GAZETECİLERİN TARAFSIZLIK SINAVI

06/07/2013 00:00

Gezi Parkı olayları ile birlikte bir sınavdan geçen gazetecilik terimini bugüne kadar yüzlerce gazeteci yetiştiren Doğu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Bolulu Süleyman İrvan açıkladı. Türkiye’de haber ile yorumun birbirine karıştırıldığını belirten İrvan, tam bağımsız gazeteciliğin çok zor olduğunu söyleyerek “Türkiye’de ne yazık ki ilan ve reklam kaygısı var” dedi.

Haber: Nermin KAYA

Bolu’nun Çele Köyü’nden çıkıp, Türkiye’de bugün pek çok ünlü gazetecinin hocası konumundaki Doğu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Bolulu Süleyman İrvan, Bolu Express Gazetesi çalışanları ile bir araya geldi. Bolulu akademisyen, yerel ve ulusal basına dair önemli açıklamalara yer verirken, mesleğin inceliklerini, uzun yıllara dayanan tecrübelerini genç meslektaşları ile paylaştı.

Süleyman İrvan ile sohbet, son dönemlerin en yoğun tartışılan konularından “Gezi Parkı ve Medya”  başlığı ile başladı. İrvan, basına yapılan tarafsızlık eleştirileri ile ilgili Türkiye’de haberciliğin yorumdan ayrıştırılamadığının altını çizerken “Ben hep şöyle bakarım, bir olay olmuşsa gazeteler olayı nesnel biçimde vermeli, kim katılmış, kaç kişi katılmış, ne demişler? Bunları yorumsuz vermek gerekir. Ama Türkiye genelinde böyle bir sorun var, yorumla haberi karıştırıyoruz” ifadelerine yer verdi.

“TAM BAĞIMSIZ GAZETECİLİK ÇOK ZOR”

Türkiye’de tam bağımsız gazeteciliğin çok zor olduğunu dile getiren akademisyen, sebebini ise “Bir haber yapacağınızda bir makamdan, iktidardan çekiniyorsanız, ne der diye kaygı taşıyorsanız, o zaman bağımsızlık sorun haline gelir. Türkiye’de ne yazık ki ilan ve reklam kaygısı var. Tam bağımsız gazete, reklam almayan ilan almayan, sadece okur gelirleriyle ayakta kalan gazetedir. Mesela Kıbrıs’ta böyle bir gazete var. Ama bu çok zor bir şey. Hele Bolu gibi küçük şehirlerde reklam almadan bunu yapmak maalesef mümkün olamıyor” şeklinde dile getirdi.

“YEREL GAZETELER İKTİDARLA İYİ GEÇİNMEK ZORUNDA”

Sohbette, yerel gazetelerin önemli maddi kaynaklarından biri olan resmi ilan konusuna da değinilirken İrvan, ulusal basının bu konuda biraz daha şanslı olduğunu dile getirdi. Yerel gazetelerin okur satışı ve reklam kaynaklarının kısıtlı olduğu, bu nedenle resmi ilanların önemli hale geldiğini dile getiren Süleyman İrvan “Siyasal iktidarlar her zaman basını ellerinde bulundurmak isterler. Her iktidar böyledir. Yaptıkları icraatların her zaman iyi gösterilmesini isterler. Eleştiriyi kabul etmez. Siz hükümetin politikalarını eleştirirseniz, sizi didik didik eder. Mesela müfettiş gönderir, resmi ilanlardan yararlandırmamak için sık boğaz eder. O nedenle yerel gazeteler iktidarla özellikle yerel iktidarla iyi geçinmek isterler” dedi.

“KISIRLAŞMIŞ KONULARDAN UZAKLAŞIN”

İrvan, genç meslektaşlarına önerilere de yer verdiği sohbette “Toplumda ki beklentiyi yükseltmek gerekir. Yerel gazetelerin en önemli zaafı şudur, sınırlı sayıda konu üzerine giderler. İşte Bolu için bu Valilik, Belediye, Boluspor’ dur. İnsanlar gazete sayfalarında sürekli Belediye Başkanını, kulüp başkanını ya da Vali’yi görmekten sıkılırlar. Evet, tabi ki bunlarda olacak ama bununla birlikte halkı sayfalara taşımak gerekir. İnsanlar kendilerini görmedikleri, hayatlarına benzemeyen ya da hayatlarını ilgilendirmeyen şeylerden sıkılırlar” ifadelerine yer verdi.

Birincilikle mezun olduğu Gazi Üniversitesinde uzun yıllar görev yapan, ardından Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesinde mesleğine devam eden Süleyman İrvan, halen, 2008 yılından bu yana görev yaptığı Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin iletişim Fakültesi Dekanlığını yürütüyor. 

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz