“Bütünleşmeyi, sadece Yeniden Büyük Türkiye’yi kurmak için kabul ettim”

22/09/2012 00:00

19 Eylül Çarşamba günü yapılan olağanüstü kongre ile kapatılan HAS Partinin Eski İl Başkanı Abdullah Uzun yaşanan süreci Bolu Express okuyucuları için anlattı. Uzun, süreçle ilgili olarak Başbakan’ın Yeniden Büyük Türkiye inşası için bütünleşelim çağrısına ses verdiklerini söyledi. Uzun, ayrıca “siyasette “bir şey” olmak isteseydim 2002’den 2012’ye kadar Ak partide bir şey olurdum. Biz Başbakanın bu inşasında bize verilen görev ne olursa olsun yapmaya hazırız” ifadelerine yer verdi.

 

Röportaj: Nermin Kaya

19 Eylülde kapatılan Has Parti’nin Ak parti ile bütünleşme süreci bugün gerçekleşiyor. İstanbul’da düzenlenecek şölen ile parti eski genel başkanı Numan Kurtulmuş ve kurucu üyeler ile il başkanlarının üyelikleri gerçekleşecek. Eski Has parti İl başkanı Abdullah uzun ile Ak Partiye geçmeden önce ki son gününde, 2 aydır yaşanan süreci konuştuk.

“Kişilere değil eylemlerine karşı çıktık”

2010 yılında saadet partisi il başkanı iken Numan Kurtulmuş ile devam etme kararı alıp Bolu’da Has Partinin il başkanlığı görevini üstlendiniz. Ancak, süreç 2 ay önce Başbakan’ın bütünleşme çağrısı ile değişti. Bu süreçte neler yaşandı?

1 Kasım 2010 yılında Halkın sesi partisi 235 kurucu delegeyle kuruldu. Kuruluş sürecinde ben bir önceki siyasi partim olan saadet partisinde genel başkanımız Numan beyle hareket etme kararı almıştım. O süreci kamuoyu biliyor. 5 Kasım 2010’da Bolu’da partiyi kurduk. Bu süre zarfında kamuoyunun karşısına yeni bir ekiple çıkmıştık. Bunun içinde Refah Partili, CHP’li ve siyasete ilk kez giren arkadaşlarımız vardı. Bu insanların aynı masanın etrafında bir araya gelmesinde isim olarak Numan Kurtulmuş’ un katkısı vardı ama genel olarak partinin söylemleri etkili olmuştu. 2 yıla yakın bir süre Türkiye’de ve Bolu’da Halkın Sesi Partisi çalışmalarını yaptı. Genel bazda yapılanları kamuoyu biliyor. Yerel bazda ne yaptığımıza baktığımızda, biz kişilere değil eylemlerine karşı muhalefet geliştirdik. Bir olayı eleştirirken şahsını ailesini işini değil, yaptığı şeyin yanlışlığını eleştirdik. Bunun yanı sıra Bolu’da parmak basılamayan konulara parmak bastık. Kamuoyunun dikkatini çektik. Bunu yaparken de yerel güçler veya ulusal güçleri korkutacağız diye düşünmedik. Yaptığımız iş hak mı değil mi diye düşündük. Peki, usul olarak neyi gözettik, üç tane maddemiz vardı: Birincisi hakaret etmedik, ikincisi iftira atmadık, üçüncüsü özele girmedik. Tabi bu süreçte Bolu’nun ilçelerine köylerine gittik. Mesela HES olayı, Seben’in Çeltikdere ilçesine gittik. Bunu yaparken amacımız her şeye karşı olmak değildi. Mum ışığında oturalım, enerji üretmeyelim demedik. Bir şeyi yaparken, bir yerden fayda sağlarken öte yandan zarar etmeyelim dedik. Neydi bunlar ağaçlar kesilmesin, doğal yaşam zarar görmesin. Hem elektriğimizi üretelim hem de bunları koruyalım. Bunları vurguladık. Belediyemizin yapmış olduğu uygulamalardan yanlış olanları çıktık söyledik. Hep diyalogu öne çıkardık. İnsanlarla konuşalım dedik. Bunları şunun için söylüyorum: bizim partimizin aldığı oy yüzde 0.71. Bu kadar az oy alan parti neden bu kadar halkın gönlünde yer etti.  İnsanlar bize oy vermediler ama herkes HAS Partiyi konuştu. Bunlar savunduğumuz doğru fikirlerin gücünden dolayı oldu. Kimseyi rencide etmeden iftira atmadan savunduğumuz fikirleri söyledik.

Acı tatlı anlarımız oldu. Bir seçim geçirdik. Bizim arkamızda büyük kanallar para babaları hazine yardımı yoktu. Üyelerimizden topladığımız liraları en tasarruflu şekilde kullanarak köy köy Halkın sesi Partisini tanıttık.

Bütünleşme çağrısını neden kabul ettiniz?

Halk bize hep şunu söyledi: sayın başkanım iyisiniz hoşsunuz, Numan beyi de çok seviyoruz. Ama sizin Ak partide siyaset yapmanız lazım. Bu dilekler bize hem ulusal da hem yerelde geldi. Geldiğimiz süreçte Sayın başbakan genel başkanımıza Yeniden Büyük Türkiye’yi beraber kuralım teklifinde bulundu. Başbakan, Numan Beye gelin sizi milletvekili yapalım, belediye başkanı, il başkanı yapalım demedi. Bir şeyleri bölüşelim demedi. Burada ne Ak partinin HAS partiye ne de HAS partinin Ak Partiye ihtiyacı vardı. Bugünkü manada bu bütünleşmenin mimarları Sayın Başbakan ve Numan Beydir. Çünkü ikisi bunun üzerinde anlaşarak kamuoyuna bütünleşme olarak açıkladılar.

“Bolu’da ki arkadaşlarımın çoğu bu süreçte bizimle devam edecek”

Bolu’da ki yönetim kurulunuz ve üyeleriniz sizinle devam edecek mi?

19 Eylülde 195 delegeden 165’inin evet oyuyla HAS Parti kapatıldı. Bundan sonra ki süreçte de 22 Eylül günü İstanbul’da Sayın başbakanımızın katılacağı büyük şölen ile kurucular ve il başkanlarının üyelikleri yapılacak ve rozetlerimiz takılacak. Bu şölene biz Bolu’dan bir otobüsle gideceğiz. Ancak yapılacak törende sadece eski genel başkanımız Numan Kurtulmuş ile kurucu üyelere ve il başkanlarına rozet takılacak. Diğer partili arkadaşlarımızın üyelikleri daha sonra yapılacak. Bolu’dan da birkaç yönetim kurulu üyesi arkadaşımız dışında büyük bir çoğunluk bütünleşme sürecine dâhil olacaklarını bildirdiler. Ben bu süreçte hiçbir arkadaşıma katılacaksınız demedim. Süreci kendilerine anlattım. Ben Yeniden büyük Türkiye’nin inşasında görev alacağım, dedim. Siz de gelin demedim. Kararınızı kendiniz verin dedim. Numan Beyin ve Başbakanımızın söyledikleri ortada. Türkiye’nin geldiği durum, Suriye krizi, terör sorunu, gelir adaletsizliği ortada. Tüm bunlar ortadayken Türkiye’nin önümüzde ki yılları için bizim bir şey yapabileceğimize inanıyorsanız, bir beklenti menfaat, pazarlık olmadan bizde varız diyorsanız beraber hareket edelim dedim.

“Siyasete Bir şey olmak için girmedim. Yeniden Büyük Türkiye inşasında harç da kararım, duvar da örerim. Yeter ki bu ideal gerçekleşsin”

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Konuşmamın başında söylediğim gibi davet, yeniden Büyük Türkiye’nin inşası. Bana hiç kimse gel sizi Bolu’da il başkanı, belediye başkanı ya da milletvekili yapalım demedi. Ben buna siyasette bir şey olmak diyorum. Ben hiçbir zaman siyasete bir şey olmak için girmedim. Ben Ak partiye transfer olmuyorum. Dolayısıyla ben Ak partiye Yeniden Büyük Türkiye’yi beraber inşa edelim çağrısı için gidiyorum. Bu inşa sürecinde bana Ak Partide harç karacaksın, duvar öreceksin, usta ya da mühendis olacaksın, ne olursa olsun yeter ki yeniden büyük Türkiye inşa edilsin. Benim Ak Partiye katılmayı kabul etmemin tek sebebi budur. Çünkü beni ve benim gibi düşünenleri 40 yıldır heyecanlandıran şey Yeniden Büyük Türkiye’yi kurma fikridir. Bu Türkiye’nin inşa edilmesi içinde bana ne görev düşerse yapmaya hazırım. Bolu kamuoyu beni yakinen tanıyor. Eğer ben siyasette “bir şey” olmak isteseydim 2002’den 2012’ye kadar Ak Partide bir şey olurdum. Benim böyle bir beklentim yok. Bunun altını çizmek istiyorum. 

 

Yorum yazın!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz