Ayakkabı doktorları yetiştiriyorlar

28/01/2014 00:00

Gerede Meslek Yüksekokulu’nda mevcut görülen akademik programlardan Ayakkabı Tasarım ve Üretimi Bölümü, araştırmalar ile sabitlenen ayakkabı alımlarında dikkat edilmesi gereken hususlar üzerine bilimsel çalışmalar gerçekleştiriyor.

Akademik programa bilimsel katkı sağlamak amacıyla öğrencilerin araştırmaya sevk edildiğini belirten Gerede Meslek Yüksekokulu Müdürü Yardımcı Doçent Doktor Nurettin Akçakale, “Her programda olduğu gibi, Ayakkabı Tasarım ve Üretimi Programı’nda da öngörülen bir müfredat var. Bu program, temelde dizayn ve imalat aşamalarından oluşur. Programı, teoriden pratiğe dönüştüren teknik olgu, bu faktörlere dayanıyor. Teoride; bilgilerin nasıl ve ne şekilde kullanılması gerektiğiyle, proses düzeni gibi konulara yoğunlaşılır. Önemli kısım, pratiktir. Bilginin tam anlamıyla somutlaşma evresi gösterdiği ve olgunlaştırıldığı aşama, uygulama safhasıdır” dedi.

Öğleden sonra alınmalıdır!

Araştırmaların bilimsel boyutlara taşındığını aktaran Müdür Akçakale, ayakkabının satın alımında dikkat edilmesi gereken püf noktalara işaret ederek, ayak sağlığının nasıl muhafaza edileceği yönünde bilgilendirmelerde bulunarak, “Ayak, esas formunu öğleden sonra gösterir. Dolayısıyla, ayakkabı alımındaki vakit, öğlenden sonra olmalıdır. Bir ayakta, 26 kemik bulunur. Ayakta durma ya da yürüme esnasında, vücut yükünü ayaklar çeker.

Bir insan, gündelik ortalamada 8 bin adım atarak yürüyor ve hayatı boyunca ortalama olarak 7 bin güne yakın ayakta kalıyor. Yaklaşık ifadeyle, 150 bin ile 190 bin kilometre arasında da yol yürünüyor. Normal ayak sıcaklığı 34-35 derece iken, ayakkabı içindeki bu sıcaklık 41 derece oluyor. Sıcak ve nemli havalarda ise, 43 ile 48 dereceye kadar ulaşıyor. Hava almayan suni deriden imal edilmiş bir ayakkabı içinde ise, 49 dereceye kadar çıkıyor ve ısı ayağın hacmini yüzde 5 arttırıyor.” şeklinde konuştu.

Kokunun nedeni, bakteriler!

Yetişkin bir insanda, ayakların yılda 180 litreye yakın terleme reaksiyonu gösterdiğini belirten Akçakale, “Bu terleme; uygun olmayan sağlıksız malzeme, sıkı ayakkabılar ve iklimsel nedenlerle iki kata da yükselebiliyor. Ter sonucu meydana çıkan nemin yüzde 60′ı mokasen türü ayakkabılarda, yüzde 30′u ise, bağlı ayakkabılarda dışarı kaçar. Geriye kalan kısım ise, içeride kalır. Bir çift ayak, yaklaşık olarak 2 trilyon mikrop barındırır. Ayakkabının içi yıkanmadığından, bakteriler derideki protein ve selüloz ile beslenerek, üreme eğiliminde bulunur. Bu da ayakta koku oluşmasına ve malzeme liflerinin bozulmasına neden olur” ifadelerini kullandı.

“Ortopedik” ifadesine itibar etmeyin!

Ayakkabı denenirken, mutlaka çorap giyilmesi gerektiğini vurgulayan Akçakale, “Ayakkabı imalinde, çok farklı kimyasallar kullanıldığından sağlık açısından ayakkabıların içine mutlaka çorap giyilmelidir. Sabah alınan ayakkabı, gün boyu şişen ayağı sıkabilir. Mümkün olduğunca ayak sağlığı açısından sivri burunlu ve yüksek topuklu ayakkabılardan kaçınılmalıdır. Özellikle sivri burunlu ayakkabılar, parmaklarda deformasyonlara ve tırnak batması gibi rahatsızlıklara yok açar. Mevsime uygun ayakkabı seçilmeli. Yazın ayağı terletmeyen, kışın ise soğuğa karşı ayağı sıcak tutan ve kaymaya karşı dirençli olan kauçuk nitelikli tabanlar tercih edilmelidir. Piyasada ortopedik diye satılan ayakkabılara, itibar edilmemeli. Çünkü; bu ayakkabılar, ayak rahatlığı için konforlu ayakkabılardır. Ortopedik olamayacağı gibi, ortopedik ayakkabıların ancak uzman hekimlerce reçetelerle şahsa özel olarak imal edilmiş olması gerekir” diye konuştu.