EMEK AKP’ye verdi veriştirdi

EMEK Partisi İl Başkanı Sedat Bayram, iktidar parti olan AKP ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu..

AKP’nin adaleti ve kalkınmayı tesis edeceğini iddia ederek 9 yıl önce iktidara geldiğini hatırlatan Bayram, 8 yılda iktidarın ‘adalet’in de ‘kalkınma’nın da üstüne tüy diktiğini belirtti. EMEK İl Başkanı Bayram, “’Kürt açılımı’ retoriği ile 30 yıldır süren savaşı ve akan kanı durduracağını müjdeleyen hükümet önce DTP’yi kapattı, sonra KCK davası ile yüzlerce Kürt politikacıyı zindanlara attı. ‘Devrimci Karargah’ adlı uydurma dava ile SDP’li yöneticiler başta olmak üzere ilgisiz birçok insanı Hanefi Avcı ile ilişkilendirerek hapse attı.  Bu ülkede Ergenekon başta olmak üzere bütün derin devlet pisliklerini ortaya çıkartan Ahmet Şık ve Nedim Şener gibi memleketin en şerefli en namuslu gazetecilerini, sırf cemaate de dokundular diye Ergenekon ile ilişkileri olduğu iddiası ile Silivri’ye gönderdi. Kamu Personeli Seçme Sınavı, YGS, ALES, Polis Akademisi Sınavı ve TRT’ye personel almak için açılan sınavda soruları Fetullahçılara servis ettiler. Şifreli soru kitapçıkları ile cemaatin dershanelerinden öğrencileri üniversitelere soktular. Savcılık, YGS ile ilişkin soruşturma talebine takipsizlik kararı verdi. Hükümet ve Cumhurbaşkanı akademik kariyeri bile çalıntı tezle gerçekleşen ÖSYM Başkanı Ali Demir’e kol kanat gerdiler.    İktidara geldiği ilk günden bu yana çılgınca ne var ne yok her şeyi özelleştirme adı altında satıp savma performansı gösteren AKP, emekçiler ve yoksulları daha çok ezmek için elinden geleni ardına koymadı. AKP iktidarının en büyük özelleştirme operasyonu 14 Kasım 2005’de Türk Telekom’un yüzde 55’ini 6 buçuk milyar dolara Oger Telecom’a satması oldu. Seydişehir Eti Aüminyum’u 305 milyon dolara Ce-Ka İnşaat’a, Başak Sigorta’yı 268 milyon dolara Groupama’ya haraç mezat sattı. Tüpraş’ı 4 milyar küsur dolara Koç-Shell ortaklığına peşkeş çekerken, Erdemir’i 2.7 milyar dolara OYAK’a hibe etti. Ülkedeki TEKEL’e ait tüm sigara fabrikaları kapatılırken, kamuya ait tüm şeker fabrikaları yok pahasına satıldı.  Daha birçok fabrika, arsa, kurum üç beş kuruşa haraç mezat satıldı. ‘Yabancı sermaye ülkemize oluk oluk akıyor’ retoriği ile satılamadık hiç bir şey bırakılmadı. İşte Adalet ve Kalkınma Partisinin kalkınma ya da yandaşlarını kalkındırma hamlesi. AKP’nin tüm ‘janjanlı’ söylemlerine rağmen mızrak çuvala sığmıyor. Tüm bu saydığımız olaylar ve verilerin hepsi 3 Kasım 2002’den önce gerçekten bir hayaldi. AKP bütün bu hayalleri 9 yıl gibi kısa sürede gerçeğe çevirdi. Velhasıl kelam 9 yılda AKP, ‘adalet’ in de ‘kalkınma’ nın da ocağına incir ağacı dikti ve öyle görünüyor ki emekçiler ve tüm ezilenlerin bir araya gelerek ülkede güçlü bir muhalefeti oluşturamadığı müddetçe de yıllarca bu devran sürüp gidecek” dedi.