Milli Görüş’ten seçimlere boykot kararı

25/07/2014 20:00

Saadet Partisi (SP) Bolu İl Başkanlığı, 10 Ağustos’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hiçbir adaya oy vermeyeceklerini açıkladı.

 

SP Bolu İl Başkanı Veysel Çetinkaya, Cuma namazı çıkışı parti binasında bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, Merkez İlçe Teşkilat Başkanı İbrahim Sakmak, İl Gençlik Kolları Başkanı Muhammed Emin Kaya ve İl Müfettişi Osman Özkaya katıldı.

Çetinkaya, açıklamalarında günlerdir yanıtı merakla beklenen “Milli Görüş seçimlerde kimi destekleyecek?” sorusunu cevapladı.

Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini geçmişte Milli Görüş’ün de savunduğunu vurgulayan Çetinkaya, “Türkiye önemli bir seçim arifesindedir. Önümüzde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin hayırlı olmasını diliyoruz. Saadet Partisi olarak genel merkezimiz tarafından seçim öncesinde çok titiz bir çalışma yürütülmüştür. Genel İdare Kurulumuzun 3 gün süren kampı neticesinde aday kriterlerimiz belirlenmiştir. Milli Görüş’ün olmazsa olmazları olan; önce ahlak ve maneviyat, milli ve yaygın sanayi, adil ekonomik düzen ve İslam birliği kriterlerin asla vazgeçmeyeceği açıklanmıştır. Partimizin bütün kademeleriyle geniş çaplı istişareler yapılmış parti tabanının temayülünü görebilmek anketler yapılmıştır. Şu hemen belirtmek gerekir ki; 1970’li yıllarda Milli Selamet Partisi, 1970’li yıllarda Refah Partisi cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini savunuyordu. Ancak bugün gelinen noktada Cumhurbaşkanını halk seçmekte, fakat TBMM tarafından belirlenen aday halka zorla seçtirilmektedir. Yani seçilmişlerin seçmene dayatmasıdır. Saadet Partisi olarak halkın da, örneğin elli bin, yüz bin imza ile aday çıkartması taraftarıyız” diye konuştu.

 

“FAİZ EKONOMİSİNİ DEĞİL, ADİL EKONOMİYİ SAVUNMALIDIR”

Açıklamalarında, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olan Recep Tayyip Erdoğan, Ekmeleddin ihsanoğlu ve Selahattin Demirtaş’ı eleştiren Çetinkaya, eleştirilerine gerekçe olarak üç adayın da Batıcı olmalarını işaret etti.

Çetinkaya, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: “Milli Görüş hareketi olarak en başından beri, isimlerin değil ilkelerin üzerinde durduk. Kim Cumhurbaşkanı olmalı sorusundan daha önemlisi, nasıl bir cumhurbaşkanı olmalı sorusu olduğunu savunduk.

Eğer Cumhurbaşkanı; faize dayalı sömürü sistemini savunuyorsa, reel politik diyerek küresel güçlere telsi olmuşsa, İslam dünyası paramparça bölünürken hala AB’cilik, ABD’cilik yapıyorsa, adı Ahmet olmuş, adı Mehmet olmuş ne fark eder.

Başta da belirttiğimiz gibi bizim ilkelerimiz bellidir. Cumhurbaşkanı hayra motor, şerre fren olmalı. Güçlünün yanında değil, haklının yanında olmalı.

Önce ahlak ve maneviyat düsturunu benimsemeli, içki, kumar, fuhuş gibi halkı ifsat eden davranışlara amansız mücadele etmelidir.

Faiz ekonomisini değil, adil ekonomiyi savunmalıdır.

Batı kulübüne girmeyi değil, İslam Birliği’ni kurmanın mücadelesini vermelidir.

Adaylara gelince;

Her üç adayda Batıcıdır. Oysa Irak’ı üçe bölen batıdır. Libya’yı paramparça eden Batıdır. Bugün İsrail Gazze’de ki katliamlarına en büyük desteği veren Batıdır.”

 

“CUMHURBAŞKANI ADAYLARININ SÖYLEMLERİ FARKLI GİBİ GÖZÜKSE DE EYLEMLERİ VE YÖNLERİ AYNI”

Çetinkaya, adaylara yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü: “Bu ortamda adaylardan Selahattin Demirtaş’ın İmralı için gösterdiği çabayı İsrail’deki zulmü önlemek için göstermesini beklerdik. Ekmelettin Bey’in yıllarca İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterliğini yapmış bir isim olarak Gazze konusunda diğer İslam ülkelerini harekete geçirmesini beklerdik. Sayın R. Tayyip Erdoğan’a gelince, bu ortamda 2005 yılında Yahudi lobisinden aldığı üstün cesaret ödülünü derhal iade etmesini ve BOP eş başkanlığından ayrılmasını beklerdik. Olmadı.

Ayrıca Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilecek olması vesayet rejimine son vereceği iddiası da bir kandırmacadan ibarettir. Çünkü Türkiye’de ki asıl mesele askeri ve bürokratik vesayet değil, asıl vesayet Amerikan vesayetidir. Bu konuda adayların hiçbiri “Bana ne Amerika’dan” diyebilecek bir işaret göstermemiştir. Kısacası bir ilke ve prensipler çerçevesinde değerlendirildiğinde mevcut adaylardan hiç biri maalesef Milli Görüş hassasiyetine ve beklentilerine cevap vermiyor. Çünkü söylemleri farklı gibi gözükse de eylemleri ve yönleri aynıdır, Batıcıdır.”

 

“OY VERMEK ONAY VERMEKTİR, SORUMLU OLMAKTIR”

“Milli Görüş seçimlerde kimi destekleyecek?” sorusunun yanıtına açıklamalarının son bölümünde yer veren Çetinkaya, “Bizler Milli Görüş’ün ilke ve prensiplerine uygun olmadıkları için 10 Ağustos’ta yapılacak oylamada hiçbir adaya oy vermeyecek ve ileride yapılacak muhtemel yanlışların sorumluluk vebaline ortak olmayacağız.

Eğer seçim ikinci tura kalır, adaylar icraatlarını aziz milletimizin temel değerlerine göre ayarlayacak olurlarsa, gayet tabii kararımızı tekrar gözden geçireceğiz” dedi.

İlk yorum yapan siz olun!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz