• resmi ilanlar

Onur Ustaoğlu'nun kaleminden SİZCE HANGİSİ BAŞARI???

18/09/2014 00:00

...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazıyı Meryem Coşkunca'nın sesinden dinlemek için videoyu çalıştırın... 

"Videoyu İzlemekte Sorun Yaşıyorsanız Buraya Tıklayın..."

Hepimizin hayatında kahramanlar vardır. Kiminin babası, kiminin annesi, kiminin arkadaşı, kiminin de öğretmeni hayatının kahramanıdır. Takdir edersiniz ki birinin kahramanı olmak zordur, yıllar ister, emek ister, mücadele ister.

Bu anlamda geçtiğimiz senelerde yaşadığım bir olayı, kişilerin isimleri bende kalması şartıyla anlatmak istiyorum. Engelli bir arkadaşımız kaynaştırma sınıfına yazılmış ve okula gitmeye başlamıştı. Ancak yavaş öğrendiği ve sınıf öğretmeninden özel ilgi istediği için öğretmeni annesine babasına demiş ki bu çocuğu okuldan alın beni yavaşlatıyor ben buna eğitim veremeyeceğim.

Tabii bunun üzerine arkadaşımızın ailesi onu okuldan almayı düşünmeye başlamış. Olay benim ve birkaç arkadaşımın kulağına geldi aileye ”Bu arkadaşımızı sakın okuldan almayın” dedik. İyi almayalım da öğretmen böyle diyor, biz ne yapacağız dediler.

Bu arada bunu duyan Abant İzzet Baysal Üniversitesinde Türkçe öğretmenliği son sınıfta okuyan bir arkadaşımız, bu çocuğa ben okuma yazmayı öğretirim dedi. Bıkmadan usanmadan çocukla ilgilenerek okuma yazmayı kısa bir sürede öğretti. Bir anlamda çocuğun kahramanı oldu.

Geçtiğimiz günlerde bu yetenekli ve genç öğretmenimizin sosyal paylaşım sitelerinde şu yazısı dikkatimi çekti. Onun izniyle aynen aktarıyorum.

“Fark ettim de öğretmenlik mesleği adına hiçbir inancım kalmamış. Yapmayı planladığım, ideallerim, aşkım, şevkim... Bakıyorum da artık bir anlam ifade etmiyor... Ne yapacağım iş ne de başka bir şey heyecanlandırmıyor artık beni… Süreçler o kadar yordu ki iki gün sonra atansak faydalı öğretmenler olabilecek miyiz, tartışılır!“

Bunları okuduğumda bu arkadaşımı hemen aradım ona şunları söyledim. Sen bir öğretmensin ve öğretmenler enerjilerini öğrencilerinin gözlerinin içine bakarak alır. Atanmış ya da atanmamış fark etmez çünkü sen esas sınavı özel bir çocuğa okuma yazma öğreterek geçtin ve o çocuğun kahramanı oldun.  Kendini kötü hissettiğinde bu özel öğrencinin gözlerini düşün. Kendine gel diyerek üstündeki karamsarlığı atmasını istedim.

Zaten biliyorsunuz karamsar düşüncelerden hiç hoşlanmam ama şu da var. Bu ülkede senelerce okumuş öğretmenlik mesleğine gönül vermiş idealist kişilerden yararlanmamız gerekirken biz onlara böyle şeyler düşündürüyorsak, bu genç öğretmenlerden yararlanacağımız yerde yararlanamıyorsak.. okullarımızdaki öğretmenlerimiz özel öğrencilere bu çocuklar beni yavaşlatıyor deyip sınıfların da özel öğrenci istemiyorsa ve yıllar geçtikçe ülkemizdeki eğitim düzeyi düşüyorsa, kusura bakmayın hepimizin birazcık düşünmesi gerek.

Bu yazdıklarımı okuyunca Onur senin eğitim durumun ne diye soranlara şu kadarını şöyleyeyim. Ben sizin uğraştığınız sınavlarla uğraşmadım.  Peki, sen bunları nerden biliyorsun derseniz ben eğitimci bir ailede yetiştim.  Bu yüzden eğitim ve öğretmen deyince bende akan sular durur. Sizlere bu konuda sayfalarca yazı yazabilirim ancak kafanızı daha fazla şişirmeyeyim.

Yalnız bu yazının sonunda sizlerden düşünmenizi istiyorum. KPSS de kazanmış bir öğretmen mi daha başarılı? Yoksa özel bir çocuğa eğitim verip onun ve ailesinin hayatını değiştirerek kahraman olan bir öğretmen mi?

Yazan: Onur Ustaoğlu - Seslendiren: Meryem Coşkunca – Bolu Ekspres Gazetesi

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: