Şiddetle karşıyım!

31/07/2012 00:00

Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Hüseyin Akdeniz, Bolu’da 17 köyün mahalle statüsüne geçişine eleştirilerde bulundu. “Belediyelerin kendilerine oy kaygısıyla hizmet edemeyecekleri bölgeleri mahalle yapmalarına şiddetle karşıyım” diyen Akdeniz, altyapısı olmayan köylerin mahalle yapılmasının yanlış olduğunu savundu. Akdeniz ayrıca nüfusu bin 500’den az olan mahallelerin birleştirilmesi gerektiğini dile getirdi.

Bolu Belediyesi’nin çok tartışılan uygulamasını yorumladı:

 Röportaj: Mehmet KORKUSUZ

 Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Hüseyin Akdeniz ile yaptığımız ve dün ilk bölümünü okuyucularımızla paylaştığımız röportajımızda kendisinin Bolu Merkez Mahalle Muhtarlar Derneği üyesi muhtarlarla bir araya geldiği buluşmanın ayrıntılarını aktarmıştık. Röportajın ilk bölümünde Akdeniz “Muhtarların siyaset ve yerel yönetimlerle ilişkileri nasıl ve ne düzeyde olmalı?” sorusunu yanıtlamış, yaklaşan yerel seçim süreci öncesi Bolu’da belediye başkan adayı olması düşünülen siyasi isimlere öneride bulunarak, “Akıllı olanlar bizimle iyi geçinir” demişti. İlk açıklamalarında muhtarların seçim sonucuna yönelik etkisini ortaya koyan Akdeniz’le yaptığımız röportajımızın ikinci ve son bölümünü bugün yayınlıyoruz.

 

-Sayın Akdeniz, muhtarlıkta erkek egemenliğinin olduğu bir gerçek. Bolu’dan örnek verecek olursak, kent merkezindeki 42 muhtardan sadece ikisi bayanlardan oluşuyor. Örgütlenme faaliyetlerini yürüttüğünüz konfederasyonda muhtarlıkta bayanlara yönelik bir açılım gerçekleştirmeyi planlıyor musunuz?

 

Şu an bulunduğumuz federasyon yönetimi 10 kişiden oluşuyor ve bunlarda 2’si; genel başkan yardımcımız ve muhasip üyemiz bayanlardan oluşmakta.

Bünyemizde bayan olarak federasyon başkanlarımızda var. Türkiye’de ortalama bayan muhtar ortalaması yüzde 8. Bu da yaklaşık 4 bin 500 sayısına tekabül etmekte. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bu konuda koyduğu kota ise yüzde 33.

Uygulanabilirliğine baktığımızda, yüzde 33 uygulanamıyor ama federasyon yapımızdaki denetleme kurulundaki bayanları da hesabımıza kattığımızda yönetimimizde toplam 4 bayan arkadaşımızın olduğu ortaya çıkıyor. 14 kişilik bir yönetimde 4 kişi az bir rakam olmasa gerek.

 

-Peki, bin 500’den az nüfusa sahip mahalle muhtarlıklarının kapatılacağı ve bu mahallelerin birleştirileceği söyleniyor. Bu durumu nasıl karşılıyorsunuz?

 

Mahallelerdeki nüfus oranlarının birbirine ayarlanması gerektiği taraftarıyım. Küçük mahalleler birleştirilmeli mi? Evet, birleştirilmelidir.

Bolu’nun Göynük ilçesinin nüfusu yaklaşık 4 bin. Orada 9 tane mahalle muhtarı görev yapıyor. 4 bin nüfuslu bir ilçede 9 muhtarlığın bulunması bence çok. Benim Ordu’da muhtarlığını yaptığım Taşbaşı Mahallesi 5 bin nüfusa sahip. Hemen bitişikteki bir başka mahalle yine 5 bin nüfuslu. Bolu’ya baktığımızda, bu şehirde 42 mahalle olması bana göre çok. Bolu’nun nüfusu 133 bin, mahalle sayısı 42. Afyon’un nüfusu 170 bin mahalle sayısı 81. Ordu’nun nüfusu 150 bin, burada ise 21 mahalle var. Bu ne kadar adaletlidir? O nedenle mutlaka bir sınırlama getirilmelidir. Nüfus konusunda bir kriter oluşturulmalı. Yani bir muhtarı en az 5 bin kişinin seçmesi gerek. Bu inanıyorum ki hizmette kaliteyi beraberinde getirecek.

 

-Bolu’da önceki yıllarda 17 köy mahalle statüsüne geçti ve merkeze bağlandı. Uygulamaya ana muhalefet ve muhalefet partileri tepki gösterdi ve durumu yerel seçim öncesi yapılan bir şike olarak yorumladı. Öte yandan bu yeni mahallelerin şehre entegrasyonunda sorunların ortaya çıktığı gözlendi. Siz belediyelerin bu uygulamalarını nasıl karşılıyorsunuz?

 

Ben belediyelerin kendilerine oy kaygısıyla hizmet edemeyecekleri bölgeleri mahalle yapmalarına şiddetle karşıyım.

Belediyelerin köyleri mahalle yapmaları bir an önce zorlaştırılmalıdır. Küçülerek büyüyemezsiniz; ancak büyüyerek büyürsünüz. Şimdi siz siyasi gerekçelerle, ‘Ben oradan oy alırım’ düşüncesiyle köyleri mahalle yaparsanız. Sadece parçalanma yaşatırsınız.

Kanunlar diyor ki; Belediye Meclisi kararı alır, Vali onaylar ve mahalle oluşur. Bir ilin kaderi bu kadar küçük girişimlerle oluşabilecek durumda. Bana göre merkezi idarenin bu noktada devreye girmesi gerekli. Bu tür değişimler muhakkak bakanlığın onayına sunulmalıdır. Benim bu konuya bakış bu şekildedir.

Bir örnek daha vermek istiyorum. Ankara’da Altındağ Belediyesi 88 olan mahalle sayısını 48’e düşürüyor. Ama öbür tarafta siyasi oy getirmesi için Çankaya Belediyesi muhtarlık sayısını 116’ya çıkarıyor. Siyasi amaç uğruna yapılan bu girişim maalesef vatandaşa kötülük olarak dönüyor. Bolu’da 17 köyün mahalle olduğundan sorunuzda bahsettiniz. Gidin o bölgeler bakın, en az 15’i yeniden köy olmak istiyordur. Çünkü Belediye’den giden hizmet ile İl Özel İdaresi’nden giden hizmet aynı değil. O nedenle altyapısı olmayan köylerin mahalle yapılması çok yanlış. Bu konuda denetleme mekanizması oluşturulmalı. Bunun için mücadele edeceğiz.

 

Sayın Akdeniz, kurucu başkanlığını yaptığınız konfederasyonun örgütlenme döneminde yaptığınız bu açıklamalardan dolayı hiç tepkiyle karşılaştınız mı?

 

Doğru şeylerin doğru ortaya konması lazım. Eğer söylemi siyasi üretirseniz, siyasetçi olursunuz. Ben siyasetçi değilim. Biz toplumun içinden geldik. Doğruları ortaya koyarız. Uygulamasını ise siyasiler yapar.

Biz Türkiye’nin gerçeklerinden kaçamayız. Ne kadar ötelersek, sorunlar o kadar büyür. Türkiye bizim ülkemizdir. Bu ülkenin her parçası bizimdir. Biz bu bayrağa sahip çıkmak zorundayız. Doğruya doğru, yanlışa yanlış demeliyiz. Bunlar eğer çok uç düşüncelerse, bu yüzden kafamızda kopacaksa diyecek bir şeyimiz yok.

 

Açıklamalarınızdan dolayı sizlere çok teşekkür ediyorum. 

İlk yorum yapan siz olun!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz