Bolu’da da çare Drogba!

11/06/2013 00:00

İç savaşı durduran adam olarak ilginç bir hayat hikayesine sahip Galatasaraylı futbolcu Drogba, direnişin Türkiye’de de simgesi oldu. “Çare Drogba” yazısı ise bugün Bolu’da da sokakları süsleyen bir slogan haline geldi.

Haber; Ebru EYVAZOĞLU

İstanbul Gezipark’ta yaşanan eylemler ilginç ve esprili sloganları da beraberinde getirdi. Taraftarların İstanbul’da caddeleri doldurduğu “Çare Drogba” yazısı Bolu’daki direnişçilere de ilham kaynağı oldu. Galatasaray'ın Fildişili futbolcusu Drogba, Türkiye’de pek çok il gibi Bolu’da da slogan haline geldi. Drogba’nın ilginç yaşam hikayesi Taksim’deki direnişçilere çare olurken, Bolu’daki duvarları da “Çare Drogba” sloganı süslemeye başladı. Hastane Caddesi’ne çıkan Acar Sokak’ta yazan “Çare Drogba” yazısı görenleri gülümsetiyor.

İşte Drogba’nın ulusal basına da yansıyan hayat hikayesi: Drogba'nın hikâyesi, Fildişi Sahili'nde Abidjan Kenti'nin fakir mahallelerinde başlıyor. O tarihlerde Fildişi'nde nüfusun neredeyse yarısı okuma yazma bilmiyor, AIDS ile savaşıyordu. Ortalama ömür 50'li yaşlardı. Daha beş yaşında "Bu çocuk burada kendini harcamasın" denilerek annesi ve babası tarafından Fransa'ya, profesyonel bir futbolcu olan amcası Michel Goba'nın yanına gönderildi. Fakat Fransa, Drogba'ya dar gelmişti. Üç yıl göremediği annesi ve babasını özlemiş, fazla dayanamamıştı. Ülkesine döndüğünde, çok ateşli bir sosyalizm destekçisi olan annesi, Yugoslavya Devlet Başkanı Josip Broz Tito'nun da büyük bir destekçisi olduğu için, ‘Tito' lâkabını koydu oğluna. Ama sosyalizm Fildişi'ne yakın bile değildi. Aile, Drogba'nın ifade ettiği şekliyle "Kapitalist sistem ve getirdiği fakirlik" yüzünden banka gişesindeki işlerini kaybetmişlerdi. Tekrar Fransa'nın yolunu tutmak zorunda kaldılar. Bu sefer aile, amca Goba'nın yanına hep beraber göçtü. 1997 yılında Fransa'da futbol yaşamına başlayana kadar 10 şehir gezdi Drogba. Hayatında 5 sene üst üste kalabildiği tek yer Abidjan idi…

Sokaklarda ve parklarda oynadığı futbolu sahalara taşıdı... 1999 yılında Malili bir ailenin yanında yaşarken, daha sonra eşi de olan Alla ile tanıştı. İki oğlu ve bir kızı oldu. Futboluyla her geçen gün daha da devleşti. Guingamp ve Marsilya derken, şampiyonluklar yaşayıp Chelsea'nin yolunu tuttu. Burada Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu elde etti.

Yıllardan 2006… Sudan'ı mağlup eden Fildişi Milli Takımı, ilk defa FIFA Dünya Kupası'na katılmayı garantiliyor. Fakat o anda ülkede şiddetli bir iç savaş sürüyor. Farklı kültürlerden ve kabilelerden insanları birleştirmenin tek yolu o an için sadece futbol…

İÇ SAVAŞI DURDURAN ADAM

Soyunma odasındaki kutlamalar esnasında mikrofon, ailesinden pekçok ismi iç savaşa kurban veren kaptan Drogba'ya uzatılıyor. Drogba tüm takımı yanına çağırıyor ve şöyle diyor; "Fildişi Halkları! Kuzey'den Güney'e, Doğu'dan Batı'ya! Bugün tüm halkımıza bir ideal için yaşayabildiğimizi gösterdiğimiz için gururluyuz. Tek hedefimiz Dünya Kupası'nı almak. Kutlamaların halkımızı bir araya getirmesini istiyoruz. Şimdi dizlerimizin üzerine çöküyoruz. Bu kadar zengin bir ülkenin böylesine düşmesini kabul etmiyoruz. Herkes silahlarını bıraksın ve seçim yapılsın."

ADI SOKAKLARA VERİLİYOR

Drogba'nın bu konuşması bir uyanışın simgesi oldu. Fildişi'nde ortam yatıştı ve iç huzur sağlanmaya başlandı. Devlet Başkanı Laurent Gbabgo'ya barışta rol almak istediğini söyledi Drogba; isyancı kuvvetlerin yer aldığı Bouake'yi ziyaret etti. O, bir semboldü; isyancısı da düzen yanlısı da onu çok seviyordu. Bu sayede 2008 eleme maçlarından Madagaskar maçı, isyancıların kontrolündeki şehir Bouake'de oldu. Maçı Fildişi 5-0 kazanmıştı ama ülke sadece bir futbol maçını kazanmamıştı.

Bugün Drogba ülkesinde bir kahraman, sokaklara adı veriliyor. Birçok insan nasıl giyindiğini, saçını nasıl taradığını, neler söylediğini takip ediyor. Adına şarkılar yazıyor. Hatta gol sevinci sırasında yaptığı hareketlerden Drogbachite adlı bir dans stili bile türedi. Birleşmiş Milletler Gelişim Programı'nın iyi niyet elçisi... Time Dergisi'ne göre dünyanın en etkili 100 insanından biri. Daha önemlisi, yeni hükümetin akil adamlarından biri olarak politika üretiyor. Kurduğu ‘Drogba Vakfı' da bağış topluyor ve hastane yaptırmaya devam ediyor.