• resmi ilanlar

Milli Görüşçü adaydan eleştiri!

31/01/2014 00:00

Saadet Partisi (SP) Belediye Başkan Adayı Veysel Çetinkaya, Bolu Express Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, Ak Partili Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz’ı eleştirdi. Yılmaz’ın eski bir Milli Görüşçü olduğunu hatırlatan Çetinkaya, Yılmaz’ın Ak Parti’ye geçişi sonrası göreve geldiği Bolu Belediyesi’nde yanlışlara imza attığını savunarak, “Gömleği çıkardılar, bu hale geldiler” dedi. 1990’lı yıllardaki Milli Görüşçü belediyeler ile günümüz Bolu Belediyesi’ni kıyaslayan Çetinkaya, ayrıca Belediye’nin halk tarafından denetlenebilirliğinin olmadığını ve halka diyalog kapılarını kapattığını savundu.

 

Röportaj: Mehmet KORKUSUZ

SP Belediye Başkan Adayı Veysel Çetinkaya, adaylığının parti genel merkezi tarafından kamuoyuna ilan edilişi sonrası yerel seçim çalışmalarının startını verdi. Seçim gezilerini sürdüren Çetinkaya, Bolu Express Gazetesi’ne yaptığı ziyarette, kendisi hakkında bilgiler verdi, siyasi yaşamını anlattı ve yerel seçim projelerini açıkladı. 1990’lı yıllardaki Milli Görüşçü belediyeler ile günümüzdeki belediyecilik anlayışını kıyaslayan Çeyinkaya, siyasi çizgisi doğrultusunda görüşlerini aktardı. Çetinkaya ile yaptığımız röportajın ayrıntıları şöyle:

 

Sayın Çetinkaya, özgeçmişiniz hakkında bilgi verir misiniz?

1959 yılında Seben’de doğdum. İlk öğrenimimi köyümde, orta ve lise eğitimimi Gerede İmam Hatip Lisesi’nde, yükseköğrenimimi de Bursa’da İlahiyat Fakültesi’nde tamamladım.

Öğretmenliğimin ilerleyen döneminde, 1989 yılında Bolu İmam Hatip Lisesi’ne atandım. Ve aynı okuldan 2012 yılında emekli oldum. Ayrıca 2002 ve 2006 yılları arasında da Bolu Fen Lisesi’nde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği yaptım. En bariz özelliğim Veysel Hoca olarak tanınmak. Hem bu arada fahri vaizlik görevi yürüttüm. Son 15 yıldır Tokadi Hayrettin Camii’nde Cuma vaizliği görevini müftülük izniyle yürütmüş bir kişiyim. Sosyal hizmetlerde de bulundum. Öğretmenken 5 dernekte aktif üyeydim. Ayrıca Eğitim Bir-Sen’de de denetleme kurulu üyesi olarak görev aldım.

1989’da kurulan bir kooperatifin 2000 yılında başkanlığını devraldım ve 2006 yılında konutları teslim etmek bana nasip oldu.

Hayatım boyunca Milli Görüş’ten hiç ayrılmadım. Bolu’da Milli Gençlik Vakfı’nın ve Anadolu Gençlik Derneği’nin kurulmasında büyük çaba harcadım. Daha sonra da Şuurlu Öğretmenler Derneği’nin kuruculuğunu ve şube başkanlığını yaptım.

Bu dernek başkanlığı sonrasında, 2012 yılı Temmuz Ayı’nda Saadet Partisi İl Başkanlığı’na getirildim.

 

Saadet Partisi’nde il başkanlığı yaptığınız dönemi özetler misiniz? Çalışmalarınız neler oldu?

Göreve geldiğimiz dönem Milli Görüş’ün en sıkıntılı dönemiydi. Ayrışmalar yaşanmış, özellikle büyük kopmalar olmuş. Bununla birlikte ümitsizlikler başlamıştı. Gerçekten zor bir dönemde göreve geldim. İl başkanı olarak kent merkezinin yanı sıra ilçelerden de sorumlu oluyorsunuz. Yönetim kurulu üyelerim ile birlikte sık sık ilçeleri ziyaret ettik. Ardından ilçe teşkilatı ve gençlik teşkilatı kurduk. Yani onların çalışmalarına hız verdik. Partinin rutin faaliyetlerini de yerine getirmesini sağladık. Mesela basın açıklamalarıyla partinin görüşlerini Bolu halkına yanıttık. Programlar tertip ettik.

 

Partinizde yerel seçim için aday adaylık süreci biraz gözlerden uzak yaşandı. O dönemi anlatır mısınız?

Adaylık süreci açıkçası kendi içimizde geçti. Geçtiğimiz Ramazan ayında teşkilat üyelerimize anket formları dağıttık. Teşkilat üyelerine, ‘Belediye Başkan Adayı olarak kimi görmek istersiniz?’ sorusu yöneltildi. Anket neticesinde teveccüh bizden yana çıktı.

Teşkilat içi görüşmelerde de ismim öne çıkınca, bu görevi kabul ettim.

 

Sizce Bolu’da karşılaşılan sorunlar, eksiklikler nelerdir?

Eksiklik denildiğinde genelde maddi anlamda gözlemlenir. Fakat bizim anlayışımız bundan biraz daha farklı. Maddi eksiklikler, trafik sorunları… Evet, bunlar birer sorun. Ama bizim asıl hedeflediğimiz, eksik olarak gördüğümüz şey şu; Özellikle belediyenin bütün imkanlarını Bolu halkına sunmak. Bolu’da pek çok yoksul vatandaşımız var. Bunun yanı sıra geliri olup da çok borcu bulunan insanlarımızda var. Bu insanlarımızın hayatlarını kolaylaştıracak çalışmalara imza atmalıdır Bolu Belediyesi. Bunu nasıl yapacak? Bu insanların giderlerini azaltarak gerçekleştirebilir. Örneğin, Belediye kendine ait otobüsleri sefere koyarak, öğrencilerin ulaşım giderlerini indirimli şekilde gerçekleştirebilir.

Örneğin Belediye bir pazaryeri projesi hayata geçirerek, halkına ucuz gıda temin edebilir. Tıpkı Milli Görüş belediyelerinin projesi olan halk ekmek projesi gibi.

Bolu belediyesi mevcut yönetiminin stadyumu taşımayı planlıyor. Evet, bizde aynı görüşteyiz. Peki, yerine ne yapılmalı? Bizce yerine bir Bolu pazarı oluşturulmalı. Peki, bu pazarda ne olacak? Hemen anlatayım. Bolu’nun merkezinde ve ilçelerindeki zirai ve sanayi ürünleri burada halkımıza direkt satıcıdan tüketiciye ulaşması sağlanacak. Böylece bir ucuzluk sağlanması söz konusu olacak. Bu projede bizim fakir ve kimsesiz halka yönelik projelerimizden biri. Ve bu sayede birtakım insanlarımız rahatlayacak. Mesela bir su faturasını elimize aldığımızda yüzde 38 bedelinin vergi olduğunu görüyoruz. Bence su Bolu’da çok pahalı. Bu uygulamadan derhal vazgeçilmeli. Harcamaya göre bir faturalandırma sistemine geçilmeli. Yani Belediye, az harcayandan az fatura bedeli almalı. Su faturasını ödeyemeyecek insanlar var. Bu insanlara ‘Su kullanma öyleyse’ diyemezsin. İnsanlar mecbur su kullanacak.

 

Belediyenin olumlu karşıladığınız çalışmaları neler?

Belediye’nin ağaçlandırma çalışmalarını başarılı buluyorum. Yol güzergahı çalışmalarını zaman zaman tenkit etsem de bunu da başarılı buluyorum. Mahalle aralarında gerçekleştirilen çalışmaların destekçisiyim. Güzel çalışmalar gerçekleştirildi. Bunu inkar edemeyiz.

 

Peki, olumsuz bulduğunuz çalışmalar neler?

Biz, göreve geldiğimiz takdirde imkanların tümünü halk için kullanmayı hedefliyoruz. Arada kişi ya da kurum ve kuruluş olmayacak. Bolu’ya ait, Bolu Belediyesi’ne ait tesisleri tamamen Bolu Belediyesi tarafından kâr gözetilmeksizin Bolu halkına sunmayı planlıyoruz. Katlı Otopark Projesi’ni bu düşünce dışında tutabilirsiniz. Bu anlayışla karşılanabilir. Ama mahalle aralarında otoparklara ne demeli? Biz buna karşıyız. İnsanlar bugün ev yaparlarken, garaj parası ödüyorlar. Bu insanlardan ikinci kez otopark parası almak doğru mudur? Biz böyle bir şeyi kabul etmiyoruz.

Biz israfsız bir belediyeciliği savunuyoruz. Belediye bir kuruş boşa harcamamalı. Reklam gideri falan bizim kitabımızda yok. Bizim radikal projemiz ise, Yukarı Çarşı’yı Safranbolu’da olduğu gibi yerli ve yabancı turistlerin cazibe merkezi haline getirmeyi planlıyoruz. Dışarıdan Bolu’ya gelenlerin muhakkak gezip, görmesi gereken bir yer haline getirmeyi hedefliyoruz.

Bolu’da eğitim gören üniversite öğrencilerini konuk olarak ağırlayacağız. Onların eğitimlerini kolaylaştıracağız.

Bizim bir başka hedefimiz ise, denetlenebilir ve her şeyi halka bir belediye anlayışı sergilemek. Nedir bu?  Bir mahallede gerçekleştirmek istediğimiz bir proje varsa, bunu düzenleyeceğimiz mini bir referandumla karara bağlayacağız. Mahalle sakinlerinin izni ve onayı olmadan bir yere tek çivi çakmayacağız. Çoğunluğun onayının almamız halinde o projeyi hayata geçireceğiz. Hele hele bir düzenlemede birilerinin hakkı yenecekse, kesinlikle biz orada olmayız. Hakka saygı, emeğe saygı olacak. 1990’lı yıllarda Milli Görüşçü belediyelerde Halk Meclisleri vardı. Bu meclisler vasıtasıyla belediyeler halk tarafından denetlenebilirdi. Şimdi de bunu Mahalle Projesi ile hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bu proje kapsamında, belediye yönetimi bir mahalleye gidecek. Orada halkın ihtiyaçlarını ve şikayetlerini dinleyecek. Belediyeyle ilgili şikayetler kolaylıkla söylendiği zaman belediye rüşvet, iltimas ve adam kayırma biter. Herkesin belediyesi olur. O nedenle denetlemeye açık bir belediyeyi oluşturmak istiyoruz.

Bizim daha önce marka olmuş Milli Görüşçü belediyelerimizde de bu görüş ve yaklaşımlar öne çıkmıştır. Daha önce milli görüşçü belediyelerin kapısına ‘rüşvet alanda, verende melundur’ yazılı tabela konuldu.  O tabelanın altından geçen belediye personeli için, belediyede iş yaptıracak kişiler için, bu sözler bir caydırıcılık sağlamaz mı? Eğer yapılmışsa bile insanlar vicdanen rahatsız olur. Biz yapılan her şeyi denetime açık bir yapıda gerçekleştirmek durumundayız.

 

Milli Görüşçü belediyelerden örnekler verdiniz. Ak Partili Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz’da eski bir milli görüşçü. Peki, Yılmaz’ı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Alaaddin Yılmaz’ın dahil olduğu parti zaten açıkça ‘Biz milli görüş gömleğini çıkarttık’ diye söyledi. Milli Görüş’ün temel prensiplerinden ayrıldılar ama hangi gömleği giydiler onu da söylemiyorlar. Milli Görüş’te Hakk’ı üstün tutmak en önemli iş. Denetlenebilir bir belediyeyi hayata geçirdi mi? Hayır, yapmadı. Belediye başkanı eskiden şehrül emin denirdi. Niye? Çünkü o eman verilmiş insandır. Anlamı ise, ‘Seni güvenilir adam seçmişler. Bunları haksız yere değil, hakkı olan yere kullanmak için.’ Bunu gerçekleştirmek için istişareye önem vereceksin, diyaloglar oluşturacaksın. Peki, bunlar Bolu Belediyesi’nce yapıldı mı? Yapılmadı. Mahalleler bugün belediyeyi denetledi mi? Denetleyemedi. Bolu Belediyesi’ne ait gelirler aracı kurumlar vasıtasıyla halka sunuldu mu? İşte biz buna karşıyız. Milli Görüş’ten ayrılan insanlar maalesef bu yolu tuttu.

 

Sayın Çetinkaya, son mesajlarınızı öğrenebilir miyim?

 

Seçim çalışmalarımızın startını verdik. Mahallelerimizde ziyaretler düzenleyeceğiz. Halkımızı fikirlerimizi, hedeflerimizi ve projelerimizi anlatacağız. İnşallah 30 Mart’ta halkımız için hayırlı sonuçlar oluşur. Gazeteniz aracılığıyla görüşlerimizi kamuoyuna duyurma imkanı tanıdığınız için sizlere çok teşekkür ediyor, okuyucularınıza saygılarımı sunuyorum.

YORUMLAR  (Toplam 1 yorum)

  • Enver  (05.02.2014 09:37:42)

    Sayın veysel hocamı çok yakından tanırım.saadet partisini bolu belediye başkan adayı çok dürüst ve güvenilir bir kardeşimiz kendisine Cenab-ı Allahın yardımcı olmasını niyaz eder.Kardeşim oyum saadetedir.

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: