• resmi ilanlar

Bolu’nun mülteci çocukları

08/08/2011 00:01

Bolu’ya yasal yollarla yerleştirilen 50-60 aile yaklaşık 300 Irak’lı mülteci ilimize alışmaya çalışıyorlar. Iraklı mülteci ailelerin çocukları İhsaniye Mahallesinde bulunan Milli Egemenlik Okulunda, Milli Eğitime bağlı öğretmenlerden Türkçe dersi alıyorlar. Öğretmenlerle Iraklı çocuklar arasındaki iletişimi düzgün Türkçesiyle dikkat çeken Kerkük’lü kız çocuğu Fenar sağlıyor. Bir bölümünü Hıristiyan Iraklıların oluşturduğu mülteci çocuklar Bolu’ya alışmaya çalışıyorlar. Ürkek ve çekingen tavırlarıyla dikkat çeken çocuklarla konuştuğumuzda birçoğunu varlıklı ailelerin çocukları olduklarını ve Bolu’da çok uzun süre yaşamayacaklarını söylüyorlar.

Türkçe eğitim alan yaklaşık 40 civarındaki mülteci çocuğun öğle yemekleri Bolu Belediyesi tarafından karşılanıyor. Yetkililerle yaptığımız görüşmelerde, bu çocukların eğitimleri bittikten sonra, anne ve babalarına Türkçe öğrenme kurslarının verileceğini bildirdiler.

Bolu’nun Iraklı mülteci çocuklarıyla özel bir gün geçiren Semra Kocabaş, onların gözünde gördüğü uzak dünyaları Ekspres okuyucuları için anlattı.  

Irak savaşının yaşandığı yıllardı ve çoluk-çocuğun o acımasızca katledildiği görüntülerle irkiliyorduk milletçe, hatırlıyorsunuz değil mi? Saddam’ı deviren, ardından devrik lideri bir çırpıda oluverdiye getirip, besmele dahi çekmesini beklemeden asıveren yetkilendirilmiş yetkililer…

            Kendi yarattığı canavarları, Amerikan filmi vari takip edip öldüren büyük güçlerin, bu süreçte hiç günahı olmayan onca insanı da katlettiği aşikâr. Gözlerimizin önünde canlarına kıyılan bunca insanlar arasında, şaşkın bakışlarıyla hiç aklımdan çıkmayanlarsa elbette ki savaş mağduru çocuklardı. Ve ben bu çocukların acılarını yüreğimde, bir şiirle sakladım. Bu şiirin adını da ‘Iraklı Kuşlar’ koymuştum,  okuyanlarınız varsa hatırlayacaktır. Bu şiirim, kaçmaya çalışırken sınırda, o bitip tükenmek bilmeyen savaş ateşinin içinde kalıp ölen masum çocukları anlatıyordu.

            Şimdi bu giriş yazısını niye yazdım biliyor musunuz; sizler için hazırladığım bu özel haberde yine başrolde ‘Iraklı Çocuklar’ var. İşte bu yüzden, geçmiş yıllara gitti usum bir an…          

            Milli Egemenlik İlköğretim Okulunda, Iraklı çocuklara Türkçe öğretiliyor ve eğitim veriliyor. Onlarla ilk olarak, okulun oyun bahçesinde bir araya geldim fakat sohbet etme şansım çok fazla olmadı. İçlerinden yalnızca biri bizim dilimizi tam olarak konuşabiliyordu. Onun yardımıyla kısa bir konuşma ve ardından onlarla birlikte birkaç fotoğraf çektirebildik.

Tabi bu benim için yeterli olmadı, Milli Eğitim Müdürlüğü ve Valiliğimizin de izniyle, önce okulumuzun müdür yardımcısı Kemal Alumur beyle ve ardından da okul müdürümüz Ali Rıza Karaibrahimoğlu’yla da görüştüm.

Kendileri beni bu öğrencilerin sınıfına götürerek orada ders veren hocalarım, Hüseyin Çırak ve Sabahattin Esen’le tanıştırdılar. Tabi ki Irakl’lı, Mısır’lı, Suriye’li çocuklarla da,  Kerküklü güzel bir kızımız olan Fenar’ın tercümanlığıyla tanışmış oldum .

           

Şimdi sizlere aldığım bilgileri aktarmak istiyorum ve tabi ki bu çocuklarla yaptığım söyleşiden birkaç dipnot düşerek, onların sorulara verdiği içten cevapları da sizlerle paylaşmak istiyorum;

Halk eğitimin düzenlediği okuma-yazma kurslarına büyük ilgi gösteren bu çocuklar için, bu sene ilk olarak açılmış olan bu iki sınıfta yaklaşık 40 öğrenci bulunuyor. Az önce bahsettiğim, hocamız Sabahattin Esen, Milli Egemenlik İlköğretimi okulu öğretmenlerinden ve diğer hocamız Hüseyin Çırak ise Halk Eğitim Merkezi öğretmenlerinden. Büyük bir özveriyle bu çocuklarla birebir ilgileniyor ve onlara Türkçe öğretmeye çalışıyorlar. Yaptıkları açıklamalarda öğrencilerinin, Türkçe öğrenmek için çok istekli olduklarını, konuşurken onları anladıklarını fakat kendilerini ifade ederken zorlandıklarını belirttiler.

 

Değerli hocalarımız, bu öğrencilerin ailelerinin de Türkçe öğrenmeyi çok istediklerini ve Halk Eğitim Merkezi’nin bu yönde çalışması olduğunu ve onlar için de Eylül ayında kurs açılma çalışmalarının yapıldığı söylediler.

Kerküklü iki kız kardeş olan Fenar ile Menar, iyi derecede Türkçe bildikleri için sınıftaki iletişimi onlar sağlıyorlar ve başarıyla hocalarına ve arkadaşlarına tercümanlık yapıyorlar. Bana da bu haberi yapabilmem için onlar yardımcı oldular.

 

Bolu’ya 50-60 aile, yani yaklaşık 300 kişi yasal yollarla, yani oturma izinleri ve belgeleriyle yerleştirilmişler. Tabi ki sebep savaş ve elbette bu insanlar çok huzursuzlar. Bolu ile birlikte iki ile daha (Konya – Çorum)  yerleştirilen bu ailelerin en büyük sorunu elbette ki iletişim. Halk Eğitim Merkezi’nin açtığı kurslarla bu sorunlarını gidermeye çalışıyorlar. Bolu Belediyesi ise, burada eğitim alan çocuklara destek olmak amacıyla öğlen erzaklarını-yemeklerini veriyormuş. 

 

Biraz da çocuklara sorduğum sorulara ve onların verdiği yanıtlara yer verelim;

 

Fenar bizim için tüm sınıfa ilk olarak şu soruyu yöneltiyor;

- ‘Türkçeyi seviyorlar mı, bu dili öğrenmek kolay mı?’

Yanıtı tüm sınıf hep bir ağızdan veriyor ancak birkaçının ismini alabiliyorum. Zehra, Dalya, Lidya, Şems, Nasr… Yanıtları şu;

- ‘Çok seviyoruz, isteyerek öğrenmeye çalışıyoruz. Kolay anlıyoruz ancak, biz kendi anlatmak istediklerimizi anlatırken zorlanıyoruz.’

Türkiye’de yani Bolu’da kalmak isteyip istemediklerini soruyorum, bu kez de sınıfın hemen hemen yarısı kalmak istediğini kendi dillerinde anlatıyorlar ve tabi birde parmaklarını en yükseğe kaldırarak, kendilerini göstermek istercesine.

Bu kez sorum şu;

-         Savaş olmadan önce ki Bağdat’a dönmek isteyenler var mı?

-         Bütün sınıf parmak kaldırıyor.

-         Savaştan sonra ki Bağdat’a dönmek isteyen var mı?

-         Bu kez tek bir kişi parmak kaldırıyor.

Düşünüyorum da bu tek çocuk savaşa rağmen vatanını özlüyor. İçim acıyor gördüğüm manzara karşısında. Ailelerini sorduğumuzda, Türkiye’de kalmak isteyip istemedikleri konusunda; sınıf kararsız kalıyor. Anlaşılan o ki, aileler henüz ne yapacaklarını tam olarak bilemiyorlar.

            Sınıftaki çocuklardan 6-7 tanesi Hıristiyan diğerleri Müslüman.. Kanada’ya gitmek isteyen aileler var, onlarda İngilizce öğrenmek istiyorlarmış. Burada kalmak isteyen aileler ise kararsızlarmış, sanırım bunu zaman ve burada yaşadıkları hayat gösterecek.

           

            Tekrar sınıfın öğretmenlerine dönüp soruyorum, sizler ne düşünüyorsunuz bu çocuklar hakkında? Onlarda üzülüyor ve endişeyle çocuklara bakarak;

-         Çok zor bu çocukların işleri. Büyükler, yani aileleri biraz daha kolay adapte oluyorlar ancak çocuklar çok zorlanıyorlar. Çünkü geldikleri yerlerde liseye kadar eğitim almış olanlar var şu an aramızda. Ama onlarda eğitimlerine kaldıkları yerden devam edemeyeceklerdir. Gelecek kaygısı taşıyorlar, ayak uydurmakta zorluk çekiyorlar.

 

Milli Egemenlik İlköğretim Okulu’ndan ayrılmadan önce çocuklarla mümkün olduğunca tek tek oturup, onlara sarılıp fotoğraf çektiriyorum. Bundan büyük keyif aldığımı söylemem gerek. Çocuklar ürkek, çekingen, bazıları fotoğrafa bile bakmak istemiyor, yüzlerini kapatıyorlar. Birkaçıyla tanışmaya çalışıyorum, Muhammet, Nuray Mısır’lı, Vosough İran’lı, öğretmeni onun için esprili ve inanılmaz muhabbetli bir çocuk diyor.

            Savaşın insana dayattığı yaşamlar bunlar. Düzenleri bozulmuş, kendi vatanlarında yaşama hakları ellerinden alınmış aileler ve çocukları. Bir tanesinin annesi ve babası mühendis, diğerleri de birçok meslek grubundan insanlar. Ancak, burada işlerini devam ettirebilmeleri ne kadar mümkün olacak, zor gibi görünüyor…

            Yüreğim sızlayarak yaptığım bu haberden çıkan tek iyi sonuçsa, yine öğretmelerinin söylediği, içime su serpen şu cümleler: ‘Buraya ilk geldiklerindeki yüz ifadeleriyle şimdiki ifadeleri arasında çok fark var. Savaştan ürkmüş-korkmuş bu çocukların yüzlerinde artık o endişeli bakışlar yok. Daha mutlular, kendilerini güvende hissediyorlar…’

 

 

 

 

YORUMLAR  (Toplam 1 yorum)

  • samet  (09.08.2011 10:53:02)

    Kendi yavrularımızın eğitimini adam gibi şifresi yaptıkta Iraklı çocuklarmı kaldı?Bununda altında kesin bir şey vardır

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: