Halkın partisinde “Yöneticiyim” modası

05/09/2013 00:00

...

Bazı zamanlar vardır ya insan kendini alamaz konuşmaktan. Bodoslama tabiri vardır ya başlıyorum işte öyle.

Geçtiğimiz ay gezi parkı ayıydı malum. Gezi ile yattık onunla kalktık. Bolu’da da eylem yapılmıştı hatırlarsınız. Tamda o gün münasebetsiz bir olay canımı sıkmıştı. Kendisine eylem saati hakkında bölünmüşlük olmaması için fikir verilen bir CHP’li siyasetçi, fikri veren genç bir arkadaşa herkesin içinde “Sen kim oluyorsun. Bir kere bana unvanımla hitap edeceksin” gibi bir yersiz, gereksiz, lüzumsuz, yakışıksız bir çıkışta bulunmuştu.   Kaldı ki o genç arkadaş isminin yanına bey/hanım kelimelerini de ekleyecek kadar saygılı bir insandı.

Olayın tekrarı, bir benzeri geçtiğimiz günlerde basının da partide bulunduğu bir ortamda yaşandı. Basın toplantısına dakikalar kala yine bir yönetici partinin sade bir üyesine “sen benim muhatabım değilsin, ben burada yöneticiyim” diyor. Herkes şaşkın, birkaç basın mensubu var henüz. Gergin ve yüksek sesli bir ortam. Tam da artık iki grubun çatışmasının arttığı, eskilerin yeni gelenleri hazmedemediği, yeni seçilene destek verene katlanamadığı bir ortam.

***

Hz. Ali’nin olduğu söylenen çok sevdiğim bir söz var “Lider, insanlara öncülük etmek için, yanlarında yürür. Çünkü en iyi liderler varlıkları hissedilmeyenlerdir. Daha az iyisi insanların hayran olup övdükleridir. Daha da az iyisi insanların korktuklarıdır. İnsanların nefret ettikleridir. En iyi liderin işi tamam olduğunda insanların diyecekleri şey şudur;

"Bunu biz yaptık"

***

Malum seçimlere az bir süre kala, neredeyse açık açık birbirlerine düşmanlık ilan eden grupların oluştuğu CHP’de bir de bu “yöneticiyim” modasının başlaması, halka karşı “birbirlerine düştüler” imajının yanı sıra parti içinde de neredeyse “Alın partinizi başınıza çalın” a vardırıyor işi.

Halkın partisi bırakın halkı, kendi mensuplarına katlanamıyor, ben yöneticiyim havasına giriyorsa vay halimize!!!

İlk yorum yapan siz olun!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz