AKP&MHP sahtekar mı?

22/02/2008 00:00

EMEK Partisi Bolu İl Başkanı Sedat Bayram bir basın açıklaması yaparak, ?Ülkenin yasak ve inkarlara boğularak kangren olmuş onca sorunu ortada dururken, özgürlükler ve demokrasi sorununun yalnızca türban yasağının kaldırılmasına indirgenmesi, bu tutumda olanları demokrat değil, olsa olsa sahtekar yapar? dedi. Bayram açıklamasında, ?Özgürlük ve demokrasi türbana indirgenemez. Demokrasi ve özgürlüklerin gereği olduğu propagandasıyla, üniversitelere türbanla girilebilmesinin önünü açan Anayasa değişikliği, AKP ve MHP'nin oylarıyla kabul edildi. Gören de, Türkiye'nin en demokratik ve özgürlükçü partilerinin bu ikisi olduğunu sanacak! Ülkenin hemen her temel sorununda yasakçı ve inkarcı bir pozisyon tutan CHP ile birlikte tümünün demokrasi karşıtlığı tartışma götürmez. Azınlık haklarının korunmasına verdiği önemle tarif edilen burjuva demokrasisinin ikiyüzlülüğünü ve aslında küçük bir nüfus oluşturan tekelci sermayenin egemenliğini ifade etmesini bir yana bırakalım. "Ben Meclis'te çoğunluğum, istediğimi yaparım" anlayışıyla toplumsal çoğunluk yerine Meclis'teki çoğunluğun her şey sayılmasını ve Bayar-Menderes'in kurdukları tahkikat komisyonlarını hatırlatan çoğunluk zorbalığı olarak tanımlanan bir yola girilmesini de bir yana bırakalım. Kürt sorununda demokratik çözüm yerine askeri çözümde ve çok sayıda gencimizin ölümünde ısrar edilirken, 301. maddeyle düşünme ve ifade özgürlüğü ayaklar altında çiğnenirken, okullarda din dersi zorunlu tutulurken, toplantı, gösteri ve örgütlenme özgürlüğünün önünde bin bir engel varken ve işçilerin sendikalaşması yasalarla ve fiilen neredeyse imkansız kılınmışken, AKP, MHP ya da başkaları, elinde türban, özgürlükçülük ve demokrasi gösterisi yaptığında ancak gülünç duruma düşer. Emek Partisi'nin özgürlük anlayışı, Başbakan'ınki gibi, Almanya'da Türklere anadilde eğitim hakkı isterken Türkiye'de Kürtlere anadilde konuşma hakkı bile tanımamak değildir. Emek Partisi, türban ve genel olarak kılık-kıyafet serbestisi de dahil, her alanda özgürlükleri savunmakta, demokratik bir Türkiye'ye ulaşmak için mücadele etmektedir. Ancak Türkiye halkını, türban üzerinden oynanmakta olan özgürlükçülük ve demokrasi oyununa kanmamak üzere uyarmayı da kendine görev sayar. Türban, Türkiye'nin tek yasak konusu değildir. Üstelik yasakların en başında da gelmemektedir. Özgürlükler ve demokrasi sorunu, "türban" ya da "kılık-kıyafet özgürlüğü"ne indirgenip buradan demokrasi gösterisi yapılamaz. Kuşkusuz kılık-kıyafet özgür olmalı, kimse türban taktığı ya da takmadığı için baskı altında olmamalıdır. Ancak bu, türban ve özgürlük kavramlarının eşanlamlı olduğu anlamına gelmez. Türban, din istismarını amaçlayan siyasal bir simge olarak öne sürülmektedir. Üstelik kadınlara yönelik olarak erkeklerin bir aşağılamasıdır. Özgürlük konusu olmak bir yana, tersine, kadınları örtünmeye zorlayan bir feodal baskı konusudur. Bu yönleriyle de Türkiye halkını uyarmak Partimizin görevidir? dedi.

İlk yorum yapan siz olun!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz