• resmi ilanlar

70’lerin Yeşilçam klasiği “Tahta Bavul”

12/11/2012 00:00

Doğal güzelliği, kültür, kış, sağlık turizmi için her türlü alternatife sahip olan ilimizde Turizm sektörüne yepyeni bir anlayış getirecek bir şirket kuruldu. Adı “Tahta Bavul”, hani şu eski Yeşilçam filmlerinden hatırladığımız. Şirketin sahibi Fırat Oktar’da seyahat kavramının en önemli simgelerinden olan bavulun bu nostalji halini kullanmayı tercih ettiklerini söylüyor röportajımızda. Yıllardır, turizm kenti olma isteğiyle çabalayan ilimizde, mesleki tecrübesini kendi memleketi için kullanmayı tercih eden ekipleri ile güzel işler yapmaya hazırlanıyorlar.

 

Haber-Röportaj: Nermin KAYA

Yıllardır Bolu’ya turizm adına çeşitli yatırımlar yapılır.  Turizmin sektörünün gözdesi olmayı fazlasıyla hak eden bu şehirde, yapılan çalışmaların bir ayağı eksik kalıyor olmalı ki, gereken önemi bir türlü kazanmayı başaramıyor Bolu. Bu eksikliği fark edip, sektöre yeni bir nefes, yeni bir bakış açısı kazandırmak için, meslekte edindikleri tecrübeyi kendi memleketlerinde değerlendirmek isteyen bir ekiple, Bolu’nun turizm için yapması gerekenleri, onların amaç ve hedeflerini konuştuk. İki genç girişimci Fırat Oktar ve Güray Mercan, Bolu’da turizm adına yepyeni bir anlayışla “tahta bavul” ismini verdikleri şirketleri ile hizmete başladılar. Sorularımızı firma adına Fırat Oktar yanıtladı.

Mesleki anlamda yaptıklarınızla sizi biraz tanıyabilir miyiz?

2000 yılında Başkent Üniversitesi Turizm Rehberliği bölümünden mezun oldum. Bir süre profesyonel turist rehberliği yaptıktan sonra, 2004 yılında Bolu’da seyahat acenteciliğine geçiş yaptım. O dönem Bolu’da aktif olarak bu işi yapan yoktu. Bizim işlerimiz gayet iyi giderken, bir buçuk yıl sonra bayiliğini aldığımız şirket iflas etti. Bolu’da ki şubemizi kapatmak durumunda kaldık.

Sonrasında Hırvatistan, İstanbul ve Kıbrıs gibi yerlerde mesleğime devam ettim. Bu sektörde hemen hemen on beş senelik bir deneyimim oldu. Aslında baktığınızda turizm sektöründe bu deneyim çok aman aman önemli değil. Çünkü sektör çok dinamik ve sürekli değişim içinde olan bir sektör.

Ama kendi işimi yapmaya karar verdiğimde, bu işi kendi memleketimde yapmam gerekir dedim. Bu memlekete belki bir faydamız dokunur, bununla beraber bende işlerimi büyütürüm diye Bolu’ya dönmeye karar verdim.”

Peki, ne iş yapıyorsunuz?

Turizmde 3S kuralı vardır; Sea, Sand, Sun (deniz, kum, güneş). Hemen hemen herkesin tatil deyince hayallerinde bunlar vardır. Ama buna ek olarak son on-on beş yıldır gelişmeye başlayan bir alternatif tatil anlayışı var. Alternatif turizmi; Sağlık turizmi, Kış turizmi, Kültür Turizmi gibi çeşitlendirebiliriz. Ve bu alternatif turizm çeşitlerinin hemen hemen tamamını bu bölgede gerçekleştirmek mümkün. Ama biz gelen turiste bu çeşitliliği bir arada sunamıyoruz. En büyük eksikliğimiz bu. Bolu’ya gelen bir turiste, otelde konakladığı süreç içerisinde diğer alternatifleri sunamıyoruz.

İşte biz bu noktada devreye girip, bu seçenekleri sunmaya çalışacağız. Örneğin güneyde bir tatile gidersiniz, otel size muhakkak dışarıda turlar ayarlar.

Abant’a gelen turist 3 gün sonra sıkılacak, 4. Gün alternatif oluşturmazsanız geri gitmek isteyecektir. Ancak, biz turiste bir gün yamaç paraşütü, bir gün şelaleler, bir gün traking gibi alternatifler sunabilirsek burada daha uzun süre konaklamasını sağlayabiliriz. Bizim yapacağımız iş bu, elimizde ki turizm imkânlarını paket haline getirmek.

Hedefleriniz neler?

Amacımız salt Bolu’yu ele almak değil, Batı Karadeniz’i de ele alarak bir şeyler yapabilmek. Bolu ile birlikte Batı Karadeniz’i bütün olarak ele aldığında turizm çeşitliliğini daha da fazla arttırabiliyorsun.

Biz firma olarak DMC işi yapabilmek istiyoruz. DMC; Bölgesel uzman Kuruluş anlamına geliyor. Bir bölgede, Turizm sektöründe ki yerel hizmetleri verebilecek, hem bu bölgeyi çok iyi tanıyan, en iyi hizmeti verebilen, hem de sürdürülebilir turizm imkânlarını koruyabilen ve sonrasında daha iyi imkânlar yaratmayı hedefleyen bir firma olmayı hedef edindik.

Buna ulaşmak için, kısa vadede yakın yerlerde ki insanları hedef seçtik. Çünkü Bolu’nun etrafında yaklaşık 25 milyonluk bir nüfus var. Onları Bolu’ya getirirken, bir gün iki gün hafta sonları tatilleri için değil, daha uzun konaklamalarını sağlamak için çalışıyoruz. Yalnız şunun da altını çizelim, bizim amacımız turisti buraya getirmek değil, bu zaten seyahat acentelerinin işi. Bizim işimiz, burada yeni ürünler üretip, bu ürünleri; kurumsal şirketlerin bu bölgede toplantı yapabilmelerine yönelik hale getirmek.

Neden “tahta bavul”?

Tahta Bavul, bizim iki üç yıl kadar önce kafamızda oluşan bir proje. 70’li yıllarda seyahat ettiği dönemleri simgelediği için tercih ettik. Bavul dediğimiz şeyi seyahatin önemli bir parçası, tahta bavulda bu işin nostaljisi. Turizm, biliyorsunuz çok uzun geçmişi olan bir sektör değil, o dönemlerde tahta bavullarla başlamıştı. Hem simge olarak sempatik olması, hem de seyahat kültürünün ilk dönemlerini temsil ettiği için böyle bir isim seçtik.

Tahta Bavul ekibi kısaca yapmayı planladıkları işi anlatırken, bu işin tek başına yapılamayacak bir iş olduğunun da bilicinde olduklarını gösterdi. Ekibin, turizm sektörünün hizmet üreticilerinin yanı sıra, Turizm İl Müdürlüğü, Belediye, Valilik gibi kurumlarla da görüşmeleri devam ediyor.   

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: