Memleketimden İnsan Manzaraları 2

24/11/2010 00:00

Kendisini ?demokratik bir öğretmen? olarak ifade eden Cumhuriyet Kadınları Derneği Bolu Şube Başkanı Canan Doğan, öğretmenlik mesleğinin kutsal olduğuna da işaret ediyor. Öğretmenlik yaptığı yıllarda tam bir idealist öğretmen çerçevesinde hareket eden Canan Doğan, birçok öğretmene de örnek olacak bir eğitimcilik dönemi geçirmiş. Öğretmenlik mesleğinizle devam etmek istiyorum. Nasıl bir öğretmendiniz? Canan Doğan: Hep demokrat bir öğretmendim. Sınıfımda hiç taraf olmadım. Ama öğretmenler odasında yanlış yapanlara tavır koydum. Önce eğitim sonra öğretimi savunuyordum. Sınıfa girince ?oturun, kalkın? demezdim. Günaydın der, öğrencilerimden de yanıt gelince buyurunuz derdim. Öğrencilerime hiç emretmedim. Her zaman tahtanın en üstüne Atatürk?ten ya da ünlü düşünürlerden sözler yazardım ya da öğrencilerime yazdırırdım. Öğrencilerime yazdırdığım kompozisyonlara çok önem verirdim. Çünkü öğrencilerimi yazdıklarından tanırdım. Mesela bir öğrencim vardı Bursa?da. Güreşçiydi çocuk. Kompozisyonunda babam annem ve bize yanlış yaptı, ben bu adamı bıçaklayacağım yazmış. O gece sabahı zor ettim. Sabah hemen okula gittim ve çocuğu çağırttım. Bir sınıfa aldım çocuğu ve onunla konuştum. Babasıyla ilgili hiç hoş olmayan şeyler yaşamış. İkna ettim öğrencimi ve bana söz verdi. O, daha sonra ailenin toparlanmasını sağladı. Şimdi ise başarılı bir sporcu öğretmen. Öğretmenlik yaşamınızda başarılı olarak gördüğünüz özel bir durumunuz var mı? Canan Doğan: 1998 yılında bir kurumun vizyon ve misyonunu belirleme seminerine 260 öğretmen içinden 4 kişi gönderilmiştik. Okulumuzun vizyonu ve misyonunu duvarlara ilk biz yazdırdık. Fakat, bu işin ticari olduğunu, insanları meta olarak gördüklerini fark ettim. Bu alanda çalışmaları bıraktım. Diğer arkadaşlar fabrikalarda, kurumlarda yüksek ücretle seminer öğretmeni olarak çok para kazandılar ama ben bıraktım. Misyona görev, vizyona geleceğe bakış diyorum. Misyonumuzu ve vizyonumuzu kesinlikle uyguluyorum. Bu anlayışımızı tüm çabamızla yerine getireceğiz. Türkiye özellikle milli çıkarlar için birleşmek zorunda. Açılım açılım diyerek insanların arasının açılmasına müsaade etmemeliyiz. Bir çizgi, iki yön vardır. Çizginin bir tarafında ulusal, halkçı, birliktelik, diğer tarafta ise bölücülük, ihanet vardır. Biz kesinlikle birleştirici, ulusal çizgide kalacağız. Bu görüşte olan tüm kurum, örgüt ve siyasi partilerin birlikte hareket etmeleri için çaba sarf edeceğiz.

İlk yorum yapan siz olun!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz