• resmi ilanlar

ANTİK ÇAĞDA BOLU

22/08/2011 00:06

Bolu’nun Roma dönemindeki tarihi hakkında bugüne kadar birçok farklı görüşlere yer verildi. Bu görüşlerin içerisinde en önemlisi ve en bilimsel olanı Akdeniz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Eskiçağ Dilleri VE Kültürleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Adak’ın yapmış olduğu çalışmalardı. Prof . Dr. Adak Bolu’da geniş kapsamlı bir incele yaparak, Bolu müzesinde bulunan yazıtları çözerek Bolu’nun antik dönemine ışık tutmuştur..

Prof. Dr. Mustafa Adak’la Bolu’da ki incelemeleri konuştuk. İlk önce Bolu Valiliğin önünde bulunan yazıtlardan başlayan Prof. Dr. Adak, “Bolu ilinde yapmış olduğumuz çalışmalar bizlere gösterdi ki, Bolu çok zengin bir tarihe sahip. Konumuza Bolu Valiliğinin önünde açık havada sergilenen yazıtlarla başlayalım. Burada korunan taş eserleri arasında Apollon'a sunulmuş bir sunak var. Yazıtta şu cümleler yer alıyor: "Uğurlar olsun! Efendimiz Apollon'a bu hediyeleri taş ustası Kyrillos (adadı)." Çok basit bir yazıt ama bizlere değerli bilgiler veriyor. Bu yazıttan adamın isminin Kyrillos olduğunu anlıyoruz ve bu isim Kiril alfabesini aklımıza getiriyor. M.S. 3.yy.da yaşamış bu taş ustasının adaşı olan Kyrillos M.S. 9. yy.da Slav dünyasına Hıristiyanlığı yaymak istediği için Yunancada bulunmayan bir takım Slav seslerini ekleyerek Kiril Alfabesi'ni geliştirmiştir. Kyrillos İlk ve Ortaçağ Anadolu'sunda sık rastlanan bir isimdir.” İfadelerini kullandı.

Roma vatandaşlığı hakkını kazanan tek şehir Bolu’dur

İlimizde ki diğer yazıtlar hakkında da bilgiler veren Prof. Dr. Mustafa Adak; “Bolu'daki diğer yazıtları incelediğimizde bazılarında çok içten yazılmış şiirlere rastlıyoruz. Bu yazıtların birinde eşinin ölümünü çok hüzünlü şekilde ifade eden bir kadın var. Başka bir şiirde iki doktor tanıtılıyor. Mesleklerini çok sevdikleri ve insanlığa yardım etmek istedikleri anlatılıyor. Bu yazıtlarda onlarca, yüzlerce isme rastlıyoruz. Bu isimlerden o dönemlerde Bolu'nun ne kadar kozmopolit bir dokuya sahip olduğunu anlıyoruz. 2000 yıl önce Bolu'da Anadolu isimlerinin yanında, Yunan isimleri de var. Argonautların Bitinya'dan geçtiği inancıyla, onların isimleri de verilmiş. Roma döneminde 2. ve 3. yy.da birçok Bolulu Roma vatandaşlığı elde ediyor. Kendilerine Roma isimleri veriyorlar. O dönem için bu büyük bir başarıdır aslında.” Sözlerine yer veren Prof Adak, Karacasu kaplıcaları için de önemli açıklamalar yaptı.

Karacasu kaplıcaları Roma’nın önemli şifa merkeziydi

Prof. Adak kaplıcalar için; “Karacasu kaplıcalarının, büyük önem taşıdığını Genç Plinius'dan biliyoruz. Traianus Dönemi'nde bölgede vali görevinde bulunan Plinius; dağın yamacına devasal bir hamam binası inşa edildiğinden bahsetmektedir. Bolu müzesinin bahçesinde kaplıcalarla ilgili bir yazıt vardır. Yazıttan; Bolu kaplıcalarının İlkçağ'da şifa bulmak için ziyaret edildiği bir yer olduğu anlaşılıyor: Ey yolcu, Chrysopolis'im ben, Nikaia ilinin bir yurttaşı gördüğün; nice tiyatrolarda sevinç katmışken bir zamanlar, eşim Longinus'u yad elde terk edip gittim; geldiğim kaplıcalarda çünkü, aniden ölüverdim; tek başına gömdü beni Julianus, dindarlık gereği, Longinus ise eşi Chrysopolis'in anısına. 48 yıl görkemlice yaşadı. Sağlıcalıkla. Anlaşıldığı gibi, Chrysopolis İznik'ten kalkarak bir hastalığın tedavisi için Karacasu kaplıcalarına gelmiş, fakat orada ölmüştür. Bu yazıt aslında bir şiir ve birçok mezar yazıtı var bu şekilde. Buradan anlıyoruz ki Bolu'nun şair ve şiire düşkün bir halkı varmış. Kadının mesleğinin dansözlük olduğunu ve tiyatrolarda insanları eğlendirdiğini anlatıyor. Böylece dansöz, taş ustası gibi mesleği olan insanları bu yazıtlardan öğrenebiliyorsunuz.” bilgilerine yer verdi.

Bolu, Roma döneminin eğitim merkezlerindendi

Bolu’nun Roma döneminde bir eğitim merkezi olduğunu belirten Adak; “Bolu müzesinin bahçesinde çok uzun bir yazıt var. Flaviopolis'li (Gerede) bir delikanlı hitabet sanatı öğrenmek amacıyla Bolu'ya gelmiş. Anlaşılan o ki; Bolu'da Roma Dönemi'nde ileri düzeyde hitabet okulları var ve insanlar dışarıdan gelip burada öğrenim görüyorlar. Ancak hitabet eğitimine başlayan o delikanlı vefat ediyor ve kentin önde gelen kurumları, komutanlar bu çocuğun ailesine bir teselli mektubu yazıyorlar. Onun ne kadar erdemli bir insan olduğunu anlatıyorlar. Bu yazıtlar Bolu'nun kültür tarihine de ışık tutmuş oluyor.” dedi.

Anadolu’da gladyatör savaşlarının yapıldığı tek şehir Bolu’dur

Bolu’da çok kanlı gladyatör savaşlarının olduğunu belirten Prof. Dr. Mustafa Adak; “Bolu'da spor ve gladyatör faaliyetlerini ele alan bazı yazıtlar da ele geçmiştir. Gladyatör müsabakaları çok kanlı bir olay olmakla birlikte Bolu'da sıkça uygulandığı anlaşılmaktadır. Burada dört gün süren gladyatör savaşlarında on iki gladyatör öldürülmüş ve toplu şekilde gömülmüşler. Bir anıtta gladyatörlerin isimleri ve ölmeden önce ne kadar zafer elde ettikleri anlatılıyor. Mesela araba üzerinde dövüşen Margarites adında bir gladyatör 75 zafer kazandıktan sonra 76. savaşında yenilerek öldürülmüş. Yazıtta, anıtı “rahip Secundus teketek dövüşen galdyatörler için dikti” diyor. bu tip sportif faaliyetleri düzenleyen ve masraflarını üslenen zenginler var. Bu şenliklerin sonunda kendisi de ölenler için anıt yok. Dolayısıyla böyle bir anıt ve belgenin Bolu'dan çıkmış olması Bolu için çok değerlidir. Gladyatörlerle ilgili kentte bulunan mezar sütunları da var. Sütunların birinde şöyle bir metin yer alıyor "Eskiden beri çalgıyla,   sözle herkese takılıp eğlendiren biriydim;   gör şimdi,   nasıl yalnızım yattığım yerde; zira yalnızlıktan başka şeyim yok artık.   Makedon Philokynegos adım;   yenilmez gladyatör, bronz çelenkli; herkes için müşterek olan yazgıyı paylaşıyorum.   Anatole kocası Philokynegos'un anısına kendi parasıyla yaptırdı". Yazıtta geçen Anatole/Anadolu ismi dikkat çekici. Bu tür yazıtlardan gladyatör savaşlarının Bolu'da 2. ve 3. yy.larda ne kadar yoğun olduğunu anlıyoruz. Bu gladyatör şenlikleri Roma İmparatorluğundan geliyor. Anadolu'yla hiçbir bağlantısı yoktur. Roma kültürünün Bolu üzerinde ki etkisini buradan anlayabiliyoruz. Sonuçta Roma'nın himayesi altında oldukları için ister istemez o kültürden etkileniyorlar.” dedi.

Bolu’nun Hadrianus’la olan bağı nedir?

Bolu’nun Hadrianus’la olan bağını açıklayan Prof. Dr. Adak;

Bolu'da Hisar tepenin yamacında bir stadion kazıldı. Bu stadionun uzun ve önemli bir kitabesi var. Buradan yapının Domitius Pontikus Iulianus ve ailesi tarafından finanse edildiğini ve dönemin iktidarı olan İmparator Hadrianus'a adandığı anlaşılıyor. Daha önce bulunan birkaç yazıtta İmparator Hadrianus'un ismi sıkça geçiyordu. Bizim üzerinde durduğumuz bir konuda buydu. Bolu'nun İmparotor Hadrianus'la olan ilişkisi. Müzede koskoca arşitraf bloklar ve üzerine yazılmış Hadrian isimleri var.  Bu blokların tiyatro inşaatı kalıntısı olduğu zannediliyordu. Nezih Fıratlı Bolu Tiyatrosu hakkında bir makale yazmıştır. Bu blok stadionun olduğu yerde bulunmuş ama stadiona ait değil. Biz araştırmalarımız sonucunda bunu ispat ettik. O bloklar başka bir yapıya ait. Demek ki stadionun bulunduğu bölgede başka yapılarında olması gerekiyor. Muhtemelen stadionun bittiği yerde Hadrianus'a adanmış başka yapılarda vardı. Böylece Hadrianus ile Bolulular arasında çok yakın bir ilişki olduğu anlaşılıyor. Hadrianus büyük hayırlar yapmış Bolu için. Antik edebi kaynakları inceledim. Müzede bulunan sikkelere de baktım. Sikkelerde ipuçları var.” ifadelerini kullandı. Bolu’nun Roma dönemindeki önemi ve Roma İmparatoru Hadrianus’un Bolu’ya verdiği öneme yarın kaldığımız yerden devam edeceğiz.

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: