Aktarlardan tepki:

05/05/2012 00:00

Herkes İşini Yapsın

Çıkartılan yasa ile birlikte şifalı bitkilerin aktarlar yerine eczanelerde satılması gündeme gelirken, konuya ilk tepkiyi Aktar Ömer Uzunöz verdi. Uzunöz, “Eczacılık ayrı iş, aktarlık ayrı iş. Bitkilerin faydalarını eczacılar bilmez. Onlar ancak farmakolojik özelliklerini ve etken maddelerini bilirler” dedi.

Tıbbi Aromatik Bilgiler Derneği tarafından TRT Televizyonunda Gülben Ergen’in sunduğu programa davet edildiklerini hatırlatan Aktar Ömer Uzunöz, “Tıbbi Aromatik Bilgiler Derneği (TABDER) Başkanıyla çok samimiyiz. Kendisi babamın arkadaşı bir sürü il varken Bolu’dan bu ulusal düzeydeki programa bizim çağrılmamız bizim içinde gerçekten onur verici bir durum. 1950’li yıllardan beri babadan oğula giden bir sistemle bu işi uzun yıllardır yapıyoruz” dedi.

Son günlerde şifalı bitkilerin eczanelerde satılacağı konuşuluyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Şifalı bitkilerin eczanelerde satılması sistemini yerleştirerek, yurt dışındaki bu yöntemi Türkiye’de uygulamaya çalışıyorlar. Yurt dışındaki sistemden ziyade burada siyasal çıkarlardan dolayı böyle bir çalışma yapılmaya çalışılıyor.

Eczacıların bu bitkilerin etkileri ve faydaları üzerindeki hâkimiyeti sizce nasıldır?

Bu tür bitkilerin etkilerini, faydalarını eczacılar normalde bilirler. Çünkü aldıkları teorik eğitimde farmakognozi ve Farmakoloji dersleri mevcut fakat onlar sadece teorikte bilgi sahibi sadece etken maddelerini ve Farmakolojilerini bilirler.

Peki, bu işin bir okulu var mıdır?

Konya Çumra’da Tıbbi Aromatik Bilgiler Meslek Yüksek Okulu adında sürekli eğitim veren bir okul var. Buradan çıkan mezunlar da konularına son derece hâkim, pırıl pırıl gençler. Yaptıkları işleri de yakından ve gururla takip ediyoruz.

Eczanede satılacak ürünler sizin satışınızı ekonomik anlamda etkiler mi?

Tabi ki etkiler. Satışlarımızı azaltır ama hangi bitkinin eczanede, hangi bitkinin aktarda satılacağı kesin olarak belli değil. Şu an bazı büyük eczaneler, bu işe kendilerini hazırlıyorlar. Eczanelerin belli kısımlarında bu bitkileri nasıl satacaklarını planlıyorlar. Ama bu tür bir sisteme geçmek çok zor olur. Bu sistemi eczacılar da istemiyor. Özellikle büyük marketlerde de eczane açılmak isteniyor.

Siz bu işi nasıl öğrendiniz?

Usta – çırak ilişkisi ile öğrendim. Dolaylı olarak yetiştik. Babam 1950 yılında açtı bu dükkânı. Bazen müşterilerden bile çok şey öğreniyoruz. Eğitimle ilgili TABDER’in yeni düşüncesi var. Bu düşünce aktarların sahte ve hileli ürün satamayacağına dair bir anlaşma yapmayı da planlıyor. Her aktarda TABDER’in Tıbbi Aromatik Bilgiler Mezunu eğitimli bir personel bulundurma düşüncesi var. TABDER, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığıyla da sürekli irtibat halinde. Aktarları daha önceden Sağlık Bakanlığı denetlerken, şu anda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı dolayısıyla İl Müdürlükleri denetliyor. Şu anda tasarlanan yasada bazı kısım bitkilerin eczanelerde, bazılarının da aktarlarda satılması şeklinde bir düzenleme yapılması planlanıyor. Bizden 1977’den bu yana, her türlü belge isteniyor.  Dolayısıyla biz bu tür belgelerin hepsini mecburen elimizde bulunduruyoruz.

AVM’lerde sizin ürünlerinizin satıldığı gözlemleniyor bu konuda ne demek istersiniz?

Evet, bazı marketlerde bizim sattığımız ürünlerin hepsi aleni şekilde satılıyor. Bunların yetkililer tarafından denetlenmesi gerekiyor. Bizim işimiz asla doktorluk veya eczacılık yapmak değil. Alışılagelen halk tababetini devam ettirebilmektir. Vatandaşlarımızın kolay tedavi edilebilecek, bazı rahatsızlıklarında yan etkisi olmayan ve tamamen doğal olan bu bitkileri tercih etmelerini normal karşılamak lazım. Bizim asla şifacılık gibi bir iddiamız da, misyonumuz da yoktur. Biz aktarlar, işimizi kontrol altında, yasal olarak insan sağlığı yönünde ilmi olarak devam ettirmek istiyoruz.

 

Yorum yazın!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz