İslam Medeniyeti var mı?

11/03/2013 00:00

Medeniyet Gençliğinin davetlisi olarak Bolu’ya gelen yazar ve hukukçu Lütfi Bergen, yaptığı açıklamada “Batılılaşma, İslam kültürünü yok ediyor” dedi.

 

Haber: Nermin KAYA

Medeniyet Gençliği platformu Bolu’da ki etkinliklerine devam ediyor. Platformun son etkinliği, -İslam Medeniyeti var mı- başlığında gerçekleşti. Yazar ve Hukukçu Lütfi Bergen’in konuşmacılığında gerçekleşen toplantıya yaklaşık 20 kişi katılırken, katılımcılar İslam Medeniyeti ve İsmet Özel’in Medeniyet Perspektifine bakış konuları üzerine bir sohbet gerçekleştirdi.

Bergen, konuşmasında Batılılaşma adına alınanların İslam Kültürünü yok ettiğini belirtirken, katılımcıların sorularını da İslam tarihinden örneklerle yanıtladı.

Batılılaşmanın gerekliliğini savunanlara yanıt veren Bergen şöyle konuştu:

“Allah Resulü Medine’ye geçerken şöyle mi demişti: “Ben Mekke’de tüccar bir hanımın eşiyim. Çok da zenginim. Mekke’yi terk edip, Medine’ye gittiğimde de orada bu yaşam koşullarımı sağlamam gerekir” mi dedi?

Allah resulü ve arkadaşları deveye biniyorlardı. Yerine göre de hiç silahları yoktu ve zannediyorum 900’lü yıllarda İspanya’ya kadar gittiler. Bunu teknoloji ile değil iman gücüyle başardılar. İslam orduları, teknolojik gücümüz olsaydı batıyı yıkarız demediler.

Kenti ne için verdiniz insanlara? Köy hayatı zor, yaşam şartları kötü dediniz. Peki, kente geldiniz daha mı iyi yaşam şartlarınız? Daha mı kolay elde ediyorsunuz bazı şeyleri? 10 bin liralık evi 150 bin liraya almak hoşunuza mı gidiyor? Siz, kendi ürettiğiniz bir patatesin, bir sürü soslarla kaplanıp, janjanlı kaplar içine konup size satılmasından memnun musunuz? Tabiat dışı bir hayat var günümüzde ve biz bu tabiat dışılığı teknolojiyi almayacak mıyız, kültürel etkileşim olmayacak mı diye kabulleniyoruz.”

İhtiyacınız az olursa rahat yaşarsınız

“Yararlı olanı alalım” düşüncelerine de değinen Lütfi Bergen, ihtiyaçlarınız ne kadar az olursa, o kadar rahat yaşarsınız ifadelerine yer verirken “Bizim eşya kültürümüz modernize edilmiştir. Örneğin Hz. Ebubekir halifeydi. Bir gün mescide gelmedi. Sahabeler merak ediyorlar ve evine gidiyorlar. Kapıyı çalıyorlar ve Ebubekir’in hücrede oturduğunu görüyorlar. Niye gelmediği sorulduğunda elbisemi kurutuyorum diyor. Yani bir devlet başkanının sadece bir takım kıyafeti olduğunu görüyoruz. Yine Allah Resulü namaz kılarken, Hz. Ayşe’nin ayaklarını çektiğini okuyoruz. O kadar küçük bir konutta yaşıyorlar. Sizce böyle bir konutta ve eşya düzeninde çamaşır makinesine ihtiyacınız olacak mı?” şeklinde konuştu.

Modernleşmeye karşı bir yazar

“Az gelişmişlik Üstünlüktür, Ahlak ayaklanması” gibi kitapların yazarı olan Lütfi Bergen, modernleşme ve kente karşı olduğunu belirtirken, Ahiliği, Osmanlı Mahallesini ve şehri savunduğunu dile getiriyor. Bergen, ayrıca tarım toplumundan yana olan bir isim. İşçi toplumunun batıcılık olduğunu ve karşı olduğunu da sözlerine ekliyor.

 

 

İlk yorum yapan siz olun!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz