• resmi ilanlar

30 yıldır savunduğu yasa meclisten geçti

07/02/2013 00:00

“Özel oda ve eş görüşmeleri” kanununda ki düzenlemeler yasalaştı. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Emekli Cezaevi Müdürü Vehbi Camgöz “Düzenleme ile aile birliğinin korunmasının yanı sıra, sapkın ilişkilerin ortadan kalkması, evlat sahibi olma hakkının kullanılabilmesi” gibi önemli konuları rahatlığa kavuşturacağını belirti.

 

Haber-Röportaj: Nermin KAYA

Adalet Bakanlığının, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile eylül ayında düğmeye bastığı “Mahkumların özel odalarda eşleri ile görüşmeleri” için yapılan düzenleme, geçtiğimiz günlerde meclisin onayından geçerek yasallaştı. Yasa önümüzde ki birkaç ay içerisinde uygulamaya konulacak.

Konu ile ilgili, kamuoyunun yakından tanıdığı Emekli Cezaevi Müdürü, köşe yazarı Vehbi Camgöz, önemli açıklamalarda bulundu. Gazetemiz köşe yazarı Camgöz, ilgili yasa ile ilgili bazı düşüncelerini 2 Ekim 2012 tarihli köşe yazısında da aktarmıştı.

Bolu Express Muhabiri Nermin Kaya’nın sorularını yanıtlayan Camgöz, Türkiye’de konuyu ilk gündeme getiren kişilerden biri olduğunu belirterek, 30 yıldır savunduğu düzenlemenin hayata geçirilmesini sevindirici bulduğunu söyledi.

İşte, Türkiye gündeminin son dönemde ki en önemli konularından biri olan “Özel oda ve eş görüşmesine” dair, 35 yıl cezaevi müdürlüğü yapmış Camgöz’ün açıklamaları…

Bu yasayı ben 30 yıldır savunuyorum. Halk adına, Türkiye’de suç işleyip cezaevine giren, adına kader mahkumları denilen insanlar için büyük bir kazanç olduğuna inanıyorum.

Ben cezaevinde çalışmaya başladığımda 20 yaşındaydım, o dönemde böyle bir sorunun varlığını fark etmiştik. 647 sayılı yasada düzenleme yapılması adalet bakanlığının her zaman gündemindeydi. Ancak, toplumsal baskı nedeniyle yapılamamıştı. Bu nedenle, bu yasada bir değişiklik yaparak açık ve yarı açık cezaevinde ki hükümlülere yılda üç sefer, yol hariç dört günü geçmemek kaydı ile izin veriliyordu. Bunun amacı da, içeride ki erkek veya kadın hükümlünün eşlik görevini yerine getirmesi, böylece meşru yollardan evlat sahibi olması haklarının verilmesiydi.

Toplum hazır değildi…

Kapalı cezaevlerinde böyle bir sıkıntı vardı, o da son düzenleme ile giderilmiş oldu. 1996 yılında Tokat Milletvekili Sayın Dr. Ahmet İnceöz vardı. Bu konuyu gündemden kaldıracak bir yasa teklifi vermişti. Fakat o dönemde henüz toplum buna hazır değildi.

Sol; halka ve halkın değerlerine Fransız…

Biz, mahkumun aile bağını güçlendirmek için bir genelgeyle, eş görüşmesi adı altında bir görüşme tahsis ettik. Mahkumun eşi ve 11 yaşından küçük çocukları gelsinler, hiç olmazsa bir odada dertleşsinler, görüşsünler diye. Bu bile belli bir rahatlama getirmişti. Ama Türkiye’de sol; halka ve halkın değerlerine Fransız kalıyor. Bunu söylediğimde hep yadırgıyorlar beni.  28 Şubat döneminde Ecevit hükümetinin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, bu görüşme iznini sulandırdı ve görüşmelere Anne ve babaları da dahil ettiler. Türk halkının aile yapısını bilmiyorlar. Anadolu’nun hiçbir yerinde, bir gelin ya da damat, anne babanın yanında eşiyle samimi bir sohbet yapamaz. Böyle olunca, bizim gayemiz ortadan kalktı ve faydalı olamadı. Bunun üzerine, bugünkü hükümet bu sorunu kökünden halletmeye karar verdi ve bu yasayı çıkardı.

CHP’liler gardiyanları kışkırttı…

Aslına bakarsanız, 1978 yılında Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında Adalet Bakanı Mehmet Can, bu konuyu, yasal bir çalışma yapmamakla beraber, gündeme getirmişti. Ama adamı kendi partisi başta olmak üzere herkes tefe koydu. Gardiyanları kışkırttılar, memurlar biz, oluşturulacak o odaların kapısında beklemeyiz dedi. İçeride sanki gayri meşru bir iş yapılıyormuş havası verildi.

Başbakan blöfleri yutmadı…

Aynı mihraklar yine bu şekilde kışkırtıyorlar. Başbakan bu konuda tavrını çok net koydu ve “Eğer o kapıda beklemiyorlarsa, başka kapıya giderler, bizde o kapıda bekleyecek başka adamlar buluruz” dedi.

Çocuk sahibi olmak haktır…

Ben 35 sene bu işin içinde kaldım, bu ne ayıptır, ne günahtır, ne yasaktır. Bu devlet memurunun verilen görev kapsamında yasaları yerine getirmesidir. Bu yasa ile çok büyük rahatlamalar olacak. Her şeyden önce, içeride ki hükümlünün ailesini dağılmaktan kurtaracak. Dışarıda ki eş, hükümlü eşini bekleyecektir. Çocuk sahibi olmak istiyorsa, meşru yollardan bu hakkını kullanabilecektir.

Sadece hürriyetini kısıtlayabilirsiniz…

İçeride ki hükümlünün her türlü insani ihtiyacı karşılanmak zorundadır. O insanın sadece hürriyeti kısıtlanmıştır. Sağlıklı bir şekilde yaşaması kısıtlanmamıştır, kısıtlanamaz da. Yemek yiyecektir, uyuyacaktır. Tıpkı bunun gibi, eşler arasında ki cinsellikte insani bir ihtiyaçtır. Bununda meşru yollardan yapılması devletin görevidir. Ak Parti hükümetinin yaptığı en önemli işlerden birisidir ve ileride hayır ile yad edilecektir.

Sapkın davranışları önleyecek…

Bu yasanın güzel bir faydası da, içeride ki sapkın cinsel saldırıları azaltacaktır. İçeride ki sapkın davranışların büyük bir bölümü bu noksanlıktan kaynaklanıyordu. Veya bu cinsel ihtiyaç duygularını bastıran kişiler psikopat olabiliyordu, bununda önüne geçilecek.

Onun dışında, içeride ki insanın yaşaması için bir gaye oluşturacak. Üç ayda bir eşinin geleceğini bilecek, kendine bakacak, temizliğini yapacak. Mutlu olacak.

 

Cezaevinde dünyaya gelen o çocuğun akıbeti ne olacak?

Bu olaya engel değildir bu, zaten hamile iken de içeri düşenler var. Bu aslında Türk infaz sisteminin kanayan yarasıdır. Önceden, kurumlarda ki idarecilerin tamamen insani idaresine bırakılıyordu. O çocuğun mama ihtiyacı, bez ihtiyacı oluyor. Oyun oynama, hava alma gibi ihtiyaçları oluyor. Bunları biz idareciler olarak karşılamaya çalışıyorduk. Ama bu konuda artık devletin ilgisi fazlalaştı. Birçok cezaevinde kreşler oluşturulmaya başlandı. Çocuk gelişim uzmanları, psikologlar gözetiminde hem hükümlü çocukları, hem de cezaevi personeli çocukları için kreşler açılıyor.

Çocuk yedi yaşına kadar orada kalabiliyor. Sonrasında dışarıda bakacak kimsesi yoksa devlet yurtlarına gönderiliyor.

İnsana bakış açınızda hümanist bakışınız değiştikçe, hem o çocuklara hem de hükümlülere bakışınız daha insani, hatta daha İslami olur. Çünkü İslam dini insanların daha mutlu olması için tasarlanmıştır.

Bir gün oraya düşebileceğinizi unutmayın!

Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Ben, bu notumu özellikle cezaevlerinde görev yapan meslektaşlarıma iletmek istiyorum. Bu yasa onları da çok rahatlatacak bir düzenlemeyi içeriyor. İçeride moralsiz, sapkın davranışı olanları yönetmek zordur. Bu konuda onlara bir abileri, geçmişte onlar gibi görev yapmış bir amirleri olarak, kimsenin dolduruşuna gelmemelerini öneriyorum. Kimseye bu şekilde bakılmaması gerekiyor. Yarın kimsenin onların yerinde olabileceği unutulmamalıdır. Birde biz her şeyden önce Müslümanız, merhamet etmeyi bilmeliyiz. Merhamet edeceğiz ki, bizden daha güçlüler de bize merhamet etsin. İçeridekinin de bir insan olduğunu unutmadan, daha da önemlisi, örnekleri de çok, onların yerinde olabileceklerini unutmadan davransınlar.

Vehbi Camgöz, Türkiye’nin yakın tarihine ışık tutacak olan dönemin bilgilerini yazdığı kitapla paylaşmaya karar vermiş. Ulucanlar cezaevi ile ilgili tarihi belgelerin, yaşanmışlıkların anlatıldığı kitabı çok yakında çıkacak… 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: