Gerçek gözardı edilemez

17/05/2010 00:00

Önceki gün gazetemizde yer verdiğimiz, AİBÜ öğrencileri ve Bolu Umut Işığı Engelliler Derneği Kurucu Başkanı Şeyda Ay'ın birlikte yürüttüğü 'Bizde De Varız' engelli vatandaşlara destek olmaya devam ediyor. Proje hakkında bilgiler veren Bolu Umut Işığı Engelliler Derneği Kurucu Başkanı Şeyda Ay "Ancak birde gerçek hayatta yaşadıklarımızı varki gözardı edilemez." dedi. Şeyda Ay yaşadığı olumsuzluklar ve yetkililerin kendilerine bakış açısını; "Herzamanda vurguladığım gibi bizler Rabbimin bir imtihan sürecindeyiz. Ancak bizimle birlikte çocuklarımıza karşı düşüncelerinizle, davranışlarınızla hatta hislerinizle sizlerde bizlerle aynı sınavdan geçmektesiniz. Yıl 1993 kızım 5 yaşındaydı ve eğitilmesi için RAM'da bireysel Eğitim sınıfı yoktu o odaya kavuşup eğitimi alabilmek için çok mücadele verdim. Hatta hiç unutmuyorum o dönemin Milli Eğitim müdürü Sayın Dedebeyoğlu.Benden başka hiç kimsenin böyle bir talebi olmadığı için tatlı bir sitem etmişti. Müfredat gereği alamadığımız eğitimimizi ben kendi çabalarımla Özel eğitim uzmanlarıyla o günden beri biz eğitimimize devam ediyoruz." ifadeleri ile dile getirdi. "İş ticarete dönüştü" Ay açıklamasını şöyle sürdürdü: "Bugün 2010 şartlar çok farklı Devlet Eğitim imkanı bakım ücreti ve benzeri Sosyal destek veren bir sürü imkan tanıdı. 2000li yıllarda çıkan eğitim kanunlarıyla engelli çocuklarımızın sayısı bir anda patladı. Çünkü o gün aileler çocuklarından utanıp dışarı bile çıkaramazken, Özel eğitim Rehabilitasyonları kurulduktan sonra devletin çocuk başına ödediği eğitim ücreti biranda ticari sektöre dönüştü. Ama hala; bakım ücretleri yada diğer değerlendirmelerde uzmanların bir kısmının görüşü şu Eğer bir cocuk lavaboya kendi gidip ihtiyacını karşılayabiliyorsa o cocuk ağır özürlü değildir deniyor. Peki soruyorum size hayatı sürdürmek sadece bunamı bağlı.Sürekli arkasında takip edilmesi gereken zihinsel problemi olan çocuklardan bahsediyoruz. Bizim çocuklarımız engelleri itibariyle sürekli ve sık aralıklarla eğitim almaları gerekiyor. Ramdaki uygulanan 2010 yönetmeliğine göre ayda 8 saat eğitim almamız gerekiyor. Kaç modül alırlarsa 8 saat ona bölünüyor.Yani bir çocuk Türkçe,Matematik,Grup eğitimi almış olsa 2-3-3 ayda sadece 3 saat Türkçe dersi alan bir çocuk nasıl öğrenebilecek sık sık nasıl tekrarlıyabilecek anlamış değilim.Evde aileler devam edebilirler eğitime deniyor.Ailelerin tahsili ne olursa olsun engelli çocuğun seviyesine inip ders çalıştıramıyorsunuz ben kendim yaşıyorum." "Özel eğitim veren okullar" Özel okulların eksik yanlarını da dile getiren Ay şöyle devam etti: "Birde Özel eğitim veren okullar çocuğu evden alıyor eğitimini veriyor tekrar evine bırakıyor. Buraya kadar herşey normal. Peki normal çocuğun azami ancak 20 dakika derste dikkatini çekip ders anlatabiliyorsunuz .Dikkat eksikliği olan engelli bir çocuğun 1 saat içinde kaç dakikasını değerlendirebiliyorsunuz. Umarım yetkililer bunun hesabını yapıyorlardır. Ben Dernek başkanlığını sürdürürken üst düzey bir yetkilimize öneride bulundum. Dedimki bizim çocuklarımızda okularının filamalarıyla 19 Mayıs Resmi geçitinden geçebilirler.Çokda güzel olacağını onlarında özendiğini ve kesinlikle başarabileceklerini söyledim. Ama gördümki hiçbir yetkilinin bu tür düşüncesi olmadığı öncesinde ve sonrasında bizim çocuklarımızı 19 Mayıs gençlerinin aralarında görm gibi bir çabaları yok. Bu saatten sonrada değişen hiç birşey olmaz.Bizim çocuklarımızın genelde ergenlik yaşı 18 li yaşlardan sonra çocuklarımız dışarıdan gelebilecek uygunsuz söz ve davranışlara kendilerini koruma amacıyla Özel eğitim alan çocuklarımıza okullarda birebir Psikiyatri Uzmanlarımız brifing verebilirler. Ben bir anne olarak kızıma uzman olmadığım için anlatamıyorum. Siz yetkililerimizden böyle bir projeyi gerçekleştirmenizi ısrarla talep ediyorum.Benim konumuzda olan anne babalarda aynı şeylerden bahsediyorlardır."

İlk yorum yapan siz olun!

İsim

Email

Yorum

 1250 karakter yazabilirsiniz