19 Kasım 2025

“Bahar Bayramı değil, zafer bayramı”

23/03/2013 00:00

Milliyetçi Hareket Partisi’nin MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan ve İzmir Eski Milletvekili MHP Genel Başkan Danışmanı Şenol Bal, Bolu’da gündemi değerlendirdi

Milliyetçi Hareket Partisi’nin MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan ve İzmir Eski Milletvekili MHP Genel Başkan Danışmanı Şenol Bal, Bolu’yu ziyaret etti. Erdoğan ve Bal’ı MHP İl Teşkilatı parti binasında ağırladı. Basının karşısına çıkan Mehmet Erdoğan ve Şenol Bal, gündemi değerlendirdiler.

Nevruzda yaşanan olaylardan büyük üzüntü duyduklarını söyleyen Mehmet Erdoğan, Türkiye’nin nereye götürülmek istendiği konusunda ciddi endişeler içersinde olduklarını belirtti. Bursa’da yapılacak kuruluş mitingine katılacaklarını ifade eden Mehmet Erdoğan, “MHP bunu dert etmiştir. Çünkü MHPO başından beri bunun nerden geldiğini ve nereye gideceğini iyi biliyordu. Genel Başkanımız bu süreci çıkıp açıkladığında herkes inkar etti. O gün inkar edilen şeyler ise bugün alenileşti. Biz bölünme taraftarı değiliz, birlik beraberlik içinde yaşantımıza devam edelim deniyor. O halde bunun için devletimizin bir bayrağı var. Bu devletin İstiklal Marşı, resmi dili var. Dün Diyarbakır meydanında Türk Bayrağı yoktu. Bundan sonra bu birliktelik hangi bayrak altında devam ettirilmek isteniyor. Diyarbakır’daki tablo Türk Milletine meydan okuma değil miydi? Diyarbakır’da meydan okuyanlara karşı sessiz mi kalacağız? İktidara oy veren vermeyen çok sayıda insan var. Vatandaşlarımız her şeyin hesabını sormak zorundadır. Bu süreçteki handikapları bilen milletvekillerinin vekillikten istifa etmesi lazım. Oy verenlerin artık oy vermemesi lazım. Açık yüreklilikle de bugünden itibaren birliğimize dirliğimize göz dikenlerin meydanlarda boy göstermesine sebep olan AKP’ye oy vermeyeceğiz diye haykırması lazım” dedi.

MHP Genel Başkan Danışmanı Şenol Bal da sert sözleri ile dikkat çekti. Şenol Bal da “Türkiye’nin bölünmeye gidecek süreci adım adım gerçekleştiriyorlar. Bizi yöneten iktidarın geçmişteki zihniyetini karşılaştırdığınızda devlet, millet ve Türk milleti karşıtlığını ne manaya geldiğini gayet iyi biliriz. Devletin meydana getiren kurumların nasıl yıpratıldığını, TSK’nın nasıl terörist ilan edildiğini herhalde millet ilk zaman anlamasa da, son zamandaki kanunsuzluk, usulsüzlüklerle anlamış bulunuyor. Diyarbakır’da yaşananlardan da gördük ki, o bahar bayramı olmaktan ziyade, PKK’nın zafer bayramıdır. Bir Türk devletinin inisiyatifi bir terör örgütünün ellerine teslim edildi” dedi.