• resmi ilanlar

“MÜ’MİNLER ANCAK KARDEŞTİR!”

17/01/2014 00:00

Bolu İl Müftüsü Mehmet Şahin yazdı...

 

İman; Allah’ın insana verdiği nimetlerin en büyüğüdür. Çünkü iman; dünyada cennetin çekirdeği, ahirette ise cennetin anahtarıdır. Ayrıca iman, kendi mensuplarını birbirlerine kardeş yapar. Bu haliyle müminlerin ailesi, iman ehli sayısınca büyür ve genişler. Yazımızın başlığına aldığımız tırnak içindeki cümle, bir âyet mealidir. Yüce Mevlâ, Hucurât sûresinin 10. Âyetinde; “ Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse iki kardeşinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki, merhamete mazhar olasınız.” buyurmaktadır.

            İki türlü kardeşlik vardır: 1- Nesep kardeşliği, 2- İman kardeşliği.

            Nesep kardeşliği malûm. Aynı anne-babadan doğan çocuklar nesep kardeşidirler. Bu kardeşlik çok sıkı bir bağdır. İnsanları bir birine bağlamada ilk bakışta, bunun kadar güçlü bir bağ görülmez. Çünkü aile içerisindeki kardeşler birbirlerine saygı ve sevgi ile küçüklük ve büyüklük noktasında hiyerarşik bir bağ kurarlar.

Bu bağ örfen bilinir. Örfi kurallarla kardeşlerin bağları örülür ve güç kazanır. Aile içerisindeki kardeşlerden ikisi arasında bir anlaşmazlık çıksa, hemen diğer kardeşler müdahale ederler. Anne baba işe el koyar. Aile bağlarının zayıflamaması, kardeşler arasında çatlak oluşmaması için hemen arayı düzeltirler. Çünkü birliklerinin bozulmaması, güçlerinin kaybolmaması, varsa düşmanlarına karşı mağlup olmamaları çok önemlidir.

            İman kardeşliğine gelince; aslında bu kardeşlik, nesep kardeşliğinden daha önde ve daha güçlüdür. Zira bu kardeşlerin sayısı, inananların sayısı kadar çoktur. Bu kardeşlerin mensup olduğu aile ise İslâm dünyası genişliğinde ve Müslümanların ulaştığı yerler kadar büyük ve geniştir. Bu yönüyle bu büyük ailenin gücü, bir çekirdek ailenin gücüyle kıyaslanamayacak kadar güçlüdür. Ayrıca nesep kardeşleri aynı anne-babaya mensup oldukları için kardeştirler. Mü’minler ise, Tevhid inancına mensup oldukları için Allah’a mensup olma itibariyle kardeştirler. Allah’a inanan ve Tevhid erbabı mü’minler, aralarına soğukluk girecek tavır ve davranışlardan kaçınmalıdırlar. Ayrıca, oluşmuş bazı yanlışlıklar hemen giderilmelidir. Arası açılan veya lekelenen mü’minler hiç vakit kaybetmeden birbirinin arasını düzeltmelidirler. Şayet bu yapılmaz ise mü’minler zayıflarlar ve güçleri gider. Bu konuda da Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “ Allah’a ve Resulüne itaat edin. Birbirinizle çekişmeyin (şayet bunu yaparsanız) zaafa uğrarsınız ve kuvvetiniz gider, sabrediniz. Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir.” (Enfal sûresi:46). Bu ifadeler, bizleri yaratan, hayatımızı devam ettirmemizi sağlayan Yaradan’ımıza aittir. Geçmişi geleceği, olmuşu-olacağı en iyi bilen Allah Teâlâ’dır.

            Eğer yapılan emirler ve tavsiyeler tutulmaz ise sonucunda bu mahzurların ortaya çıkacağı muhakkaktır. Yani şayet çekişirseniz, kuvvetinizin gideceği muhakkaktır. Acaba olur mu, olmaz mı diye düşünmeyiniz. Mutlaka olur.

            Vaktiyle irfan ve servet sahibi bir kişi varmış. Dört tane de oğlu varmış. Kendisi artık yaşlanmış. Hatta ölüm döşeğine düşmüş, ancak bu son anında, evlatlarına nasihat etmek ve bir ders vermek istemiş. Yanına bir çubuk koydurduktan sonra, evlatlarını çağırmış. Dördü birden gelmiş babalarının etrafına oturmuşlar. En büyük oğluna yanındaki çubuğu vererek, onu kırmasını söylemiş. Oğlu da bunu yapmış.

            Sonra iki parçayı beraber alarak, kırması için ikinci oğluna vermiş ve kırmasını söylemiş, ancak öncekisi kadara rahat kıramamış biraz zorlanmış. Ama sonunda kırmış.

Bunun üzerine, dört parça haline gelen çubuğun dördünü birden, üçüncü oğluna vererek kırmasını söylemiş. Bu da nice zahmet ve zorlanmadan sonra kırmış. Bu defa da sekiz parça haline gelen çubuğu iplerle bağlayarak kalın bir sopa haline getirmiş ve dördüncü oğluna uzatmış, kırmasını söylemiş, ancak ne kadar uğraşmış ise de bir türlü kırılmamış.

Manzarayı hep birlikte seyreden kardeşlere, vereceği nasihatini şöyle ifade etmiş: “ Bakın evlatlarım, tek çubuğu kırmak ne kadar kolay oldu. Ama on altı parçadan oluşan kalır bir sopayı kırmak mümkün olmamıştır. İşte siz de birbirinize destek olmaz, sıkı durmaz ve anlaşmazlığa düşerseniz gücünüz zayıflar, düşmanlarınıza mağlup olursunuz. Fakat itilâfa düşmeniz gücünüzü zayıflatırsınız.  Sakın birlik ve beraberliğinizi bozmayın gücünüz gider.”, demiş. Evlatları da bu nasihati nazara aldıkları için daima güçlü olmuşlar.

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: