ile devam ediyor ve ilk defa ve yeniden müdür görevlendirmeleriyle son bulacak. Görev süresi uzatılacak müdürler belirlenirken, okul müdürlerine kendilerini hiç tanımayan görevinde vekâleten bulunan ilçe milli eğitim müdürleri ve sadece 2-3 aydır görevlerinde olan şube müdürleri tarafından düşük puanlar verildi. Mesai arkadaşları tarafından tam puan alan müdürlere, MEB yetkilileri tarafından düşük puanlar verilerek, onların görev süreleri uzatılmadı. MEB yetkilileri bu puanları sipariş listeler aracılığıyla verdi. Kısacası AKP ilçe teşkilatları ile el ele veren malum sendika; torpili, adam kayırmayı layıkıyla yerine getirdi. Üstelik puanlamalarda öyle trajikomik olaylar da yaşandı ki; ölen insanlara 100 puan verdiler, belediye başkan yardımcısına, kurum değiştirenlere, emekli olanlara 75 ve üzerinde puan verdiler, hatta geçici ilçe müdürleri bile kendilerine 100 tam puan verdi.

Okullardaki son durum ne? Bazıları hariç okullarda müdürler hala göreve başlamadı. Okullarda bir başıboşluk, düzensizlik, ne yapılacağını bilememe durumu söz konusu. Müdürlerin kendi ekiplerini oluşturacağı da düşünüldüğünde, müdür başyardımcıları ve müdür yardımcıları diken üstünde. Çoğu müdür kendi istediği kişiyle çalışacak ve müdür yardımcılığı ve müdür başyardımcılığı kadrolarında da kayırmalar yaşanacak. İlk kez göreve atanacak müdürler ile ilgili de süreç başlıyor. Burada sözlü sınav belirleyici olacak. Yani yine adam kayırma, siyaset-sendika ilişkileri, kişiye özel muameleler ön planda olacak” diye konuştu.

AİHM’YE KADAR TAŞIRIZ

Konunun Anayasa Mahkemesi’nde olduğunu hatırlatan Yaman, “Anayasa Mahkemesi’nin bu talan, bu torpil, bu yandaşlığa bir an önce son verecek bir karar vermesi gereklidir. Şayet Anayasa Mahkemesi iptal etmezse, konuyu AİHM’ye kadar taşıyacağız” dedi.

Yaman, eğitimin sorununun kadrolaşmadan ibaret olmadığını, eğitim çalışanlarının ekonomik ve sosyal haklarının da tırpanlandığını söyleyerek “Gelir dağılımındaki adaletsizlik büyümektedir. Bu yıl ilk kez malum sendikanın masada pazarlık yapmaması nedeniyle çalışanlar enflasyon farkı alamamıştır, memurların aile ve çocuk yardımları, ek ödemeleri artırılmamıştır. 2014 ve 2015 yılları çalışanlar için kaybedilmiş yıllar olarak tarihe geçecektir. Eşit işe eşit ücret uygulamasında mağdur edilen, ücretlerine hiçbir şekilde zam yapılmayan akademisyenlerin mağduriyetleri sürmektedir. Bu ülkede kalkınmanın itici gücü olan akademisyenlerimiz aylardır zam sözünün yerine getirilmesini beklemektedir.

HSYK seçimleri öncesinde hâkim ve savcılara 1155 TL zam yapılacağı bildirilmektedir. Öğretmenleri, eğitim çalışanlarını, akademisyenleri, üniversite çalışanlarını, diğer memurları, asgari ücretlileri, emeklileri görmeyenlerin, oy devşirmek uğruna hâkim ve savcıları görmesi nasıl bir adalettir?

Öğretmenler ve eğitim çalışanlarının sosyal statüsü ve itibari giderek azalmaktadır. Özelleştirme mağduru 23 bin 4/C’li hala iş güvencesinden, özlük haklardan yoksun, düşük ücretlerle çalıştırılmaktadır. 4/C’liler hala kadro beklemektedir. Angarya bir iş olan nöbet uygulamasında 6 saat ek ders talebimize kulak tıkanmıştır. Üniversitelerde anti-demokratik uygulamalar üniversite çalışanlarını ve akademisyenleri bezdirmiştir. Üniversiteler katılımcılıktan uzak bir şekilde yönetilmektedir.

 

İşte tüm bu nedenlerden dolayı Türk Eğitim-Sen olarak tüm illerimizde 24 Eylül tarihinde bir günlük iş bırakma eylemi yapacağız. 24 Eylül’de ziller çalmayacak, okullar boşalacaktır. Sendikacılığın asgari standartlarına sahip bütün sendikaların destek vereceği bu eyleme tüm eğitim çalışanları sahip çıkacaktır” dedi.

Yeteneksiz siniz Türkiye Şampiyonu MEB

Bir günlük greve giden öğretmenler, İzzet Baysal heykeli önünde ellerinde pankart dövizlerle yerlerini aldılar. Eğitim Sen Üyeleri de sloganlarla açıklamaya destek verdiler. Eylemde “Yeteneksiz siniz Türkiye Şampiyonu MEB” gibi pankartlar dikkat çekti.

Türk Eğitim Sen’in İzzet Baysal heykeli önündeki açıklamasından sonra Eğitim Sen üyeleri ellerinde pankart ve dövizlerle meydandaki yerini aldılar. 24 Eylül’de bir günlük grev kararlarına destek isteyen Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Erkan Korkmaz, “Toplumun farklı kesimlerinin giderek artan ve acil çözüm bekleyen sorunları sürekli geri plana itilirken, eğitim sistemi üzeriden tüm toplum iktidarın siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda biçimlendirilmek istenmektedir. Eğitimde ve yükseköğretim alanında bugüne kadar yapılan bütün yasal düzenlemeler, hayata geçirilen fiili uygulamalar sadece eğitim sistemini değil, çocuklarımızın, velilerimizin ve bütün toplumun geleceğini ipotek altına almaktadır”

Devlet okullarının uygulamalarla kaderine terk edildiğini ile getiren Erkan Korkmaz, “Yıllardır eğitim sistemine yönelik olarak atılan her adım, yapılan her yasal düzenleme ve fiili uygulama, okulöncesinden yükseköğretime kadar eğitimin bütün kademelerinde piyasalaştırma ve ticarileştirme uygulamalarını arttırmış, kamu kaynakları özel okullara aktarılırken, devlet okulları kendi kaderine terk edilmiştir.

Milli Eğitim Bakanlığı eğitimde yıllardır acil çözüm bekleyen sorunları bir tarafa bırakıp, eğitim sistemi üzerinden toplum içinde yeni ayrışmalar ve kutuplaşmalar yaratacak uygulamaları hayata geçirmeyi sürdürmektedir. Özellikle eğitimde 4+4+4 dayatması sonrasında, eğitime yönelik doğrudan siyasi müdahaleler artmıştır. Eğitim müfredatının içeriğine dini söylem ve ifadelerin yerleştirilmiş, okul dönüşümleri sürecinde imam hatiplere ayrıcalık tanınmış, öğrenciler öğretmen yokluğu gerekçe gösterilerek dini içerikli dersleri seçmeye mecbur bırakılmıştır” diye konuştu.

Erkan Korkmaz sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin her yerinde imam hatip okullarına yeterli talep olmamasına rağmen normal ortaokullar içinde imam hatip sınıfları açılmış, bazı okullar tel örgü ve duvarlarla bölünerek öğrenciler mağdur edilmiştir. Doğrudan inanç istismarı şeklinde gündeme getirilen her lisede ibadethane (mescit) açılmasının zorunlu hale getirilmesi ve son olarak kılık kıyafet yönetmeliğinde yapılan değişiklikle bütün okullarda türbanın serbest bırakılması, okullarda velileri ve öğrencileri karşı karşıya getirecek uygulamalar olarak dikkat çekmektedir. İktidarın bir sonraki hedefi, karma eğitimi tamamen ortadan kaldırmaktır. Yıllardır toplumda yaratılan kutuplaşmanın bir benzeri okullarda, hatta sınıflarda yaratılmaya çalışılmaktadır. AKP iktidarı, her alanda olduğu gibi, eğitim alanındaki siyasal hedeflerine ulaşmak için halkın dini duygularını istismar etmekten çekinmemektedir. 

Milli Eğitim Bakanlığı, var olan sorunları derinleştiren ve her yıl yeni sorunlar yaratan politika ve uygulamalarıyla attığı her adımda başta eğitim emekçileri olmak üzere, öğrenci ve velileri mağdur etmeyi sürdürmektedir. Öğrencilerin özel liselere, meslek liselerine, imam hatip liselerine ve açık liselere yönlendirilme süreci TEOG ile resmen bir zorunluluğa dönüşmüştür. 134 bin öğrenci meslek liselerine ve imam hatiplere zorla kaydedilirken, bugüne kadar açıklanan boş kontenjan sayısı sadece 52 bin 167’dir. Bugünkü verilere göre 82 bin öğrenci zorunlu olarak meslek lisesine ve imam hatibe devam edecektir. 

Okullarda siyasi iktidar çizgisinde olmayan tek bir yöneticinin bile görev almaması için düğmeye basılmış ve bütün okullarda tarihin en kapsamlı sendikal-siyasal kadrolaşma ve tasfiye operasyonu gerçekleştirilmiştir. MEB, eğitimde yıllardır farklı kimlik, dil ve kültürleri yok sayan, din ve inanç istismarına dayanan, doğrudan dayatmacı politikalarının okullarda istediği gibi uygulanması için okul müdürlerinin tamamına yakınını kendi siyasal kadroları arasından belirlemiş, Eğitim Sen üyesi okul müdürlerinin yaklaşık yüzde 96’sı tasfiye edilmiştir”

Okul müdürlerinin yer değiştirilmesine de tepki gösteren Korkmaz, “Okulların açılmasına kısa bir süre kala okul yöneticilerinin kabadayılıkla, zorbalıkla, AKP’nin cellat olarak görevlendirdiği bürokratlarca görevden alınması okulları işlemez hale getirmiş, var olan sorunları daha da ağırlaştırmıştır.Gemiler kaptansız kalmıştır.Her fırsatta darbe karşıtı olduğunu söyleyen AKP,en büyük darbeyi eğitime vurmaktadır.Hiçbir ihtilal döneminde bu kadar tasfiye yapılmamıştır. Bu olay ülkemizde hiç kimsenin hukuk güvenliğinin kalmadığının bir göstergesidir. Paralelleri temizleyeceğiz denilerek çıkılan yolda tasfiye edilenler iktidar ortağı paraleller değil, AKP-Eğitim Bir sen Koalisyonuna teslim olmayan onurlu eğitimcilerdir. İlimizdeki paraleller bir taraftan terfi ederken bir kısmı da yetkili sendika ile birlikte yönetici listesi hazırlamaktadır.

 Bugüne kadar kamu emekçilerinin hakları çıkarılan torba yasalarla sürekli tırpanlanmıştır.  Angarya çalışma, performans değerlendirme, mülakat ya da sözlü sınav uygulamaları ile iş güvencemiz elimizden alınmak istenmektedir. Eğitimde bir taraftan yoğun bir siyasal kadrolaşma yaşanırken, son çıkan torba yasa ile öğretmenlere sürgün anlamına gelen zorunlu rotasyon uygulaması yasal hale getirilmiştir. Türkiye çapında görev yapan yüz binlerce öğretmen kendi istekleri dışında zorla rotasyona tabi tutulacak, tarihin en büyük ve en kitlesel sürgünü hayata geçirilecektir. Zorunlu rotasyon dayatmasıyla birlikte aday öğretmenlere sözlü sınav getirilmesi iş güvencemizin aday öğretmenlik sürecinden başlayarak adım adım kaldırılmak istendiğini göstermektedir” diye konuştu. 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: