• resmi ilanlar

İşte Bolu’da eğitimin son durumu

25/06/2014 00:00

Eğitim-Sen Bolu Şubesi, geride bırakılan 2013-2014 Eğitim Öğretim Yılı’na dair bir değerlendirme toplantısı düzenledi. Eğitim-Sen Şube Sekreteri Abdullah Berberoğlu yaptığı, 4+4+4 eğitim sitemine yönelik sert eleştirilerde bulundu ve uygulamanın sadece imam hatip liselerine yaradığını, diğer eğitim kurumlarının ise mağdur bırakıldığını savundu. Ülke genelinde 2-3 yaşlarındaki çocukların sıbyan okullarına gönderildiğini ileri süren Berberoğlu, bu okullarda hiçbir pedagojik formasyonu olmayan kişilerce çocuklara dini eğitimler verildiğini iddia etti. Berberoğlu’nun eğitimde yaşanan sorunlara ilişkin tespitleri ve eğitimde hayata geçmesini diledikleri önerilerinin tüm ayrıntıları Bolu Express’te!

 

Haber: Mehmet KORKUSUZ

Eğitim-Sen Bolu Şubesi, dün saat 10.00 sendika binasında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Erkan Korkmaz’ın başkanlığını yaptığı Eğitim-Sen Bolu Şubesi, düzenlediği basın toplantısında, 2013-2014 Eğitim Öğretim Yılı sonunda eğitimin son durumuna dair açıklamalarda bulunuldu. Eğitim-Sen Bolu Şubesi Yürütme Kurulu üyelerinin tamamının yer aldığı basın toplantısında, şube sekreteri Abdullah Berberoğlu, gazeteciler için bir sunum gerçekleştirdi.

Berberoğlu, ülke genelinde eğitimin durumunu özetleyerek, “Siyasi iktidar, 2013-2014 eğitim-öğretim yılında, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, eğitim sistemini kendi siyasal-ideolojik hedeflerine uygun olarak biçimlendirmeye devam etmiştir. 2013-2014 eğitim öğretim yılında eğitimde yaşanan ticarileştirme ve eğitimde dini muhafazakarlaştırma politika ve uygulamaları hız kesmeden sürmüştür. Kamu okulları her açıdan kendi kaderi baş başa bırakılırken, özel okullar kamu kaynakları ile teşvik edilmiş, imam hatip okullarına yönelik pozitif ayrımcı uygulamalar artmıştır. 4+4+4 ile seçmeli dersler içinde yer alan üç din dersi fiilen “zorunlu seçmeli” hale getirilmiş, Türkiye’nin dört bir yanında dini eğitim fiilen okul öncesi eğitime, hatta kreşlere kadar indirilmiştir. Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi (TEOG) ile bu yıl ilk kez sınırlı sayıda öğrenci Anadolu liselerine gitme imkanı yakalarken, geniş bir öğrenci kitlesi sorunlu olarak özel liselere, meslek liseleri, imam hatipler ve açık liselere yönlendirilmiştir. Eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde “sözlü sınav” ve “siyasi referans” belirleyici hale getirilmekte, liyakat ilkesi ısrarla göz ardı edilmektedir” ifadelerini kullandı.

“2-3 YAŞLARINDAKİ ÇOCUKLAR SIBYAN OKULLARINA GÖNDERİLİYOR”

Berberoğlu, açıklamalarının devamında, velilerin cebinden yaptığı eğitim harcamalarının arttığına dikkat çekti. Eğitim harcamaları bakımından Türkiye’de en zengin yüzde 20 ile en yoksul yüzde 20’nin arasında 14 kat fark olduğunu belirten Berberoğlu, “Öğrencilerden katkı payı adı altında para toplanırken, okulların kendi kaynaklarını arttırması için gelir getirici işler yapmaya zorlanıyor. 2003-2004 eğitim öğretim yılında bir öğrenci için aileler 720 TL cepten eğitim harcaması yaparken, bu harcama 2013-2014 eğitim-öğretim yılında tam 5 kat artarak 3 bin 602’ye yükseldi” diye konuştu.

Berberoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesinin artmasına rağmen eğitim yatırımlarına ayrılan payın giderek azaldığını savundu.

Berberoğlu, açıklamalarında ayrıca, eğitimde 4+4+4 uygulamasının okulöncesinde okullaşma oranlarını azalttığını bildirdi. Türkiye’de 2-3 yaşlarındaki çocukların sıbyan okullarına gönderildiğini dile getiren Berberoğlu, bu okullarda hiçbir pedogojik formasyonu olmayan kişilerce çocuklara dini eğitimler verildiğini söyledi.

Eğitimde kalabalık sınıf sorununun sürdüğünü savunan Berberoğlu, ayrıca eğitimin bütün kademelerinde devamsızlık ve okul terki sorununun devam ettiği bilgisini verdi. Berberoğlu, devamsızlık konusunda şu ifadeleri kullandı: “Eğitimde yıllardır önemli bir sorun olarak görülen devamsızlık ve okul terki sorunları 2013-2013 eğitim-öğretim yılında da sürmüştür.

Ortaöğretimde yaşanan devamsızlık, sınıf tekrarı ve okul terki gibi sorunların kalıcı olarak çözümü için gerekli adımlar atılmamıştır. Milli Eğitim Bakanlığı 2013-2014 eğitim-öğretim yılı öncesinde ilkokul ve ortaokullarda sürekli devamsız öğrenci sayısını (51 gün ve üstü özürsüz devamsız öğrenci sayısı) 90 bine düşürmeyi hedeflemiş; ancak okula devam etmeyen öğrenci sayısı 174 bin 625 olmuştur.

Ortaöğretime erişim ve devam konusunda bölgesel eşitsizlikler, öğrencilerin aile yapısı ve ekonomik durumu belirleyici etkenler olmayı sürdürmektedir. Türkiye’de ilköğretim öğrencilerinin yüzde 80’i ortaöğretime geçmesine karşın, ortaöğretim öğrencilerinin önemli bir bölümü 9 veya 10’uncu sınıfta okulu terk etmektedir.”

“EĞİTİMDEKİ 4+4+4 SİSTEMİ SADECE İMAM HATİP OKULLARINA YARADI”

Eğitimde uygulanan 4+4+4 sisteminin sadece İmam Hatip Okullarına yaradığını savunan Berberoğlu, bu konuda şu ifadeleri kullandı: “Eğitimde 4+4+4’ün ısrarla uygulandığı son 2 yılda, eğitim sistemi içindeki dini içerikli belirgin bir şekilde arttırılarak, neredeyse bütün okullar fiilen imam hatibe dönüştürülmüştür.  Okul dönüşümleri sırasında fiziki donanım ve altyapı sorunları olmayan, en merkezi okullar imam hatibe dönüştürülmüş, yüz binlerce öğrenci mağdur edilmiştir. Türkiye’de 946’sı bağımsız, 415’i imam hatip lisesi bünyesinde olmak üzere, toplam bin 361 imam hatip ortaokulunda 140 bin öğrenci eğitim görmektedir. İmam hatip lisesi sayısı 854, öğrenci sayısı ise 474 bin 96’dır. Devlet okulları yıllardır ödenek yetersizliği ile baş başa bırakılırken, imam hatip okullarının maddi ihtiyaçlarının anında karşılanması, hükümetin ayrımcı uygulamalarının sürdüğünü göstermektedir.”

Berberoğlu, açıklamalarının devamında, taşımalı eğitim sorunlarının arttığını, eğitim çalışanlarının yoksullaştırıldığını ve liselerde sınıfta kalma uygulamasının fiilen kaldırılarak başarısızlıkların ödüllendirildiğini savundu.

“BOLU’DA TOPLAM 3 BİN 37 ÖĞRETMEN GÖREV YAPIYOR”

Berberoğlu, açıklamalarının ikinci bölümünde ise, 2013 – 2014 eğitim öğretim yılında Bolu’nun durumunu özetledi. Bolu il genelinde görev yapan öğretmen sayısının 3 bin 37 olduğunu belirten Berberoğlu, il genelindeki dağılımı şöyle açıkladı: Bolu Merkez 2 bin 114, Dörtdivan 55, Gerede 319, Göynük 131, Kıbrıscık 31, Mengen 116, Mudurnu 148, Seben 38, Yeniçağa 85.

Berberoğlu, bu kadroya ek olarak 150-200 civarında ücretli öğretmenin ilçelerde görev yaptığını bildirdi.

“EĞİTİM-SEN ÜYELERİ VE YÖNETİCİLERİ CEZALANDIRILDI”

Berberoğlu, Bolu’da eğitimin durumuna ilişkin Eğitim-Sen’in görüşlerini şöyle özetledi: “4+4+4 sistemi sonucu okulların dönüşüm sürecinde bilgi kirliliği yaratılmış ve veliler, öğrenciler, öğretmenler tedirgin edilmiştir. Özellikle Sakarya ve 50’nci Yıl İlköğretim okulları ile ilgili yıkılacak-taşınacak tartışmaları yıl boyu sürmüş, öğrenciler, öğretmenler ve veliler sürekli tedirgin edilmiştir. Kılık kıyafet konusunda okul yöneticileri çifte standart uygulamış, bazı öğretmenlere hoşgörü gösterilirken, özellikle Eğitim-Sen üye ve yöneticileri Eğitimde Dinsel Simgelerin kullanılmasını protesto etmek amacıyla uyguladıkları serbest kıyafet nedeniyle ceza almışlardır.

Hem yüksek öğrenimde, hem de orta öğrenimde öğrenci yurtları yetersiz kalmış, öğrenciler çeşitli cemaatlerin yurtlarına ve evlerine mahkum edilmişlerdir. İl merkezinde öğretmenler düşük de olsa banka promosyonundan yararlandırılırken, ilçelerde tek banka bahanesiyle bundan mahrum bırakılmışlardır. İl Milli Eğitim Müdürlüğü için planlanan bina eski öğretmen okulu, şimdiki Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi oyun alanına inşa edilmektedir. Milli Eğitim Müdürlüğü okul bahçelerini talan etmekten vazgeçmelidir.

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde yüksek lisans yapmakta olan öğretmenlerimiz yüksek lisanslarını tamamlamalarına fırsat verilmeden il dışına tayin edilmektedir. Atama dönemlerinde Milli Eğitim Müdürlüğü okulların norm kadrolarını istediği gibi yönlendirilmekte, adamına göre okulların açtıkları göstermekte ya da gizlemektedir. Bu yolla kadrosu boş olan okula kendi istediği kişileri atamakta ya da görevlendirilmektedir.

BERBEROĞLU, EĞİTİMDE HAYATA GEÇMESİ İSTENEN ÖNERİLERİ AÇIKLADI

Berberoğlu, açıklamalarının son bölümünde ise, ülkede eğitim politikaları olarak uygulanması istemiyle Eğitim-Sen’in önerilerini açıkladı. Berberoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Eğitim bir insan hakkıdır. Herkesin eğitim hakkından eşit, parasız yararlanmasının önündeki bütün yasal ve fiili engeller kaldırılmalıdır.

Eğitimde her türlü ayrımcı, dışlayıcı ve ötekileştirici söylem ve uygulamalardan uzak durulmalı, eğitim müfredatının oluşturulması ve uygulanmasında demokratik, laik, bilimsel ve evrensel ilke ve değerler referans alınmalıdır.

Zorunlu ve “zorunlu seçmeli” din dersi uygulamasına son verilmeli, devlet din eğitimden tamamen çekilmeli, bütün inançlar karşısında tarafsız olmalıdır.

Eğitim politikaları sermayenin istek ve ihtiyaçlarına göre değil, eğitim biliminin gerekleri ve toplumun ihtiyaçları gözetilerek sunulmalıdır. Eğitim hizmetlerinin sunumundan proje temelli ve stratejik planlama değil, demokratik planlamalar yapılmalı, eğitimle ilgili sendikaların görüşleri alınmalı ve uygulanmalıdır.

Eğitim emekçilerinin ekonomik sorunları ve çalışma koşulları düzeltilmeli, eğitimde her türden angaryaya, esnek ve performansa dayalı çalışma uygulamalarına derhal son verilmelidir.

Eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde “sözlü sınav” ve “siyasi” referanslar değil, liyakat ve objektiflik ilkeleri esas alınmalıdır. Eğitime yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalıdır.

Meclis plan ve bütçe komisyonunda görüşülmekte olan torba yasa içindeki memura iş güvencesini ortadan kaldıran hükümler geri çekilmelidir.

Öğretmen liselerinin kapatılmasından vazgeçilmeli, bu okulları güçlendirecek yeterli bütçe ayrılmalıdır.

Okul dönüşümleri sorunları öğrenci, öğretmen ve velileri zorda bırakmayacak bir biçimde derhal çözülmelidir. Ortaöğretim yönetmeliğindeki sınıf geçme sistemi gözden geçirilmelidir.

Rehber öğretmenlere “öğretmenlik” yeniden verilmelidir.

Maaşlar ve ücretler refah artışından pay alacak biçimde enflasyona göre yeniden düzenlemelidir. Ortak sınavların uygulanmasında eski yönetmelikte yer alan her dönemde bir ortak sınav yapılması uygulamasına dönülmelidir.

Ders kitapları uzman eğitimciler tarafından hazırlanmalı, temiz kullanımı sağlanarak, geriden gelen öğrencilere aktarılmalıdır.

Dershane öğretmenlerinin mağduriyetleri giderilmelidir.

Eşlerin atanmasında aile bütünlüğü esas alınmalı, norm kadro nedeniyle eşlerin ayrı yerlerde görev yapmalarının önüne geçilmelidir.”

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: