• resmi ilanlar

Romalıların Bolulu Tanrısı

23/08/2011 00:00

Bolu (Klaudiupolis) Roma’nın altın devrini yaşadığı 1 ve 2 yy’da Anadolu’nun en önemli kentiydi..

Bolu’ya bu unvanı ve ayrıcalığı kazandıran Hadrianust’tur.” Bolu’nun Roma dönemindeki önemine açıklık getiren ProF. Dr. Mustafa Adak; “Roma dönemi 1. ve 2. yy insanlık tarihinin en mutlu dönemlerden biridir. Çünkü 1. ve 2. yy Roma İmparatorluğunda Atlantik Okyanusu'ndan Fırat Nehri'ne kadar içine alan coğrafyada bir iç huzur vardı. Hiçbir zaman kargaşa yok. Refah seviyesi çok yüksek bir yaşam hakim. Anadolu’nun neresine giderseniz gidin gördüğünüz çoğu eser o döneme aittir. Bunda imparatorların da büyük payı vardır. Bu düzenin sabit kalması için imparatorlar kendine çevresinden eğitilmiş önemli insanları seçmişler ve yetiştirmişler. Bu düzen Nerva ile başlıyor. Nevra Traianus’u evlatlık edinmiş. Traianus ise Hadeianus’u evlatlık edinmiş. Hadrianus   Antinius   Pius'u   o   da   Markus Aurelius'u evlatlık ediniyor. Yani ardı ardına 5-6 Roma İmparatoru evlatlık yoluyla İmparator oluyor.  M.S 97 ile 180 yılları arasında bu imparatorlar Roma'yı yönetiyorlar. Bu dönem Roma’nın doruk noktasında olduğu dönemdir. Burada Hadrian'ın önemli bir rolü vardır.” açıklamalarını yapan Prof Adak;  Hadrianus’la Bolu’nun ilişkisi şu şekilde açıkladı.

 

Romalılar Tanrılarının Bolulu olduğunu kabul ettiler

 

Hadrianus 123 yılında Suriye'den Roma'ya geçerken Bolu'ya uğramış. Burada tahminim 10-12 yaşlarında Antinoos isimli küçük bir çocukla tanışmış ve onu sarayına götürüp büyütmüş. Sonra Antinoos'a büyük bir tutku ve aşkla bağlanmış. Antinoos'u yanından ayırmıyormuş. 130 yılında Antinos Nil Nehri’nde boğuluyor.   İmparator onu tanrılaştırır. Aslında bu alışılmamış bir olay ama Hadrianus bunu Romalılara kabul ettiriyor. Daha sonrada Antinoos'un tapınım göreceği üç önemli kent seçiyor.   Birisi Nil Nehri’nin kenarında boğulduğu yer olduğu için Antinoopolis diye bir kent kuruyor. Bu kent zamanla çok büyük bir yerleşim yeri oluyor. İkincisi doğduğu yer olan Bolu yani Klaudiupolis.   Burada da Antinoos’un kültü yerleştiriliyor. O dönemler Yunan kültürü hâkim olduğu için bu kültüre hayranlık Hadrianus'ta fazlasıyla var.   Ayrıca Kıta Yunanstan’da Mantineia kentini seçiyor.   Bu üç kentte Antinoos'un kültü yerleştiriliyor. Bu kült ile ilgili önemli olaylar var. Yani tapınakların yapılması, bayramların düzenlenmesi ve kültü yaşatacak rahiplerin seçilmesi gerekiyor.   Hadrianus bunların hepsini Bolu için emrediyor. Yani siz tapınaklar yapacaksınız. Bu delikanlıyı Tanrı olarak kabul edeceksiniz. Atalarınız Mantineia kentinden göç ederek buraya yerleştiğini kabul edeceksiniz diyor.

Ama aynı zamanda Bolu için büyük yatırımlar yapıyor. Çünkü bu delikanlı öldükten sonra Klaudiupolis (Bolu) kenti herkesin dilinde dolaşıyor. "Yeni bir Tanrımız var. Adı Antinoos. Kladiupolisli imiş. Nerede bu Klaudiupolis diye. Bu kent bir anda bütün dünyanın ağzında dolaşmaya başlıyor. O dönemlerde buranın zengin vatandaşları muhtemelen halkın da baskısıyla şehri çok güçlü şekilde imar ediyorlar. Bunlar bu yazıtlar aracılığıyla ispatlanıyor. M.S. 120 ve 130'larda Bolu neredeyse sıfırdan imar ediliyor. Her yerde yeni binalar, stadionlar, tapınaklar yapılıyor, işte Bolu Hadrianus ile böyle bir ilişkisi var. Bu bağlantıyı stadionun ortaya çıkmasıyla sağlamlaştırdık.

 

Bolu’nun altı üstünden daha değerli

 

Bolu’nun üç tepeden oluştuğu vurgulayan Prof. Dr. Mustafa Adak; “Müzede bulunan bazı mimari öğeleri inceledim. Antik Bolu üç tepeden oluşuyor. Karga Tepesi, Hisartepe ve Fırka Tepesi. Bu üç tepede çok önemli yapıların olması gerekiyor. Bazılarını mimari parçalar sayesinde birleştirebiliyoruz. Antinoos Tapınağının Hisar Tepesinde olduğu biliniyor. Bazı mimari buluntular Karga tepesinde de önemli yapıların olması gerektiğine ipucu veriyor. Karga Tepesiyle Hisartepe arasında yer alan düz alan Hadrian Dönemi'nde imar faaliyetlerin en çok yoğunlaştığı alan olmalı. Antik ana caddenin oradan geçmiş olması lazım. Yani o mimari parçaları biz oraya yerleştirebiliyoruz. Ancak bu binaların ne olduğunu ve hangi amaç için kullanıldıklarını henüz bilemiyoruz.

Tekrar Stadiona dönersek, stadionun beş sırası bulundu. Bunun daha fazla olması gerekiyor. Yukarıya doğru Meslek Lisesi'nin yanındaki su deposunun altında tapınağın 40x40 mt. kalıntısı duruyor. 1978 yılında sondaj kazısı yapılmış. Su deposu yapılırken merdivenlerle birlikte tapınağın temellerine rastlanmış ve tapınağın 40x40 mt büyüklükte olduğu anlaşılmış. Oldukça büyük bir tapınak. O bölgenin tamamı sit alanı, kazı yapmak için bütün binaları kaldırmanız gerekir. Bu da mümkün değildir. Stadionun bulunan bölümü %20 kısmı dahi değildir. Onun üst kısmı da vardı. Birkaç basamak yukarıya gitmesi gerekiyor. Orada birde koşu pisti olmalı. Aynı kısmın karşı (güney) tarafta da olması gerekiyor. Şuan 95 mt. kazılmış. Stadionlar genelde 205-210 mt. uzunlukta oluyor. Yani kazılan bölge yarısı dahi değil. Diğer kısım tamamen yok edilmiş. Bu antik stadion Bolu'nun tarihinin ne kadar eskiye dayandığının bir kanıtıdır. Yeni imarlarda buraların illa kaldırılması, taşınması gerekmiyor. Bu demek değildir ki tarihi olduğu için kendi imar faaliyetlerimizden vazgeçelim. Bolu'da 1970'ii yıllarda yapılan imarla tarih büyük ölçüde yok edilmiş. Stadionun doğu kısmı tamamen ortadan kaldırılmış. O yıllarda Bolu'da tam bir tarih katliamı yapılmıştır. Şimdi en azından elimizde kalan kısımların değerini bilip koruma altına almamız gerekir.” İfadelerine yer verdi.

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: