25 Nisan 2024

CHP’li Çıngı:

27/09/2013 00:00

Hüseyin Cahit Çıngı, Yüksel Ceylan ve Mehtap Özcan Mısırlıoğlu ile birlikte CHP Bolu Belediye Başkan Adayı olmak üzere yarışacağı ve seçim sonucunu parti üyelerinin tayin edeceği zorlu temayül yoklaması öncesi Bolu Express Gazetesi’ne konuştu. Partide son 10 yılda yapılan toplantılara ve organizasyonlara katılan üyelerin en fazla yüzde 20 oranında değişiklik gösterdiğini belirten Çıngı, CHP’deki üye yapısının sorgulanması gerektiğini savundu. Çıngı, öne çıkan açıklamasında ise, “Üyenin partinizi yukarı taşımak için üyeniz olması gerekir. Birilerini yukarı taşımak için üye olmaması gerekir” dedi.

Haber: Mehmet KORKUSUZ

Neden H. Cahit Çıngı?

CHP Bolu Belediye Başkan Aday Adayları Mehtap Özcan Mısırlıoğlu, Yüksel Ceylan ve Hüseyin Cahit Çıngı, Bolu Merkez’deki 2 bin 907 parti üyesinin oy kullanma hakkı bulunduğu temayül yoklamasında birbirleriyle yarışacak.

Üç aday adayından birinin yerel seçimler için belediye başkan adaylığının netleşmesi beklentisiyle girilecek temayül yoklaması öncesi kulislerde de seçim sonucuna dair ince hesaplamalar sürüyor.

Seçim sonucuna dair yapılan öngörülerde ise, üyeler arasındaki rakamsal çoğunlukları nedeniyle, Yüksel Ceylan ve Tanju Özcan dönemlerinde partiye kaydolmuş ve Pazar günü sandığa gidecek üyelerin sonuç üzerinde etkili olacakları belirtiliyor.

CHP’de tüm hesaplamalar, bu iki isim döneminde partiye kaydolmuş üyelerin kimi destekleyeceğinde, yoğunlaşmış durumda.

CHP’de 2011’de yapılan ve milletvekili aday sıralamasının belirlendiği ön seçim sonrası uzunca bir süre gündemde kalan, yakın geçmişteki merkez ilçe ve il başkanının belirlendiği kongreler sonrası bir kez daha masaya yatırılan CHP’deki üye yapısını, partide 2003-2005 yılları arasında il başkanlığı yapmış bir isim olan Çıngı’ya sorduk.

Çıngı, “CHP’de üyelik yapısında sadeleştirme gerçekleştirilmeli mi? Üyeler kaydoldukları dönemin örgüt liderlerinin etkisi altında kalır mı? Siyasi bir partide ideal örgüt yapısı nasıl olmalı?” sorularının yanıtını verdi ve idealindeki parti üyeliği yapısını ortaya koydu.

Bolu Express Gazetesi’ne açıklamalarda bulunan Çıngı, “CHP’de sıkça tartışılan üye yapısında sizce sadeleştirmeye gidilmeli mi?” sorusu karşısında, şunları söyledi: “

“Üyelik sadeleştirmesi bana oldukça farklı bir konu gibi geliyor. Bu benim sıkça düşündüğüm bir konu değil. Parti içerisinde arkadaşlarımla paylaştığım ama dışarıya ısrarla farklı bir şekilde yansıtılmaya çalışılan bir konu. Birçok partide, özellikle Avrupalı örneklerde, sizi hiç kimse sivil toplum örgütlerine zorla üye yapmaz. Meslek odalarına kaydolmak zorundasınızdır. Ama sivil toplum örgütlerine kaydolmak zorunda değilsiniz. Siyasi partilerde sivil toplum örgütleridir. Kimse siyasi partiye zorla kaydolmaz. Ama bir yere kaydolduğunuzda, onun kuralları vardır, tüzükleri vardır. Onlara uymakla yükümlüsünüzdür. Bu kurallardan başlıcası, sembolikte olsa bir aidattır. Bizim tüzüğümüzde bildiğim kadarıyla 1 liralık bir ödentidir bu. Benim söylediğim şey, bunlardan birisidir. Parti geneli için 4 bin üyemizden bahsediyoruz. Bu 4 bin üyemizin ayda 1’er lira vermeleri, ayda 4 bin lira gelir demektir. Bu da bizim partimizin tüm gelir ve giderlerini karşılayacak bir şeydir. O verilen 1 lira partiye olan aidiyet duygusunu geliştirir. Partili de kendisini oranın bir parçası hisseder. Ve kendisini üye söz sahibi olarak da görür. Bunu söylediğim zaman arkadaşlar zaman zaman dışarıda konuştular. Partiye kaydolan birisi veya bir derneğe kaydolan birisi, oranın tüzüğünü ve ilkelerini bilmek ve özümsemek durumundadır. Eğer orayla özdeşleşmiyorsa, kişi o partide ya da dernekte olmaması gerekir. Örneğin Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne ya da Atatürkçü Düşünce Derneği’ne gidiyorsunuz… Oranın genel tüzüğünde sizin yapınıza aykırı bir şey varsa, sizin orada olmamanız lazım.”

“PARTİ İÇİ EĞİTİMLER ÖNEMLİ”

CHP’de son dönemde startı verilen parti içi eğitimleri olumlu bulduğunu belirten Çıngı, açıklamalarına şöyle devam etti: “Üyelerin hangi parti olursa olsun, bağlı bulunduğu partinin tüzüğünü benimsemiş olmaları gerekir. Bir dönem Altan Öymen döneminde başlamıştı. Şimdi ne mutlu ki bize Sayın Kılıçdaroğlu ile beraber parti içi eğitimimiz tekrar başladı. Parti içi eğitimi ben çok önemli buluyorum. Bir yerlere talip olanlar veya bir yerlere talip olanları seçecekler, mutlaka partiye karşı ya da derneklere karşı sorumluluklarını yerine getiren insanlardan oluşmalıdır. Bir partiye üyeyseniz, o partiye aidatını ödemelisiniz. Tüzüğünü benimsemelisiniz ve eğitimlerinden de geçmiş olmanız lazım. Ondan sonra da seçme ve seçilme hakkı kullanılmalıdır. Kimse kimseyi zorla üye yapmıyor. Benim bakış açım bu. İleride de bunu savunacağım.”

“ÜYE YAPIMIZI BİRAZ SORGULAMAMIZ GEREKİR”

Çıngı, “CHP’de yapılacak temayül yoklaması öncesi kulislerdeki hesaplamalarda, Yüksel Ceylan ile Tanju Özcan dönemlerinde partiye kaydolmuş üyelerin sonuç üzerinde etkili olması öngörülüyor. Sizce bu ayrıntı tüm aday adaylarının eşit şartlarda yarışmalarını nasıl etkiler?” şeklindeki soruya ise, şöyle yanıt verdi: “2005’te CHP İl Başkanlığı görevini Yüksel Ceylan’a devrederken bir basın açıklaması düzenlemiştim. O dönem 900-1000 arası bir üyeyle ben görevi devretmiştim. Ondan sonraki süreçte hemen olağan üstü kongre toplanması gerekiyordu. Ama o sürçte üye sayısı birdenbire 2 bine çıktı. Bu bahsettiğim süre o dönem 15-20 gün civarı. Bu bizim eksikliğimiz olabilir. Partiye çok sayıda üye kazandıramamış olmak bir özeleştiri olabilir. Ama 15-20 gün içerisinde üyeliklerde yaşanan artışın muhakkak bir anlamı vardır. Bugün üye sayısı il geneli için 4 bin olarak telaffuz ediliyor. Ne mutlu bize! Güçlü bir parti, güçlü bir üye yapısından geçer. Ama bizim bir sıkıntımız var. Biz bu üyelerimizi organizasyonlarımızda toplantılarımızda göremiyoruz. Ben 10 yıl önce il başkanı iken gördüğüm arkadaş yüzlerinin yüzde 10 ya da 20 oranında değişmiş olduğunu görüyorum. O zaman üye yapımızı biraz sorgulamamız gerektiğini düşünüyorum. Üyenin partinizi yukarı taşımak için üyeniz olması gerekir. Birilerini yukarı taşımak için üye olmaması gerekir. Benim bakış açım bu.”