• resmi ilanlar

Memleketimden İnsan Manzaraları 4

12/11/2010 00:00

Sanat Sokağı Dergisi İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Semra Kocabaş?la tiyatro ve roman üzerine konuştuk. Öğrendik ki Semra Kocabaş?ın bir de roman yazma isteği varmış. Bu bölümde de okuyucularımıza Semra Kocabaş?ın roman yazma isteği ve tiyatro ile sinema hakkındaki düşüncelerine yer verdik. Sizi yerel gazetelerde, köşe yazılarınızdan takip ediyoruz. Sanat Sokağı Dergisi?ne yazdığınız yazıları ve şiirleri de okuyoruz. Her zaman bahsettiğiniz bir konu daha var ki o da bir roman yazma isteğiniz. Biraz bahseder misiniz? Evet, keşke mümkün olsa da sanatın her dalıyla ilgilenebilme imkânı bulsam. Resim yapmayı çok seviyorum ama çok ciddi bir zaman istiyor o yüzden uzun zamandır resimden uzak kaldım. Şunu fark ettim ki, uzak kalamadığım tek şey yazı yazmak. Bende o yüzden en uzun soluklu olarak gördüğüm romana niyetleniyorum. Uzun süreli başından kalkamayacağım bir işe soyunmak istiyorum. Peki, bu bahsettiğiniz romanın konusunu belirlediniz mi? Bizimle ve okuyucularımızla da paylaşmak ister misiniz? Aslında severek bu sorunuzu yanıtlarım. Ama ne denli tehlikelidir bu soruyu cevaplamak onu da bilirim. Tehlikesi şuradan geliyor, hani anlatırsınız sonradan vazgeçmek ve başka bir konu da yazmak istersiniz, bu röportajlar sizin elinizi ayağınızı bağlayabilir. Fakat ben bunda bir sorun görmüyorum, bahsettiğim konu neredeyse üniversiteye başladığım ilk yıllardan beri hayalimde duruyor. Yaklaşık 19 yıllık bir süreçten bahsediyoruz, bunca yıl değişmediyse, bundan sonra da bu konunun değişme ihtimali pek yok gibi. Uzun lafın kısası şu ki; benim bu hayatımda yazmak istediğim öyle bir konu var ki, çocukluk yıllarımdan beri gözlemlerimin içimde biriktiği ve dağ gibi olup taştığı bir konu. Bir hayat, bir yaşam şekli belki de bir ölüm şekli demeliydim. Madenciler? Onların hayatlarından bir kesit. Umarım kısmet olur da yazarım. Tüm okuyucularla bunu paylaştığım gün galiba benim en mutlu olduğum günlerden biri olacaktır. Sinema ve tiyatroyla ilgili neler söylemek istersiniz. Sanatın en önemli dallarından bu ikisiyle hiç ilgilendiniz mi? Bu sorunuza bayıldım, çünkü en sevdiğim iki sanat dalını soruyorsunuz bana. Galiba yazı hayatımı birinci sıraya koyarsak, ikinci olarak imkânım olsaydı eğer tiyatrocu olmak ya da sinema oyuncusu olmak isterdim. Tiyatroyu denedim ama yine zaman sorunu yaşadım. Çünkü benim 15 yıldır zorunlu olarak başında bulunmam gereken bir işim var. Sanat başka bir işi kabul etmiyor, çok bencil ve kıskanç. Fakat izleme konusunda her fırsatta sinema ve mutlaka yine bulduğum her fırsatta tiyatro seyrederim. En son izlediğim tiyatro ise birkaç gün önce hayran kaldığım Sayın Beşikçioğlu?nun oynadığı tek kişilik bir oyun ?Bir delinin hatıra defteri?? Herkese tavsiye ederim. Son izlediğim sinema ise yönetmenliğini Mahsun Kırmızıgül?ün yaptığı ?Newyork?ta Beş Minare?, Haluk Bilginer?e bayıldım ve diğer tüm oyunculara da. Sanat Sokağı Dergisi ile devam edelim yine. Ulaşmak istediğiniz bir nokta var mı? Aklınızda olan ve şunu da yapmak istiyorum dediğiniz? Sanat Sokağı Dergisi?nin kıymetini henüz Bolu halkının anlayabildiğini zannetmiyorum. Bu beni çok üzüyor. Ama Ankara beni bu anlamda mutlu ediyor, okur sayısı olarak söylüyorum bunu. İlimizin okur oranı çok düşük. Dergi ne gazeteye benzer ne kitaba, kalıcıdır. Çoklu bir paylaşımdır. Kütüphanelerimizde arşivlenir ve her zaman değerini koruyacak bilgileri içerir. Cemil Meriç?in dergilerle ilgili çok güzel bir sözü vardır, bu söz bir iki sayı önce, Sayın Zeki Gürel hocamın dergimizle ilgili yazdığı bir köşede yer alıyor. Okumak isteyenler için hatırlatmak isterim. Ulaşmak istediğimiz nokta derken, dergimiz inanın Türkiye?de birçok ilde bulunuyor, satılıyor, okunuyor. Varmak istediğim nokta zaten buydu, bunu bir nebzede olsa gerçekleştirdik. Sayın Genel Yayın Yönetmenimiz Mehmet Demirci bunu başarmamızda en büyük etken. Hep söylüyorum dergimizin en büyük şanslarından biridir Mehmet Bey. Daha da iyi bir noktaya gelecekse ve bunun için ne gerekiyorsa, canla-başla biz çalışmaya her zaman varız. Son olarak size röportajlarınızla ilgili sormak istediğim bir soru var müsaadenizle. Sanatçıların bazıları için çok kaprisli oldukları söylenir. Sizler o kadar çok ünlü isimle röportaj yaptınız ki, terslik diyebileceğimiz bazı zorluklar-aksilikler yaşadınız mı? Sanatçıları anlamak onlara saygı duymak gerek. Zor bir hayatları var. Bencil olan onların az öncede söylediğim işi işleri-meslekleri. Dolayısı ile belki de onlarında zaman zaman bizlere karşı bencillikleri olabiliyor, kaprisler yapabiliyorlar. Ama ben yinede o zorlu hayatın içinde gerçekten onları kınamak yerine anlamaya çalışmayı tercih ediyorum. Birçoğu için şunu söyleyebilirim ki, inanılmaz alçak gönüllü, sevecen yaklaştılar her zaman bize ve özelikle dergimizi gördüklerinde. Bu emeğin kolay olmadığını hepsi biliyorlar çünkü. Sorunuzun yanıtına biraz renk katmak adına birkaç isimle bende yanıtımı sona erdireyim. Sayın Yıldız Kenter Hanım, inanılmaz biri. Kelimenin tam anlamıyla bir sanatçı, dopdolu. Hayatının her karesini sanata adamış biri. Ama röportaj girişimimiz birkaç kez görüşmemize, tanışmamıza rağmen sonuç vermedi. Bunun nedeni çok uzun, başka bir ün anlatırım. Birde yine hayranlıkla izlediğim az önceki soru dada ismini söylediğim biri Sayın Haluk Bilginer. Onunla da menajeriyle ilgili bir sorun sebebiyle yapamadık. Ama bunun dışında o kadar çok sanatçı dostlarımızla tanışma ve sohbet etme fırsatı bulduk ki. Yalnız Selçuk Yöntem neredeyse bizim dergimizin ailesinden biri oldu ve sanıyorum her yıl bir sayı da onunla röportaj yapıyoruz ve bundan sonra da yapacağız. Bir kişi daha söylemeden edemeyeceğim, beni öyle yoğun bir anında, bir provadan diğerine koştuğu bir sırada kabul etti ve ağırladı ki. Bu isim Sayın Haldun Dormen?di. Ve bunun gibi birçok isim sayabilirim güzelliklerle dolu röportajlar yaşadığım. Sorularınız çok güzeldi, kendimi kendimle yenilememe sebep oldunuz, teşekkür ederim. İnsan kendine bazen düşünce bazında bile zaman ayıramayacak kadar yaşama dalıyor. Ben biraz bugün bu sorularla hayatın yoğun dalgalarından arındım ve sizinle bu limanda sohbet ettim, çok teşekkür ederim. Bütün okuyuculara, sanatseverlere, dergimizin her anlamda yanında olan sevgili dostlara teşekkürlerimi sunuyorum.
İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: