• resmi ilanlar

Türkiye’nin gündemindeki isimden şok açıklama!

15/04/2013 00:00

TBMM Divan Katip Üyesi ve CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, kendisini bir anda ülke gündemine taşıyan ve “Genelkurmay eski Başkanı Yaşar Büyükanıt, Ergenekon ve Balyoz davalarının gizli tanığı mı?” sorusunu akıllara getiren iddialarını tek bir şartla ispatlayabileceğini açıkladı. Özcan, o şartını ise ilk kez ve sadece Bolu Express aracılığıyla kamuoyuna duyurdu. Geçtiğimiz yıl, Oslo’da PKK’nın üst düzey yöneticileri ile görüştüğü gerekçesiyle MİT Müsteşarı Hakan Fidan hakkında suç duyurusunda bulunmasıyla tüm dikkatleri üzerine çeken Özcan, sonrasında Oslo görüşmelerinin doğrulatıldığı gibi amacının, Başbakan Erdoğan ile Büyükanıt arasında gerçekleşen ve Erdoğan tarafından “Benimle mezara gidecek” sözleriyle özetlenen Dolmabahçe görüşmelerini aydınlatmak olduğunu söyledi. Dolmabahçe görüşmeleri öncesi ve sonrasında Yaşar Büyükanıt’ta büyük bir değişim gözlendiğini savunan Özcan, “Dolmabahçe görüşmeleri öncesi aslan gibi kükreyen Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt vardı. Dolmabahçe görüşmelerinden sonra ise, Yaşar Büyükanıt kuyruğunu sıkıştırdı, ev kedisine dönüştü. O zaman Dolmabahçe’de ne oldu? Neyin pazarlığı yapıldı orada? Neyin karşılığında sustu? Susması karşılığında mı bugün kendisine dokunulmuyor?” dedi. Özcan ayrıca, Büyükanıt’ın Milliyet Gazetesi’ne verdiği röportajdaki demeçlerine ateş püskürdü.

Röportaj: Mehmet KORKUSUZ

TBMM Divan Katip Üyesi ve CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, ülke gündemini sarsan şok iddiasına ilişkin Bolu Express’e açıklamalarda bulundu. Bolu Express Gazetesi okuyucuları için özel olarak hazırlanmış olan ve tek bölümde yayınlanan röportajın ayrıntıları şöyle:

Sayın Özcan, sizin bu iddiaları Türkiye gündemine taşımanıza neden olan gerekçeleriniz nelerdi?

Bunlar uzun süredir konuşulan konulardı. Bu iddianın gerçek kaynağını önemli bir insan bana ulaştırdı. Bu konu ayrıca Silivri’de sanıklar ve sanık avukatları arasında da konuşuluyordu. Çünkü Silivri davalarında yaklaşık 60 tane gizli sanık var. Ama bu gizli sanıklardan sadece 7 tanesi kendini açıkladı. Bunlardan bir tanesi de terör örgütünün iki numaralı adamı.

Ben bir hukukçuyum. Bu iddia somut verilere dayanmasa, ben bunu Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden dile getirmezdim. Bu iddiayı dillendirirken, iki tane önemli konuya dikkat çektim. Dikkat çektiğim bu iki konu dikkatle incelendiğinde, Yaşar Büyükanıt’ın özel olarak korunduğu ve belli güvencelere sahip olduğu ortaya çıkar.

Sizce, Büyükanıt’ın özel olarak korunduğunu gösterir deliller nelerdir?

Bunlardan bir tanesi internet andıcı davası. Bu dava biliyorsunuz Ergenekon davası ile birleştirildi. Peki, konusu ne? İktidar aleyhine faaliyet gösterdiği iddia edilen bazı internet sitelerinin bulunduğu ve bu internet sitelerinin Genelkurmay Başkanlığı’nın kontrol altında olduğu. Bu internet siteleri Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanlığı döneminde vardı. Ve bu internet siteleri, Büyükanıt’ın ardından Genelkurmay Başkanlığı’na gelen İlker Başbuğ döneminde kapatıldı. İnternet sitelerini kapatan Silivri’de tutuklu sanık olarak yargılanıyor; ancak bu sitelerin yayınına izin veren bir önceki genelkurmay başkanı sorguya dahi çekilmiyor. Bu oldukça büyük bir çelişki.

İddianızın başka dayanakları neler?

İkincisi daha da vahimdir ve dünyada böylesi bir başka örnek daha yoktur.

Muhtıra, darbe girişimdir. Yani, anayasal düzeni ortadan kaldırmak için meşru hükümete müdahale ediyorsunuzdur. Meşru hükümet o dönem bu muhtırayı reddetti. Muhtıra reddedilince ne olur peki normalde. Ya geri adım atarsın ya da silah gücüyle yönetime el koymaya kalkışırsın. Türkiye’deki ve dünyadaki bütün örneklerde bu böyledir. Ama muhtıra veriyorsan ve bu muhtıradan sonuç alamıyorsan, bu defa senin yargılanman gerekir. Dünyada bir hükümete muhtıra veren, ardından bırakın hakkında dava açılmasını üstüne bir de üstün hizmet madalyası alan tek genelkurmay başkanı Yaşar Büyükanıt’tır. Bir örneği daha yok. Oysaki bu muhtıra oldukça somut ama gelin görün ki Büyükanıt hakkında soruşturma dahi açılamıyor.

Bu muhtıradan sonra Yaşar Büyükanıt ile Başbakan Tayyip Erdoğan arasında Dolmabahçe’de bir görüşme gerçekleşti.

Belki Büyükanıt genelkurmay başkanı iken, Başbakan’la yüzlerce kez görüştüler. Hepsiyle ilgili resmi tutanaklar tutuldu. Ancak bu görüşme istisna tutuldu.

Başbakan, ayrıntıları sorulan bu görüşme hakkında, “Benimle birlikte mezara gidecek” dedi.

Bu iddialarınız üzerine Büyükanıt’a yönelttiğiniz soruları okuyucularımız için yeniden hatırlatır mısınız?

Bana gelen bilgiler doğrultusunda çıkıp, milletin vekili olarak sordum. Dedim ki; “Sayın Başbakan’la Ergenekon’la ilgili aranızda bir pazarlık oldu mu? Size belli güvenceler verilip, ‘Sen bu konuda gizli tanıklık yapar mısın? Elindeki bilgileri birileriyle paylaşır mısın? Merak etme senin başın ağrımayacak!’ denilerek, pazarlık gerçekleştirildi mi? Sen bu pazarlığa girdin mi? Gizli tanıklık yaptın mı?”

Ben bu soruları açık ve net şekilde yönelttim; ancak bu sorulara aynı açıklıkla yanıtlar gelmedi.

Röportajımızın başında Büyükanıt’a dair iddialarınızın bir kaynağı olduğunu belirttiniz. Bu kişi, size iddianın dayanağı olarak gösterdiği somut deliller var mı?

Bakın, size şöyle söyleyeyim. Büyükanıt’a dair dile getirdiğim iddialar sıradan şeyler değil. Bana bu bilgileri veren kişi iddiasını sağlam temellere dayandırıyorsa, benim de milletin vekili olarak bunu duymazlıktan gelmem mümkün değil.

Bana bu iddiayı ve iddianın dayanak noktalarını aktaran kişi, kahvehanedeki veya sokaktaki herhangi bir vatandaş değil. Bu önceleri sıradan bir iddiaydı. Ancak bu iddiayı size getiren ciddi bir kişi olunca ve iddiayı oldukça sağlam bir şekilde dile getiriyorsa, milletvekili olarak buna kayıtsız kalamazsınız. Bunu duymazlıktan da gelemezsiniz. Bunu ben meclis kürsüsünden sordum. Gizli kapaklı bir şekilde gündeme getirmedim.

Ama iddialarım hakkında net bir yanıt alamadım. Hala Büyükanıt çıkıp, Dolmabahçe’de rutin bir görüşme yapıldığından bahsediyor. Peki, rutin bir görüşmeyse, neden Başbakan bu görüşmeyi mezara kadar saklayacağını söylüyor?

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan’ı Oslo görüşmelerini gerçekleştirerek suç işlediği gerekçesiyle geçtiğimiz yıl Bolu Adliyesi’ne başvuruda bulunarak hakkında suç duyurusunda bulunmuştunuz. Bu suç duyurusu, o dönem MİT-Oslo-İmralı arasında gerçekleştiği ileri sürülen temaslar hakkındaki tartışmaların büyümesine neden olmuş, sonrasında ise bu görüşmelerin gerçekleştiği ortaya çıkmıştı. Yine yeni bir adım attınız. İnsanlar bu girişiminizden çıkacak sonucu merakla bekliyor. Peki, siz bu iddiayla gerçekleştirmeyi planladığınız amaç tam olarak nedir?

Gizli tanık olmak suç değil. Her şeyden önce bunu belirtmek isterim. Gizli tanıklık, yeri geldiğinde bir vatandaşlık görevidir. Ben Yaşar Büyükanıt’a gizli tanık olduğu için suç atfetmiyorum.

Ama Türkiye Cumhuriyeti’nin bir genelkurmay başkanının yargılanan silah arkadaşlarından böyle bir iddianın dile getirilmesi çok önemlidir. Böyle bir kanaatin uyandırılması bile çok önemlidir. ‘İddiayı ortaya atan kişi bunu ispat etsin’ diyerek, bunu geçiştiremezsiniz. Ben bunu herhangi bir kişi ile ilgili söylemedim. Bunu, genelkurmay başkanlığı yapmış bir kişi için söyledim. Ve bu şüpheler şu anda Silivri’de yatan Balyoz sanıklarında ve Ergenekon sanığı subaylarda var zaten. Bu iddiaların ispatı bence Yaşar Büyükanıt’ın kendisine düşüyor. Bir milletvekilini bu iddiaları dile getirdi diye suçlayamazsınız. Kendisiyle alakalı bel altı iddialar ortaya koymadım. Ailesiyle ilgili, şahsiyetiyle ilgili hiçbir şey söylemedim. Bu sürecin mutlaka tartışılması gerekiyor. Dolmabahçe görüşmeleri aydınlanmış olursa, ben bundan çok büyük bir onur duyarım.

Peki, Büyükanıt’la ilgili iddialarınızda, Büyükanıt’ın Ergenekon ve Balyoz davaları için muhpirlik mi yaptığını savunuyorsunuz? Çünkü iddialarınızın ardından bu tür yorumlamalarda yapıldı.

Bilemiyorum. Değişik yorumlar bize sürekli geliyor. Ancak gelen duyumlardan çok somut temellere dayanmayanları asla dillendirmeyiz. Hele hele hukukçu bir milletvekili olarak ben hiç dillendiremem. Ama bu konu artık benim için bir sorumluluk haline geldi.

İddialarınızın tüm dayanak noktaları bunlardan mı oluşuyor?

Yaşar Büyükanıt yakın geçmişte askeriyenin zirvesindeki biriydi. Büyükanıt’ın döneminde kendisini dışarıya çıkarırsanız, yargılanmayan kaç kişi var? Belki o dönemlerde yurtdışında görev alanlar yargılanmamıştır. Astı darbe yapmaya kalkıştığını savunuyorsunuz ama üstün darbeden haberi olmadığını söylüyorsunuz. Ama Büyükanıt’ın genelkurmay başkanlığında onun astı olan ve kendisinden sonra genelkurmay başkanı olan İlker Başbuğ’un her şeyden haberi olduğu savunuluyor. Peki, sen o zaman yıllardır bostan korkuluğu muydun?

‘Her şey aydınlansın’ diyen bir hükümet var. Cumhuriyet’in ilk yıllarında bile yaşananların, Kurtuluş Savaşı döneminde bile yaşananların aydınlatılmasını savunan hükümet, kendi döneminde yaşanan, hatta kuşkular yaratan bazı olayların aydınlatılmasının önüne geçiyor.

Size iddiaları ve iddialara dair somut veriler getirdiğini belirttiğiniz kaynağınızı açıklayacak mısınız?

Hayır.

Peki, kaynağınız asker mi, sivil mi?

Bununla ilgili de bir açıklamada bulunmak istemiyorum.

Milliyet Gazetesi, geçtiğimiz Cuma günkü manşetini sizin iddialarınıza yanıt veren Yaşar Büyükanıt’a ayırdı. Büyükanıt, Gazeteci Fikret Bila’ya yaptığı açıklamalarında, iddialarınızın iftiralardan oluştuğunu söyledi ve sizin için ‘İddialarını ispatlayamazsa müfteridir’ dedi. Bu çağrıya vereceğiniz karşılık neler olacak?

Büyükanıt, röportajında benim sorduğum hiçbir soruya yanıt vermiyor. Önce kendisi benim sorduklarıma bir cevap versin, ondan sonra da ben müfteriysem gitsin hakkını yargıda arasın. Dava açsın bana. Ben söylediklerimin nasıl sonuçlar doğurabileceğini bilmeyen bir milletvekili değilim ki. Ben de o zaman hakim karşısına çıkar, ‘İddialarımı ispat etmek istiyorum’ derim. Ama bu yargılamayı yapan mahkemeye de şunu derim; Bu gizli tanıklar kimlermiş? Bakalım Yaşar Büyükanıt var mı, yok mu aralarında?

Yaşar Büyükanıt itiraz etmesin. İlgili mahkeme bir mahkemeye bilgi sorduğunda, vermek zorundadır. Hukuk bunu gerektirir.

Eğer iddialarım gerçek dışıysa, ben kamuoyunun önünde kendisinden özür de dilerim. Ama bu iddiaların doğru olup, olmadığı araştırılmalıdır.

Dolmabahçe görüşmeleri çok önemli bir görüşmedir. Dolmabahçe görüşmelerinden sonra Türkiye’de gerçek anlamda taşlar yerinden oynadı. Yaşar Büyükanıt’ın Dolmabahçe görüşmeleri öncesindeki hallerine ve tavırlarına bir bakın. Doğru yaptı demiyorum ama aslan gibi kükreyen genelkurmay başkanı Yaşar Büyükanıt vardı. Dolmabahçe görüşmelerinden sonra ise, Yaşar Büyükanıt kuyruğunu sıkıştırdı, ev kedisine dönüştü. O zaman Dolmabahçe’de ne oldu? Neyin pazarlığı yapıldı orada? Neyin karşılığında sustu? Susması karşılığında mı bugün kendisine dokunulmuyor?

Yine Büyükanıt’ın açıklamalarından yola çıkarak bir soru yöneltmek istiyorum. Büyükanıt açıklamalarında, “İddia sahibinin arkasında hangi mihraklar var? Bunu çok merak ediyorum” diyerek, size yönelik imalı bir göndermede bulundu. Buna ne yanıt vereceksiniz?

Benim arkamda hiç kimse yok. Ben birilerine alet olacak bir milletvekili de değilim. Benim arkamda belli köşe başlarını kapmış birileri de yok. Bunları Türkiye’de bazı gerçeklerin ortaya çıkması adına sordum. Bugüne kadarki söylemlerin ve yaptıklarımda bunu doğruluyor.

 

YORUMLAR  (Toplam 4 yorum)

  • behlül  (18.04.2013 02:18:43)

    Vekilimiz Boluyu başarıyla temsil ediyor diyorsun;ama vekilimizin Bolumuza tek bir çivisini hatırlayan,gören, duyan varsa parmak kaldırsın!

  • Tarık S.  (16.04.2013 15:55:21)

    Vekilimize helal olsun. Mecliste Boluyu da son derece başarılı temsil ediyor. darısı AK Partili vekillere.

  • silivriye paşam  (16.04.2013 03:36:54)

    tüm paşalar ordada sen neden dışardasın.

  • Nereden nereye  (15.04.2013 16:18:05)

    Ergenekona karşı çıkarken, adalet mekanizmasının adaletsizliğini anlatırken ne diyorduk: "Artık insanların suçu kanıtlanmıyor, suçsuzluğunu kanıtlamaya çalışıyor". Peki biz bunu eleştirirken T.Ö. aynısını kendisi yaptı, kanıt olmadan suçladı ve kendisini kurtarsın diyor...

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: