Sağlık Bakanlığı tarafından alınan ambulans helikopter 31 Ocak 2009'da Ankara'dan İstanbul'a giderken Bolu'nun Kıbrıscık İlçesi'nde düştü. Kazada pilot Süleyman Kıyak ve Polonyalı pilot Endrew Inojewdzki hayatını kaybetti. 5 Mart 2009'da ise BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun içerisinde bulunduğu helikopter Kahramanmaraş'ta Keş Dağı mevkiinde düştü. Her iki helikopter kazasında da yanlış yönlendirme yaptığı iddia edilen Bolulu amatör Efe Özçağlar'a, ulaştık.
Gaziantep'te Üniversite öğrenimi gören Bolulu Efe Özçağlar, Telsiz ve Radyo Amatörleri Derneği (TRAC) Bolu Şubesi üyesi olduğunu belirterek, yazılı açıklamada bulundu. Bolu'da, Sağlık Bakanlığı'na ait helikopterin arama çalışmalarına Bolu İl Sivil Savunma Müdürlüğünün talebi üzerine katıldıklarını belirten Özçağlar, “Bu kurum ile derneğimiz arasındaki protokole istinaden haberleşme görevini üstlenerek katıldım. Çalışma koşullarının gereği olarak TRAC Genel Başkanı'ndan yardım istedim. Kendisi, benden aldığı bilgilere dayanarak TRAC Kocaeli Şubesi ve TRAC Sakarya Şubesi ekiplerinin acil durum haberleşme araçlarıyla sevkini sağladıktan sonra Bolu'ya intikal etti. Genel Başkan, aracının 4x4 olması nedeniyle kaza yeri yakınındaki ekip toplanma noktasına geldi. Sakarya şubemizin aracı yayla yolu başında, Kocaeli şubemizin aracı da Kıbrıscık Kaymakamlığı'ndaki Kriz Merkezinde konuşlandırıldı. Böylece, GSM alt yapılarının çalışmadığı bölgeden irtibat amatör telsizciler üzerinden gerçekleştirildi. Bölgeye gelen tüm ekipler dönemin Kıbrıscık Kaymakamı tarafından bizzat yönlendirilmiştir. Kaza yerinin saptanması konusunda tarafımızca yapılmış bir çalışma yoktur. Zira enkazın yeri ELT sistemi vasıtasıyla Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne gelmiş ve böylece enkazın bulunduğu yere TSK ekipleri yönlendirilerek vefat eden helikopter pilotlarının cenazelerinin alınması sağlanmıştır” dedi.
Özçağlar, Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin ise, “Konu adalete intikal ettiğinden beyanda bulunmam uygun değildir. Yaptığım çalışma ile ilgili olarak önce TBMM Araştırma Komisyonu'na bilgi arz edilmiş olup, çalışmamla ilgili komisyon değerlendirmeleri TBMM Komisyon Tutanakları'nda yer almaktadır. Daha sonraki aşamada gelen talep üzerine Devlet Denetleme Kurulu'na rapor, konunun Devlet Denetleme Kurulu tarafından adalete havalesi üzerine de yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan gelen talep üzerine bu makama ifade verilmiştir. Her iki görev, gönüllü sıfatıyla ve ilgili kamu kurumları ile derneğimizin acil durumlar ve afetlere yönelik işbirliği protokollerine istinaden, iyi niyet ölçüleri içinde ve mevcut imkanlar çerçevesinde yapılmıştır. Mensubu olduğum dernek, bu tür durumlarla ilgili bir resmi kurum değildir” şeklinde konuştu.