• resmi ilanlar

KORDON KANI İLK BEBEĞİNE UMUT OLACAK

03/04/2014 17:00

3. Çocuğunu dünyaya getiren annenin, engelli olan ilk çocuğuna umut olması için kordon kanı Özel Fatma Hatun Hastanesinin başarı doktorlarından Op. Dr. Cengizhan Kolata tarafından alındı. Özel bir merkezde saklanan kordon kanı kök hücre tedavisi ile nörolojik engelli olan kardeşe umut olacak.

Özel Fatma Hatun Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Cengizhan Kolata başarılı operasyonlarına devam ediyor. Op. Dr. Kolata, ilk çocuğu engelli olan anneden 3. Çocuğuna doğum yaparken kordon kanı aldı. Alınan kordon kanı kök hücre tedavisinde kullanılmak üzere özel bir merkezde saklanıyor. Gelişen teknoloji ile birlikte saklanan kordon kanı engelli olan kardeşe umut olacak. 

Operasyonla ilgili açıklama yapan Op. Dr. Kolata şunları söyledi; “İlk bebeği nörolojik engelli olan hastanın, gelişen teknoloji ile birlikte ilk bebeğine faydalı olacağı, sinir dokusu gelişimi için yardımı olacağı düşüncesi ile kök hücre tedavisi için kordon kanı alındı. Özel bir merkeze gönderildi.”

Yüzyılın en önemli tıbbi gelişmesi kordon kanı hakkında merak ettiklerinizi sizin için araştırdık.

Kordon kanı ve kök hücrelerle ilgili araştırmalar arttıkça anne baba adayları da, bebeklerinin kordon kanını saklama konusunda daha net bilgilere ihtiyaç duyar oldu. 80’li yılların başlarında kök hücre teknolojisinin gelişmesiyle birlikte kordon kanından elde edilen hücrelerle belirli hastalıkların tedavisinin yapılabileceği fikri ortaya çıktı ve o dönemden bu yana yapılan araştırmalar sonucunda ilk olarak 1992 yılında Dr. David Harris oğlunun kordon kanını kendi labaratuarında dondurarak sakladı. Takip eden yıllarda da dünyanın pek çok yerinde kordon bankası kuruldu ve binlerce bebeğin kanı bankalarda korumaya alındı.

KORDON KANI NEDİR?

İnsan kanı içinde temel olarak "plazma" adı verilen sıvı içerisinde üç ana tip hücre vardır. Bunlar; kırmızı kan hücreleri (eritrositler), beyaz kan hücreleri (lökositler) ve pıhtılaşma elemanlarıdır (trombositler, plateletler). Esas olarak; eritrositler hücreler arasında oksijen ve karbondioksit taşımasında, lökositler organizmanın bağışıklık sisteminin çalışmasında, trombositler (plateletler) ise diğer pıhtılaşma faktörleri ile birlikte kanın pıhtılaşmasında görev alırlar. Bu üç hücre grubunun hepsi de kemik iliğinde bulunan ve kök hücre adı verilen bir tür hücrenin farklılaşması ile ortaya çıkar. Yani, kemik iliğindeki kök hücreler her türlü kan hücresini oluşturabilme yeteneğindedirler ve bu üretim sürekli devam eder.

Çocukluk çağı lösemileri (kan kanseri) ile bazı kan ve bağışıklık sistemi hastalıklarının varlığında kemik iliği görevini sağlıklı olarak yerine getiremez. Öte yandan bu hastalıkların tedavisinde başvurulan kemoterapi ya da radyoterapi gibi uygulamalar kemik iliğindeki kök hücrelere zarar verir.

Hastalığın ve tedavinin türüne göre bazı hastalarda kemik iliği nakli kaçınılmaz olur. Bu durumda hastanın kemik iliği ile uyumlu olan sağlıklı bir vericiden alınan sağlıklı kemik iliği ve kök hücreleri hasta kişiye verilerek sağlıklı kan hücrelerinin yeniden üretilmesi amaçlanır. Böyle bir durumda hastanın kendi akrabaları hatta kardeşleri arasında dahi uygun bir verici bulma olasılığı %25’ler civarındadır.

Plasenta bebek ile anne arasındaki besin ve oksijen alış verişini sağlayan göbek kordonu, doğumdan sonra bebeğin kordonu ile plasentası arasında kalan kordon kanını içerir. Bu kan, kan üretiminde görev alan kök hücreleri içerir. Kök hücre nakli için kullanılan diğer kaynaklar ise kemik iliği ve kollarımızdaki kan periferik kandır. Kök hücrelerin en önemli özelliğiyse, uygun ortamda herhangi bir doku veya organa dönüşebilmesidir.

Bu nedenle çocuklarda yaş ilerledikçe ortaya çıkabilecek ve çoğu ağır seyirli hastalığın tedavisi için bir umut verir. İleride kordon kanı bankaları kurularak ihtiyacı olan kişilerin doku tiplerine göre bu kanlardan yararlanılması planlanmaktadır.

KORDON KANI NASIL ALINIR?

Kordon kanı saklanmasına karar verildiğinde beklenen doğumdan en az bir kaç hafta önce ilgili laboratuar ve doğumu yaptıracak olan hekime durum bildirilir ve gerekli hazırlıklar yapılır. Gerekli ekipman ve belgeler doğum sırasında hazır bulunur.

 

Doğumda bebek doğduktan sonra göbek kordonu bağlanır ve ilk 10 dakika içinde içindeki kan özel bir sistem yardımı ile torba içine toplanır. Toplanan 40-100 ml hacmindeki kan, 36 saat içinde laboratuara gönderilir ve burada içindeki kök hücreler özel yöntemler ile ayrıştırılarak, azot tanklarında -193 derecede dondurularak saklanır. Kordon kanı alımı normal veya sezaryen ile olan doğumlarda uygulanabilir ve anne bebek açısından risksizdir. Dondurulan hücreler daha sonra gereksinim halinde çözülerek kullanılabilir. Alınan kök hücre sayısı vücut ağırlığı ve hacmi arttıkça tedavide yetersiz kaldığından, kanın saklama süresi bugünün bilimsel verileri ışığında en fazla 15 yıldır. Bu nedenle kordon kanı yalnızca çocukluk ve ergenlik çağındaki kişiler 30-40 kg’nin üzerine çıkmadan kullanılabilmektedir.

GÜNÜMÜZDE KORDON KANI İLE TEDAVİ EDİLEBİLEN BAZI HASTALIKLAR:

Çocukluk çağı lösemi ve lenfomaları

Thalessemi (Akdeniz anemisi)***

Aplastik anemiler (kemik iliğinde hücre üretiminin olmaması)

Orak hücreli anemi (Sickle cell anemi)

Amegakaryositik trombositopeni

Nöroblastom

Bazı ticari bankaların reklam broşürlerinde belitildiği gibi, kordon kanının kalıtsal hastalıkların tedavisinde (thalessemi= akdeniz anemisi gibi), kalıtsal bağışıklık yetmezlikleri (immün yetmezlik sendromları) tedavisinde veya kalıtsal bir takım metabolik hastalıkların tedavisinde kullanım alanı yoktur. Çünkü kalıtsal bir hastalığa sahip bir bebeğin kordon kanından elde edilmiş kök hücrelerinin bu hastalığı tedavi amaçlı kullanılması mümkün değildir.

GELECEĞİN YEDEK PARÇALARI: KÖK HÜCRELER

Gelecekte kök hücreler sanki bir otomobile yedek parça üretimi gibi; karaciğer, kalp, pankreas, beyin gibi pek çok organ yanında el, kol, ayak gibi uzuvların oluşturulmasında kullanılabilecek ve bu şekilde kazalar sonrası uzuv kayıpları, şeker hastalığı, karaciğer, böbrek, kalp yetmezlikleri, nörolojik kayıplar (felç), Parkinson, Alzheimer hastalığı, bir çok genetik hastalıklar ve kanser tedavilerindeki tüm tedavi yöntemleri belki de bu yönde değişecektir.

Ülkemizde de kordon kanı bankacılığı son birkaç yıl içinde verilen bir hizmet haline gelmiş ve konuyla ilgili şirketler faaliyete başlamıştır.

Bu şekilde bankalarda saklanılan kanların “otolog amaçlı kullanıma uygun olduğu” yani ihtiyacı olan başka bir hastaya kullanımının olamaması sakıncalı yönleridir.

 

5 Temmuz 2005’de Resmi Gazete’de yayınlanan bir yönetmelik ile Kordon Kanı Bankacılığı bir anlamda yasal bir platforma oturmuştur. Bu anlamda çeşitli temsilcilikler aracılığı ile her türlü kan ve kan ürünlerinin yurt dışına çıkışı resmen yasaklanmıştır.

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: