• resmi ilanlar

AKİLLER BULUŞMASI

16/04/2013 00:00

Türkiye’de terörün bitmesi ve barış sürecini anlatmak üzere seçilen Akil İnsanlar Karadeniz Bölgesi Heyeti, Bolu'da sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya geldi. Bolu’daki akil insanların görüş ve önerilerini dinleyen heyet, sürecin ne şekilde işleyeceğini ve bu süreçteki görevleri hakkında bilgiler verdiler.

 

 

Ebru EYVAZOĞLU

Akil İnsanlar olarak kamuoyu gündemine gelen ve PKK’nın silah bırakma sürecinde terörün bitmesi için gönüllü olarak 2 ay boyunca il il çözüm sürecini anlatacak olan komisyonlar, göreve başladılar. Karadeniz Komisyonu dün gezilerine Düzce’de başladı. Ardından da öğleden sonra Bolu’da olan Akil İnsanlar Heyeti’nin Karadeniz grubu, Karacasu Gazelle Otel’e geldiler. Akil insanlar heyetinde yer alan Karadeniz Bölgesi Başkanı Yusuf Şevki Hakyemez, Şemsi Bayraktar, Oral Çalışlar, Fatma Benli, Bendevi Palandöken ve Yıldıray Oğur, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle toplantıda buluştu. Akil İnsanlar Heyeti’nde yer alan Kürşat Bumin, Vedat Bilgin ve Orhan Gencebay ise toplantıya katılmadı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Yusuf Şevki Hakyemez, "Heyette birbirinden farklı görüşlere sahip insanlar var. Karadeniz bölgesinde 2 ay çalışacağız. 2 aylık sürede tüm illere gideceğiz. Bundan sonraki etkinliklerimizi tüm illerde yapacağız. Önceden planlanmış programları nedeniyle aramıza katılamayanlar var. Mevcut üyelerle birlikte bu toplantıları sürdüreceğiz. Çözüm süreci Türkiye’nin her yönüyle kanayan yarasıyla, ilgili sorunu çözmek için oluşturulmuş bir süreç. 30 yıllık sürede ciddi bir terör sorunu var. Türkiye’ye çok pahalıya mal oldu. Ekonomik açıdan ciddi sorunlar yarattı. İnsani ve toplumsal olarak ciddi problemleri beraberinde getirdi. Hükümet kendisine göre çözüm süreci başlattı. Bu cesaret işidir. Bunu hükümet başlattı ama bunu sivil toplum boyutunda da anlatılması ve değerlendirilmesi lazım, desteklenmesi lazım. Bu nedenle çözüm sürecindeki akil insanlar heyetinde yer alıyoruz. Çözüm sürecinde kavramı daha farklı biçimde kullanabilirdik ama neticede bizim yapacağımız iş belli" dedi.

Süreci geliştirirken çok dikkatli olmak zorunda olduklarını belirten Hakyemez, "Çok dikkatli olmak zorundayız. Karadeniz insanı olarak dikkatli olmak zorundayız. Bu süreçte terör sorununu ve çözüm önerilerini konuşurken hassas olduğumuz konular var; Devletin bütünlüğü ve şehitler. Hiçbir zaman hesaplaşma mantığıyla hareket etmemeliyiz. Hesaplaşma mantığını yürütürsek bu sürecin başarıya ulaşması zor olur. Farklı biçimde hareket etmeliyiz. Akan kanın durması, terörün sonlanması ve sorunları siyaset yoluyla konuşulması ve çözüm arayışı olması lazım" diye konuştu.
“HELALLEŞEREK DEĞİL, KARDEŞÇE”

Ardından konuşma yapan heyet üyesi Bendevi Palandöken ise ülkenin dirliği için çözüm sürecinde taşın altına ellerini koyduklarını ifade ederek, “Barış süreci inşallah insanları mutlu edecek. Artık evinizden çıktığınız zaman helalleşerek değil, ortak akıl kullanılarak kardeşçe bu süreci geliştireceğiz” dedi. Çözüm sürecinin çok iyi kullanılması gerektiğini dile getiren Palandöken, “Bu ülkede acı çekmiş insanların acısının dindirilmesi, ülkedeki huzurun sağlanması, kendi bildiklerimizle başkalarıyla sohbet edebilecek nitelikli bir şeklin oluşması için ülkemizde birlik ve beraberlik olması lazım. Hiçbir siyasi partinin organik bağı değiliz. Türkiye’de 76 milyon insanı temsil etmek isteyen, sorunların odağında olan insanlar olarak fikir almaya geldik. Şiddet dursun. Ama yöntem farklı olmalı. Milletini, bayrağını, bölünmez bütünlüğünü ve ülkemizde en büyük özellik olan kardeşlik ruhunu temsil eden bir kurumun temsilcisiyim. Süreç ülkemiz için hayırlı olacak. Cesaret edilen bir mesele, siyaseten çözülmesi gereken bir mesele. Bu mesele halkın kendi görüşleri ile taçlandırılacak bir mesele haline geldi. Bu süreci çok iyi kullanmak lazım. Ülkenin dirliği için elimizi taşın altına koyduk" diye konuştu.

“BİRLİKTE YÜRÜYECEĞİMİZ BARIŞ YOLU”

Heyetteki herkesin belirli görüşlere sahip, farklı insanlardan oluştuğunu dile getiren  Şemsi Bayraktar da “Bu ülkede çok akil insan var. Halkın akil olması esastır. Halkın akil olması bu ülkeye barış ve huzur getirecektir. Bir takım endişelerde kalkınca 75 milyon insanla birlikte yürüyeceğimiz yol barış yoludur. Barış için baskı kurduğunda, bu ülkede terörist diyenlerin geri adım atması kaçınılmazdır. Akil adamlar olarak, çok değişik dünya görüşüne sahibiz. Bulunduğumuz kuruluşlarda siyaset üstü görev yapıyoruz. Ben çalıştığım kurumu bugüne kadar hiçbir siyasi partinin arka bahçesi yapmadım. Demokrasi ve ekonomisi gelişmiş, daha güzel bir Türkiye için buradayız. Terörün bitmesini istemeyen karanlık odakların oyunun bozmak için buradayız. Milletin arasına sokulmak istenen fitne bir daha yeşermesin, Türk milleti bölünmesin, göklerde dalgalanan Türk bayrağı ülkenin her köşesinde dalgalansın diye buradayım. Hayatımızı esir eden şiddet bilinçli bir şekilde birbirimizi tanımamızı önlemiştir. Ortak yaşam birbirini tanımaktan geçer. İnsanların ne düşündüğünü öğrenmek için buradayız. Bizler sizlerin mektubunuzu ilgililere götürecek olan diyalog grubuyuz. Biz sizlerin postacılığını yapıyoruz" dedi.

“BU BİR İÇ SAVAŞ”

Kürşat Bumin ise akil insanlar grubunda olmanın tevazuya ters düşmesi nedeniyle diyalog grubu denilmesinin daha doğru olabileceğini söyledi. Bumin, “Hükümetin ne siyasi ne de ideoloijk komiseriyiz. Bizler artık ideolojileri falan bir kenara bırakıp konuşacağız. Türkiye’de büyük bir facia yaşanıyor ve toplum bunu çözmesi gerektiğine kanaat getirdi. Devlet bunu 30 yıldır çözemedi. Sivil toplumun buna öncülük etmesi gerektiği kanaati oluştu. 30 yılda 40 bin kişinin hayatını kaybettiği bir faciadan söz ediyoruz. Bu dolayısıyla bir iç savaş. Dünyada bu şekilde bir iç savaşın sürdüğü başka bir ülke daha yok. Eğer bu kesilmezse daha da beter bir faciaya gidiyoruz. Belki bir umut, bu süreç barış ile sonuçlanır. Her şeyden önce barış. Asıl amaç olarak bu iç savaşın bitirilmesi gerekiyor” dedi.

“YENİ BİR TÜRKİYE YARATMAK”

Oral Çalışlar Türkiye’nin kardeşlik projelerini kabul eden bir sürece başladığını açıklayarak, şöyle konuştu: "Hepimizin çok farklı geçmişleri var. Bu tarih hepimizin ortak tarihi. Acı çekildiyse ortak tarihte birlikte çektik. 3,5 askeri darbeyi hepimiz yaşadık. Türkiye ortak mağduriyetin ürünü olarak bugünlere geldi. Bunu aşabilecek bir irade oluştu. Yaşadığımız tecrübelere, Türkiye’nin yoksullaştığı, darbelerle zedelendiği bir ülkeden yavaş yavaş kendine gelen, kendi ayakları üzerinde durabilen yeni bir tarihsel döneme girdik. Problemleri çözerken sıkıntılar da yaşanıyor. Yeni dönemde bu işi çözmek için gayret etmeliyiz. Bu kolay değil. Siyasi iradenin bunu tak başına çözmesi mümkün değil. Bir çok insanın endişeleri var. Soru işaretlerinin olmaması mümkün mü? 30 yıllık bir savaş var. Böyle bir tarihsel tecrübenin sonucunda bir şey çözmeye çalışıyoruz. Zor iş ancak bu zorluğu fark eden ve bunun üstesinden gelmeye çalışan bir irade var. Türkiye’nin artık kardeşlik projelerini kabul eden, değişik kültürlerden, değişik tarihlerden gelen yeni bir sürece adım atıyoruz. Bu süreçte sonuna kadar bu taşın altına elimi koyacağım. Esas olan Türkiye’nin ve toplumun iradesidir"

“81 GÜNDÜR KİMSE ÖLMEDİ”

Akil İnsanlar heyetinde yer alan Yıldıray Oğur, çözüm sürecinin başlamasıyla birlikte hiçbir gencin ölmediğini belirterek, "81 gündür Türkiye’de hiçbir genç ölmedi. Çözüm süreci başladığından beri hiç kimse ölmedi. Karadeniz’e şehit cenazesi gelmedi. Bu süreçte elde edeceğimiz en büyük resmi, bu 81 günlük görüntü gösteriyor. Savunmamız gereken şey bu. Savaşmak için binlerce neden var. İntikam duygusu var. Ama barış zor. Cesarete ihtiyaç var. Toplumun akilliğine ihtiyaç var. Bu süreçte Türkiye, bu akilliği gösteriyor. 76 milyon akil insan bu süreci şeffaf bir şekilde konuşuyor. Bu tartışmalardan hayır çıkacak" dedi.

“SÜREÇ İÇİN ÇABALAMALIYIZ”

Fatma Benli ise çatışmanın ayrışmayı beraberinde getirdiğini söyleyerek, "Televizyonu her açtığımda yürek çarpıntısı hissediyorum. Ama 81 gündür kimsenin ölmemesi çok değerli bir şey. Televizyonu açtığımda, adını sanını duymadığım ama toprağa düştüğünü öğrendiğimde ailesinin acısını hissettiğim insanları düşündüğümde acı çekiyorum. Artık üzülmek istemiyorum. Çatışma sadece ayrışmayı getiriyor. Sadece bizi birbirimizden ayırıyor. Madem güçlü bir ülkeyiz hep birlikte bu süreç için çabalamalıyız" diye konuştu.

 

 

YORUMLAR  (Toplam 3 yorum)

  • Akile bak akile...  (17.04.2013 13:01:50)

    Geçmişi ne çabuk unutuyorsunuz. PKK zorda kalınca hep silah bırakıp barış istiyordu. Sonra karşımıza daha bilenmiş olarak çıkıyordu. Süreç dediğiniz İmralıdaki caninin projeleri... Sizler de buna alet oluyorsunuz. Sizler akil misiniz? Hadi canım sende........

  • Seyit Sami Özüşen  (17.04.2013 01:42:12)

    Ben bu akil geçinenlerin görevlendirilmelerini son derece yanlış buluyorum. Bu ülkenin seçtiği temsilciler duruken bu adamların Boluda ve diğer yerlerde ne işi var. Üstelik hepsinin olumsuz sicilleri ortadayken...Duyduğuma göre bunlara 45.000 TL aylık ödeniyormuş... Parayı veren bunlara istediğini söyletir. Ama artık halkın gözü açıldı, bu yalanlara kanmıyor. Asıl üzüldüğüm nokta da halkın benimsemediği bu kişilerin toplantılarına ilimizin yöneticilerinin de koşa koşa gitmeleri... Bu yemeklerin, organizasyonların parası nereden çıkıyor. Ben benim vergimden 1 tek kuruşu bi,le helal etmiyorum.

  • GÜLENYÜZ  (16.04.2013 23:58:24)

    BAYAĞI AKİLLER KAÇ PARA MAAŞ ALIYORLAR YEMEK İÇMEK KONAKLAMA KİMDEN BİRDE BUNU ANLATSALAR

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: