25 Nisan 2024

BU SON OLSUN

19/05/2014 00:00

Manisa Soma’da kömür madeninde meydana gelen ve 300 işçinin hayatını kaybettiği felaketin ardından gözler, bir avuç kömür için yer altında çalışan işçilerin iş güvenliğine çevrildi. Bolu Gökçesu’da da ekmeğini yerin altından çıkaran işçiler için umutlu haber geldi. Ak Parti Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun, Gökçesu’da çalışanların iş güvenliği ile ilgili inceleme yapılacağını söyleyerek, yeni bir felakete yol açmaması için gereken önlemleri harfiyen alınmasını sağlayacaklarını söyledi.

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

Soma’daki milli felaketin ardından Bolu’da Mengen Gökçesu ve Himmetoğlu kömür ocağında çalışan işçilerin durumu merak konusu oldu. Ak Parti Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun, Göynük Himmetoğlu ocağında makinelerle kömür çıkarılmasına karşın, Gökçesu’da kazılarak işçiler tarafından yer altında kömür çıkarımının söz konusu olduğunu açıkladı. Ercoşkun, Gökçesu’da çalışanların iş güvenliği ile ilgili inceleme yapılacağını söyleyerek, yeni bir felakete yol açmaması için gereken önlemleri harfiyen alınmasını sağlayacaklarını söyledi.

Ak Parti Milletvekili Ali Ercoşkun “19 Mayıs törenlerini gerçekleştireceğiz. Fakat geçtiğimiz hafta meydana gelen ve tüm Türkiye’yi derinden üzen bir hadiseyle karşı karşıyayız. Bu atmosferde 19 Mayıs gibi Cumhuriyetin kuruluşunda başlangıç adımı olan bu önemli günün resmi törenlerini gerçekleştireceğiz. Bunun dışındaki etkinlikleri tüm ülkede olduğu gibi Bolu’da da iptal ettik. 77 milyonu ilgilendiren ve çok üzen bu süreci hep birlikte atlatma arzusundayız” diye konuştu.

MADEN İŞÇİLERİ ŞİRKET ÇALIŞANI

Taşeron sisteminin iyileştirilmesi gerektiğini ancak, Bolu ve Soma’daki işçilerin taşeron değil şirkete ait olduğunu dile getiren Ali Ercoşkun, “Maden ocaklarında çalışanların taşeron olduğuna dair açıklamalar var. Taşeron sisteminin ciddi manada iyileştirilmeye ihtiyacı var. İşçilerin özlük haklarından tutun, diğer konulara kadar birçok noktada eksiklikleri var. Şu anda Bakanlık nezdinde yapılan çalışmalarda özellikle özlük haklarının emeklilikle alakalı hakların düzeltilmesine ilişkin bazı çalışmalar söz konusu. Fakat mevcut Soma’da yaşanan veya Bolu özelinde Himmetoğlu’nda, Gökçesu’da taşeron sistemi yok. Soma Holding’in çalışanlarının hepsi kendisine ait. Hepsi kendi kayıtlı çalışanları. Aynı şekilde Göynük Himmetoğlu’nda çalışan Aksa Holding çalışanları kendi elemanları. Gökçesu’daki şirketlerde kendi çalışanları. Taşeronlar daha çok devletin kurumlarında temizlik ve veri girme işleriyle alakalı. Bunlarla ilgili de iyileştirme çalışmaları var” dedi.

GÖKÇESU’DA İNCELEME YAPILACAK

Soma’daki felaketin ardından Bolu’daki maden ocaklarında da iş güvenliğine önem vereceklerini dile getiren Ercoşkun, “Bolu’daki madenlerle, özellikle Gökçesu’daki madenlerle ilgili bir çalışmamız olacak. Özellikle Gökçesu’da gördük ki aynı şekilde bir üretim sistemi var. Tünellerle gerçekleşiyor. Himmetoğlu’nda ise böyle bir çalışma yok. Çünkü tünelin üstü dozerlerle alınıp direkt kömür alınıyor. Sadece makinelerle kazılıyor. Yani kazarak yerin altına girme durumu yok. Ama Gökçesu’da var. Bu konuda muhakkak iş güvenliği anlamında, çalışanların güvenliği anlamında inceleme süreçleri gerçekleştirilecek” dedi.

GÜNDEMİ GECİKTİRMEYE YÖNELİK OLDUĞU GEREKÇESİYLE ÖNERGE İPTAL EDİLMİŞ

Olaydan kısa bir süre önce CHP tarafından Soma ile ilgili verilen önergenin Ak Parti Gurubunca reddini yorumlayan Ali Ercoşkun, “CHP Manisa Milletvekili olaydan birkaç hafta öncesinde Soma ile ilgili bir Meclis Araştırma önergesi verdi. Ben iyi hatırlıyorum o konuşmayı. Fakat 10 dakikalık konuşma süresinin 8 buçuk dakikasını 17 Aralıkla konuşup 1 dakikasında soruşturma önergesinin başlığı ile ilgili bir konuşma yaptığını hatırlıyorum. O anki bu Meclis Araştırma önergesinin maksadı, gerçekten bu konunun araştırılmasından ziyade günlük standart yapılan gündemi geciktirmeye yönelik bir konuşma olarak biz o süreçte değerlendirdik. Zaten araştırma önergesinin içeriğine de bakarsanız genele hitap eden ifadeler görürsünüz. Yapmış olduğu konuşmada da bu konuyla ilgili detaylı hiçbir şeye girmediği için ister istemez diğer araştırma önergeleri gibi reddedilmiş oldu” dedi.

AİBÜ’DE ÖLÇÜ AŞILDI

Abant İzzet Baysal Üniversitesi’ndeki eylemlere Toma ile müdahale edilmesi sonrası meydana gelen kavgayı, ölçüyü aşmak olarak değerlendiren Ercoşkun, “Basın aracılığıyla Abant İzzet Baysal Üniversitesi’ndeki ve diğer yapılan eylemleri takip etme şansı buldum. Bolu Merkez’de insanlar demokratik tepkilerini dile getirdiler. Herhangi bir sıkıntı görmüyorum. Üniversitedeki olaylarda ise gördüğümüz kadarıyla provokasyon da söz konusu. Dolayısıyla demokratik bir ülkede farklı görüşler her zaman beyan edilebilir, dile getirilebilir. Ama bunların belli ölçülerde olması gerekir. Üniversite bu ölçülerin üzerine çıkıldığını görüyorum. Tasvip etmek de mümkün değil.”

KOMİSYONDA ERCOŞKUN DA VAR

Soma için AK Parti olarak bir Meclis Araştırma Önergesi hazırlayan ve önergeyi hazırlayan komisyon içersinde bulunan Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun, “Soma’da meydana gelen facia çok büyük bir trajedi. Hadisenin meydana geldiği andan itibaren Enerji Bakanımız Sayın Taner Yıldız’ın olay yerine intikal edip başından sonuna kadar hem bilfiil çalıştığını hem de bizleri ve tüm dünyayı bilgilendirdiğine şahit olduk. Bu süreçle ilgili konuşulacak birçok şey var. Ne oldu, nasıl oldu, bundan sonra neler olacak, 77 milyon vatandaşımızın bilmek istediği birçok konu var. Dolayısıyla bütün bu süreçler, tüm cenazelerin çıkartılıp ailelerine teslim edilmesinden sonra gerçekleştirilecek bir soruşturma süreçleriyle birlikte sonuna kadar takip edilmek durumunda. Bunu hem hükümetin, bakanlıkların hem özel sektörün yetkilileri hep birlikte takip etmek durumundayız. Meclis çalışmalarına da bu kapsamda ara verdik. Bir grup milletvekili arkadaşımızla Ankara’da kalarak Soma’da yaşanan bu facianın araştırılmasıyla alakalı Ak parti grubu olarak Meclis başkanlığına bir önerge sunduk. Bu önergeyle birlikte bu hadisenin başı, sonu, ortası, tüm detaylarına kadar TBMM tarafından oluşturulacak bir komisyonla araştırılmasını arzuluyoruz. Salı günü yapılacak ilk çalışma gününde de bu Meclis araştırması önergesini gündeme alarak gereğini yerine getireceğiz. Tabii bu esnada bu acı üzerinden yine çok farklı polemikler oluşturmaya çalışanlar oldu. Bu hiç tasvip edilecek bir şey değildir. Eleştiri muhakkak olur. Bu süreçte sorumlu makamlar birçok eleştiriden nasibin alabilir. Buna saygı duymak gerekir” dedi.

SOSYAL MEDYAYI ELEŞTİRDİ

Sosyal medya üzerinden çok ilginç paylaşımlar yapıldığına dikkat çeken Ali Ercoşkun, “Sosyal medyadan birkaç tane değerlendirme oldu. Bir tanesi aslında bu olaydan çok daha önce 1 Mayıs tarihinde Mehmet Baransu ismindeki bir Twitter hesabından bir paylaşım yapıldı. Diyor ki ‘Manisa, İzmir çevresinde kiraz ve üzümler dolu sebebiyle zarar gördü. Zarar yüzde 40. Bu daha başlangıç, ben deprem bekliyorum.’ Bu paylaşım da bu olaydan sonra nasıl değerlendirilebilir? Bu o anlamda çok fazla anlam ifade etmiyordu; ama şu an yaşadığımız durum itibariyle içinde birçok soru işareti barındıran bir mesaj. Aynı şekilde 14 Mayıs tarihinde adresinde bir bayan avukat olduğunu gördüğümüz bir hesapta şunlar yazılıyor; ‘Bir tek dileğim var, en azından bu son seçimde bu partiye oy veren herkese Allah çocuğunun acısını göstersin.’ Bunu okuduğum zaman kanımın çekildiğini hissettim. Arkasından Yılmaz Özdil’in ifadelerini duyunca pes dedim ve söyleyecek söz bulamıyorum. Orada böyle bir acı yaşanırken, işçiler kurtarılmaya çalışılırken ortaya konan eylemlere ne demek lazım? Demokratik tepki gösterilen eylemlere bir şey diyemeyiz. Ama diğer taraftan sendikalar olarak 1 Mayıs’ta ortalığı ayağa kaldıran sendikaların memleketin yıkılmasına vesile olmasına nasıl bir karşılık bulacağız. Bu ülke hepimizin. Buradan kimse bir kazanç elde etmez. Yaşananlardan çok büyük dersler çıkarmamız lazım”

“ANLAMAKTA ZORLUK ÇEKİYORUM”

Günler süren trajediye karşılık Maden ocağı sahipleri ile ilgili halen hukuki bir girişimde bulunulmaması eleştiren Ercoşkun, “Diğer taraftan bu faciayla ilgili şöyle bir mesele de var. Bir trafik kazası olsa, Allah korusun bir vatandaşımız hayatını kaybetse emniyet güçlerinin veya savcıların yapacağı ilk iş, araç sürücüsünü gözaltına almak olur. Ama 300 kişinin can verdiği bir yerde bu kadar gün geçtikten sonra ancak adımlar atılmasını gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum. Böylesine önemli bir meselede bu kadar farklı bilginin uçuştuğu bir yerde de niye acaba bu kadar yavaş adımlar atılıyor. Hazırlamış olduğumuz meclis araştırma önergesinde tüm bu noktaları en ince detayına kadar yazmaya çalıştık ki olay bütün detayıyla ortaya konsun” diye konuştu.