• resmi ilanlar

Rektörlük için sert eleştiri

10/10/2013 00:00

Ocak ayında yapılacak olan Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörlüğü için ilk aday Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süleyman Çelenk oldu. Çelenk üniversite yönetimi ile ilgili ilginç eleştirilere yer verdi. Üniversitede yetim hakkının yendiğinin söyleyen Çelenk, ilk 10’a girme umudu ile kurdukları AİBÜ’nin bugün pek çok taşra üniversitelerinden çok geride olduğunu söyledi.

Haber: Ebru EYVAZOĞLU

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörlüğü için seçim süreci başlıyor. İlk adaylığını açıklayan isim ise Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süleyman Çelenk oldu. Süleyman Çelenk dün basın mensupları ile kahvaltıda buluşarak AİBÜ’de gördükleri eksikleri anlattı. Projelerini anlatan Çelenk, tek tek tüm kurum kuruluş ve sivil toplum örgütlerini de ziyaret edeceğini ifade etti.

“Siz bu üniversitede yetim hakkı yenmediğinden söz edebilir misiniz?”

Rektörün Cumhurbaşkanı tarafından seçilmesini Aday Faşizanlığı olarak nitelendiren Süleyman Çelenk, “Oysa biz oy atmayanı farklı düşüneni kadrolarını vermeyerek cezalandırıyor ve onu üniversiteden ayrılmaya zorluyoruz. Bugün sırf bir tek oy atmadı diye, ya da farklı düşünüyor diye, üniversitenin en değerli öğretim elemanları haklarında hiçbir suçlama yokken, soruşturmasız-cezasız kadrosuzluktan ya bekletiliyor, ya da üniversiteden uzaklaşıp ayrılmaya zorlanıyor. Oysa bu bilim adamlarımız arasında; on binlerce dolar burs ödenerek yurt dışında eğitilmiş, üniversitemiz adına bilimde ve sanatta en değerli eserler vermiş ve yayınlar yapmış çok kıymetli öğretim elemanlarımız var. Hz. Muhammed bir hadis-i şerifinde ‘Ben şu iki zayıfın hakkını yemeyi size haram kılıyorum, yetim ve kadın’ diyor. Kadro bekleyenler arasında üç yıldır yetim yavrusunu okutup hayata hazırlayanlar arasında ne hazindir ki kadro alamayan dul bir hanım bilim adamımız da var. Bunu yapanlar üniversitede hak ve adalet olduğundan söz edebilirler mi? Siz bu üniversitede yetim hakkı yenmediğinden söz edebilir misiniz? Sırf tıp fakültemizden elliye yakın alanda çok değerli ve bilimsel yeteneği üst düzeyde bilim adamı özgür çalışma ortamının kısıtlanması, kadrosuzluk baskısı nedeniyle uzaklaştırıldı. Böyle bir ortamda özgür ve özerk bilim ortamından söz edilebilir mi? Çağdaş dünyanın ulaştığı bu düşünce özgürlüğü ortamında, böyle bir uygulama hangi mantıkla savunulabilir? Bunun akılcı bir açıklaması yapılabilir mi?” dedi.

“Kuruluş heyecanımız öldürüldü”

AİBÜ’nün kuruluşundan bu yana görev aldığını dile getiren Süleyman Çelenk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu üniversite kurulurken, biz bir avuç öğretim üyesi büyük insan İzzet Baysal’ın verdiği güçten aldığımız ilham ve heyecanla, Türkiye’nin ilk on üniversitesi içersinde yer alma şevk ve heyecanı ve gayreti içinde olduk. O günlerde kuruluş heyecanı sloganı şu idi: ‘Bugün kendim için ne yaptım değil, üniversitem için ne yaptım’ hedefimiz ise Güzel Anadolu’muzun bu köşesinde dört başı mamur bir üniversite kuralım ve bu güzel ülkeye hediye edelim. Kısa süre içinde de bu üniversite adını ülke düzeyinde duyurdu. En nitelikli kadrolar üniversitemizde çalışmak için yoğun ilgi gösterdiler. O günlerde üniversitemiz kendisiyle kurulan tüm taşra üniversitelerinin en önünde yer buldu. Bugün ilk elli üniversite arasında bile yer bulma yarışını kaybetmiş görünüyoruz. Görünen o ki, sıralamadaki yerimizi birçok taşra üniversitesine kaptırdık. Dileğim o ki, rahmetle anma mecburiyetinde bulunduğumuz büyük insan İzzet Baysal’ın bu durumda  kemiklerinin sızlamıyor olmasıdır. Üniversitemizi bu duruma sürükleyen anlayış, kendisine oy desteği vermeyenleri cezalandırma, yandaşa, ülküdaşa, ırkdaşa, inançdaşa, fikirdaşa, yoldaşa üniversitede yer bulma gayreti içinde olan yönetim anlayışıdır.”

“Aday faşizanlığı”

Mevcut rektör seçiminin torpille olduğu yönündeki söylentilerin AİÜB’de de ayyuka çıktığını dile getiren Süleyman Çelenk, “Mevcut sisteme göre rektörlük seçim sistemi, yarı atamalı bir sistemdir. Öğretim üyeleri altı aday belirler, Yüksek Öğretim Kurulu bunların üçünü Sayın Cumhurbaşkanının onayına sunar ve Sayın Cumhurbaşkanı da üç kişiden birisini rektör olarak atar. Hal böyle olunca üniversitelerde seçim sürecine girildiğinde, Cumhurbaşkanının çok yakın olduğu, YÖK Başkanının özel arkadaşı olduğu, başbakanın hemşehrisi olduğu, falan bakan veya filan bakanla okul arkadaşı olduğu vb. söylentilerle ortam çalkalanır da çalkalanır. Bu söylentiler arasında atama güvencesi ve garantisi sözü aldığı söylentisi de kulaktan kulağa fısıldanır. Eğer dikkatli kulak verilirse, bizim üniversitemizde de bu söylentiler şu günlerde ayyuka çıktı bile. Bu bir tehdittir, yıldırmadır, korkutmadır. Bu söylentilerin hazin sonucu da üniversitelerde projelerine destek alamayan ve onlarca kadro mağduru bilim adamıdır. Bu devlete ve devlet adamlarına yapılabilecek en büyük saygısızlıktır. En büyük haksızlık ve saygısızlık da üniversitelerde oy kullanacak olan bilim insanlarınadır. Bu demokratik değerlerin üniversite ortamında yeşermesini engelleyen faşizan bir baskıdır. O nedenle bu ülkenin sade bir yurttaşı özgür ve özerk bir üniversitenin gücünü kendi özünden alan bir adayıyım. Ben bilim adamlarımızın bu baskılar karşısında yılgınlığa kapılmayacakları ve oylarını kendi vicdani kanaatleriyle kullanacakları konusundaki iyimserliğimi korumak istiyorum” diye konuştu.

Aslan payı üst düzey akademik personelin

Prof. Dr. Çelenk geçtiğimiz günlerde AİBÜ’de döner sermayenin büyük kısmının rektörlük üst düzey yöneticilerine ödendiği şeklindeki haberleri de eleştirerek, “Basında aslan payı başlığı altında yer alan ve üniversite döner sermaye gelirlerinin yaklaşık 1/8’nden fazlasının 12 üst düzey yönetici tarafından paylaşıldığı haberi yetkililer tarafından yalanlanmamıştır. Bu haber yalanlanmadığına göre doğruluğu teyit edilmiş demektir. Uygulama yasalara uygun olsa bir bu durum kamuoyu vicdanını yaralamıştır. Bu durumda yöneticilerin alacağı döner sermaye payı kamuoyunun vicdanını rahatlatacak düzeye çekilmelidir” diye konuştu.

“İzzet Baysal’ın vasiyetini yerine getireceğim”

 

Rektör seçildiği takdirde yapacağı çalışmalar ve yenilikler hakkında da açıklamalarda bulunan Çelenk, ayrıca rahmetli İzzet Baysal’ın vasiyeti olan Hukuk Fakültesi’nin kurulması için çalışma başlatacağını ifade etti. Süleyman Çelenk, “Üniversitemize adını veren büyük insan İzzet Baysal’ın vasiyeti olan üniversite bünyesinde bir Hukuk Fakültesi kurulabilmesi için yapılması gereken tüm girişimler eksiksiz yerine getirilecektir” dedi. 

YORUMLAR  (Toplam 4 yorum)

  • dogruya dogru  (13.10.2013 16:45:57)

    kamil oğuz bey siz bu adamı sadece dısardan gözlemlemişssiniz kaç öğrencinin hakkını yedi bilemezsiniz, sınav kagıdı bile okumuyor kafasına göre not veriyor, prof ama içi boş , sadece kandini övüp duruyor, arkasından gülmeyen yok

  • kamil OĞUZ  (12.10.2013 16:28:22)

    Arkadaşlar,biraz ağır olun lütfen,Karşınızdaki,acaip kelimelerle suçladığınız ,alay ettiğiniz kişi,bölüm başkanlığı yapmakta olan bir Profesördür.LÜTFEN SEVİYEYİ DÜŞÜRMEDEN,SAYGILI ELEŞTİRİLER YAPALIM.

  • paragöz havacı hoca seni  (12.10.2013 14:18:23)

    zorla öğrencilere kendi kitabını aldırrsın sen, kagır okumaz milletin hakkını yersin.

  • komiksin hoca sen :)  (12.10.2013 14:16:29)

    hukuk zaten acılma asamasında senin daha bundan haberin yok cıkmıssın neler diyosun. oturdu sınav kagıtlarını adam gibi oku önce sen, komik :)

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: