Bir Seri Katil Uzmanından tespitler...

14/11/2013 00:00

Dünya üzerindeki seri katillerle ilgili bilimsel araştırmalarda bulunan, hayatta olanlarla bire bir görüşmeler gerçekleştiren Suç Psikolojisi ve Seri Katil Uzmanı, Yazar Arkın Gelişin ve Amerika’da doktora yapan Uluslararası Suç Araştırmaları Akademisi Türkiye Temsilcisi Emek Yüce Zeyrek Rios AİBÜ’nün konuğu oldu. Seri Katil Uzmanı Arkın Gelişin, medyanın cinayetler üzerindeki etkisi hakkında bilgiler vererek, sanıldığının aksine Türkiye’de 15 kadar seri katil bulunduğunu söyledi.

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

Dünya üzerinde yaşayan seri katillerle ilgili yaptığı araştırmalarla dikkat çeken Suç Psikolojisi ve Seri Katil Uzmanı, Yazar Arkın Gelişin ve Amerika’da doktora yapan Uluslararası Suç Araştırmaları Akademisi Türkiye Temsilcisi Emek Yüce Zeyrek Rios dün Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde bir sunum yaptılar. Öğrencilerin büyük ilgi gösterdiği konferansta dünya üzerindeki seri katillerle ilgili incelemesinden kesitler sunan Arkın Gelişin, seri katil tanımlamasının bugüne kadar 28 kadını öldüren Ted Bundy ile başladığını dile getirdi.

Suç psikolojisini anlatan ve dünya üzerindeki seri katiller hakkında bilgiler veren Arkın Gelişin “Seri katil ifadesini daha çok televizyonlarda diziler ve filmler sayesinde duyuyoruz. Dexter, Testere serisi gibi takip edilen film ve dizilerde çok karşılaşıyoruz. Ancak tarihsel gelişime baktığımızda bazı şeyler eskiden suçken, bugün suç olmayabilir. Yada eskiden suç olmayan şeyler günümüzde suç olarak değerlendirilebiliyor. Örneğin 1960’lı yıllara kadar intihar girişimi suç olarak kabul edilmekteydi. Amerika’da bulunduğum süre içinde kanunları inceleme fırsatı buldum. Çok eskiden kalma şeyler hala kanunlar da yer alabiliyor. İngiltere’de bir seri katil ile tanışma fırsatı buldum. Kendisi toplamda 4 kişiyi öldürmüştü. Kendisiyle yaptığım röportaj ve analiz neticesinde İngiltere ile ilgili de ilginç şeyler tespit ettim. 1908 yılına kadar Amerika’da ensest ilişkiler suç olarak kabul edilmemekteydi. Bugün kapalı alanda sigara içmek suç olarak kabul ediliyor. Mısır ve Sudan Cumhuriyeti’nde kadın sünneti normal olarak kabul edilirken, Avrupa ve gelişmiş ülkelerde suçtur. Ancak dünyanın hiçbir yerinde erkek sünneti suç değildir. Sünnet ile birinin rızası olmasan vücudunun bir parçasını alıyorsunuz. Dini yönünü bir kenara bıraktığınızda bu açıdan bakınca suç olması lazım. Ama suç değildir” diye konuştu.

“SERİ KATİL TANIMI 80’LERDEN SONRA KABUL EDİLDİ”

Amerika’nın 1980’lerde seri katil tanımını kabul ederek bu alanda ciddi çalışmalar yaptığını söyleyen Arkın Gelişin, “Suç psikolojisi uzmanı olay yerine gitmez. Kriminolojide ise cinayetin nedenini araştırırız. Kişiyi cinayete iten sebepler nelerdir, bunlara bakarız. Son yıllarda seri katıl tanımını artık çok duymuyoruz. 1970’lerde 80’lerde seri katil ifadesini çok daha sık duyarız. Çünkü o dönemde seri katiller ciddi anlamada yakalanmaya başladı. Amerika 1970’lerden sonra kendini bu konuda uzmanlaştırdı ve seri katil tanımını kabul etti. Öncesinde böyle bir tanımlama yoktu. Dolayısıyla 70-80’li yıllarda seri katil sayısı fazla gibi görünüyor. Ama hayır, o dönemde yakalandıkları için böyle. Sonrasında da seri cinayetlerin işlenmesi açısından ciddi anlamda önlemler alınmaya başladı” dedi.

DEXTER ÖRNEĞİ

Film ve dizilerdeki katil tiplemelerinin ergenlik çağındaki gençlerde özellikle etkili olabileceğinin altını çizen Gelişin, ünlü Amerikan dizisi Dexter’dan da örnekler sundu. Medyanın etkisini anlatan Arkın Gelişin, “Medyadaki katil tiplemeleri etkiler mi diye bir soru geliyor sürekli. Etkiler tabiî ki! Bizim kopyacı dediğimiz televizyondan veya medyadan görmüş olduğu bir tiplemeyi taklit eden insanları zaman zaman maalesef görmüş oluyoruz ve bunlar cinayetler sonuçlanabilecek bir takım eylemlerde bulunuyorlar. Özellikle ergen çağındaki gençleri etkilemesi daha muhtemel. Ama izlenilen şeylerden sonra eyleme geçmek çok ciddi bir farklılık gerektirir. Dexter’ı bir çok öğrenci izlediğini söyledi. Dexter aslında orada anti kahramandır. Altında yatan çok iyi irdelenmiş birtakım psikolojik verilerde vardır. Orda Dexter cinayet işlemiş olanları, yada kendisi gibi seri katilleri öldüren bir karakter. Dolayısıyla bunun yanlış olduğunu düşünmüyor. Ama burada kimsenin Dexter izledikten sonra cinayet işlemek istediğini sanmıyorum” dedi.

“HERKESİN İÇİNDE BİR KATİL GİZLENMEKTEDİR”

Kitabında yer alan “Aslında herkesin içinde bir katil gizlenmektedir” sözüne atıfta bulunan Arkın Gelişin, “Herkesin bir tetikleme sebebi olabilir cinayet işlemek için. Doğruluğunu tartışmıyoruz. Ama aklınızdan hiç geçmedi mi şu adamı öldürebilirim sözü desem, geçmiştir mutlaka. Aslında herkesin içinde bir katil gizlenmektedir. Ama o katilin ortaya çıkış sebepleri çok farklı faktörlerden kaynaklanmaktadır” dedi.

“SUÇ GENETİK DEĞİLDİR”

Suçlu psikolojisinin genetik olmadığına dikkat çeken Gelişin, “Suç genetik midir? Bence hayır. Çünkü seri katil olup da onun çocuğunun seri katile dönüştüğü örnek zor bulursunuz. Bunun kimyası yoktur. Herkeste bir potansiyel vardır gözüyle bakarsanız asıl suçu biz işlemiş sayılırız. Çok kötü bir çocukluk geçirmiş olabilirsiniz. Çok şiddet görmüş bir çocuk polis, avukat olup adalet sistemi içinde bire bir çalışabiliyor. Bunun yanı sıra çok çok iyi şartlarda yetişmiş, zengin aileye mensup kişilerin de cinayet işleyebildiği görülüyor. Münevver Karabulut cinayetindeki Cem Garipoğlu gibi örnekler verebiliriz. Dolayısıyla bir şablon içine koyup bu suçlu, bu değil diyemezsiniz. Sadece suçlu potansiyelinin ne boyutta olduğuna bakabilirsiniz ve önleyici faaliyetlerde bulunabilirsiniz” dedi.

İLK SERİ KATİL TED BUNDY

Dünyanın en ünlü seri katili olarak adlandırılan Ted Bundy'nin aralarında bulunduğu 10 seri katilden hayatta olanlarla, yakınlarıyla görüşmelerde bulunan Arkın Gelişin, ülkemizde suç psikolojisinin yeni yeni gelişmeye başladığını belirtti.  Seri katillerin kurbanlarını ne şekilde seçtiği ile ilgili ilginç örneklere de yer veren Gelişin, “Suçlular kurbanlarını genellikle kendi geçmişlerindeki yaşam tecrübelerine göre seçerler. Yani kurban seçimi daima geçmişinde yaşamış olduğu olumsuzluklar çerçevesinde oluyor. Örneğin Ted Bundy. Seri katil dendiğinde akla gelebilecek ilk isimlerdendir. Ted Bundy ile birlikte seri katil tanımlaması oluşmuştur. Ted Bundy’nin kurban seçimine baktığımızda seçmiş olduğu bayan tipleri genellikle hemen hemen aynıdır. Saçı ortadan iyi ayrılmıştır, kumraldır. Bu konuda ben de çok araştırma yaptım. Bunun geçmişte yaşadığı bir travma olduğu ortaya çıkmıştır. Bunda iki seçenek var. Biri annesine benziyor, diğeri ise ilk ciddi boyutta aşık olduğu kız tarafından red edilmesidir. Aşık olduğu kızın tipi de baktığınız zaman kurbanlarla çok fazla uyuşuyor. Annesine karşı hissettiği nefret ve sevgi bileşimi de buna neden olmuş olabilir. Çünkü uzun bir süre ablası olarak bildiği kadının annesi olduğunu, evde kutuları karıştırırken kendi doğum belgesini bulmasıyla öğreniyor. Ben de bu doğum belgesini görme fırsatı buldum. Bu da çok ciddi bir travmadır” diye konuştu.

Türkiye’deki cinayetleri de değerlendiren Gelişin, “Biz de nefret cinayetleri değil 'Sevgi cinayetleri' daha çok işleniyor. Şu an Türkiye'de resmi kayıtlarda 15 seri katil var. Bu rakamın daha çok yüksek olduğuna inanıyorum. Seri katil sadece Amerika'ya özgü bir kavram değil. Oralardaki araştırma sisteminin daha farklı ilerlediğinden dolayı başka ülkelerde seri katil türemeleri azmış gibi görünüyor” diye konuştu.

KATİL PROFİLİ ÇIKARIYORLAR

Katillerin profillerin çıkartılması üzerine çalışan Emek Yüce Zeyrek Rios ise, İngiltere'de ilk katil profili çıkaran psikolog ile birlikte görev yaptığını açıklayarak, şöyle konuştu:

“Her şey televizyonlarda izlenildiği gibi olmuyor aslında. Gidip olaya baktığınızda o kişi silah kullanmış ya da çok sayıda kesik var veya genital bölgesine zarar vermiş. Biz bu katilin profilini çıkarıyoruz. FBI ajanları bunu içgüdüsel olarak yapıyorlar ama aslında yapılması gereken daha bilimsel. FBI'ın böyle bir sürü vakası var. Sadece yanlış profil verdiği için bir sürü kişi daha ölmüş" dedi.

Arkın Gelişin Kimdir?

Arkın Gelişin 1976’da İstanbul’da doğdu. 2004 yılında EIPOS DRESDEN Üniversitesi Suç Psikolojisi Bölümünü bitirdi. 2005 - 2008 yılları arasında çeşitli suçlardan ötürü hüküm giymiş olan mahkumları analiz etmek için, kendileriyle söyleşiler gerçekleştirdi. Üniversite yıllarında ana dal olarak Seri Katilleri irdeleyen Gelişin, bu alanda uzmanlaşarak çeşitli bilimsel çalışmalara imza attı. Yaklaşık 10 yıllık bir araştırma evresinde, birçok ünlü seri katil hakkında arşivler oluşturdu. Bu çalışmalarını oluştururken, bizzat o ülkelerin emniyet ve hukuk birimleri ile irtibata geçerek, zengin ve eşsiz bir arşive sahip oldu. 2008 yılında Türkiye’ye döndü. 2008 – 2011 yılları arasında, Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinde, özel Güvenlik Şirketleri personellerine güvenlik eğitimleri ve seminerler vermiştir. 2012 yılında yayımlanan ilk romanı “Bir Seri Katilin Günlüğü” ile dikkat çekmeyi başardı.

Elinde bulundurduğu ve bugüne kadar birçok ünlü seri katiller ile ilgili dünyada yayınlanmamış belgeler içeren zengin arşivini de değerlendirmek isteyen Arkın, yakın zamanda büyük bir projeye imza atmaya hazırlanıyor. Meraklısına arşiv niteliğinde olabilecek, bugüne kadar yayınlanmamış belgeler, bilgiler ve görseller içeren, seri katiller biyografisinden oluşan bir cilt projesi yayınlayacak. İlk planlamaya göre 10 ciltten oluşacak çalışma, her cilt ile ünlü bir seri katilin en kapsamlı biyografisi yayınlanacak. Serinin ilk biyografisi, dünyanın 1 numaralı seri katili olarak adlandırılan Ted Bundy olacak. Ayrıca biyografinin içerisinde, yazar Arkın Gelişin’in bizzat gerçekleştirdiği röportaj ile bir ilke imza atmış olacak.

Yorum yazın!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz