
Malumunuz dizilerin insanlar üzerindeki etkileri bir dönem basına da konu olmuş, liselerde öğretmenler küçük Polat Alemdar avına çıkmıştı. Hatta yaş grubunu daha aşağı çektiğimizde de kendini Pikaçu sanıp uçmaya kalkan çocuk hala dimağımızda o dönemki gençliğini koruyor. Bugün bir pikaçu kolay yetişmedi ülkemizde… Ancak o dönemki araştırmaları çocuklara yönelterek, asıl hedef kitleyi kaçırmışız. Bu yüzden de bugün başımız dertten kurtulmuyor.
Meğer dizilerden asıl etkilenen çocuklar falan değil, bulaşıkları yıkayıp tv karşısına oturan onların anneleri, teyzeleri, halaları imiş. Hürrem’i izleyip izleyip Saray hayatına özenenler, bugün en büyük tehlike olarak karşımıza çıkıyor.
Evde Kanuni’si olan kocasına türlü eziyeti reva görürken, evde Kanunisi olmayanlar iş hayatında ve özel hayatında kendine yeni Kanuniler aramaya çıkmışlar. Türlü türlü entrikalarla her taşın altından aynı Hürrem çıkar olmuş haliyle. Tabi o dönemde bir kese altına her şeyi yapanların, bugün modern çağın gereği olarak daha farklı istekleri olmuştur muhtemelen. Hoş; kendini Hürrem sanan uçarı bir saltanat hayranının etrafındaki zevatlardan kaç Kanuni çıkar, tartışılır.
Bildiğiniz gibi tarihteki Hürrem gayet çirkin diye de nitelendirilebilecek bir kadınmış. Zaten ne demişler çirkinliğinin de, güzelliğinin de farkında olan kadından korkacaksın. O kadar entrika ve her türlü dönme dolabın ardından hiçbir çocuğunun da padişahlığını göremeyen Hürrem’in zehirlenerek öldürüldüğü düşünülüyor.
Günümüze geldiğimizde ise etrafımızdaki Hürremlerin, çocuklarının saltanatı için değil kendi hırsları için çalıştığını görüyoruz. Daha yüzeysel istekleri var. Arabalarının markasını değiştirmek, daha çok para kazanmak, ihalesiz iş koparmak kadar basit hırslar... Bunun için de etrafındaki kişisel zafiyet sahibi düşkünlerden yararlanmaları en büyük meziyetleri. O dönemde Kanuni’nin Hürrem’e olan büyük aşkı gözleri kör ederken, bugün çeklerdeki sıfırların çokluğu günümüz Hürremlerinin elindeki en büyük koz. Üç beş sıfır için kul köle erkeklere ise günümüzde biz Kanuni demiyoruz. Onların başka adı var.
Velhasıl kelam; bu çirkin Hürremler haftanın bir akşamını tv karşısında yeni entrikalar öğrenmek için harcıyor. Geriye kalan günlerinde de uygulamaya geçiyorlar. Artık “alan razı veren razı” minvalinde bize de seyretmesi düşüyor.
Ancak unuttukları şey Cumhuriyet’le yönetilen bir ülkede Harem entrikaları pek sökmez. Söküyormuş gibi görünür ama zamanı gelince Hürrem özentileri, çocuklarının padişahlıklarını bile göremeden kirli bir mendil gibi buruşturulup atılırlar.






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!