Demokratikleşme paketine tepki

02/10/2013 00:00

CHP İl Başkanı Kazım Karsu, Başbakan Erdoğan’ın kamuoyunun merakla beklediği Demokratikleşme paketini açıklaması sonrası değerlendirmede bulundu. Yaptığı yazılı açıklama ile pakete ilişkin olumuz yaklaşım sergileyen Karsu, AKP’nin, demokratikleşme paketi adı altında sunduğu umutlar, yine boş çıkmıştır. Dağ yine fare doğurmuştur” dedi.

Karsu açıklamasında, “11 yıllık AKP iktidarının daha ilk zamanlarından beri bahsettiğimiz tehlikeler ve çekinceler, ne yazık ki özellikle son zamanlarda gittikçe gün yüzüne çıkmaktadır. Halka yıllardır demokratikleşme, özgürleşme gibi sözler verip bir türlü somut ve kalıcı adımlar atmayan AKP’nin, demokratikleşme paketi adı altında sunduğu umutlar, yine boş çıkmıştır. Dağ yine fare doğurmuştur.

Özellikle kendisi gibi düşünmeyenlerin temel insan haklarına karşı keyfi uygulamalarıyla ünlenmiş, kanunları kendisine uydurmaktan çekinmeyen AKP iktidarının açıkladığı maddelerden hiçbiri, keyfi uygulamalarını bitirebilecek gibi gözükmemektedir.

Gözüken en büyük gerçek, bu paketin daha vahim ikinci bir paketin öncüsü olduğudur.

Bahsettikleri sözde demokratikleşme paketi olsa olsa PKK ile İmralı’da, Kandil’de yapılan görüşmeler sonucunda oluşmuş, Öcalan’ı mutlu etme paketi olabilir. Bir iki doğru sayılabilecek maddenin yanını birçok hatalı ve sakıncalı madde ile bezeyerek, Öcalan’a siyasetin, Türkiye’ye bölünmenin, AKP’yi daha da otoriterleştirmenin yolunu açmaya çalışmaktadırlar” ifadelerini kullandı.

KARSU, CHP’NİN KANUN TEKLİFLERİNİ AÇIKLADI

Karsu, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Demokratikleşme isteyen varsa, CHP’nin daha önce vermiş olduğu 17 kanun teklifi önerisine karşı AKP’nin verdiği tepkiye bakabilirler. CHP ile AKP arasındaki demokrasi anlayışındaki büyük farkı görmeniz için sizlere partimizin kanun tekliflerini ve AKP’nin tepkilerini tekrar hatırlatmakta fayda görüyoruz:

Yüzde 10 seçim barajı kaldırılsın. (Kanun teklifi verdik, AKP reddetti.)

Demokrasi ve insan haklarına saygı gösterilsin (Kanun teklifi verdik, AKP reddetti.)

Milletin vekillerini liderler değil, millet seçsin. (Kanun teklifi verdik, AKP reddetti.)

Düşünce ve ifade özgürlüğü güvence altına alınsın. (Kanun teklifi verdik, AKP reddetti.)

Toplantı, gösteri ve örgütlenme özgürlüğü geliştirilsin, uygulanan orantısız şiddete son verilsin. (Kanun teklifi verdik, AKP reddetti.)

Din ve vicdan özgürlüğü korunsun, her inanca eşit imkan tanınsın. (Kanun teklifi verdik, AKP reddetti.)

Basın Özgürlüğü sağlansın. (Kanun teklifi verdik, AKP reddetti.)

Tutuklu öğrenci ayıbına son verilsin. (Kanun teklifi verdik, AKP reddetti.)

Özel Yetkili Mahkemeler kaldırılsın. (Kanun teklifi verdik, AKP reddetti.)

Yeniden yargılama yolu açılsın (Kanun teklifi verdik, AKP reddetti.)

Halkın vekillerine özgürlük verilsin. (Kanun teklifi verdik, AKP reddetti.)

Gizli Tanık hukukuna ve yasadışı dinlemelere son verilsin. (Kanun teklifi verdik, AKP reddetti.)

Faili meçhul cinayetler çözümlensin. (Meclis araştırma önergesi verdik, AKP reddetti.)

Diyarbakır’a cezaevi değil, müze yapılsın. (Kanun teklifi verdik, AKP reddetti.)

Mayınlı araziler temizlenip köylülere verilsin. (Kanun teklifi verdik, AKP reddetti.)”

“AKP’NİN DEMOKRASİ ANLAYIŞI, SADECE GÖSTERMELİK MADDELERLE, KEYFİ UYGULAMALARLA SINIRLIDIR”

Karsu, yazılı basın açıklamasını şöyle sürdürdü: “Değerli Bolulular, biliniz ki AKP’nin demokrasi anlayışı, sadece göstermelik maddelere, keyfi uygulamalarla sınırlıdır. AKP’nin istediği kadar demokrasi, AKP’nin istediği yere kadar haklar vardır. Önerdikleri maddeler düzenlenirken ne halka ne sivil toplum örgütlerine ne de meslek örgütü temsilcilerine, kanaat önderlerine sorulmuştur.

Daha açıklamadan önce “buna da karşı çıkacaklar” diyerek farklı fikirlerin önünü kesen hedef gösteren ve suçlayan bir Başbakan’dan demokrat olmaz.

Andımızdan bile hicap duyan iktidarın hedefi, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin, Ortadoğu’da ABD’nin ve küresel para sahiplerinin maşası olacak bir ülke haline getirilmesinden başka bir şey değildir. Demokratikleşme paketi gündeme oturtularak Suriye tezkeresinin uzatılması ve tartışılmasının engellenmesi, bu öngörümüzün en büyük kanıtıdır.

Bizler inanıyoruz ki ulusumuz Türkiye’nin bölünmesine asla izin vermeyecektir. CHP olarak sizden aldığımız güçle buna engel olacak ve sadece sınırların değil, insanlarımızın da bölünmesine, kutuplaşmasına, ayrışmasına izin vermeyeceğiz.”