• resmi ilanlar

Palazoğlu: Dayatmalara rağmen dik duruş gösterdi

28/05/2013 00:00

Boluspor Kulübü Başkanlığı için aday olacağı yönünde adı geçen Muhittin Palazoğlu,"Eski kulüp yönetimlerinin ve mevcut yerel yönetimin dayatmalarına karşı dik bir duruş sergileyen Abdullah Abat’ın görevi sürdürüyor olması, sağlanmaya çalışılan istikrar açısından önemlidir" diye konuştu.

İşte Mehmet Muhittin Palazoğlu’nun o açıklaması:

“Geçtiğimiz hafta içerisinde başta Bolu yerel basını olmak üzere çeşitli medya kuruluşlarında şahsımın Boluspor Kulübü başkanlığına adaylığı ile alakalı çıkan haberlere ilişkin basın açıklamasıdır.

Öncelikle adımın memleketimin gözbebeği Bolusporumuza başkan adayı olarak geçmesi, başkanlığım yönünde sevgili hemşehrilerimizin verdiği destek ve oluşan olumlu kamuoyu algısı için herkese teşekkür ederim.

Sizlerin de bildiği üzere İstanbul’da özellikle 5 büyük spor kulübü ile ve milli takımlarımızla ilgili çeşitli faaliyetler yürütmekteyiz. Futbol başta olmak üzere çeşitli spor branşlarında her kademede bilfiil yer alarak kulüplere ve ülkenin önde gelen spora yatırım yapan kurumlarına gerek yurt içinde gerekse yurt dışında hizmet vermekteyiz.

Bu süreçte çok farklı kulüp yapılarıyla, farklı organizasyonlarla karşılaştım, çok sayıda spor yöneticisiyle bir araya geldim, çok fazla kulübü inceledim ve çok sayıda spor adamıyla sportif konuları müzakere etme şansı buldum. Şunu belirtmek isterim ki spor yönetimi, hele ki bir şehrin gözbebeği olan Boluspor gibi bir kulübün yönetimi kesinlikle belli bir kesimin tekelinde olmayacak kadar önemli ve değerlidir. İnceleme fırsatı bulduğum her kulübü, birlikte çalıştığımız kulüplerle birlikte mutlaka çok sevdiğimiz Boluspor’la da kıyasladım. Boluspor’un mevcut durumu, potansiyeli, geçmişindeki başarılar, olması gereken nokta, yönetim anlayışı gibi çok fazla konuda değerlendirmeler yaptım, kısaca bunlardan bahsedeceğim.

2009 yılında o dönemki kulüp yönetiminde yer alan bir hemşehrimizin daveti ile ilk ve son kez Boluspor’la bir deplasman maçına gitmiştim. Orada gördüğüm manzara kulübü yönetenlerin kulübü kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmeleri, eş dost bir araya gelip kulüp bütçesine futbol dışında eğlencelere, yemeklere, organizasyonlara harcamaları ve adeta bir çiftlik gibi kullanmalarıydı ki bir daha o yönetimin bu tarz davetlerine katılmaktan uzak durdum. Öncelikle bunu belirtmek isterim.

Genel bir değerlendirme yaptığımızda Boluspor’un kurumsallık anlamında olması gereken noktanın çok gerisinde olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu sürecin böyle devam etmemesi için, kulübün sınırları aşıp daha büyük noktalara ulaşabilmesi için zamanında çeşitli girişimlerimiz oldu. 2007 yılında dönemin başkanı Necip Çarıkçı’nın takıma sponsor bulamamasından sonra şahsım üzerindeki yoğun taleplerine kayıtsız kalmadık ve ülkemizin en önemli markalarından birisi ile kulübümüzü bir araya getirip kulübümüzle sponsorluk anlaşması imzalamasını sağladık. Bu anlaşma gerçekleşmeden önce de kulübün kurumsal bir yapıda hareket etmesini istedik, kulübün birilerinin çiftliği gibi değil Bolu’ya yaraşır bir şekilde yönetilmesini istedik, kulübün organize olmasını ve amacın bir üst lige çıkmak olmasını istedik ama maalesef, işler aynı şekilde devam etti. Aynı tas aynı hamam, aynı yapı, aynı insanlar, aynı düzensizlik devam etti. Böyle bir ortama yapılacak katkı Boluspor’a değil, oradaki kötü niyetli şahıslara katkı olacağından bu sponsorluğu da, bireysel desteği de geriye çekmek zorunda kaldık.

Yukarıda da belirttiğim gibi kulüp yönetimi ciddiye alınması gereken bir iştir, ben sportif anlamda yaptığım tüm işlerde bunu gözettim. Kulüp yönetimi, özellikle de Bolu gibi güzide bir şehrimizin kulübünün yönetimi herkesin aynı amaca hizmet etmesiyle anlam kazanır. Şehri yönetenlerin kendi çıkarları doğrultusunda kulübü kullanmaları, eski yönetimlerin kulübe destek vermek yerine mevcut yöneticileri indirmeye çalışmaları, uzun vadeli projeler üretmek yerine kendi çıkarlarına hizmet edecek günü kurtaran işlere soyunmaları Boluspor’a fayda sağlayacak şeyler değildir. Bolu halkı, Bolu’nun ileri gelenleri ve Boluspor’a hizmet etmiş, gönül vermiş herkes bu kulübün geleceği için Boluspor’u yönetmek üzere seçilecek kişilere destek olmadığı sürece de bu devran böyle devam edecektir. Geçmişi parlak kulübümüzün o eski günlere yeniden ulaşabilmesi için izlenmesi gereken yol kavga ve çıkar çatışması değildir.

Kulübümüzün yetiştirdiği futbolcular, elde ettiğimiz başarılar hala hafızalarımızda ama geldiğimiz noktada Boluspor; yerel yönetimdeki kişilerin çıkarları doğrultusunda kullanılan, eski yöneticilerin menajerlik kisvesi altında kulüpten nemalanmaya çalıştıkları bir kulüp haline gelmiştir.

Boluspor Bolu’nundur. Ne bir yöneticinin, ne bir sponsorun, ne de Bolu’nun seçilmiş yerel yöneticilerinindir. Bolu’dan Ankara’ya gönderdiğimiz vekillerimizin kulübümüze olan telkinleri kulübümüzün ileriye gitmesi ve gerekli desteğin verilebilecek olması yönünde iken, Bolu’nun yerel yöneticileri konuya hep farklı noktalardan yaklaşıp kulübü kendilerine bağlı bir müdürlük olarak görerek kendi işlerini bırakıp kulübün başkanını da kendi çalışanı olarak görme gafletine düşmüş ve Boluspor ikinci plana itilip çıkar çatışmaları ön plana çıkarılmıştır. Boluspor’un hakettiği bu değildir.

Değerli hemşehrilerim,

Boluspor hepimizin. Tüm olumsuzluklara rağmen eski yönetimler zamanında kulübe elimizden gelen katkıyı yaptım. Kulübün düze çıkacağı günleri bekledim. Daha bu sezon başında toplu kombine bilet alarak genç taraftarlarımıza hediye ettim. Takımın maçlarda yalnız kalmaması için elimden geleni yapmaya çalıştım. İspanya’dan, Portekiz’den, Almanya’dan, İngiltere’den, İtalya’dan, Hollanda’dan sistemler araştırdım, ekibimle birlikte bu kulübü ileriye götürecek projeler üzerine kafa yordum ama belirttiğim gibi bu kulüp kenetlenmiş bir kamuoyu desteği olmadan küçük hesaplara alet olduğu sürece bunların hiçbirisi hayata geçmez, geçemez.

Tüm hemşehrilerime ve kamuoyuna vermiş oldukları destek için tekrar teşekkür ediyorum. Konuyu toparlamam gerekirse; Bolu’nun yerel yöneticileri  kendi işlerine yönelip, kulübü arka bahçeleri gibi yönetmekten uzak dururlarsa, Boluspor’un iyiliğini düşünen herkes aynı şekilde düşünür ve aynı amaca hizmet etmek için el sıkışırsa, Boluspor’un eski yöneticileri küçük hesaplarla kulübe köstek olmayı bırakırlarsa bu kulüp için elimi taşın altına sokabilir ve kulübü ileriye taşıyacak işlere hep birlikte imza atacağımız bir yönetime talip olabilirim. Ancak böylesine birliktelikten uzak bir ortamda şahsımın Boluspor başkanlığına talip olması söz konusu değildir.

Birlik ve beraberliğin olmayacağı aşikar olan şu dönemde geçtiğimiz sezon kulübü yöneten, eski kulüp yönetimlerinin ve mevcut yerel yönetimin dayatmalarına karşı dik bir duruş sergileyen Abdullah Abat’ın görevi sürdürüyor olması, sağlanmaya çalışılan istikrar açısından önemlidir.

Kulübümüzün hakettiği başarılara ulaşabilmesi dileğiyle.”

 

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: