• resmi ilanlar

‘24 Temmuz bizlere kazandırılan bir değerdir’

25/07/2012 00:00

CHP Bolu Merkez İlçe Başkanı Faruk İyigün yıl dönümü olarak her yıl 24 Temmuz'da kutlanan 'Gazeteciler ve Basın Bayramı' nedeniyle bir mesaj yayımlayarak basın yayın çalışanlarının bayramını kutladı.

İyigün,’İnsanlık tarihi her ne kadar savaş geçirdiyse, karanlık günler geçirdiyse, cahiliye dönemleri yaşadıysa da sonunda hep barışı aramış, yaptığı hataları dindirmek, kararan gözlerin ve zihinlerin acı faturalarını kapatabilmek adına barışa sarılmıştır.

 

Barışa sarılmanın yegane sebebi ise, yitirilen hayatların son bulması olduğu kadar, insanın en temel hakkı olan yaşama özgürlüğünü geri kazanmak, devamında da hak ettiği özgür hayatı sunabilmektir.

 

24 Temmuz günü ise, geçmişte bizlere kazandırdıkları ile bu değerlerin en güzel hatırlatıcılarından birisidir.

 

1908 yılında 2. Meşrutiyet ile uygulanan anayasaya giren basın özgürlüğü kavramı, ileriki zamanında bazı sıkıntılar yaşasa da bu topraklarda basına sansüre karşı büyük bir gelişme olarak tarihe kazınmıştır. Yeni Sabah ve İkdam gazetelerinin sahipleri, gazetelerine gelen sansür memurlarını geri çevirmiş, 24 Temmuz Basın Bayramı’nın doğumuna vesile olmuşlardır.

 

1950 yılında Basına Sansürün kaldırılışını bayram olarak ilan eden Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, ilerleyen yıllarda yine Demokrat Parti’nin ve devamı niteliğindeki baskıcı zihniyetin günümüzde hala üzüntüyle hatırlanan müdahalelerine maruz kalsa da 1960 yılında Basın Ahlak Yasasını imzalayarak, halkın özgür ve tarafsız haber alma hakkı savaşımına devam etmiştir.

 

Yine 24 Temmuz, Türkiye hatta insanlık tarihi için çok önemli bir zafere daha tanıklık etmiştir. Emperyalizmin günümüze kadar gelen bitmek tükenmek bilmeyen istilacı tutumuna karşı sahadaki ilk zaferi kazanan Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki genç Türkiye Cumhuriyeti, İsmet İnönü’nün yoğun çabaları ile Lozan Barış Anlaşmasını Emperyalizme karşı verilen siyasi savaşın tarihine altın harflerle yazmıştır.

 

Dikkat edilmesi gereken en önemli husus, dünya ülkelerinin Lozan anlaşmasından sonra emperyalizme karşı yaptıkları benzer anlaşmaların büyük çoğunluğu tarihin tozlu sayfalarına karışmış olsa da Lozan Anlaşması hala ilk günkü güncelliğini korumaktadır.

 

Lakin emperyalizm, basın özgürlüğüne gözünü diktiği gibi Lozan’a ve dünya barışına da gözünü dikmekte, özgürlük ve demokrasi adına savaşlar çıkartmakta, kendi amaçları uğruna başka ülkeleri ve insanları da maşa olarak kullanmaktadır. Ne yazık ki bunun için ilk adım olarak da basına sansür uygulamaktadır.

 

24 Temmuz 2012 tarihine geldiğimizde önümüzdeki tablo, 100 yıl öncesini bile aratacak durumda. Basının sansürlenme safhasını geçerek, kendisine otosansür uygulamak zorunda alması sadece bizlerin ya da basın mensuplarının sorunu değil, her bir bireyin kaybıdır. Özgürlük ve demokrasi bahanesiyle yapılan değişiklikler, ilk hedef olarak temel hak ve özgürlükleri hedef almakta, bu da demokrasinin işlevsiz kalmasına sebep olmaktadır.

 

Anayasa çalışmalarında AKP milletvekilleri, halihazırda anayasada bulunan “Basın Hürdür, Sansür Edilemez” maddesini geliştireceklerine, “Basın hürriyeti milli güvenliğin, kamu düzeni ve genel ahlakın korunması, yargı bağımsızlığının sağlanması, suçların engellenmesi amacıyla sınırlansın" önerisi ile değiştirmek istemişlerdir.

 

Görevi gerçekleri yazmak olan bir gazeteci için en büyük felaket, “Bunu yazarsam başıma neler gelir” düşüncesi ile kendisini sınırlamasıdır. Kişilerin, korkularıyla güdülenerek kendisine koyduğu göreceli yasakların sınırı ne yazık ki yoktur.

 

Zira Lozan Barış Antlaşmasına ve onu müzakere edenlere karşı geçmişe yönelik olarak yapılan eleştiri ve saldırılar, tarih anlayışı ve vefa hissinden yoksun olanların marifetidir, haksız ve anlamsızdır. Halkımız bu karalamaların asıl hedeflerinin Cumhuriyetimizi kuranlar ve kurucu ilkelerimiz olduğunu bilmektedir.

 

Cumhuriyet Halk Partisi, son kurultayında hedefini açıkça belirlemiştir. Özgürlüklerin ve demokrasinin sağlanması adına sosyal politikaları kararlılıkla uygulamanın, halkın çıkarlarını temel almanın, barışın ve adaletin ülkemize ve insanlarımızın her birinin hayatına yeniden güneş gibi doğmasının mücadelesini, yine halkla beraber verecektir.

 

Lozan Barış Anlaşması, Türkiye’nin her ferdinin onuru, basınımızın sansürden uzaklaştırılarak özgür kılınması ise hepimizin hedefidir.’’dedi.

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: